• Haberler
  • Gündem
  • Arslan'dan LGBT-İ Tepkisi: Ramazan'ın Manevi İklimini Kirletmek İstediler

Arslan'dan LGBT-İ Tepkisi: Ramazan'ın Manevi İklimini Kirletmek İstediler

Eğitim Bir - Sen Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' dersi adı altında asıl meselenin bir sapkınlığı milletin evlatlarına yaymak olduğunu söyledi.

Eğitim Bir - Sen Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan, Kocatepe takipçilerine LGBT ile mücadele için yürüttükleri çalışmaları anlattı. 

“VELİLERİN BU HUSUSTA DUYARLI OLMALARI MÜHİM” 

Mustafa Arslan, toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında okullarda öğrencilere LGBT eğitimi ve dersinin verilmesi gündemine yönelik Eğitim Bir Sen olarak düşüncelerini açıkladı. “Öncelikle Ramazan gibi manevi iklimin yoğun olduğu günler içerisinden geçerken böylesi bir dönemde yapılan bu provokasyonu sadece eğitim açısından, ivedi olarak değerlendirmemiz yeterli olmaz. Bu meseleye çok daha kapsamlı bakmamız gerekir.” diyen Arslan, “Bu meseleye kapsamlı bir şekilde dönüp baktığımızda bilindiği üzere Sayın Cumhurbaşkanımız bu yılı aile yılı ilan etti. Eğitim Bir Sen olarak sendikamızın da aile yılında, kılık kıyafet özgürlüğü anayasal güvenceye kavuşsun talebiyle imza kampanyası başlattığı bir dönemdeyiz.

Son olarak Milli Eğitim Bakanlığımızın Ramazan etkinlikleriyle ilgili tavsiyelerinden rahatsız ve tedirgin olduğu anlaşılan malum eğitim sendikalarının ‘10 Mart Pazartesi günü bir ders saatini toplumsal cinsiyet eşitliği dersi yapacağız.’ diyerek Ramazan ayının manevi iklimini, sapkınlık propagandası ile kirletmek için bir eylem kararı aldığı bilinmektedir. Elbette bu kabul edilebilir bir durum değil. Bir veli olarak meseleye yaklaşımımız ise şundan ibarettir.

Benim evladım ve evlatlarımız üzerinden hiç kimse sapkın fikirlerini devletin okullarında, milletin evlatlarına verme hakkına, lüksüne sahip değildir. Böyle bir hakları da yok, böyle bir hadleri de olamaz. İşte tam da bu noktada tüm velilerin bu hususta duyarlı olmaları önem arz ediyor. Bu hususta öğrencilerimizi bilinçlendirmek için sınıflarda böylesi bir eylemle ilgili eğer bir adım atılmışsa, bir cümle kurulmuşsa, bir hareket, bir eylem fiil ortaya konulmuşsa velilerimizin tamamının bundan şikâyetçi olması bizim için önemli bir meseledir.” dedi.

“SENDİKAL EYLEMLER SENDİKACILARLA YAPILIR ÖĞRENCİLERLE DEĞİL”

Konuyla ilgili bir veli olarak kendi çocuğunun böylesi bir durumla maruz kalması halinde şikâyetçi olacağını vurgulayan Arslan, “Ben kendi evladımla ilgili ders aldığı sınıfında böylesi bir eylem gerçekleşmesi durumunda şikâyetçi olacağımı, yasal tüm haklarımı sonuna kadar kullanacağımı sosyal medya hesaplarımdan da paylaşarak kamuoyuna duyurdum. İşte tam da bu noktada sendikal mücadele zeminini kirleten bu eylem kararıyla ilgili altına çizmemiz gereken önemli hususlardan bir tanesi de şudur. Sendikal eylemler, sendikalılarla yapılır, sendikacılar yapar, eğitim çalışanlarıyla yapılır.

Eğer bu bir eğitim sendikası ise öğrencilerle bir eylem yapmak nedir? Aslında burada işin altında yatan hakikat, mesele eylem yapmak meselesi değil. Asıl mesele bir sapkınlığı bu milletin evlatlarına bu ülkenin okullarında göstererek bu sapkınlığın yayılmasını sağlamaktır. Mesele tam da budur. Bu bir eylem falan değildir. Bununla ilgili bakanlığımız genel anlamda, yerelde de İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerimiz, Valiliklerimiz, ilgili idarecilerimiz gerekli tüm tedbirleri aldılar. Ben kendilerine bu hususta bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.” diye konuştu.

“ÜYELERİNİ ATEŞE ATAN SENDİKAYI ÜYELERİNİN VİCDANINA BIRAKIYORUM”

10 Mart 2025 Pazartesi sabah saat 7.40 itibariyle Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı açıklamada, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dersi’ adı altında bir girişime izin verilmeyeceğinin bildirildiğini belirten Arslan, “Bakanlığın açıklamasında aksi durumda ilgili yasal mevzuat dört madde halinde özetlenmiştir. Bir sendika düşünün ki üyelerini açık ceza alabilecekleri bir eylemlilik süreci içerisinde onları tehlikeye atıyor. Böylesi bir eylem neticesinde ülkemizdeki yasal mevzuat bellidir. Burada bu eyleme uyan eğitim çalışanlarının bir cezayla karşılaşmaları mukadderdir. Göz göre göre üyelerinin ceza almalarını sağlayacak olan bir sendikayı da eğitim çalışanı arkadaşlarımızın vicdanlarına bırakıyorum. Cevaplarını onların vereceği soruları yine kendi vicdanlarında cevaplandırsınlar. Eğitim sendikaları eğitim çalışanlarını korur. Onları ateşe atmaz. Onların ceza alabilecekleri eylemleri ortaya koymak eğitim sendikalarının işi değildir.” şeklinde konuştu. 

“SINIF TAHTALARI DEĞİL KENDİ YÜZLERİ MORARDI”

Konu ile ilgili herkese sorumluluk düştüğüne dikkat çeken Arslan, şöyle konuştu: “Burada öğrencilerimiz, öğretmen arkadaşlarımız, idarecilerimiz, veliler olarak hepimizin yapması gerekenler vardı. Ve bu yapılması gerekenler elhamdülillah veliler nezdinde, idareciler nezdinde yapıldı. Sosyal medya paylaşımları itibariyle dönüp baktığımda şunları gördüm. Bazı velilerimiz evlatlarının elinden tutup okuluna kadar teslim ettiler ve okul idarecileriyle görüşüp bu eylemle ilgili evlatlarının zehirlenip zehirlenmeyeceğine yönelik sosyal medya hesaplarından paylaşım yaptılar. Velisiyle, öğrencisiyle, idarecisiyle, mülki amiliyle tam anlamıyla bir birliktelik gösterilen top yekûn bir ahlak ve aile yapımızı savunma mücadelesi güzel bir şekliyle ortaya konuldu.

 Bu hususta aile yapımıza saldıranların, inancımıza saldıranların, ahlakımıza saldıranların karşılarında top yekûn bir milleti tüm parçalarıyla birlikte görüyor olmaları bizim için ayrıca kıymetli bir mevzuydu. Bugün itibariyle sendikamıza bu konuyla ilgili ulaşan olumsuz bir haberin olmaması ayrıca sevindirici bir meseledir. Bir diğer noktada Türkiye genelinde eylem yapacağını söyleyen bu sendika, sınıflarda tahtaları mora boyayacağını ifade ediyor idi. Ama Türkiye genelinde de, ilimizde de üyelerinin dahi bu eyleme katılmıyor oluşu aslında sınıflardaki tahtaları mora boyamak isteyenlerin kendi yüzlerinin aldığı rengin ifadesine dönüşmüş durumdadır.”

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme