Ayasofya'daki Terleyen Sütunu Biliyor Musunuz?

İstanbul'un fethinin ardından, Fatih Sultan Mehmed'in Ayasofya'da kıldırdığı ilk cuma namazı, İslam tarihinde ve Osmanlı'da oldukça önemli bir yer tutar.

Bu namazla birlikte Ayasofya, camiye dönüştürülerek, çok sayıda dini ve manevi olayı da içinde barındıran bir kutsallığa kavuşmuştur. Ayasofya’daki dikkat çekici ve hâlâ merakla araştırılan detaylardan biri ise, caminin iç kısmındaki mermer sütunun üzerinde bulunan bir oyuğun sırrıdır. Bu oyuk, sadece bir tarihi iz değil, aynı zamanda derin bir manevi anlam taşır. Rivayetlere göre, Ayasofya’nın kıbleye dönmesiyle ilişkili olan bu sütun, Hızır Aleyhisselam’ın müdahalesiyle kıbleye yöneltilmiştir. İşte bu olayın ardındaki gizemli ve manevi hikaye…

FATİH SULTAN MEHMED VE İLK CUMA NAMAZI

Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u fethettiği 1453 yılında, ilk cuma namazını Ayasofya’da kıldırmıştır. Fethi takiben, Ayasofya’yı derhal camiye çevirmek için harekete geçilmiş, ustalar gece gündüz çalışarak, camiyi namaza uygun hâle getirmiştir. O dönemde, Ayasofya kilise olarak inşa edilmiş ve yapısal olarak kıbleye, yani Kabe’ye değil, Kudüs’e yöneltilmişti. Ancak, Fatih Sultan Mehmed’in Ayasofya’da kılacağı ilk cuma namazı sırasında, caminin kıblesi yönünde önemli bir değişiklik yapılması gerekmekteydi. Bununla birlikte, bu değişimin yalnızca maddi bir düzenleme olmadığını, derin bir manevi boyutunun da olduğunu söylemek mümkündür.

Ayasofya'daki Terleyen Sütunu Biliyor Musunuz?

KIBLEYE DOĞRU YÖNELTİLEN AYASOFYA VE HIZIR ALEYHİSSELAM’IN MUCİZESİ

Rivayetlere göre, Fatih Sultan Mehmed namaza başlamak için tekbir getirdiğinde, Ayasofya’nın kıblesinin doğru olmadığını fark eder. Bunun üzerine, ikinci kez tekbir getirir ancak yine kıbleyi doğru bir şekilde bulamaz. Ancak, üçüncü kez tekbir getirirken bir mucize gerçekleşir. O an, Ayasofya’daki arka tarafta bulunan sütunlardan birinin çevresindeki bakır kaplama oyuk dikkat çekici bir şekilde döner. Bunun ardında Hızır Aleyhisselam’ın müdahalesi olduğu söylenir. Akşemseddin, Fatih Sultan Mehmed’in hocası, bu durumu şöyle anlatır:

“Padişahımız üçüncü kez tekbir getirdiğinde, bir an için manevi alemde cemaatin en arka safı bana gösterildi. Bir kişi eksikti. O an bir hareket gördüm; Hızır Aleyhisselam, eksik olan saf için gelirken, parmağını o mermer sütunun oyuğuna sokarak, Ayasofya’nın yönünü Kâbe’ye doğru çevirdi.”

Hızır Aleyhisselam’ın parmağını soktuğu mermer sütunun etrafında, o dönemde "Terler Direk" olarak bilinen bakırla kaplı bu sütunun iç kısmında bir oyuğun olduğu söylenir. Hızır Aleyhisselam’ın parmağını sokarak bu sütunu döndürmesiyle, Ayasofya’nın tamamı Kâbe’ye doğru yönelmiştir. Bu olay, hem dini hem de manevi bir anlam taşımaktadır; çünkü İslam dünyasında kıbleye yönelmek, namazın geçerliliği için son derece önemlidir ve Kâbe'ye yönelmek, tüm müslümanlar için büyük bir önceliktir.

Ayasofya'daki Terleyen Sütunu Biliyor Musunuz?

AYASOFYA’NIN İLK YÖNELMESİ VE KUDÜS’TEN KÂBE’YE DÖNÜŞÜ

Ayasofya, ilk yapıldığında Hz. İsa’nın doğduğu Kudüs’e yöneltilmişti. Oysa Hızır Aleyhisselam’ın mucizevi müdahalesiyle, bu yön değişmiş ve cami, Kâbe’ye yöneltilmiştir. Ayasofya’nın yönünü değiştiren bu olay, yalnızca bir yapının fiziksel dönüşümü değil, aynı zamanda İslam’ın İstanbul’daki ilk anıtlarından biri olan Ayasofya’nın manevi bir dönüşümüne de işaret etmektedir. Bazı rivayetlere göre, Ayasofya’nın tamamen Kâbe’ye yönelmesi için bir kişinin çığlık atması gerekmiş ve Hızır Aleyhisselam gözden kaybolmadan önce Ayasofya’nın tam olarak Kâbe’ye dönmediği söylenmektedir. Bu ilginç detay, zaman içinde farklı kaynaklarda çeşitli şekillerde anlatılmıştır, ancak kesin olan bir şey vardır ki, o da Hızır Aleyhisselam’ın bu olayda büyük bir manevi rolü olduğudur.

DİLEK TUTMA GELENEĞİ: TERLER DİREK VE MERMER SÜTUN

Bugün Ayasofya’yı ziyaret edenler, caminin arka kısmındaki “Terler Direk” olarak bilinen, bakırla kaplanmış ve ortasında bir oyuğun bulunduğu mermer sütuna büyük bir ilgi göstermektedir. Ziyaretçiler, bu sütundaki oyuğa parmaklarını sokarak dilek tutma geleneğine sahiptirler. Bu gelenek, özellikle sütunun dönüşüne tanık olan ve Hızır Aleyhisselam’ın bu mucizevi müdahalesini duyan insanlar arasında uzun yıllar boyunca devam etmiştir. İnsanlar, bu sütunun etrafında dönerek ve oyuğa parmaklarını sokarak, dileklerinin kabul olacağına inanırlar. Bu gelenek, sadece bir manevi sembol olmanın ötesinde, ziyaretçilerin ruhani olarak aradıkları huzuru bulmalarına yardımcı olur.

FATİH SULTAN MEHMED VE AYASOFYA’NIN MANEVİ İTİBARI

Fatih Sultan Mehmed’in Ayasofya’daki ilk cuma namazını kıldırırken yaşadığı bu olay, sadece İstanbul’un fethini simgeleyen bir anı değil, aynı zamanda İstanbul’daki İslam’ın zaferinin ve kudretinin bir sembolüdür. Sultan Mehmed’in namazı sırasında gerçekleşen bu manevi olaylar, Ayasofya’yı sadece mimari açıdan değil, dini ve manevi açıdan da kutsal bir mekân hâline getirmiştir. Hızır Aleyhisselam’ın parmağını sokarak Ayasofya’yı Kâbe’ye yöneltmesi, caminin sadece İstanbul’un değil, tüm İslam dünyasının manevi bir merkezi hâline gelmesinin temel adımlarından biri olmuştur.

Bugün, Ayasofya hala hem bir cami olarak hem de tarihi ve dini bir yapı olarak büyük bir öneme sahiptir. İçindeki mermer sütunun oyuğu, her geçen yıl daha fazla insanı kendine çekerken, Fatih Sultan Mehmed’in namazı sırasında gerçekleşen mucizevi olay, hem İstanbul’un fethinin hem de İslam’ın zaferinin simgesi olarak bir hatıra olarak kalmaya devam etmektedir. Ayasofya, sadece mimarisiyle değil, tarihsel ve manevi anlamıyla da dünyada eşi benzeri olmayan bir yapıdır.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme