Avukatlık mesleği krizde, gerçek bir devrim ihtiyaç!
Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, avukatlık mesleğinin dünya genelinde bir kriz yaşadığını, adalete erişimin engellerle dolu olduğunu mesleğin gerçek bir devrime ihtiyaç duyduğunu vurguladı   Afyonkarahisar Baro Başkanlığı tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Kocatepe Parkı Atatürk Anıtı'nda dün sabah çelenk töreni düzenlendi. Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Atatürk Anıtına çelenk [&hellip]
Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, avukatlık mesleğinin dünya genelinde bir kriz yaşadığını, adalete erişimin engellerle dolu olduğunu mesleğin gerçek bir devrime ihtiyaç duyduğunu vurguladı
Afyonkarahisar Baro Başkanlığı tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Kocatepe Parkı Atatürk Anıtı’nda dün sabah çelenk töreni düzenlendi.
Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Atatürk Anıtına çelenk koydu. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Av. Turgay Şahin, günün anlam ve önemine yönelik bir konuşma yaptı.
“MESLEĞİN İTİBARINI KİMSEYE TESLİM ETMEYECEĞİZ”
Avukatlık mesleğinin tehdit altında olduğunu belirten Av. Turgay Şahin, “Mesleğimiz tehdit altında. 5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutlayamıyoruz. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanamamış; yargıya güven ve hukuk inancı azaltırken, avukatlık mesleğinin itibarını zayıflattı. Hukuk Fakültesi kontenjan ve sayılarının ihtiyaç durumu gözetilmeden ve Barolara danışılmadan arttırılması, avukatlık mesleğinde nitelik kaybına sebep oluyor. Yargı bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunacağız. Avukatlık mesleğinin itibarını kimseye teslim etmeyeceğiz. Üniversite giriş sınavında hukuk fakültesi barajının yükseltilmesini sağlayarak meslekteki niteliksizleşmenin önüne geçeceğiz.” dedi.
“ADALETE ERİŞİM ENGELLERLE DOLU”
Turgay Şahin, avukata yönelik şiddetin mesleği icra ettikleri mekânların sınırlarını aşarak, meslek grubunu hedef haline getirip, can alan, ülke çapına yayılmış bir şiddet türü haline geldiğini vurguladı. Şahin, “Avukatlık ücretleri insan onuruna yaraşır şekilde, avukatın sarf ettiği emeği ve üstlendiği sorumluluğu karşılamıyor. Adalete erişim avukatlar ve yurttaşlar için ekonomiye, mekâna ve zamana dayalı engellerle doludur. Ücret tarifelerinde olması gereken artışları; ödemelerin zamanında yapılmasını sağlayacağız. Adalete erişimin önündeki engelleri kaldırmak için yetkili makamlarla kurulacak kesintisiz işbirliğiyle çözümleri birlikte hayata geçireceğiz.” diye konuştu.
“BAROLARI BİRLİĞİMİZDE BİRLEŞTİRECEĞİZ”
Kamu avukatları ek göstergesinin, mobbing ve mesleki bağımsızlıklarının korunması sorununun hala çözülemediğini belirten Şahin, “Baroları kamu avukatlarının meslek örgütü haline getirecek, sorunlarını çözeceğiz. Çoklu Baro Kanunu ile meslek örgütlerimiz bölündü. Baroları Birliğimizde birleştireceğiz. Hiçbir avukatı yalnız, hiçbir vatandaşı savunmasız bırakmayacağız. 5 Nisan Avukatlar Günü’nü birlikte kutlayacağız. Batıda şövalyelik mesleği olarak tanımlanan mesleğimizin, adaletin gezici şövalyeleri olarak adlandırılan avukatların sonu bunlar nedeniyle olmayacak. Fukuyama’nın ‘tarihin sonu’ tezinde olduğu gibi, hak ve batılın, adalet ile zulmün, doğru ve yanlışın diyalektik mücadelesinin sona erdiği daha doğrusu bu kavramların flulaştığı, birbiri içine geçtiği ve anlamlarının bulanıklaştığı, bundan dolayı da siyah ve beyazın çatışmasının sona erdiği için olacak. Gecenin bir yarısında CMK görevi için rahatını ve uykusunu terkeden fedakâr meslektaşlarımız yerine, vergi rekortmeni avukatların, Suits dizisinin Harvey Specter tiplemesinin idealize edilmesi, rol-model bellenmesi mesleğimizin sonunu getirecek.” ifadelerini kullandı.
“İKİ İHTİMALDEN HANGİSİNİN GERÇEKLEŞECEĞİ TERCİHE BAĞLI”
Türkiye’de olduğu gibi dünyada da avukatlık mesleğinin kriz yaşadığına değinen Şahin şöyle konuştu: “Şövalye, serdengeçti kimliğinin yerini reklamla, ilişkilere yapılan yatırım ve iş bağlamayla semiren, serbestçe reklam veren avukat kimliği aldıkça bu son yaklaşıyor. Yapay zekâ tartışılmaya başlandığında bazı mesleklerin yok olacağı, bazılarının ise radikal biçimde dönüşeceğinden söz edilmişti. Avukatlık mesleği için bu seçeneklerin ikisi de konuşuluyor. İki ihtimal de mümkün. Ancak hangisinin gerçekleşeceği bize ve tercihlerimize bağlıdır. Almanya’nın yaptığı yanlışı tekrar eder reklam yasağını kaldırırsak ilkinin olacağından kuşkunuz olmasın. Fransa’nın, İngiltere’nin yaptığı yanlışı takip eder yani belli sayıya kadar insani sınırlar içindeki ortaklıkların yerini yüzlerce işçi avukatın köle düzeninde çalıştığı çok çalışanlı ama az ortaklı ticari şirketler alırsa mesleğin bir biçimde öleceğine emin olunuz. Sosyal devlet ilkesinin gereği olan ve fedakârca yerine getirilen CMK ve adli yardım görevlerinin yerini şımarık zenginlerin sadaka sistemi olan pro-bono sistemi alırsa mesleğin ruhuna fatiha okumaya hazırlanın.”
“YEPYENİ BİR DEVRİME
GERÇEK BİR SİLKELENMEYE
İHTİYAÇ VAR”
Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendi göbeğimizi kendimiz kesemezsek, paylaşmayı, bölüşmeyi Afyonkarahisar Barosu’nun yıllardır savunduğu adil iş kotasını beceremezsek durum vahim olacak. İşler belli başlı bürolarda yoğunlaşmaşa devam ederse; serbest çalışan, bağımsız avukatların sayısının çok üzerinde ‘Bağlı Çalışan Avukatlar’ çoğalmaya başlamışsa avukatlar ortak değil işçi olarak çalıştırılmaya başlamışsa, avukatlar ortak değil işçi olarak çalıştırılacaktır. Bağlı Çalışan Avukatlar isimlendirmesi bir aşağılama içermektedir. Bu durum yeni bir düzen halini alıyorsa kıyamete hazır olun. Zira tüm alametleri belirdi. Artık mevzuat değişiminin, iyileştirme ve makyaj çözümlerin zamanı çoktan geçti. Ne sınav, ne şu, ne budur. Yepyeni bir silkinme ve tüm reformların üstünde gerçek bir devrim gerçekleştiremezsek, mesleğimizi ve kadim tüm meslekleri fabrika ayarlarına, asli ruhlarına, asil duruşlarına, tevarüs edilmemiş asaletlerine ve kadirşinas dikbaşlılıklarına geri döndüremez bu üstün vasıflarını iade edemezsek işte o zaman topyekün zillete, adaletsizliğe, kopkoyu bir zulme, köle düzenine kendinizi şimdiden alıştırın.”
“KAMUOYUNDA Kİ SEVİMSİZ KİSVEYİ YIRTIP ATMAK ZORUNDAYIZ”
“Bir çuvaldızda kendimize olmalı. Kısaca istediğimiz kadar haklı olalım kamuoyu nezdinde sevimsiz, antipatik, negatif çağrışımlarla anılan görüntümüzü değiştiremez bu kisveyi yırtıp atamazsak distopik geleceğe merhaba demeye hazır olun.” diyen Şahin, “Biz tüm bunları hak etmiyoruz. Dün olduğu gibi bu günde şövalye ruhu, serdengeçti tabiatı baskındır. Hala, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları hasılı gönüllüllük esasına göre çalışan tüm teşkilatlarda sizler yani idealist meslektaşlarım ön saflarda gayret ediyor, savaşıyor. Bu ruhu kaybetmeyelim, bize dikte edilen piyasa hukukunun dayatmalarına karşı dik duruşumuzu koruyalım, cazip etiketler ve ambalajlarla sunulan ikame hak arama yöntemlerine yüz vermeyelim. Bir tek hak, bir tek adalet, evrensel bir tek hukuk olduğunu, bunların alternatifinin olamayacağını unutmayalım. Siyasi, ideolojik farklarımızı bir kenara bırakıp meslek kuruluşumuz ile birlikte insanlığın ortak ideallerini gerçekleştirmek için savaşalım. Moda olanlar gelip geçecek, sönmez-pörsümez adalet ve bunun mücadelesi sonsuza kadar sürecektir. Başta bahsettiğimiz hak ve batılın, adalet ile zulmün, doğru ve yanlışın ayrımını yitirmediğimiz müddetçe mesleğimiz ve meslek kimliğimiz de yaşayacaktır. Yaşasın adalet. Yaşasın hak adalet mücadelesi. Yaşasın gerçek hukuk ve adalet emekçileri. Yaşasın kadim ruhuyla avukatlık mesleği. Yaşasın avukatlar. 5 Nisan Avukatlar Günümüz kutlu olsun.” dedi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi