AYTAM’dan AYTAM’a sitem – Kocatepe Gazetesi
Tarihi ve kültürel çalışmaları ile beğeni toplayan AYTAM’da ilgi gören çalışmaların yavaşlaması AYTAM Kurucusu Av. Kadir Daylık’ın sitemine neden oldu Afyonkarahisar’ın yerel tarih araştırmaları ve kültürel çalışmaları ile sık sık adından bahsettiren AYTAM’da çalışmaların yavaşlaması AYTAM kurucusu Av. Kadir Daylık’ın sitemine neden oldu.AYTAM’ın internet üzerinden yapılan haberleşme sisteminden tüm AYTAM dostlarına bir mesaj gönderen AYTAM [&hellip]
Tarihi ve kültürel çalışmaları ile beğeni toplayan AYTAM’da ilgi gören çalışmaların yavaşlaması AYTAM Kurucusu Av. Kadir Daylık’ın sitemine neden oldu
Afyonkarahisar’ın yerel tarih araştırmaları ve kültürel çalışmaları ile sık sık adından bahsettiren AYTAM’da çalışmaların yavaşlaması AYTAM kurucusu Av. Kadir Daylık’ın sitemine neden oldu.
AYTAM’ın internet üzerinden yapılan haberleşme sisteminden tüm AYTAM dostlarına bir mesaj gönderen AYTAM Kurucusu Av. Kadir Daylık, kültür ve tarih gönülülerinden özverili çalışmalarını sürdürmelerini diledi.
AYTAM’ın kurucusu olmasına rağmen, tüm gönüllülerin sahiplenmesini istediği AYTAM hareketinin kendi etkisi haricinde hareket etmesini istemesi nedeniyle bir süredir çekimser kaldığını belirten AYTAM kurucusu av. Kadir Daylık, sitem mesajında şu görüşlere yer verdi:
“Kurucusu ben olmama rağmen, sahibinin sizler olmasını istediğim AYTAM hareketinin, benim etkim olmadan kendini tanımlamasını izlemek istedim.
Doğrusunu isterseniz izlediğim süre içinde gördüklerimden ve anladıklarımdan memnun kalmadım; üzüldüm.
Her şeyden önce, ben sürükleyici rol oynamadıkça AYTAM hareketi, fazla hareketsiz kalıyor.
Oysa AYTAM’ın amacı, çalışma tarzı, mekânı, iletişim olanakları var ve herkese açık.
Amacı Afyonkarahisar’ımızın yerel tarihi konusunda çalışmalar yapmak. Böylece hafızamızı sürekli canlı tutarak gelecek kuşaklara doğru bir geçmiş ve kültür bilgisi aktarmak, geldiğimiz yeri görerek/göstererek gitmemiz gereken yönü sağlıklı olarak tarif etmek.
Çalışma tarzımız ise herkese açık olan gündemli toplantılar yaparak unutulmaya yüz tutmuş adet ve geleneklerin canlandırılması şeklindedir. Bunun yanında gerek toplantılarımızdaki anlatımlarla gerekse de e-posta ortamındaki paylaşımlarla Afyonkarahisar’ımızın geçmişini gün yüzüne çıkarmak. Ayrıca bir iki TV programı, gazete haber ve söyleşileri ile Kent Kurultayı sunumlarımız da oldu.
Yerimiz ise bellidir; hepimize ait olan ve sadece bu amaca tahsis edilmiş olan AYTAM evi.
Gözlediğim süre içinde bu haberleşme kanalına gönderilen iletilere baktığımızda çoğunlukla ve yoğunlukla Mübarek Ramazan, Kandil ve Bayram Kutlamalarını görüyoruz.
Afyonkarahisar’ın Kurtuluş gününe ilişkin hiçbir kutlama burada yer almadı.
30 Ağustos zafer kutlaması ise sadece iki e-postada yer buldu.
Değerli Dostlar,
Şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşu ile 30 Ağustos 1922’deki Başkomutanlık Meydan Savaşı ile bunun kesinleştirilmesi günlerine ilişkin kutlamaların Mübarek Ramazan, Kandil ve Bayram kutlamaları ile eşdeğerde tutulması gerekirken bu tarihi günleri geri plana atan davranışı içime sindiremiyorum. Eğer Mustafa Kemal Paşa, Başkomutanlık Meydan Savaşı’nı 30 Ağutos 1922’de övünülesi bir zaferle kazanıp, ülkemizin kurtuluşunu sağlamasaydı bugün ne Mübarek Ramazanı, ne Kandili ne de Bayramı kutlayabilirdik.
Üstelik bu zafer bizim şehrimizin topraklarında kazanılmıştı. Üstelik biz bir yerel tarih topluluğuyduk. Amacımız geçmişimizi geleceğimize aktarmaktı. Bunlar çocuklarımıza ve çoğunlukla dünyadan habersiz insanımıza tüm nitelikleriyle anlatılıp öğretilmezse güvenli ve ileri bir ülkeyi ancak rüyalarımızda görebiliriz.
Siz ne dersiniz?
AYTAM’ın silkinerek kendisine gelmesi gerekmiyor mu?” (Kocatepe)