Aşırı Yememizin Arkasında Ki Sebepler ve Kurtuluş Yolları
Yemek yemek, yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır ancak bazen yemekle olan ilişkimizi bir adım ileri götürür, bu da duygusal yeme bozukluğuna dönüşebilir.
Duygusal yeme, yalnızca açlık nedeniyle yemek yemek değil, daha çok stres, üzüntü, yalnızlık ya da sıkıntı gibi olumsuz duyguları yatıştırmaya yönelik bir davranış halini alır. Bu durum, zaman içinde kilo artışı, kötü beslenme alışkanlıkları ve daha önemli olarak ruhsal sağlık problemleriyle sonuçlanabilir.
DUYGUSAL YEME BOZUKLUĞUNUN BELİRTİLERİ
Duygusal yeme, hemen her yaştan insanı etkileyebilir ve genellikle fark edilmeden hayatımıza dahil olur. Ancak bazı belirtiler, yemekle olan ilişkinin sağlıklı olmadığını gösterir. İşte bu belirtilerden bazıları:
1. YAĞLI VE YOĞUN YİYECEKLERE ANİDEN DÜŞKÜNLÜK
Bazen, çok ağır ve kalorisi yüksek yiyecekler, aklımıza aniden gelir ve onlara karşı aşırı bir arzu hissederiz. Eğer bu tür istekler fiziksel açlıkla değil, daha çok duygusal bir boşluğu doldurmak amacıyla ortaya çıkıyorsa, bu, duygusal yemenin belirtisi olabilir. Yani yemek yediğinizde, yediğiniz şeyin tadından çok, duygusal rahatlama arıyor olabilirsiniz.
Arizona’daki uzman terapist Amy Girimonti, "Fiziksel açlık yavaşça başlar ve kontrol edilebilirken, duygusal açlık aniden gelir ve 'şimdi' tatmin edilmesi gerekir" diyor. Böyle durumlarda yediğiniz yiyecek genellikle sizin moralinizi yükseltmeye çalıştığınız, ancak sonunda utanç, suçluluk gibi olumsuz duygularla sonuçlanan yiyeceklerdir.
2. STRESTEN ALTINDAYKEN KENDİNİZİ YEMEK YERKEN BULUYORSUNUZ
Bir stres kaynağı, kötü bir haber veya zorlu bir tartışma sonrası kendinizi hemen yemek yerken buluyorsanız, bu da duygusal yemenin bir belirtisi olabilir. Dr. Ryan Sultan, bu tür durumları "yemeğin hızla yenmesi, tadının çıkarılmaması ve genellikle sadece rahatlama amacıyla yenmesi" olarak tanımlar. Bu durumda yemek yediğinizde kontrol kaybı yaşarsınız, bu da önemli bir işarettir.
3. TOKKEN BİLE YEMEK YEME
Bazen yemek yemek, sadece fiziksel açlıktan kaynaklanmaz; aslında tokken de yediğinizde bir sorun olabilir. Yemek yedikten sonra, vücudunuzun doygunluk sinyallerini göz ardı ederek, bir şekilde yemeye devam ediyorsanız, bu da duygusal yemenin bir belirtisidir. Örneğin, sosyal bir ortamda bir tatlı dilimi almak gayet normalken, sürekli olarak yediğinizde ve ardından suçluluk hissettiğinizde, bu durum yeme alışkanlıklarınızda bir sorun olabileceğini gösterir.
4. HAYATIN İNİŞ ÇIKIŞLARIYLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN YEMEK YİYORSUNUZ
Zor bir günün ardından kendinizi dondurma ya da pizza gibi "rahatlatıcı" yiyeceklerle ödüllendirmek, aslında insanların doğal bir tepkisidir. Ancak, bu davranış sürekli hale gelirse, bu bir duygusal yeme bozukluğuna dönüşebilir. Dr. Laing, "Duygusal yemek yemek bazen kaygıyı yatıştırmanın veya sıkıntıyı hafifletmenin etkili bir yolu olabilir. Ama her zaman bu şekilde davranmak, sorunun işareti olabilir," diyor.
5. YEMEK YERKEN SUÇLULUK HİSSİ
Eğer her yediğiniz lokmada suçluluk, utanç ya da pişmanlık hissediyorsanız, bu durum yiyecekle olan ilişkinizin sağlıksız olduğunu gösterir. Laing, "Eğer yemek yemek sürekli olarak utanç ya da zayıflık hisleriyle sonuçlanıyorsa, bu durum, yiyecekle ilişkinizin olumsuz bir hale dönüştüğünün bir işareti olabilir," diyor. Yiyecekle kurduğunuz ilişkinin keyif ve tat almak yerine, sadece suçluluk duyguları oluşturması, duygusal yemenin derinleştiği bir dönemi gösterir.
DUYGUSAL YEME BOZUKLUĞU İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Duygusal yeme bozukluğu, tek başına başa çıkılması zor bir durum olabilir, ancak doğru yöntemler ve stratejilerle bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür. Uzmanlar, duygusal yeme ile baş etmenin yollarını şu şekilde öneriyor:
1. KENDİNİZİ TANIYIN: NE HİSSEDİYORUM?
Duygusal yemenin ilk adımı, duygularınızı anlamaktır. Eğer kendinizi bir anda mutfakta, çikolata ya da cips paketinin önünde buluyorsanız, önce durun ve kendinize sorun: “Gerçekten aç mıyım, yoksa bu duygusal bir ihtiyaç mı?” Duygusal bir boşluk, stres, üzüntü veya öfke gibi olumsuz duygular yemekle doldurulmak istenebilir. Bu tür durumlarla başa çıkabilmek için bir duygu ve yemek günlüğü tutmak çok faydalıdır. Günlük tutarak, hangi duyguların yemek yeme isteğinizi tetiklediğini gözlemleyebilir ve daha bilinçli adımlar atabilirsiniz.
2. STRESLE BAŞ ETMENİN FARKLI YOLLARINI KEŞFEDİN
Yemekle rahatlama alışkanlığını değiştirmek, yeni başa çıkma stratejileri geliştirmekle mümkündür. İşte bazı öneriler:
• Arkadaşınızı Arayın: Bir dostla dertleşmek bazen en iyi çözüm olabilir.
• Fiziksel Aktivite: Kısa bir yürüyüş, bir koşu ya da sevdiğiniz bir spor dalı, zihninizin boşalmasına yardımcı olabilir.
• Meditasyon: Farkındalık meditasyonu, duygusal dürtülerinizi yönetmek ve yemekle olan ilişkinizi yeniden şekillendirmek için etkili bir yöntem olabilir.
• Dans Etmek: Sevdiğiniz bir şarkıyı dinleyip dans etmek, ruh halinizi hızla değiştirebilir.
3. BİR UZMANLA GÖRÜŞÜN
Eğer duygusal yeme alışkanlıkları hayatınızı olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan yardım almak oldukça önemlidir. Terapistler ve diyetisyenler, yeme alışkanlıklarınızı yeniden düzenlemenize yardımcı olabilir, aynı zamanda duygusal açlık ve gerçek açlık arasındaki farkı ayırt etme konusunda size rehberlik edebilir. Terapistlerin sunduğu bilişsel davranışsal terapi (CBT) gibi yöntemler, duygusal yeme alışkanlıklarını yönetmede etkili olabilir.
4. SOSYAL MEDYA VE ÇEVRESEL FAKTÖRLERE DİKKAT EDİN
Sosyal medya ve çevremizdeki dış etkenler, yemekle olan ilişkimizin şekillenmesinde büyük rol oynar. Özellikle gençlerde sosyal medya platformlarında kilo odaklı paylaşımlar, beden memnuniyetsizliğine ve yeme bozukluklarına yol açabilir. Bu tür etkenlerin farkında olmak ve gerektiğinde sosyal medya kullanımını sınırlamak, duygusal yeme bozukluğuyla mücadelede önemli bir adımdır.
Duygusal yeme, bir davranış alışkanlığı olmanın ötesinde, duygusal ve ruhsal bir sorunun işareti olabilir. Bu nedenle, yeme alışkanlıklarınızı sorgulamak ve duygusal açlık ile fiziksel açlık arasındaki farkı öğrenmek oldukça önemlidir. Kendinize karşı nazik olmalı ve iyileşme sürecini bir yolculuk olarak görmelisiniz. Başka bir deyişle, her adımda küçük başarılarınızı kutlayın ve ihtiyaç duyduğunuzda profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.