'Arşa yükselecek mal çoğaltmak lazımdır'

'Ticarette İslam Ahlakı Helal Kazanç' başlığında konuşan DİB Yardımcısı Burhan İşleyen, 'Evlerimiz Peygamberi (SAV) konuk edecek, birlikte yaşayacak mekânlar halinde mi? Vallahi bunun fakirlikle, zenginlikle alakası yoktur. Müslümanın ölçüsü Peygamberimizin hayatıdır' dedi   MÜSİAD 101. GİK Vizyoner Anadolu Buluşmaları Toplantıları kapsamında Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşleyen  'Ticarette İslam Ahlakı Helal Kazanç' başlığında Afyon [&hellip]

“Ticarette İslam Ahlakı; Helal Kazanç” başlığında konuşan DİB Yardımcısı Burhan İşleyen, “Evlerimiz Peygamberi (SAV) konuk edecek, birlikte yaşayacak mekânlar halinde mi? Vallahi bunun fakirlikle, zenginlikle alakası yoktur. Müslümanın ölçüsü Peygamberimizin hayatıdır” dedi

MÜSİAD 101. GİK Vizyoner Anadolu Buluşmaları Toplantıları kapsamında Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşleyen  “Ticarette İslam Ahlakı; Helal Kazanç” başlığında Afyon Kocatepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Mehmet Hatipoğlu da “İş İnsanı Açısından Vazgeçilmez Bir Erdem Olarak Adalet” başlığında sunum yaptı.
“HEDEF, KAZANCI
 AHİRETE GÖNDERMEK OLMALI”
Afyonkarahisar eski Müftüsü Diyanet İşleri (DİB) Başkan Yardımcısı Dr. Burhan İşleyen “Ticarette İslam Ahlakı; Helal Kazanç” konusunda konuştu. İşleyen rahatsızlığı nedeniyle sunumunu sesi kısılıncaya kadar sürdürdü. “Allahım beni nefsimin cimriliğinden koru” duasına atıfta bulunan İşleyen, “Tüm iyilikleri yiyip bitirmemeli. Ahirete bir şeyler muhakkak bırakmalı. Arkanızdan çalışıp kazanıp yiyemeden gitti denilebilir. Hatta arkanızdan beddua bile edilebilir. Namaz kılmayı ibadet bellediğiniz gibi kazanmayı ibadet bellemelidir. Yokuşu aşmak fakir ve fukaranın elinden tutabilmektir. Zorluk gününde yoksulun elinden tutmaktır. İbadeti gerekli gördüğümüz gibi kazanmayı gerekli görmeli ama mutlaka kazancımızı ahirete göndermeyi hedef edinmelidir” dedi.
MÜSLÜMAN “İHTİYAÇ MI, LÜKS MÜ” SORUSUNA CEVAP ARAMALI
DİB Yardımcısı Dr. Burhan İşleyen, Allah’tan kişiyi cennete götürecek kazanç ve mal nasip etmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Dünyanın geçiciliğini en iyi Müslümanların bilmeleri gerektiğine değinen İşleyen, “Örnek olmalıyız. Hakikaten paylaşacak çok şey var. Bizler imtihanda olduğumuzu unutmamalıyız. Müslüman ve işadamı ihtiyaç mı yoksa lüks mü sorusunun cevabını aramalıdır. Peygamber Efendimizin (SAV) hayatına göz attığımızda hasır üzerinde yattığı malumdur. Efendimizin hayatını bilmeliyiz ki bize ölçü versin. Hasır üzerinde yattığını öğrenen bir hanım hurma liflerinden bir yatağı Peygamberimize hediye getirir. Hediye kabul etmesine rağmen Efendimiz Ayşe Validemize yatağı kaldırmasını söyler. İstemesi halinde Allah’ın sağında ve solunda altından, gümüşten dağlar yaratacağını belirtir. Bunları istemediğini, sade yaşantısının gönüllü bir tercih olduğunu vurgular. Çok sevdiği kız evladı Fatıma Validemiz ile ilişkisi, iletişimi dillere destandır. Ayakta karşılar, elbisesini altına serer, yanına oturtur, sırtını sıvazlar. Keşke kızlarımıza böyle davranabilsek. Ancak kızı Fatıma’nın evindeki ziyafete davet edildiğinde sofradaki bir kumaşa gözü takılır. Bir lokma almadan kızının evinden ayrılır. Arkasından gidilip neden ayrıldığı sorulduğunda Efendimiz, ‘Bir Peygambere içinde lüks ve şatafat olan bir eve girmek yakışmaz’ buyurmuştur. Evlerimiz Peygamberi (SAV) konuk edecek, birlikte yaşayacak mekânlar halinde mi? Vallahi bunun fakirlikle, zenginlikle alakası yoktur” diye konuştu.
“CENNETE GÖNDEREBİLECEK
MAL LAZIM!”
Müslüman her şeyin iyisine layıktır anlayışı şeytanın uydurmasıyla yanlış bir felsefeye dönüştüğünü belirten İşleyen, “Müslümanların en iyisi Muhammed Mustafa (SAV) böyle yaşardı. Elbette güzel bineği olacak müminin. Güzel evi olacak. Ama hesabını veremeyeceği bir parça eşyası bile olmamalı. Hesabını veremeyeceği bir parça lüks, ��atafat olmamalıdır. Şatafatlı binalar yapılarak dünyada edebi kalınamaz. İhtiyaç doğrultusunda hareket etmek esastır. Ne kadar çok vermek için çalışırsanız o kadar çok ve hızlı cennete gidebiliriz. Allah mala böyle yaklaşmayı nasip eylesin. Arşa yükselecek mal çoğaltmak lazımdır. Arşa yükselecek mal biriktirmek lazımdır. Arşa yani ebedi hayata göndermek cennete gönderebilecek mal lazımdır. Allah hepimize böyle mal sahibi olabilmeyi nasip eylesin. Üçüncüsü günümüzün en tehlikeli durumu dünyevileşerek dünya-ahiret dengesini muhafaza edememektir” şeklinde konuştu.
Burhan İşliyen Hoca’nın sahabeden Abdurrahman Bin Avf ile ilgili örneklerle tamamladığı konuşmasının sonunda MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan da görüşlerini dile getirdi. Tüm gayelerinin anlatılanlara yönelik olduğunu dile getiren Kaan, sözlerini gözyaşları içerisinde tamamlarken, salondaki pek çok dinleyenin de duygulu anlar yaşadıkları gözlendi.
Program, Afyon Kocatepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Mehmet Hatipoğlu da “İş İnsanı Açısından Vazgeçilmez Bir Erdem Olarak Adalet” sunumuyla devam etti. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme