Aynaya ve yüzüme nasıl bakacaklar

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, kendisini partinin liderliğinden eden görüntülerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla servis edildiği iddiasıyla ilgili ses kaydı konusunda, “Ortada bir iddia var, bu iddianın muhatabının açıklamasını bekliyorum. Bunu görelim. Ondan sonra gerekeni yaparız” dedi Deniz Baykal, kendisiyle ilgili 2010 yılı Mayıs ayında ortaya çıkan görüntülerin bizzat Başbakan [&hellip]

Aynaya ve yüzüme nasıl bakacaklar

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, kendisini partinin liderliğinden eden görüntülerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla servis edildiği iddiasıyla ilgili ses kaydı konusunda, “Ortada bir iddia var, bu iddianın muhatabının açıklamasını bekliyorum. Bunu görelim. Ondan sonra gerekeni yaparız” dedi

Deniz Baykal, kendisiyle ilgili 2010 yılı Mayıs ayında ortaya çıkan görüntülerin bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla servis edildiği ileri sürülen internetteki ses kaydıyla ilgili gazetecilere seçim çalışmaları için geldiği Afyonkarahisar’ın Emirdağ İlçesi’nde açıklama yaptı.
ÖRTBAST EDİLEBİLECEK KONU DEĞİL
Deniz Baykal, “Dün akşam ortaya çıkan tablo, aklın, mantığın, vicdanın, hukukun izah etmesi mümkün olmayan bir tablo” dedi. Baykal, şunları söyledi:
“Bu konuda resmi değerlendirmeleri bekliyorum. Umarım derhal en kısa zamanda bu konuda bir açıklamayı duyma imkanımız sağlanır. Bu yepyeni bir tablodur. Vahim bir kırılmadır. Bunun resmi çevreler tarafından en kısa zamanda izah edilmesini bekliyorum. Elbette ki bu manzara karşısında gerekenleri yapacağız. Ama olay öyle anlaşılıyor ki artık Türkiye’de bir hukuk, demokrasi ve siyaset ahlak sorunudur. Kamuoyumuzun bu konuyu en kısa zamanda aydınlığa kavuşturacak bir ilgiyi ve dikkati sergilemesi gerekiyor. Bu örtbas edilebilecek, görmezden gelinebilecek, sıradan suçlamalarla inkar edilebilecek bir konu değildir. Bu konunun derhal aydınlığa kavuşturulması lazımdır. Gereğinin yapılması lazımdır.”
BÜYÜK OLAY, VAHİM BİR KIRILMADIR
Deniz Baykal, konunun aydınlanması için Başbakan Erdoğan’ın derhal açıklama yapmasını gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle olaylar, gereğini kendileri yaparlar. Şu ortamda bu olayların aydınlığa kavuşturulmasıdır gereken. Ortada bir açıklama, bir iddia var. Bu konuda olayın muhatabı ne düşünüyor, bunu anlamamız lazım. Ne diyor bir görelim. Bunu bir duyalım, görelim. Dediğim gibi bu örtbas edilebilir, görmezlikten gelinebilir bir olay değildir. Vahim bir kırılmadır. Çok büyük bir olaydır. Böyle bir olay eğer gerçeği yansıtıyorsa onu gerçekleştiren insanların aynaya bakma, benim yüzüme bakma hakları yok demektir. Bunu gerçekleştiren insanların hiç bir şey olmamış gibi yollarına devam etmeleri mümkün değildir.”
ŞEYTANİ SENARYO UYGULANDI MI?
Deniz Baykal, “Böylesine büyük şeytanı bir senaryo gerçekten uygulanmış mıdır?” diye sorduktan sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu anlamak ihtiyacı içindeyim. Bunu bilmenizi isterim, kendi adıma istiyor değilim. Türkiye’nin bunu anlaması, çözmesi ve bunun hesabını görmesi lazımdır. Bu Türkiye’de hukuk meselesidir, demokrasinin, siyasetin, ahlakın meselesidir. Bunların gereği mutlaka yapılmalıdır. Ama önce ortada bir iddia var, bu iddianın muhatabının açıklamasını bekliyorum. Bunu görelim. Ondan sonra gerekeni yaparız. Gerekeni nasıl yaparız? Türkiye’de ve dünyada hukukta ve siyasette bütün olanakları kullanarak hep beraber yaparız. Ama şimdi bu iddiaların muhatabının konuşmasını bekliyoruz. Derhal konuşmalıdır, derhal bir açıklama yapılmalıdır. Artık bu işin sonuna gelindiği anlaşılıyor. Bu Türkiye’de yaşanan olayların tümünün iç yüzünü anlamamıza yardımcı olacak, Türkiye’de tezgahlanan kirli oyunların nereden nasıl kaynaklandığını ortaya koyacak çok büyük bir çıkış noktasıdır.”
BU OLAY BİR ÇOK ŞEYİN
AYDINLANMASINI SAĞLAYACAK
Baykal, bir gazetecinin ‘Ses kaydında sadece kendisinin değil, yeni kasetlerle partinin dizayn edilmesi de var bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?’ sorusuna da şu karşılığı verdi:
“Önce bir defa bu senaryoyu kim tanzim etmiştir, kimin talimatıyla bu yapılmıştır? Hangi hesapla yapılmıştır? Bunu yapmanın siyasi, ahlaki ve hukuki anlamı nedir? Türkiye’nin bunu görmesi lazım.”
Başka bir gazetecinin, ‘Başbakan kasetler konusunda hep paralel devlet olarak adlandırdığı cemaati suçluyordu. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?’ sorusunu Baykal, “Bu iddianın aydınlatılması çok şeyin ortaya çıkmasına vesile olacaktır. Pek çok iddia buradan yola çıkarak aydınlanacaktır” yanıtını verdi.
Deniz Baykal, Emirdağ’daki meydanda yaptığı seçim konuşmasının ardından Çay İlçesi’ne geçti.
BAHAR GELDİ, AÇIN PENCEREYİ DEĞİŞTİRİN ARTIK
CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, seçim çalışmaları kapsamında Afyonkarahisar’ın Çay İlçesi’nde partisinin Belediye Başkan Adayı Yaşar Çengel için destek istedi. Çay Belediyesi önünde düzenlenen mitingde halka seslenen Baykal, siyasette dönemler olduğunu, yeni sayfalar olduğunu söyledi. Bu sayfaların içinden çıkan kişilerin millete hizmet ettiğini anlatan Baykal, şöyle dedi:
“Bir dönem böyle yaşanıyor. Sonra, yeni bir dönem ortaya çıkıyor. Demokrasi işte böyle işliyor. Çok partili demokrasi böyle işliyor. Tek partili rejimler böyle işlemiyor, askeri darbelerle işliyor. Artık ülkemizde o dönemleri kapattık. Bundan sonra her şey halkın iradesiyle vatandaşın kararıyla işliyor, milletin oyuyla oluşan aşamaya geldik. Türkiye’de Demirel dönemi, Özal dönemi yaşadık. 12 yıldır da Tayyip Erdoğan dönemini yaşıyoruz. Artık o dönemin de sonuna geldik. O dönem de bitiyor. Demokrasinin kuralı bu. Şu an bahar mevsimini yaşıyoruz. Şu anda siyasetin de baharı. Eskiler değişecek, yeni siyasetçiler gelecek. Eskiyen iktidar artık vatandaşı dinlemez oluyor. Dediğim dedik siyaseti başlıyor. Her şeyi ben bilirim anlayışı başlıyor. Her kesin hakkını yok saymaya başlıyor. Açın pencereyi değiştirin. Bahar geldi, 12 yıla son verelim. Destek verdik, güvendik. Artık yeter.”
17 ARALIK OPERASYONU
Baykal, 17 Aralık operasyonu üzerinden de hükümeti eleştirdi. 17 Aralık’la birlikte Türkiye’de görülmemiş bir süreç yaşandığını kaydeden Baykal, bu süreçte 4 bakanın istifa ettiğini söyledi. İstifa eden bir bakanın, ‘Ben Başbakan ne dediyse onu yaptım’ dediğini hatırlatan Baykal, “Demek ki bizim bildiğimizin ötesinde bir şey var. Bir Başbakan sabah 06.30’da oğluna telefon açıp, ‘Paraları derhal boşalt’ der mi? Sıfırla dediği para. Esrar değil, eroin değil. Olay kısa bir telaşın ardından örtbas ediliyor. Bunlar ayağa düştüler. Anlattıkça ben utanıyorum. Dünyaya rezil olduk. Deniz Feneri diye bir yolsuzluk olayı yaşadık. Kapandı gitti. Sürekli bu olayları yaşıyoruz. Bu olayları sürekli yaşamak istemiyorsak, ‘artık yeter’ demenin zamanı geldi” diye konuştu
‘OYLARINIZLA BU GİDİŞATA ‘DUR’ DEYİN’
Başbakan Erdoğan’ın, soruşturma kapsamında ifade verilmesi için çağrılan oğlunu emniyete göndermediğini de savunan Baykal, “Demokrasi hani nerede? Adnan Menderes, oğlunun ticaret yapmasını istemedi. ‘Yapamazsın’ dedi. ‘O soyadınla para kazanamazsın’ dedi. Şimdi kalkmışlar Menderes’in adını anıyorlar. Onun gibi dürüst olamazsın. Artık Ankara’daki devlet büyükleri görevlerini yapmıyorlarsa iş millete, yani size düşüyor. Oylarınızla bu gidişata ‘dur’ demenin zamanı. 30 Mart’ta CHP’ye oy verin, gücünüzü gösterin” dedi.
Deniz Baykal, daha sonra beraberindekilerle birlikte Sultandağı İlçesi ve ilçeye bağlı Yeşilçiftlik Beldesi ile Bolvadin İlçesi’nde partisinin belediye başkan adaylarını tanıtarak, halka seslendi. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme