'Aşılama ve etkinlikler sürmeli'

Davet ve etkinlik sektörü temsilcilerinin ortak yaptıkları açıklamada, Kurban Bayramı tatilinin oluşuturduğu insan hareketliliği nedeniyle tırmanışa geçen vaka sayıları karşısında aşılamalarda taviz verilmemesi gerektiği bildirildi. Açıklamada aşılama ile birlikte etkinliklerinde sürdürülmesi gerektiği vurgulandı   Sektör temsilcileri iki doz aşı sayesinde tüm etkinliklerin güvenle yapılabildiğini, bundan sonraki süreçte tek mücadele yöntemi olarak aşılamayı kabul ettiklerini bildirdi. [&hellip]

Davet ve etkinlik sektörü temsilcilerinin ortak yaptıkları açıklamada, Kurban Bayramı
tatilinin oluşuturduğu insan hareketliliği nedeniyle tırmanışa geçen vaka sayıları
karşısında aşılamalarda taviz verilmemesi gerektiği bildirildi. Açıklamada aşılama
ile birlikte etkinliklerinde sürdürülmesi gerektiği vurgulandı

Sektör temsilcileri iki doz aşı sayesinde tüm etkinliklerin güvenle yapılabildiğini, bundan sonraki süreçte tek mücadele yöntemi olarak aşılamayı kabul ettiklerini bildirdi. Aynı zamanda aşılamadaki başarının artmasıyla günlük hayatın sonbaharda da bugünkü seyrinde devam edebileceği kaydedildi.
“AŞI OLMAYANLAR
AŞILANMAYA DAVET EDİLDİ”
Kuruluş aşamasında olan Tüm Etkinlik Sektörü Konfederasyonu (TESKON) ve bağlı federasyonlar tarafından yapılan ortak açıklamada, tüm dünyada aşı olmayan kişiler için uygulanması düşünülen kısıtlamaların Türkiye de uygulanmaya başlamasıyla aşısız kişilerin sosyal hayattan izole edilecekleri ifade edildi. Açıklamada, herkesin can güvenliği ve sosyal özgürlüklerin devamlılığı için henüz aşı olmamış tüm yurttaşlar aşı olmaya davet edildi.
TESKON Başkanı Erol Yıldırım, aşılamadan sağlanan başarıdan duydukları memnuniyeti ifade etti. Yıldırım, “Bundan sonraki süreçte pandemi ile mücadelede tek etkili yöntemin aşılama olduğuna inanıyoruz. Haziran ayı öncesine kadar geçen 16 aylık pandemi sürecinde etkinlikleri yasaklayarak pandeminin önlenemeyeceğini hep birlikte gördük. Aşılamada henüz istenilen seviyeye ulaşamamış olsak da büyük yol kat edildi ve ne mutlu ki iki artık doz aşı olmuş vatandaşlarımızın hayati tehlike yaşamadığını görüyoruz. Bilim insanlarımızın görüşleri ile bu olumlu kazanımı teyit edebiliyoruz. Pandemi sürecinde hepimiz fedakârlık yapmalıydık ve en büyük fedakârlığı 16 ayda sadece 55 gün faaliyet gösteren etkinlik sektörü ve 1 milyondan fazla etkinlik çalışanı yaptı. Bugün için çok farklı bir noktadayız. Kısıtlamalardan çok daha etkili bir silahımız, aşımız var. Aşı olmayı bir tercih değil toplumsal sorumluluk olarak görüyoruz. Şu anda mümkün olan tek seçenek hayatı korumak için virüsle güvenli bir şekilde bir arada yaşamak, toplumun kurallara uyumu artırmaktır. Toplumsal bağışıklığa çok yaklaştığımızı düşünüyoruz. Bu nedenle herkesin can güvenliği ve toplumsal özgürlüklerimiz için tüm yurttaşlarımızı vakit kaybetmeden aşı olmaya davet ediyoruz.” dedi.
“DÜĞÜN VE DAVETLERİN
PAYI YOK DENİLECEK KADAR AZ”
Anadolu Davet ve Etkinlik Federasyonu Başkanı Murat Köksal, Kurban Bayramı tatili nedeniyle büyük bir insan hareketliliği yaşandığını ve bayramlaşmalarda ve tatil ortamlarında istenmese de bulaş hızı arttığına dikkat çekti. Köksal şunları kaydetti: “Yükselen vaka sayıları sonrasında toplumda ‘Yeniden kısıtlamalar gelir mi kaygısı’ yaşanmaya başladı. Düğün ve davetlerin bu tablodaki payı yok denecek kadar azdır çünkü bayram öncesi hafta sonundan başlayarak bayramdan bir hafta sonrasına kadar düğün yapmak tercih sebebi değildir. Bayram haftası düğünler çok büyük ölçüde durur. Pandemi sürecinde 16 ay boyunca sadece 55 gün düğün yapılmış olmasına rağmen sektörümüzün günah keçisi olarak ilan edilmiş ve pandeminin tek sorumlusu, düğün organizasyonlarıymış gibi gösterilmişti. Geçmişte yaşanmış yanlış algılar sebebiyle düğün salonlarımız başta olmak üzere etkinlik sektöründeki tüm firmalarımız yeniden kaygı duymaya başlamış ve sektörümüz adına bu açıklamayı yapmamıza gerek duyulmuştur. Pandemi sürecinde 14 ay boyunca etkinlikler tamamen yasaklanmış ancak vaka sayılarının 60 binlere ulaşması engellenememişti. Düğünleri yasaklayarak pandemiyi durduramayacağımız da bu dönemde ispatlanmıştı. Bugün için kısıtlamalar gerek yok çünkü gerçekten çok güçlü bir silahımız, aşımız var. İki doz aşı olmuş insanlarımız hayati tehlike yaşamıyor. Devletimizin aşı temini ve aşılama hızı konusundaki başarısının önünde tek engel, aşı olmak istemeyen ya da aşı olmayı öteleyen vatandaşlarımız olarak görülüyor. Biz etkinlik sektöründeki on binlerce firma ve bir milyondan fazla çalışanımızla tüm vatandaşlarımızı aşı olmaya davet ediyoruz.”
“KATILIMCILARA İKİ DOZ AŞI YAPTIRMA ZORUNLULUĞU GETİRİLMELİ”
Köksal sözlerini şöyle tamamladı: “Tekrar kısıtlamalara gerek duyulacaksa; 01 Eylül 2021 tarihinden itibaren düğünler ve özel davetlere, sinema, tiyatro, konser ve diğer etkinliklere katılacak misafir ve müşterilerin 2 doz aşıyı yaptırmış olması zorunluluğu tercih edilmelidir. 1 Eylül 2021 tarihinden itibaren 2 doz aşısını yaptırmaktan imtina etmiş sektör çalışanlarımızın kanun değişikliği yapılarak, işverenin inisiyatifinde ileri bir tarihe kadar tek taraflı bir karar ile zorunlu ücretsiz izine çıkartılabilmesi hakkı sağlanmalıdır. Önerilerimizin 1 Eylül 2021 itibariyle yürürlüğe girebilmesi için 01 Ağustos 2021 tarihinde bu kararın açıklanması sayesinde 4 haftalık süre içinde hiç aşılanmamış bireylerin dahi iki doz aşısını tamamlaması sağlanmış olacak ve vatandaşlarımızın sosyal yaşama katılma konusunda yaşanacak mahrumiyetlerin önüne geçilecektir.” >> Mustafa ERTÜRK’ün Haberi

Bakmadan Geçme