• Haberler
  • Genel
  • 'Avukat tehdit altındaysa hak arama özgürlüğüde tehdit altındadır'

'Avukat tehdit altındaysa hak arama özgürlüğüde tehdit altındadır'

Afyonkarahisar Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Erhan Doğan, yaptığı açıklamada, tek bir avukat kaybına tahammüleri olmadığını belirtti. Doğan, 'Avukat tehdit altındaysa, hak arama özgürlüğü de tehdit altındadır. Bizler dava dosyalarının tarafı değil, vekiliyiz. Vekâlet etmek mesleğimizin gereğidir. Biz bu görevi üstlenmezsek adalet işlemez.' dedi.

Afyonkarahisar Baro Başkanlığı yönetimince Adliye’nin protokol girişinde bugün saat 12.00’de yurt genelinde eş zamanlı yapılan basın açıklaması gerçekleştirildi.
“AFYON’DA AVUKATA SALDIRANLAR SERBEST BIRAKILDI”
Afyonkarahisar Baro Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Av. Erhan Doğan, Denizli Barosu önceki dönem başkanlarından, Muğla Barosuna kayıtlı Av. M. Erdal Çam’ın 6 gün önce, daha evvel davasına baktığı müvekkili tarafından, sadece mesleki faaliyeti nedeniyle katledildiğini belirtti. , “Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Av. Servet Bakırtaş, bakmakta olduğu bir dosyanın karşı yanı tarafından ofisinde katledilmişti. Bakırtaş’tan bir yıl önce İstanbul Barosuna kayıtlı genç meslektaşımız Av. Ersin Arslan, haciz işlemleri için bulunduğu görev yerinde göğsünden vurularak katledildi. Ersin Arslan’ın katlinden birkaç ay sonra Konya’da Av. Asilcan Tuzcu, boşanma davasını üstlendiği müvekkilinin eşi tarafından bıçaklandı. Zanlı, meslektaşımızı, peruk takıp evinin girişinde beklemişti. Av. Asilcan Tuzcu, saldırı sonrası bir gözünü kaybetti. Asilcan Tuzcu’dan tam bir yıl önce, İstanbul Barosuna kayıtlı meslektaşlarımız Av. Savaş Baş ve Av. Necati Çakmak, Ankara’da haciz işlemleri esnasında bıçaklı saldırıya uğradılar. Yaralanan meslektaşımız Savaş Baş halen bu saldırının izlerini taşıyor. Henüz üç hafta önce, Afyonkarahisar Barosuna kayıtlı meslektaşımız Av. Hakkı Cihan Coşkun, tarafı bile olmadığı dosyada, yalnızca mesleki dayanışma kapsamında yetki belgesi ile iştirak ettiği haciz işlemi sırasında, işyeri sahipleri ve çalışanlarının saldırısına maruz kalarak yaralandı. Saldırganlar, olay yerine intikal eden jandarma personelinin yanında da saldırılarına devam ettikleri hâlde, serbest bırakıldılar.” dedi.

Haber
“SIRALANAN ŞİDDET ÖRNEKLERİ HEMEN HER GÜN YAŞANIYOR”
“Üç gün önce, Nevşehir Barosu önceki dönem Başkanlarından Av. Mustafa Necmi Öncül, takip ettiği dosyanın karşı yanı olan iki kişi tarafından darbedildi.” diyen Doğan, “Bu saydıklarımız, her gün ve yaşamın her alanında sistematik hâlde yaşanan avukata yönelik şiddetin, yaşam hakkına dönük ve can yakıcı çok sayıda örneğinden yalnızca birkaç tanesidir. Avukatlar; her geçen gün daha fazla öldürme, yaralama, tehdit, hakaret gibi saldırıların mağduru haline geliyor. Bazen sözlü bazen silahlı olan; bazen müvekkilden bazen karşı taraftan kaynaklanan ve bazen yaralama bazen ölümle sonuçlanan bu saldırıların değişmeyen ortak bir yönü var: Avukatların bu saldırılarla karşı karşıya kalmalarının nedeni, yalnızca mesleki faaliyetlerini yerine getirmeleridir. Münferitmiş gibi görülen bu saldırılar, aynı zamanda avukatlık faaliyetine, savunmaya, dolayısıyla adil yargılanma hakkına ve adaletin tesisine yöneliktir. Avukata yönelik şiddetin temelinde, avukatın mesleki faaliyetleri, görevlerini yaparken müvekkilleriyle özdeşleştirilmeleri veya savunma hakkının etkin kullanılması için mücadele ederken bu görevin ifasını önleme niyeti yer almaktadır.” diye konuştu.
“AVUKATA YÖNELİK ŞİDDETLE CİDDİ POLİTİKA İLE MÜCADELE EDİLMELİ”
Avukatlık faaliyetlerinin çekişmeye neden olduğunu bildiklerini dile getiren, Doğan, “Bizler, avukatlık mesleği kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerin, niteliği gereği çekişme ve uyuşmazlık içerdiğini biliyoruz. Avukata yönelik şiddet, toplumun genelinde gözlenen şiddet eğiliminden veya diğer meslek mensuplarına yönelik şiddetten önemli farklılıklar içermektedir. Bu nedenle, avukata yönelik şiddete ilişkin gerekli adımlar atılarak, özel olarak önlem alınması elzemdir. Avukata saldırma pervasızlığını gösteren saldırganlar bu cüreti, mesleğin itibarsızlaştırılması çabasından ve cezasızlık politikalarından alıyorlar. İnfaz kanunlarında yapılan değişiklikler, cezasızlık politikalarını daha da derinleştiriyor. Avukata yönelik şiddetle, ciddi bir politika benimsenerek mücadele edilmediği sürece, tekil vakalarda verilen ancak infaz düzenlemeleri nedeniyle göstermelik kalan cezalarla yol alınması mümkün değildir.” şeklinde konuştu.
“HAYKIRIYORUZ, GÖREVİMİZİ İFA EDERKEN CAN VERİYORUZ”
Av. Erhan Doğan, Türkiye Barolar Birliğinin; avukata yönelik şiddetle ilgili olarak 4 Nisan 2022’de TBMM’ye, 8 Temmuz 2022’de Adalet Bakanlığına yapmış olduğu başvurularda dile getirilen; konunun öncelikli gündem maddesi haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Şahin, “Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, zorunlu tedbirlerin derhal alınması ve mevzuat çalışması yapılması şeklindeki açık, somut, net talep ve önerilerinin bir an evvel karşılanması, avukatlar için olduğu kadar yurttaşların savunma hakları içinde zorunludur. Çünkü avukata yönelik saldırı, yurttaşın savunma hakkına yönelik saldırıdır. Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz. Mesleğimizi yaparken, görevimizi ifa ederken can veriyoruz. Avukat tehdit altındaysa, hak arama özgürlüğü de tehdit altındadır. Bizler dava dosyalarının tarafı değil, vekiliyiz. Vekâlet etmek mesleğimizin gereğidir. Biz bu görevi üstlenmezsek; adalet işlemez. Bize saldıranların bile muhtaç oldukları savunma hakkı kullanılamaz. Bizler bu görevi, şu veya bu kişilerin menfaati için değil, adil yargılanma hakkının hayata geçirilmesi için yerine getiriyoruz.” ifadelerine yer verdi.
“MESLEK ŞEHİTLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ”
Av. Erhan Doğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Acil talebimiz şudur: Yeni yasama döneminde, Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmalı, konuyla ilgili TBMM araştırma komisyonu kurulmalıdır. Türkiye Barolar Birliğinin Adalet Bakanlığına sunduğu önerilerde yer alan gerekli düzenlemeler acilen hayata geçirilmelidir. Devletin tüm kurumlarında ve yurttaşlarda, avukata yönelik şiddetin engellenmesiyle ilgili farkındalık yaratılmalı ve buna ilişkin somut çalışmalar hayata geçirilmelidir. Tek bir kayba daha tahammülümüz yok. 180 bin avukat, Barolarımız ve Türkiye Barolar Birliği olarak; avukata yönelik şiddetin normalleşmesine izin vermeyecek, onurla ve asla vazgeçmeden ortak mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Meslek şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Mesleğimizi, meslektaşlarımızı ve yurttaşlarımızın haklarını sahipsiz bırakmayacağız. Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”

Bakmadan Geçme