'At izi it izinden ayrılmalı'

Saadet Partisi (SP) Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan ve yönetim kurulu üyeleri dün partide basın toplantısı düzenledi. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasını 3. yıldönümünde lanetleyen Arslan, iktidarın politikalarını da eleştirdi.
ORHAN DARBE GİRİŞİMİNİ LANETLEDİ
SP Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan, 15 Temmuz, darbe girişiminin yıldönümünde millet iradesine karşı yapılan her türlü girişimin karşısında olduklarını belirterek hain darbe girişimini lanetledi. Türkiye’nin bir daha böyle bir durumla karşılaşmamasını temenni eden Arslan, “Elbette yaşanılan her olayın sebep ve sonuç ilişkisi olduğunu göz ardı etmememiz gerekir. Yoksa sağlıklı bir sonuç alamayız. Bu olayın sebeplerine baktığımızda en dikkat çekici olanı bu örgütün devletin içine bu denli sızmış olmasıdır. Malum yapı bu kadar devlet içine yerleşmişken hiç mi fark edilmedi? Yoksa müsaade mi edildi? ‘Ne istediniz de vermedik?’’ sözü galiba bu soru için cevap niteliğindedir. ‘Efendim o zaman biz bunları böyle bilmiyorduk’’ diyorlar. Oysa Necmettin Erbakan hocamızın MİT raporlarına ‘Fethullah Gülen CIA’nın Türkiye’deki sivil toplum kuruluşudur’’ diye yazdırmış olduğunu hepimiz biliyoruz. Ayrıca 28 Şubat sürecindeki tavırları da aslında ne olduklarını gösteriyordu. O günlerde ülke ekonomisin ve kalkınmasının adeta şaha kalkmış bir durumda olmasına rağmen, ‘Beceremediniz bırakın’, ‘Asker daha iyi yönetir’ diyen bunlardı.” dedi.
“DARBEDE BİLEREK
BULUNANLAR
 İDAM EDİLMELİ”
Geçmişte muhafazakâr seçmenin o dönem için Refah Partisine oy vermemeleri için malum güçlerin “Cebrail gelse ki henüz o meleği görmedim bunun için burnum sızlıyor. Bir parti kursa o partiye bile katılmam” dediğini hatırlatan Arslan, “Bu söz itikadımız açısından da son derece tehlikeli bir sözdür, insanı dinden çıkarır. Bütün bunlara rağmen gene de ‘Bilmiyorduk, adatıldık, kandırıldık’ diyorlarsa şunu da göz önünde bulundurmaları gerekir. Sizler onca istihbarat kuruluşuna rağmen  ‘Aldatıldık, milletimizden özür diliyoruz, Allah’tan af diliyoruz’ derken, aynı özür dileme fırsatını hiçbir şeyden haberi olmayan,  Allah rızası için ve o günlerde hükümette onların tavsiye ile bu örgüte yardım eden insanlara da vermemiz gerekmez mi? Bunu söylerken darbecileri savunuyor gibi bir şey kimsenin aklına gelmesin. Bu darbe girişiminde bilerek bulunanlar en ağır cezayı almalı hatta caydırıcı olması için idam edilmelidir.” diye konuştu.
“MÜHİM OLAN KUKLACININ
ETKİSİZ HALE GETİRİLMESİ”
Sözünü ettiği kişilerin habersiz, iyi niyetli insanlar olduğunu dile getiren Arslan, “Bizim bahsettiğimiz insanlar habersiz, iyi niyetli insanlardır. Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi ‘Bunların altı ibadet, ortası ticaret, üst kısmı ise ihanet tabakasıdır’ Adalete düşen görev kılı kırk yararak suçluyu suçsuzdan ayırmaktır. ‘At izini it izinden ayırmaktır’ Suçsuz olmasına rağmen işinden edilen insanlar derhal görevlerine iade edilmelidir. Hukuksuz uygulamalara bir an evvel son verilmelidir. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmemelidir. Yine akrabalarınız, ana babanız ve hatta kendi aleyhinize bile olsa adaleti ayakta tutan şahitler olmalısınız. Bir de şu hususa değinmeden geçmemeliyiz. Kukla ile mücadele etmek, kalıcı bir sonuç vermez. Siz bir kuklayı parçalar yok edersiniz ama kuklacı başka bir kukla ile gene karşınıza çıkar. Eğer kuklacıyı etkisiz hale getirirseniz kalıcı olarak kuklalardan kurtulursunuz. Onun için kula ile değil kuklacı ile uğraşmak gerekir. Bu darbe girişiminin arkasında Amerika’nın olduğu hepimizin malumudur. Amerika sadece gizli darbe planları ile değil bize karşı terör örgütüyle de açıkça saldırmaktadır.” şeklinde konuştu.
“ABD İLE İLİŞKİLER
GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Her gün gelen şehit haberlerinden büyük üzüntü duyulmasına rağmen hala “Amerika müttefikimizdir, Amerika stratejik ortağımızdır’’ sözlerini ve buna paralel hal ve tavırları hayretle ve büyük üzüntüyle izlediklerini söyleyen Arslan şöyle konuştu: “Bir an önce Amerika ile olan ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz. Amerika’nın bazı imkânları geniş olabilir ama tek ve mutlak güç sahibi Cenabı Allah’tır.”
“ÜRETİM MALİYETİ DE DÜŞÜRÜLMELİ”
Sebze ve yumurta fiyatlarında ki düşüklüğe değinen Arslan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fiyatların düşük olması tüketici için fayda değil zarardır. Bugün aldığımız ürünü üreten insanlar o üründen yeteri kadar kar edemezse üretimi bırakır. Yeteri kadar üretim olmazsa arz talep dengesi bozulacağından bir sonraki üretim döneminde fiyatlar çok daha fahiş seviyelere çıkar. Bunu söylerken fiyatlar yükselsin demiyorum. Üretimin maliyetlerinin düşürülmesi gerekir. Böylelikle hem üretici hem tüketici memnun olur. Bugün mazot 6,5 TL civarında. Üre gübresi 100 liranın üzerinde elektriğe nerdeyse her ay zam geliyor. Kullanmak zorunda oldukları ilaçlar ona keza maliyetlerin aşağı çekilebilmesi için gereken çalışmalar acilen yapılmazsa çiftçimiz üretimi bırakır.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi