Ankara-İzmir Otoyolu'nda Afyon'a kavşaklar verilmeli

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, IX. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nda Afyonkarahisar'ı temsilen konuşma yaptı. Kentin sorunlarını ve çözüm önerilerini masaya yatıran Serteser'in konuşması beğeni topladı. Serteser, 'Afyonkarahisar tarih boyunca kavşak noktası olmuş ve ekonomisinin belli bir kısmını bu özelliğinden sağlamıştır. Ankara-İzmir Otoyolu yapılırken, şehir merkezinden, ilimizin kavşaklarından bir veya [&hellip]

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, IX. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası’nda Afyonkarahisar’ı temsilen konuşma yaptı. Kentin sorunlarını ve çözüm önerilerini masaya yatıran Serteser’in konuşması beğeni topladı. Serteser, “Afyonkarahisar tarih boyunca kavşak noktası olmuş ve ekonomisinin belli bir kısmını bu özelliğinden sağlamıştır. Ankara-İzmir Otoyolu yapılırken, şehir merkezinden, ilimizin kavşaklarından bir veya birkaçına çıkış verilecek şekilde geçmelidir. Hızlı tren Afyon-İzmir güzergâhın ihalesi en kısa sürede yapılmalı, Afyon’dan geçecek şekilde İstanbul-Antalya arasında hızlı tren projesi olmalıdır” dedi.
ZAFER HAVAALANI
ETKİN KULLANILMALI
Zafer Havaalanı’nın daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini hatırlatan Serteser, “Hükümetimizin ilk bölgesel havalimanı projesi olan Zafer Havalimanı’ndan, İstanbul Atatürk Havalimanı’na her gün gidiş-dönüş seferler var iken, Ekim itibari ile sefer sayısı haftanın dört gününe inmiştir. Ocak 2017 tarihinden itibaren de seferlerin kaldırılacağı ifade edilmektedir. Oysa talebimiz İstanbul’a sefer sayısının arttırılması her gün birden fazla sefer olması ve İstanbul haricinde Antep/Adana gibi yurtiçi seferlerin konulmasıdır. Ayrıca yurtdışı Brüksel, Saint Etienne ve Düsseldorf havalimanlarına gidiş-dönüş seferleri başlatılmalı ve uçuşlar desteklenmelidir. Zafer Havalimanı uluslararası kargo lojistiği için de kullanılmalıdır” ifadelerini kullandı.
KÖYDEN ŞEHRE GÖÇÜ
 ENGELLEMENİN YOLU
Tarım ve hayvancılık alanında da önerilerini sıralayan Serteser, “Kırmızı et fiyatlarında istikrarsızlık Et ve Süt Kurumunun besi ithalatına rağmen halen devam etmektedir. Bu durum, Et ve Süt Kurumunun besi ithalatına cevap veremediğini açıkça göstermektedir. Et ve Süt Kurumu kanalıyla hayvan ithal etmek isteyenler mağdur durumdadır. Bu nedenle, İthal Besi Hayvan İzni Et ve Süt Kurumunun yanında, büyük çiftlik sahiplerine ve özel şirketlere de verilmelidir. Getirilen besilik hayvanların dağıtımı, köyden şehre göçü engellemek için özellikle 10-30 başlı besihanesi olan üreticiye, Ticaret Borsalarımız kanalıyla yapılmalıdır” dedi.
KDV ORANLARI
 YÜZDE 1’E İNDİRİLMELİ
Serteser, şöyle devam etti:
“Patates ve benzeri ürünlerde ekim planlaması olmadığından, fiyat istikrarı sağlanamamaktadır. Üretici zarar etmektedir. Bu nedenle, Bakanlığın daha önce yapmış olduğu ürün planlamasına yönelik çalışmaları bir an önce faaliyete geçirilmelidir. Sebze ve meyve ihracatının arttırılması için kargo uçak fiyatları 50 cent/kg ya indirilmelidir. İhracatın geliştirilmesi için TKDK-Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu büyük işletmelere de destek vermelidir. Toptan ve Perakende yumurta satışlarında uygulanan yüzde 8 KDV oranının toptan yumurta satışında yüzde 1 KDV oranında uygulanması gerekir. Çünkü yumurta üretim ana hammaddeleri olan mısır, buğday gibi ürünlerde uygulanan KDV oranının yüzde 1, soya,  ayçiçek küspesinde yüzde 0 olarak uygulanmasına rağmen toptan ve perakende yumurta satışlarında KDV oranının yüzde 8 olarak uygulanması zaten sıkıntıda ve zarar içerisinde olan yumurta üreticilerine ilave bir yük getirmektedir. Ayrıca; nihai tüketiciye perakende yumurta satışında KDV oranının yüzde 8 olarak devam etmesi halinde devletimizin KDV kaybı olmayacaktır. Toptan yumurta satışında KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesi yerinde olacaktır. Kayıt dışı ekonominin azalması için tarımsal ve hayvansal ürünlerin girdi ve çıktılarının KDV oranları yüzde 1’e eşitlenmelidir.”
KEYFİ VERGİ YÜKÜ AZALTILMALI
Yumurta ihracatında vergi yükünün olduğuna dikkat çeken Serteser, “Yaklaşık 1 yıl önce Kuzey Irak Hükümetinin her bir Yumurta Tır’ı için 2.200 Amerikan Doları vergi getirmiş olup, devletimizin girişimleri sonucu bu vergi kaldırılmıştı. Ancak son 5 aydır bahse konu vergi tekrar uygulanmakta olup ayrıca Bağdat Hükümeti de 2.300 Amerikan Doları 2. bir vergi uygulamaya başlamıştır. Dolayısıyla, her bir tır için toplam 4.500 Amerikan Doları vergi ödemekteyiz. Bu zaten sıkıntıda olan yumurta sektörüne ciddi bir vergi yükü getirmekte ve ihracatımızı olumsuz etkilemektedir. Irak’a yapmış olduğumuz yumurta ihracatımızda Kuzey Irak Yönetimi ve Bağdat Yönetimi’nin ayrı ayrı uygulamış olduğu keyfi vergi yükü çözülmelidir” dedi.
DOĞAL TAŞ POLİTİKASI OLUŞTURULMALI
ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, maden ve sanayi alanındaki çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
“Öncelikle ilimizde yüksek teknolojiye yönelik yatırımlar yapılması için yeni teşvik sisteminde belirlenecek yatırım bölgelerinden birisi mutlaka Afyonkarahisar olmalıdır. Başta 3’üncü Havalimanı olmak üzere, projelerde yerel doğal taşlarımız kullanılmalıdır. İlçe OSB için zaman-kapasite ölçeği getirilmeli, diğer bölgeleri olumsuz etkilememeli, yatırımlar kapasitesi yüksek kesime kaydırılmalıdır. Karma OSB için yüzde 75 doluluk aranması, il/ilçe merkezi dikkate alınarak yapılmalıdır. Atıl OSB’ler iptal edilmelidir. Doğalgaz henüz tüm il ve ilçe OSB’lere ulaşamamış olması önemli bir sorun teşkil etmekte olup OSB’lere doğalgaz getirilmelidir. Birden fazla ortaklı maden ruhsatlarında, bir kereye mahsus olmak üzere, ruhsatlarının bölünmesi sağlanmalıdır. Madencilik Bakanlığı ve taşra teşkilatı acilen kurulmalıdır. Doğal Taş Madenciliği Teşvik Kanunu’nun ivedilikle çıkarılmalıdır. Ülkemizin bir Doğal Taş Madencilik ana politikası oluşturulmalıdır. Maden ruhsatları ile toprak sanayii saha ruhsatları hızlı bir şekilde verilmeli, talepler en geç 2 ay içerisinde neticelendirilmelidir. Yüksek maden, çevre ve orman bedelleri azaltılmalıdır.” (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme