Astral Seyahat Nedir?

Doğaüstü inançları ve sürekli varoluşu esas alan kadim bir tartışma konusu durumundaki astral seyahat nedir, nasıl yapılır? İşte herkes için kolay anlaşılacak yanıtlar…

Haber

Astral seyahat; duyulduğu ve gazetelerde, sosyal medyada, dergilerde konu olarak görüldüğü anda akla birçok şey getiren, kimisi için son derece olanaksız, çoğu kimseye göre şüpheli gibi dursa da gerçekte var olan bir kavram. En nihayetinde ise tartışmalı olduğuna şüphe yok. Üstelik bu tartışmalı olma durumu yeni değil, asırlardır var. Peki astral seyahat nedir-ne değildir, gerçekte böyle bir şey mümkün mü, varsa nasıl yapılır? İşte tüm açıklığı ile herkes için kolay anlaşılacak yanıtlar.

Astral seyahat nedir, mümkün mü?

Astral seyahat kaynağı açısından okültizm ve teofiziyi karşımıza çıkarıyor. Okültizm, doğaüstü inançları teofizi ise süreklilik halinde var olmayı, ruhların devamlı olarak ‘seyahat ediyor oluşunu’ temel alan inanışlar. Başlıca bu iki kaynaktan beslenen astral seyahat terimi, genel itibarıyla bilincin, bedenin dışına çıkarak astral boyut adı verilen farklı bir ‘alana’ geçiş yapması şeklinde ifade edilir. Astral seyahat pek az bilinen, uzak durulan, kelimelere döküldüğünde ise pek hoş karşılanmayan bir terim, zira fazlasıyla mistik ve tam manasıyla doğa üstü konseptler barındırıyor. Bununla birlikte merak edilmeyi, araştırılmayı ve tartışma konusu olarak var olmayı nesillerdir sürdürüyor.

Haber

Astral seyahat ruhun canlıyken bedenden ayrılması ve başka yere gitmesi. Peki böyle bir şey mümkün mü? İşte tartışılan konu da burada doğuyor. Uzmanlar astral seyahati yanlış rüya tanımı ile bağdaştırıyor ya da mistik öğelere aşırı zaaf göstermesi ile ilişkilendiriyor. Ama tüm bu teoremlerin dışında astral seyahat gerçekten varsa?

Astral seyahat gerçekten var mı?

Bilimsel yaklaşım, Astral seyahat fikrini Lucid Dreaming, yani Yarı-Uyanık Rüya deneyiminin yanlış yorumlanmasına bağlıyor. Bu durum uyku-uyanıklık arasında tam uyanmamış, bir nevi yarı uykulu halde ayırt edici özelliklerin etkin olmaması haline işaret ediyor. Biraz daha derine inildiğinde duyu organlarından bilgi alınamıyor, beyin alfa dalgaları yayınlıyor bu haldeyken. Yani kozmik ya da mistik değil, beyindeki neo-korteks tabakaların etkinlik dışı olması ile bağdaştırılıyor astral seyahat ile karşımıza çıkan deneyim eksenli anlatılar. Dolayısıyla astral seyahat diye bir şey yok deniliyor, burada söz konusu olan şey Yarı-Uyanık Rüya ve etkileri. Tavşan uykusu diye bir şey duydunuz mu, işte Lucid Dreaming, halk arasında bu ifadeyle, biraz esprili şekilde tanımlanıyor.

Peki gerçekten her şey bu denli esprili mi, bir yanlış anlama ya da anlaşılmadan mı ibaret?

Meditasyon mu, yoksa çok daha fazlası mı?

İşte burada yarı-uyku halinin meditasyon gibi yöntemlerle ‘oluşturulabilir olması’ devreye giriyor. Kimi insanlar meditasyon sırasında uyku-uyanıklık arası kalabiliyor ve rüya görebiliyor. Bu kapsamda da yine bir yanlış anlaşılmaya çıkıyor yol. Rüyaların özellikleri unutulmamalı, duyu organları ile zihinle algılanır rüyadayken sesler ve görüntüler. İşte bu şuuraltı kapısının açılması hali de tarih boyunca astral seyahate konu edildi.

En nihayetinde ise astral seyahat, her ne kadar uzun zamandır devam eden bir tartışma konusu olsa da çeşitli iddialardan ibaret ve gerçekliğinin kanıtlanması mümkün görünmüyor.

Bakmadan Geçme