• Haberler
  • Genel
  • “Anayasa halkın anayasası olmalı” – Kocatepe Gazetesi

“Anayasa halkın anayasası olmalı” – Kocatepe Gazetesi

Yeni anayasanın devleti kutsayan bir anlayıştan uzak halkın anayasası olması gerektiğini savunan Hür Sanayici ve İşadamları Derneği (HÜRSİAD) Başkanı Ramazan Özçelik, muhalefetin olumsuz tutumu nedeniyle yeni hazırlanacak Anayasa’nın referandumla oylanması gerektiği düşüncesini açıkladı Hür Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (HÜRSİAD) yeni yönetim kurulu, olağan genel kurul toplantısı sonrası dün sabah basın men-suplarıyla tanışma kahvaltısı düzenlendi. HÜRSİAD'ın [&hellip]

"Anayasa halkın anayasası olmalı"

Yeni anayasanın devleti kutsayan bir anlayıştan uzak halkın anayasası olması gerektiğini savunan Hür Sanayici ve İşadamları Derneği (HÜRSİAD) Başkanı Ramazan Özçelik, muhalefetin olumsuz tutumu nedeniyle yeni hazırlanacak Anayasa’nın referandumla oylanması gerektiği düşüncesini açıkladı

Hür Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (HÜRSİAD) yeni yönetim kurulu, olağan genel kurul toplantısı sonrası dün sabah basın men-suplarıyla tanışma kahvaltısı düzenlendi. HÜRSİAD’ın yeni Yönetim Kurulu Üyeleri Ramazan Özçelik, Niyazi Diler, Ali Acar, Ramazan Avcı, Semih Yalçınkaya, Süleyman Ulaş, Mustafa Aldemir, Fikri Özkılınç, Şahin Uğur, Abdullah Döner ve Ali İşisağ’dan oluştu. Yeni yönetim kurulu üyelerini basın mensuplarına tanıtan HÜRSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Özçelik, ülke gündemini, dış ticareti ve siyaseti yorumladı.
Batı ekonomisi zorda
HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, dernek olarak neler yaptıklarını bundan sonra neler yapmayı planladıklarını aktardı. Özçelik, Türkiye’nin geleceğine yönelik toplantı sırasında fikir alışverişinde bulunmayı istediklerini belirtti. Günümüzde devletlerarası dengelerin çok hızlı bir şekilde değiştiğini söyleyen Ramazan Özçelik, siyasi ve ekonomik güç adına gücün batıdan doğuya doğru kaydığını ifade etti. Çok gelişmiş ülkelerde diğerlerine göre bir yavaşlama süreci başladığını kaydeden Özçelik; “Gelişmemiş ülkelerde veya az gelişmiş ülkeler-de bir toparlanma süreci bir yükselme süreci başladı. Dünya ekonomisine baktığınızda son dönemde daha ziyade Asya ülkeleri yön verme-ye başladı. Ben ilave ediyorum yakın bir dönemde Afrika ülkeleri yön verecek gibi gözüküyor. Çünkü Afrika keşfedilmemiş bir ülke çok ciddi maden yatakları var. Elmas yatakları, altın yatakları, petrol yatakları var. Ciddi bir potansiyel var. Bunun yanında 2008 krizinin vermiş olduğu etkiyle özellikle batı ülkeleri gerek ekonomileri gerekse sosyal durumlarıyla şu anda yerlerde sürünüyor. Avrupa’nın bir çok ülkesinde halk sokaklara inmiş durumda. Komşumuz Yunanistan içler acısı. Borçlarını ödeyemiyor. Yüz milyar doların üzerinde borcunu sildiler. Arkadan İspanya’nın geleceği endişesi var.” dedi.
Bütçe açığı yok denecek kadar az
Diğer Avrupa ülkelerinde büyümeden söz edilemediğini kaydeden HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, büyümenin sıfır olduğunu belirtti. Bu ülkelerde işsizliğin arttığını İspanya’da işsizlik oranınıy yüzde 23’lere yaklaştığını dile getiren Özçelik, AB ülkelerinde iş-sizlik genel ortalamasının yüzde onu bulduğunu aktardı. Türkiye’nin AB için başvurduğunda önüne bir takım kriterler silsilesi konulduğunu hatırlatan Özçelik; “Bu kriterlere uyacaksınız denilmişti. Bu açılardan baktığınız zaman bir devleti kamu borç stoku GSMH oranı yüzde 60’ın altında olması lazım. Bu kriterlere uymanız ve AB’ye üye olmanız için. Ama bugün 27 Avrupa ülkesinden 14’ü maalesef bu kriterleri uygulayamamış. Bu oranı ikiye katlayanlar var. Bütçe açıkları almış gidiyor zaten. Beş yıl öncesine kadar bizlere akıl verenler şu anda bu açıklarla boğuşur haldeler. Çok şükür bizim bu kamu borç stoğunun şu anda mili gelire oranı yüzde 42’dir. Çok güzel bir rakam. Hükümetin hedefi önümüzde ki dönem bunu yüzde 30 ila 32’ye çekmek. Bütçe açığı şu anda yok denecek pozisyonlara geldi. Bazı aylarda fazla veriyor. Bütçe açığımız yüzde 1 civarında söz konusu. Bu yönüyle de ülkemiz avantajlı. Son 2 senedir yüksek oranda büyüme yakaladı” diye konuştu.
Büyüme arttı işsizlik azaldı
Türkiye de yıl içerisinde 7-7,5 civarında bir büyüme beklendiğini önümüzdeki yıl itibariyle yüzde 4 büyüme ön görüldüğünden söz eden Ramazan Özçelik, tüm bunların yakalanabilecek hedefler olduğuna işaret etti. Büyümenin yanında işsizliğin Türkiye’de ciddi oranda düştüğüne dikkat çeken HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, yüzde 14 oranında yüzde 9,5 işsizlik oranına gerilendiğini ifade etti. Afyonkarahisar’da i��sizlik oranının yüzde 7 olduğunu bu konuda bir avantajın bulunduğuna işaret eden Özçelik; “Bunda termal sektörün, turizm sektörünün hızlanması önem taşıyor. Avrupa da işsizlik artıyor büyüme düşüyor. Bizde hem büyüyoruz hem de işsizliği aşağı çekiyoruz. Şu anda onlara yakın gibi gözüküyor ama biz aşağı çekiyoruz ve şunu da unutmamak lazım Avrupa da iş gelir artışı yok. Mevcut çalışanlara iş bulma ya da bulmama problemi var. Biz hem mevcutlara iş bulacağız hem de ha bire alttan yeni işsizler geliyor. Buna rağmen işsizlik aşağı gidiyor. Ekonomik boyutu böyle.” şeklinde konuştu.
AB içinde terörün
kadim destekçileri var
Türkiye de sosyal ve siyasi anlamda bir takım güzelleşmeler yaşandığını vurgulayan HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, özlenen bir demokratik yapı oluşmaya başladığını kaydeti. Cumhurun, halkın katkısının sağlandığı bir seçilmişlerin hükmetmeye başladığı bir demokrasi yönetimine sahip olma yoluna giril-diğini söyleyen Özçelik; “Bu anlamda devleti ile milletinin bütünleştiği barıştığı bir ülke konumuna doğru hızla ilerliyoruz. Bunlar bizi sıçratacak şeyler. Sıçrama rampasına gelmiş durumdayız. Çünkü ekonominin güçlenmesi de bu yönetimde ki istikrarın demokrasinin gelişimine ve derinleşmesine bağlı. Çünük rahmetli Turgut Özal’ın bir sözü vardı, ‘En üretken en verimli insan huzurlu insandır. Huzurlu insanda istediğini yapabilen istediğini düşünebilen yani demokrasinin nimetlerinden faydalanan insandır. Şimdi Türkiye de bu da sağlanmaya çalışılıyor. Hepsini bir araya getirdiğiniz zaman Türkiye’nin önü çok açık. Hakikaten Başbakanımız 2023 hedeflerini açıklarken çok ütopik hedefler olmadığı görülmektedir. Yakalanabilir belki de geçilebilir hedefler olarak gözükmektedir. Bütün bu güzel gelişmelerin ardından bizim bana göre iki tane yumuşak karnımız var. Zayıf olduğumuz bizim için risk taşıyan karnımız var. Birisi siyasi ve sosyal boyutu olan bir mesele ki eskiden beri bizim büyümemizden rahatsızlık duyan, gelişmemizi istemeyen özellikle AB ülkeleri içerisinde olan terörün kadim destekçileri var. Eskiden beri bunlar bizim birşeylerle uğraşıp başımızı kaldıramayıp gelişemeyelim diye uğraş veren ülkeler. Maalesef bu böyle” ifadelerini kullandı.
Terör ciddi bir yara
HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, Devleti Aliye’nin son dönemlerine bakıldığında düvel-i muazzama denilen malum devletlerin Osmanlı’yı Ermeni Taşnak çeteleri ile uğraştırdığını söyledi. O dönemde de Ermenilerle bir problemin olmadığı, Ermeniler’in Osmanlı kayıtlarında ki tarifinin milleti sadıka olduğunu belirten Özçelik şöyle konuştu: “Ermeniler geçmişte Osmanlı ile problemi olmayan sadık bir milletti. İtiraz ve isyan etmemiş problemsiz yaşadığımız bir millettir. Afyon’da da Ermeni mahalleleri vardı, anlatılır. O kadar anlayışlılarmış ki Ramazan’da çocuklarının ellerine ekmek verip dışarı salmazlarmış. Müslüman çocuklar oruç olabilir. Canları çeker ayıp ve saygısızlık olur. Böyle centilmence bir yaşantı varmış. Hiçbir problemleri olmamaları rağmen şimdi yaptıkları gibi Ermeni özgürlüğü adına Taşnak çetelerini destekleyip başımıza binbir gaye açtılar. Hem biz zarar gördük hem de Ermeniler zarar gördüler. Ondan sonra ne oldu hakkından gelinemeyince Saddam’ın yaptığı gibi ya da bir başka ceberrut idarenin yaptığı gibi hepsini doğrayacak halimiz yok. Huzuru sağlamak için sürgün cezası verildi. Hani onların menfaati içinde Taşnak çetelerin faaliyetleri? Günümüzde de yine bizim Kürtlerle bir problemimiz yok. Tarih de duyulmamıştır. Ama ne yazık ki son 50 senedir yoğunlaşmış şekilde son 30 senedir bir problem yaşıyoruz. Bir takım şeylere odaklanamıyoruz. Bunun çözülmesi lazım. Palyatif çalışmalarla, pansuman tedavi-lerle, hamasi sözlerle tavırlarla sokaklarda slogan atmalarla bu mesele çözülemez. Artık yara iyice açıldı. Hükümetimiz bu meselenin farkına varmış durumda. Muhalefet hala farkına varabilmiş değil ya da öyle gözüküyor siyaseten davranıyor. Bu yara ciddi bir yara. Bunun kalıcı ve doğru çözümünün bulunması doğru tedavi şekli-nin uygulanması lazım. Bu da çok zor bir mesele değil. Oturup oturup saatlerce tartışıyorlar. Laf ebeliği yapıyor havanda su dövüyorlar.”
Teşhis ve
tedaviler doğru
İnsanların istekleri olacağını empati yapmanın zorunlu olduğunu söyleyen HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, hükümetin bu konuda duyarlı hareket edip demokratik açılımlara hız verip belli kesimleri de devletin vatandaşı olarak kabullendiğini dile getirdi. Kürtçe’nin serbest edilmesinin çok geçici bir durum olduğunu belirten Özçelik şunları söyledi: “Bu tür açılımların hız kesmemesi lazım. Ama öbür tarafta acı olan bir şey var. Daha yeni 24 tane fidanımıza kıydılar. Bu örgüt öyle bir şey ki artık. Kendi çocuğuna, kendi insanına kıyıyor. Kürtler’i temsil ediyorlar ya. Ama öldürdüklerine bakıyorsun üçte ikisi Kürt vatandaşı. Çocuğu, kadını öldürüyor. Bir canavar ortaya çıktı. Belli dışarıdan kumanda edildiği. Bunu tespit etmek için terör uzmanı olmaya da gerek yok. Zaman zaman faaliyetlerini arttırıyorlar. Dikkat edin en stratejik zamanlarda ya referandum yapılıyor büyük bir olay çıkıyor, ya da seçim yapılıyor, ya demokratik bir açılım söz konusu. Anayasa Mahkemesi ya da Yargıtay’la ilgili bir değişim söz konusu hemen olaylar artıyor. Cumhurbaşkanımız güneydoğuya gidip geldi. Devlet buralarda hakimdir diye ispatı vücut eti. Hemen iki gün sonra bu kapsamlı saldırı yapıldı. Bundan önceki dönemlerde teşhis ve tedavilerde yanlışlıklar var. Eğer doğru olsaydı zaten çözülürdü. 30 Senedir bu mesele çözülürdü. Demek ki yanlış yapılmış. Şu anda teşhis ve tedaviler doğru gözüküyor. Eksik kalan hatalı olan yerleri olabilir. Ama ihmal edilen zaafa uğradığımız bir husus var ki o bölgenin güvenliğini sağlayamıyoruz”dedi.
Hiçbir cepheden istifa gelmedi
Güvenlik kuvvetlerinin doğu ve güneydoğu bölgesinde güvenliği sağlaması gerektiğinin altını çizen HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, orada sayısı kaç olursa olsun teröristlerin bertaraf edilmesinden aciz olunamayacağını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu konuda çok tecrübeli olduğunu ifade eden Özçelik; “Her nedense bunlar yapılamıyor. Bizim ordu istediği zamanda 27 Mayıs’ta geldi 70 milyonu susturdu. 12 Mart’ta 70 milyonu susturdu. 12 Eylül’de 70 milyonu susturdu. İstediği zaman yapıyor. Ama orada 3 bin teröristin hakkından gelemiyor. Demek ki istenmiyor. Bugüne kadar referandum öncesini kast ediyorum ihmali olanları ya da ihaneti olanları çünkü internete düşen yayınlarda görüyoruz. İhmalde var ihanette var. Kendi aralarında konuşuyor. Ama bunlara bugüne kadar hesap sorulamamış. Orada vatan evladı şehit oluyor ama ardından bir tane istifa bile gelmiyor. Japonya da olsa belki kaç komutan harakiri yapardı. Böyle başarısızlık olur mu? Ben bekli-yordum 24 tane fidan devrilince acaba Genel Kurmay mı istifa eder, Kuvvet Komutanları mı istifa eder, İçişleri Bakanı mı istifa eder? Kimse de tık yok. Hatam yok kusurum yok. Neticeye bakarım ben. Ortada bir zaafiyet var. Sekiz cepheden saldırmışlar bu nedir savaş mı yapı-yoruz. Bunun önlenmesi lazım. Hükümetimize ve güvenlik kuvvetlerimize bu konuda ciddi görev düşüyor. Ne ise aslen bunun çözülmesi lazım. Artık tahammülümüz kalmadı. Yapılabileceğine inanıyoruz.” dedi.
Cari açık enerji ile ilgili
Terörle mücadele de dağların mağaraların uçakla bombalanmasının kamuoyunu çok fazla tatmin etmediğini söyleyen HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, artık boş mağaraların bombalandığı zannına kapıldığını kaydetti. Teröristlerin içeriye sızdıklarını, uçaklar kalkmadan gelen haberlerle tedbirlerin alınması sonucu boş alanların bombalandığını ileri süren Ramazan Özçelik; “Sen boş alanı bombalayıp sadece hisleri tatmin edip dönüyorsun. Böyle olmaması lazım. Bunun acilen çözülmesi lazım. Bunu bekliyoruz büyüklerimizden. Diğer yönü esasen bizi ilgilendiriyor. Ekonomik açıdan da belimizi büken cari açık var. Sattığımız ürün aldığımız ürünü karşılamıyor. Böyle bir açık var. Bir esnaf düşünün yüz lira kazanmış ama 200 TL harcıyor bu batacak belli. Sağdan soldan borç alarak bunu bir dönem götürür. Borç almakta sıkıntı yaşamaya başladığında takılır. Ya da başka önlemler alır. Burada bir sıkıntı var. Bu kısa vadede çözülmez. Cari açığın büyük bir bölümü enerjide kaynaklanıyor. Biz doğal gazı satın alıyor petrole para veriyoruz. Bunu almak zorundayız. Almayalım diyemeyiz. Türk malı olsa onu alacağız. Bunun haricinde değişik tüketim ürünlerinde azalma olabilir. Bu bir çözüm. İnsanlar hürdür kazandığını istediği gibi harcamak ister zorlayamazsınız. Esas kalıcı çözüm yüz lira kazanıp 200 liraya almak değil. Biz 300 lira kazanıp 200 liraya alalım. Kazancımızı arttıralım, satışı arttıralım, ihracaatı arttıralım. Buna odaklanmamız lazım. Büyüme bizim ihracaata dayalı bir büyüme değil. Şimdi kriz öncesini yakaladık yeterli değil. Dışarıya satışı arttırmamız lazım”diye konuştu.
Bizim siyaset hesabımız yok
Kendilerinin siyaset gibi bir niyetleri olmadığını, önümüzdeki dönemde HÜRSİAD yönetiminde olanların siyaset sahnesinde yer almayacağının görüleceğini belirten Özçelik, “Bu tür hesaplarımız olmadığı için büyük bir ilerleme içindeyiz. Hesap farklı olmayınca Allah bizim işlerimizi denk getiriyor”dedi.
TUSKON yapılanmasının ciddi faaliyetleri olduğundan söz eden HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, bunların verimli hale getirmek için çalıştıklarını söyledi. HÜRSİAD kuruluşunda Afyonkarahisar ve Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmanın amaç edinildiğini belirten Ramazan Özçelik; “Bunu yaparken bu anlamda yarı resmi kurumlarımız TSO, devletin ilgili kurumları ve diğer dernekler var. Bunlarda bu iş için çalışıyor. Biz eksik gördüğümüz hususlara odaklanıp o sahalarda çalışmak istiyoruz. Sön dönemde ülkemizin ihracaata alışıp artırması yeni pazarlar keşfetmesi çok önem arz ediyor. Bunu söylemek için herhalde ekonomi uzmanı olmaya da gerek yok. Diğer sahalarda bir çok toplantılar yapılıyor. KOSGEB var Kalkınma Ajansı var. Değişik boşlukları dolduruyorlar. Ama dünya da 200 devlet var. Ne devletin kurumları ne de diğer kurumlar bu kadar devletle işadamlarını buluşturma, ekonomik durumların rapor haline getirilmesi, konularında yeterli olamaz. Ekonomik anlamda sıçramamız huzurlu ve demokratik bir ortam alt yapısı ile sağlanır. Ekonomiye düşen yönü ile de kesinlikle yeni pazarlar bulup ihracatımızın katlanması lazım. 2023 Yılında 500 milyar dolar konulan hedefi daha kısa sürede yakalamamız lazım. TUSKON 2006’da kurulan bir konfederasyon. 167 Dernekten oluşuyor bizde bu derneklerden birisiyiz. Önce kıtalar arası ticaret zirveleriyle başladı Afrika, Asya, Pasifik, Orta Avrupa, Güney Amerika. Sonra dünya zirvesi yapıldı. Her sene yenilikler farklı organizasyonlar yapılıyor. Son gelinen noktada bundan sonra ülke bazında sektörel toplantılar tertipleyecek. Daha verimli oluyor. Örneğin geçen hafta Dünya Gıda Zirvesi vardı.” şeklinde konuştu.
Havaalanı faydalı olacak
Dünya Gıda Zirvesine 80 civarında ülkeden bine yakın yabancı iş adamı gelip ve bunların yüzde 80’inin mal almak için geldiğini anlatan Ramazan Özçelik, Afyonkarahisar’dan ticaret yapmak isteyen gıda sektöründen 14 firmanın zirveye katıldığını açıkladı. Dünya zirvelerinin sene de bir ya da iki kez yapıldığına işaret eden Özçelik; “Ülke ülke yapılan zirvelerde var. TUSKON şemsiyesi altında 7 federasyon var. Onlarla beraber programlarına bakıldığında her güne bir program var. İnternet sitesinde görülebilir. Bu zirvelere 167 dernekten bir iki tanesi ev sahipliği yaptığı için çok belki meşhur olmuyor. Bizde bunları takip ediyoruz. Bazı ülkeler var ki çok mal satabileceğimizi düşünmediğimiz ülkeler. Esnafımızın da ilgisini uyandıramadığımız ülkeler. O zirvelere biz katılmıyoruz. Kendimiz ikna olursak bire bir oturup yönetim kurulumuzla OSB ve diğer esnafımızı masaya yatırıp tek tek analiz yapıp ziyaretlerde bulunuyoruz. Bunun yanında bizzat sene de bir kaç tane kendimizin tertiplediği organizasyonlar oluyor. Kendimizde uygun gördüğümüz bir ülkeyi seçip daha kapsamlı katılıyoruz. Şimdi biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. TUSKON bu konuda çok fedakar. Zirveler profesyonel anlamda yapılıyor. Üzüldüğüm bir husus var ki bu zirvelere katılı-yoruz ama her nedense bizim iş adamlarımız çok başarılı olamıyorlar. Yapa yapa belki zaman içinde gelişecek. Esas işin kaymağını büyük şehirler yiyor. Büyük şehirde ki esnafın imkanı ve ufku geniş. Bizim esnafımız çağırdığında 500 kilometre olan Afyon’a uçak denildiğinde iş bitiyor. Gelmiyor böyle olumsuzluklar var. İnşallah havaalanı faaliyete geçerse daha faydalı olacak” ifadelerine yer verdi.
Neden Afyon bu işi götürmesin
İşadamlarının başarısızlıklarda kendilerini de analiz etmesi gerektiğini belirten HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, katılımcılara davet aşamasında broşür temin etmelerini, mümkün mertebe en iyi tanımıt broşürünün bastırılması noktasında telkinde bulunduklarını aktardı. Ürünün broşür sayesinde tanıtıldığını söyleyen Özçelik; “Ama maalesef giden bir firmamız broşür dahi götürmemiş. Karşıda ki insanlar artık bu firma ile görüşmüyorlar bile. Gayrı ciddi buluyor oraya boşuna gitmiş oluyor. Havayı koklayıp geliyor. Böyle acemiliklerimiz de var. Ama zaman içerisinde bunları da aşacağız. Pes etmiyoruz. Güzel olan şeylerde var. Geçen yıl Afyonlu bir firmamız Kamerun’a bir milyon dolarlık otobüs ihraç etti ikinci el. Sürekli hale geldi. Antalya da Sudan zirvesi vardı. Bir arkadaşımız deri anlaşması yaptı. Tuğla sektörü var ama hiçbir tuğla fabrikası burada ki rahatı rehaveti bırakıp ta gitmek istemiyor. Gitse orası iki üç kat daha karlı. Üç sene önce bir toplantı da görüştüğü bir ülkeye 3 sene sonra makine satan arkadaşlarımız var. Yurt dışında Afrika da Etiyopya da tarım işi yapan arkadaşlarımız var. Mutlaka yapılan bu faaliyetler realize ediliyor. Bir takım dönüşümleri oluyor. Tabi biz daha fazlasını istiyoruz. Neden Afyon bu işi sürükleyip götürmesin? Neden o zirveye gelenlerle daha çok iş bağlantısı yapılmasın? Bunları arz ediyoruz”dedi.
Helal gıda sertifikası şart
“Biz gönüllülük esasında çalışıyoruz. Hiçbir siyasi ya da başkaca beklentimiz yok.” diyen Ramazan Özçelik şöyle konuştu: “Biz Afyon’a sırf hizmet olsun diye çalışıyoruz. Böyle olunca da Allah işlerimizi rast getiriyor. Organizasyonlarımız daha verimli geçiyor. Bu nasıl sağlanıyor. Her hafta bu kadar iş adamı işi gücü varken toplanıyor. Mutlaka gündemlerimiz oluyor. Ne yaptık dediğinizde her şeyi anlatacak halimiz yok. Ama bir gündemimiz oluyor. Bunların çoğu size yansımıyor. Tecrübe paylaşım toplantılarımız oluyor. Çok da tribünlere oynamayı açıkçası sevmiyoruz. Akademisyenler geliyor, meslek duayenleri geliyor, bazen bürokratlar ve Belediye Başkanımız geliyorlar konuşuyorlar. Komisyon çalışmalarımız var. Avrupa ve ABD’de bir yığın yaşayan Müslümanlar var. Orada yaşayan Müslüman bizim ürünlerimizi alamıyor. Gidiyor Yahudi ürünlerini alıyor. Koşer damgası var çünkü bu damga Yahudiler de tıpkı biz Müslümanlar gibi domuz eti yemezler. Bize yakın şeyleri olduğundan Yahudi’nin yediği bize de helaldir. Bunu bildiği için kişi Koşer damgası varsa tak hemen alıyor. Bizim ürünümüzde helal ama bizim ürünümüzde helal damgası yok. Bunu senelerce atlamışız. Böyle bir aymaz-lık olur mu? Hükümetlerin bu konuda uyanık olmaları lazım. Ama maalesef 5 sene önce bu konu gündeme gelse hemen şeriat geliyor diye böyle tuhaf apsülk bir şey çıkar. Belki ondan hükümetler buna cesaret edemedi. Bunun ne alakası var orada ki insan helal damgası istiyorsa nerden alınıp basılıyorsa yap. İstanbul da bir firma ile görüştük bir kaç firma bu damgayı aldı. Gıda ile uğraşan bütün firmalarımızın bu helal gıda sertifikasını bir kere alması lazım. Elimizden geldiğimizce faydalı olmaya çalışıyo-ruz.” diye konuştu.
HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, Kasım ayı sonunda yetişmemesi halinde Ocak ayında Afrika ziyareti planladıklarını açıkladı. Konunun netlik kazanmadığını Güney Afrika ya da Etopya seyahatinin her iki bölgeye de yapılabileceğini kaydededen Ramazan Özçelik, görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.
“Çakma Mussoluni” benzetmesi
Bir gazetecinin yeni anayasadan beklentileri doğrultusunda sorduğu soruyu cevaplandıran HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, kendilerinin işadamı kimliğinin olduğunu hukukçu olmadıklarını belirtti. Ramazan Özçelik, bu konunun çok konuşulduğunu sivil bir anayasa özleminin bulunduğunu belirtti. Bu anayasa kapsamında mümkün mertebe ilelebet değiştiri-lemez gibi şeylerin olmaması gerektiğini savunan Özçelik; “Dünya da değişmeyen tek şey var. O da değişimin ta kendisi. Bunu Cem Karaca söylemiş. ‘Sen eski solcusun döneksin.’ demişler. ‘Yok demiş ben değiştim.’ Herkes değişime açık olmalı. Maalesef Cumhuriyetimizin demokrasimizin gelişmeyip kadük kalmasının nedeni bir takım sınırlamalardır. Cumhuriyetin yönetim şekli demokrasi. Bunlar iç içe girmiş kavramlar. Bazıları bunu bir anlamda kullanıyor. Bunlar laf salatası. İşin özü şu; Halkın kendi iradesi ile kendisini yönetmesidir. Yönetim tarzı Cumhuriyetin budur. Demokrasi de bunun parlamenter mi yok şöyle mi böylemi tarzı. Biz bunu kutsamış kutsal bir şey gibi bir fanus içerisinde aman şu ilelebet değişmez şu katiyen olmaz. Şuna sakın ha dokunmayın filan falan. Cumhuriyetimizin kurucusu Cumhuriyeti ilan etmiş, demiş ki insanlar huzurlu olsun, fikri hür, vicdanı hür olsun. Ama daha onu defin etmeden milli şef, çakma Mussolini gelmiş bize ne vicdan, ne fikir, ne düşünce bırakmamış. Bir fanus içine almış. Kendine has seçtiği elit bir takım var Dışişlerinde orada burada. Bunların bir çoğu da dönmedir. Bunlarla bir Cumhuriyet kurmuş. Cumhuriyetin sahibi onlar, diğerleri köleler. Bugüne kadar böyle gelmiş”dedi.
Devlet halk için var
“Şimdi Cumhuriyet sahiplerine gidiyor, sahipleri biziz. Cumhurun idaresi Cumhuriyette bize ait, bunu takviye edecek bir anayasa istiyo-ruz.” ifadelerinin altını çizen HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, referandum da bir kaç anayasal maddenin değiştiğini söyledi. Bundan 5 yıl önce bir Başçavuş’a hesap sorulamadığını söyleyen Özçelik;
“Bombalar ve silahların yakalanmış, her türlü delilin olmasına rağmen Genel Kurmay Başkanı helikopterle oraya gidiyor. Adam da ar namus kalmamış. ‘Bunlar iyi çocuklardır.’ diyor. Adamlara dava açan savcıyı sürüm sürüm süründürüyorsun. Böyle bir Cumhuriyet vardı, böyle bir anayasa vardı. Bu Cumhuriyetse eğer. Şimdi bu maddeler değişti. Şimdi adamı orduevinde bu ağalar kendilerine bir site kurmuşlar. Bilmem kaç milyon dolarlık yalılar yetmiyor. Mehmetçik de onların hizmetçisi zaten. Ayakkabısını siliyor. Televizyonlarda görüldü. Ben sana ayakkabı sildirmeye mi gönderdim o çocuğu. Bu kadar edepsizlik olur mu? Şimdi bunlara fırsat vermeyecek bir demokrasi olması lazım. Gerçekten Cumhuriyetin kurucusu ne demiş, ‘Vicdani hür aklı hür düşüncesi hür insanlardan oluşur bu cumhuriyet.’ Buna fırsat verecek gerçekten özgürlükçü. Ama bana göre sana göre değil, gerçek anlamda kardeşim. Gerçek anlamda bir anayasa yapılmalı. Bundan önce ki anayasalar devleti korumacı bir yapıya sahiptir. Dikkat ederseniz bir sürü devleti yıkacak tehdit algısı vardır. İç tehdit, dış tehdit bilmem ne falan filan. Daha rahat kendine güvenen bir anayasa olsun. Eğer doğru bir anayasa ise onu kimse değiştirmez zaten. Doğru bir demokrasi ise onu kimse değiştirmez zaten. Aksayan yönleri değiştirilir. Halkı köle gibi halkı kendine hizmet edecek gören bir anayasa olmasın. Devleti kutsayan bir anayasa olmasın. Devlet halk için vardır. Millet varsa halk varsa devlet öyle vardır”diye konuştu.
Oturalım hep beraber
anayasa yapalım
Yeni anayasa için muhalefet grubu CHP ve MHP’nin uzlaşacağını sanmadığını söyleyen HÜRSİAD Başkanı Ramazan Özçelik, her iki partinin bir bardak su da fırtına kopardığı görüşünü aktardı. Bu partilerin izlediği politikalarla niyetlerinin ortada olduğunu kaydeden Özçelik şöyle konuştu:
“Diyorlar ki, resepsiyon yapılmadı diye Cumhuriyet elden gitti. Bunlarla anayasa yapılmaz. Kusura bakmasınlar. Ya resepsiyon iptal edilir. Bayram değil ki bu. Gitsin herkes bayramını yapsın. Resepsiyona kim katılıyor ya Allah aşkına bir düşünün. İsim isim geliyor. Devletin protokolu, o bölgenin elitleri, sanatçıları, işadamları, şu bu. Halk orada yok. Halkın olmadığı katılamadığı bakın katılmadığı değil. Halkın katılamadığı elitlerin katıldığı resepsiyon iptal ediliyor. Eğer bir şey gidiyorsa elden elitlerin Cumhuriyeti elden gidiyor. CHP kalktı bayrak açtı. Niyeti belli bağcı dövmek üzüm yemek değil. Bundan dolayı tereddütlerimiz var. Keşke öyle yapmasalar. Bu vatan hepimizin kardeşim. Oturalım hep beraber anayasa yapalım. Ama böyle bir mantaliteden muhalefeti uzak görüyorum. İnşallah yanılıyorumdur. Sayın Başbakanımızın tavrını bilemiyorum ama ben olsam bunlara çok fazla itibar etmeden uzlaşıyor musun, uzlaş. Uzlaşma yoksa peki kardeşim halka gidiyoruz. Getirsin önümüze bir daha oylayalım. Ondan sonra da kimsenin gıkı çıkmasın. Bence öyle yapsa daha iyi olur. Yani halkın anayasası olur”diye konuştu.
Bir tane şölen halinde
bayram yapalım
DSP Kurucu Genel Başkanı merhum Başbakan Bülent Ecevit’in 17 Ağustos depremi sonrasında Cumhuriyet Bayramına aylar kala iptal ettiğini, oysa Van depreminin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın arifesinde gerçekleştiğini belirtti. Bayramlardan çekilenin başka şeylerden çekilmediğini söyleyen Özçelik şunları söyledi:
“Keşke yapılsa bu hükümet yapamaz da. Ecevit bir müddet gelse de şu bayramları bir daha rehabilite etse. 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim, 10 Kasım ne bu kardeşim ya? Bunların tartışılması lazım. Bayramsa bayramın halka mal olması lazım. Halka mal olmayan şey bayram olmaz. Resmi kutlama olur sadece. Bırakın halk şölenle kutlasın. Bir tane yapalım adam gibi şölen yapalım. Çocukları bir ay öncesinden robot gibi hareketler bilmem neler-le kimse buna itibar etmiyor ki. Bu bayram mı. Resmi geçit töreni. Adam gibi bir tarih bulalım. 19 Mayıs mı, 23 Nisan mı olur yoksa 29 Ekim mi uygundur, adam gibi bir tane şölen halinde bir bayram yapalım. Halk da bunu kabullensin. Ama böyle çok da formal olmasın. Geçitler şunlar bunlar sıkar bayram olmuyor bu o zaman. Çakma Mussoli’nin hediyeleri bunlar” şeklinde konuştu. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme