“Annemden sonra annem” olabilmek mühim

Konferans programı Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Akbermet Orozalieva tarafından gerçekleştirilen Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programın açılış konuşmasını Afyonkarahisar Müftüsü Şükrü Kabukçu yaptı.
ANA BABAYA İYİ DAVRANIŞ RESUL
TAVSİYESİ
“Peygamber Efendimizin (SAV) Annem Dediği Hanımefendiler” başlıklı konferansı veren Hatice Kübra Görmez, Hz. Peygamber’in (SAV) babasını hiç görmediğini, annesini de çok küçük yaşta kaybettiğini hatırlattı. Peygamber Efendimizin (SAV) dünyada anne ve babasına hizmet etme imkanı bulamadığını ifade eden Görmez; “Sevgili Peygamberimiz (SAV) hayatı boyunca anne ve babasının sevgisini hep yanında hissettmiş, kalbinde taşımıştır. Anne ve babasına olan sevgi ve saygısını her fırsatta dile getirip, çevresinde ki insanlara anne ve babalarına iyi davranmalarını tavsiye etmiştir. Allah Resulü (SAV) özellikle anne hakkına karşı çok büyük özen göstermiştir. ‘İnsanlar arasında en çok ilgilenmek gerekilen kimdir Ya Resulullah?’ diye sorulduğunda Sevgili Peygamberimiz herkesin bildiği üzere üç kez annedir cevabını vermiştir” dedi.
HERKESİN ANNESİ ÖZELDİR
Hatice Kübra Görmez, Peygamber Efendimizin (SAV) kendisinden Allah yolunda savaşa çıkmak için izin isteyen bir genç sahabeye “Annenin sana ihtiyacı var. Annenin yanında kalıp ona hizmet etmen bu savaşta alacağın ecir kadar büyüktür” sözleriyle ihtarda bulunduğunu aktardı. Resulullah’ın hayatı incelendiğinde babası yerine koyduğu pek çok erkeğin, annesi yerine koyduğu pek çok hanımların bulunduğunu belirten Görmez; “Bu konferans programımızla Asr-ı Saadete doğru bir yolculuğa çıkmak niyetindeyiz. Sevgili Peygamberimizin (SAV) hanesine misafir olup o günleri birlikte teneffüs etmek istiyoruz. Allah Resulü’nün annesi ile birlikte ‘Annemden sonra annem’ dediği O’nun yetişmesine ve büyümesine vesile olan hanımefendileri tanımaya çalışacağız. Hepimizin hayatında annelerimizin yeri çok özeldir. Ama Rabbimizin takdiri ile kimimiz çok küçük yaşta kaybetmişizdir. Kimimiz ise sağlık sıhhet içerisinde yaşarken Rabbimizden de hayırlı ömürler diliyoruz. Kimimiz ise halen daha anne kuzusuyuzdur. Annelerimizin yanında ‘Annemden sonra annem’ dediğimiz hanımlar hayatımızda mutlaka olmuştur. Kimimizin öğretmenleri, kimimizin teyzeleri, kimimizin ise üzerimizde emeği olan yaşlı hanımefendilerin hayatımızda hep yeri olmuştur” diye konuştu.
CENAB-I RESUL
HEM ÖKSÜZ HEM YETİMDİ
H. Kübra Görmez, asıl paylaşmak istediği konunun her hali önem arz eden Sevgili Peygamberimizin (SAV) kişilere annelerinden sonra emeği geçen “annemiz” diyebileceğimiz nice evlatlar büyütüp, koruyucu annelik yapan, başkalarının yetimine kucak açan annelerin hayırla anılması gerektiğini söyledi. Sözünü ettiği türde ki annelerden olabilmek için Yüce Rabbimize niyazda bulunmak gerektiğinin altını çizen Görmez; “Bu yolculukta karşımıza ilk çıkan isim Hz. Amine’dir. Sevgili Peygamberimizin (SAV) öz annesidir. Hz. Peygamberin babası Abdullah evlendikten birkaç ay sonra çıktığı yolculukta maalesef vefat etmiştir. Peygamberimiz (SAV) babası vefat ettiğinde henüz dünyaya gelmemiştir. Peygamberimiz (SAV) 4 yaşına kadar süt annesi Halime’nin yanında, 6 yaşına kadar da annesi Hz. Amine’nin yanında kalmıştır. Hz. Amine vefat ettikten sonra Resulullah’a dadısı Ümmü Eymen bakmıştır. O’na annesizliğini hissettirmemek için elinden geleni yapmıştır. Daha sonra Resulullah (SAV) Ümmü Eymen’e ‘Annemden sorna annem’ diyerek O’na her şekilde hürmet etmiştir. Resullah (SAV) 6 yaşında hem öksüz hem de yetim kaldı” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi