• Haberler
  • Genel
  • Anıtkaya şehitlerini saygıyla andı – Kocatepe Gazetesi

Anıtkaya şehitlerini saygıyla andı – Kocatepe Gazetesi

Anıtkaya (Eğret) anıtında düzenlenen törende 5. Süvari Kolordusu’nun mensupları, şehitlerimiz rahmet ve minnetle anıldı İkmal Üsteğmen İbrahim Çınarer, Başkomutan Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşımızı eşsiz bir zaferle düğümleyen Kocatepe’den bir sel gibi Akdeniz’e akıp giden, bu zaferlerin sahibi olan 5. Süvari Kolordusu’nun mensupları ile bütün şehitle-rimizi minnet ve rahmetle anıldığına vurgu yaptı.BÖLGEDE ŞİDDETLİ MUHAREBELER GERÇEKLEŞTİ Anıtkaya [&hellip]

Anıtkaya şehitlerini saygıyla andı

Anıtkaya (Eğret) anıtında düzenlenen törende 5. Süvari Kolordusu’nun mensupları, şehitlerimiz rahmet ve minnetle anıldı

İkmal Üsteğmen İbrahim Çınarer, Başkomutan Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşımızı eşsiz bir zaferle düğümleyen Kocatepe’den bir sel gibi Akdeniz’e akıp giden, bu zaferlerin sahibi olan 5. Süvari Kolordusu’nun mensupları ile bütün şehitle-rimizi minnet ve rahmetle anıldığına vurgu yaptı.
BÖLGEDE ŞİDDETLİ
MUHAREBELER GERÇEKLEŞTİ
Anıtkaya (Eğret) Anıtı’ndaki, tören saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklal Marşının okunması sırasında ay yıldızlı Türk Bayrağı göndere çekildi. İkmal Üsteğmen İbrahim Çınarer günün anlam ve önemine yönelik yaptğı konuşmada büyük taarruz harekatı içerisinde 5. Süvari Kolordusu’nun başlangıçtaki görevinin 25-26 Ağustos 1922 gecesinde Ahır Dağlarını tutup, Sincanlı ovasına ilerleyip düşmanın geri bölge ile ir-tibatını keserek, Balmahmut-Dumlupınar arasındaki demiryolunu tahrip ettikten sonra Döğer bölgesindeki Yunan ihtiyatlarıyla Uşak’ta bulunan birliklerine karşı keşif ve emniyet görevi yapmak olduğunu hatırlattı. Üsteğmen Çınarer; “52. Süvari Kolordusu 26 Ağustos 1922 Cumartesi günü Ahır Dağlarını aşarak düşman gerisine sarkmıştır. Eskişehir-Afyon demiryolunun tahribi görevini alan kolordunun 2. Süvari tümeni gece karanlığından istifade ederek görev yerine intikal etmiştir. 2. Süvari tümeninin 13. Süvari Alayı’nın, Anıtkaya şosesine geldiğinde yürüyüş halindeki 1. Yunan Kolordusuna bağlı bazı birlikler ile Yedek Subay Eğitim Merkezi öğrencilerine baskın şeklinde taarruz etmiştir. Baskın sonucunda neye uğradığını şaşıran Yunanlılar yüz ölü bırakarak dağıldılar. Bu saldırıdan 5’i subay olmak üzere 30 esir alınmış, düşman araçları tahrip edilmiştir. Yunan kuvvetlerine yardım etmek için Yenice’de bulunan 9. Yunan tümeni kuvvetli bir topçu desteğini arkasına alarak 13. Süvari Alayına karşı taarruza geçmiştir. Bu bölgede yapılan şiddetli muharebeler neticesinde 13. Süvari Alayı Yunan kuvvetlerine ağır kayıplar verdirmiştir. 13. Süvari Alayı’ndan 17 subay ve 176 er şehit olmuş, 2 subay ve 32 er yaralanmıştır. Şehitler arasında 13. Süvari Alay Komutanı Binbaşı Galip de vardır.”dedi.
ŞEHİTLERİN MUTLULUĞU
ANITA YANSIYOR
13. Süvari Alayı’nın gerçekleştirdiği taarruz sonucunda Yunan birliklerine zaman kaybettirdiğini söyleyen İkmal Üsteğmen İbrahin Çınarer, büyük taarruza katılacak Türk birliklerinin toplanması için gerekli zamanı kazandırarak Türk Ordusu zaferlerine bir yenisinin daha eklendiğini vurguladı. Anıtkaya (Eğret) beldesindeki anıtın kahraman şehitlerimizin anısına dikildiğini ifade eden Üsteğmen Çınarer şunları söyledi: “Bu anıt kendilerine ‘Türk Milletini Sonsuza Kadar Yaşatma’ görevi verilen kahraman şehitlerimizin anısına dikilmşitir. Anıta bakıldığında vatan yolunda şehit olanların canlarını Yüce Allah’a teslimiyetindeki mutluluğu yüreklerde hissederek kendinizi Kurtuluş Savaşı destanının içinde bulacaksınız. Başkomutan Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşımızı eşsiz bir zaferle düğümleyen Kocatepe’den bir sel gibi Akdeniz’e akıp giden, bu zaferlerin sahibi olan 5. Süvari Kolordusu’nun mensupları ile bütün şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyoruz.”
NE YAPARLARSA YAPSINLAR BAŞARAMAYACAKLAR
Anıtkaya Belediye Başkanı Remzi Kayır, Anıtkaya beldesinin düşman işgalinden kurtuluşunun 90’ncı. yılını kutlamak ve aziz şehitlerimizi anmak için toplanıldığını söyledi. Kayır, 1. Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondoros Antlaşması ve ardından gelen Serv antlaşmasıyla yurdun tamenen alınıp, insanların esaret altında tutulmak istendiğini kaydetti. Remzi Kayır şöyle konuştu: “Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla başlayan Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas kongreleriyle devam eden ve TBMM’nin kurulmasıyla alınan Misak-ı Milli sınırları içerisinde vatan bir bütündür parçalanamaz görüşünden hareketle düşmanla mücadele kararı alınmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Hattı müdaafa yoktur sattı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı askerin kanıyla sulanmadıkça düşmana terk olunamaz.’ komutundaki anlamı çok iyi kavrayan kahraman Türk Ordusu ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ parolası ile mücadele etmiştir. Türk Milleti kadınıyla, çocuğuyla, ihtiyarıyla, genciyle topyekün bür mücadele vermiş ve bu büyük Zaferi kazanmıştır. Bu zaferle tüm dünyaya Türk Milleti’nin kanının son damlasına kadar akıtmadan vatanını bırakmayacağını haykırmıştır. Ne yazıkki 90 yıl önce verilen bu mesaj bazı odakları rahatsızlandırmış, dahada hırslandırmış Türk Milleti ve devletinin geleceğini tehlikeye düşürecek binlerce oyunlara ve hilelere başvurmaktadırlar. Ülkemiz üzerinde yeni oyunlara yeltenmektedirler. Ne yaparlarsa yapsınlar asla başaramayacaklar. Dünya döndükçe bu vatandan bir karış toprak dahi alamayacaklar. Bu memleket Türk yurdudur, ilelebet Türk yurdu olarak kalacaktır. Bugün bizlere düşen görev Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını devam ettirmek adına her alanda var gücümüzle çalışmaktır.” Program tören geçişi ve şehitliğin ziyaret edilmesiyle sona erdi. Törene askeri ve mülki erkan katıldı. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme