“Ana babalık seçilmişliktir, hakkını vermek gerekir”
Nurten Ceceli Alkan, hanımlara özel verdiği konferansta, bilişim çağında insan kalabilmek başlığında anne-baba evlat ilişkilerine yönelik saptamlarını aktardı. Alkan, anne baba olmayı bir seçilmişlik olarak tanımlayıp bunun hakkının verilmesi gerektiğini vurguladı. Nurten Ceceli Alkan, bunun ötesinin olmadığını, ellerin taş altına konulup etkin anne ve baba olmak gerektiğini söyledi “Bilişim Çağında İnsan Kalabilmek” konulu konferansta konuşan [&hellip]
Nurten Ceceli Alkan, hanımlara özel verdiği konferansta, bilişim çağında insan kalabilmek başlığında anne-baba evlat ilişkilerine yönelik saptamlarını aktardı. Alkan, anne baba olmayı bir seçilmişlik olarak tanımlayıp bunun hakkının verilmesi gerektiğini vurguladı. Nurten Ceceli Alkan, bunun ötesinin olmadığını, ellerin taş altına konulup etkin anne ve baba olmak gerektiğini söyledi
“Bilişim Çağında İnsan Kalabilmek” konulu konferansta konuşan eğitimci, ilahiyatçı yazar Nurten Ceceli Alkan, merhametin yok olması sonucu insanın ciddi bir sekte geçirdiğini kaydetti. Alkan, anne, baba, anane, babaanne ve dede olan kişilerin bakış açılarını değiştirmesi gerektiğine işaret etti. Ana, babalık işinin iha-leye bırakılamayacak kadar önemli bir iş olduğuna işaret eden Nurten Ceceli Alkan; “Kimsenin topu taça atmaması gerekiyor. Çocuk doğduğunda bir emanet sahibi olunur. O emanetle ilgili olarak herkes ve herşeye rağmen duanın gerçekleşebilmesi için emek vermek gerekiyor. Nedir bu herkes ve herşey? Bu evdeki büyükler değil. Anane, babaanne değil. Gelin sanıyorki kayınvalidesi karışmasa o daha iyi yetiştirecek. Hayır öyle değil. Öyle bir karışan varki hayatımızda onların üzerinden planları yapmak gerekiyor.” dedi.
Etkin ana baba olunmalı
Eğitimci, ilahiyatçı yazar Nurten Ceceli Alkan, çocuk yetiştiren anne babaların “onun, bunun” yüzünden bahanesini terk ederek, işi ihaleye vermeden götürmek gerektiği mesajını verdi. Kendisine çocuklarını her yaz Kur’an kursuna gönderdikleri söyleyen bir anne baba örneği veren Alkan; “Bana ‘Hocam biz çocuğu her yaz Kur’an kursuna gönderiyoruz öğretse-lerdi.’ dediler. Öğretmez senin öğretemediğini kimse öğretemez. Ben 20 yıldır profesyonel eğitimciyim, şunu bilirim. Ananın babanın öğrettiğini yıkmayan öğretmen iyi öğretmendir. Ama ananın babanın öğretmediğini bir öğretmen öğretmez. Kişiler önce çocuklarına dürüstlük öğretmeliler. Öğretmen okulda isterse bin takla atsın. Örneğin kapıyı çalıp tuz isteyen komşuya karşı bir anne babanın vereceği karşılık ve tutum önemlidir. Eğer kişi çocuğuna koş yavrum tuz getir derse çocuk dürüstlük ve değer eğitiminde bir merhalele kazanır. Aksi durumda ise kimse çocuğuna dürüstlük, merhamet öğretemez. İşte o yüzden anne baba olmak bir seçilmişliktir ve hakkını vermek gerekir. Bunun ötesi yoktur. Bunun için eli taşın altına koyup etkin anne ve baba olmak gerekir.” diye konuştu.
Önemli olan hayatı
şekillendirmek
Gençlere karışıldığı zaman canlarının sıkıldığına dikkat çeken eğitimci, ilahiyatçı yazar Nurten Ceceli Alkan, karışmanın doğru şekilde yapılması halinde bunun karışmak değil hayatı birlikte şekillendirmek olacağına dikkat çekti. Bu durumun iletişim eğitimi ile ilgili olduğuna temas eden Nurten Ceceli Alkan; “Bir niyetiniz varsa hayatın direksiyonunu sıkı tutun. Toplumsal etkileşim kişileri farklı yerlere götürür. Dünyada bilişim çağında yaşıyoruz. Ben beş tane evladı doğrup büyüttüm. Büyük kızlarım akademisyen. Bilim kadını oldular onlarla gurur duyuyorum. Benim ilk evladım ile son evladımı büyüttüğüm çağ çok başkaydı. On beş yıl önce anne olmak daha kolaydı. Evladınızı kontrol edebilmek daha kolaydı. Şimdi evladınız yanınızda oturuyor öten bir telefon var çalmı-yor. Kimin aradığını soramıyorsunuz. Işık hızıyla yazarak mesajlaşıyor. Böyle bir dünyada, yani evladınız koynunuzdayken onun yüreğini yakalayamadığınız bir dünyadayız. Ben şunu fark ettim. Benim kızlarımı büyüttüğüm dünya ile benim yavrularımın yavrularını büyüttüğü dünya Pasifik okyanusunun iki ucu kadar farklı.” şeklinde konuştu.
Twett sayınız kadar adamsınız
Bilişim çağının bir numaralı aktörünün televizyon olduğunu aktaran Nurten Ceceli Alkan, 53 yaşında bir yetişkin olarak hayatında televizyonun 40 yıldır var olduğunu belirtti. Televizyonsuz geçirdiği 12 temiz yılın önem taşıdığını söyleyen Alkan şöyle konuştu: “Bu salonun büyük bir çoğunluğunun hiç temiz yılı yok. Hep ekranlı bir hayatı var. Taşıma şirketi elemanları bile kamyondan ilk televizyonu indirip ‘Yenge bunu nereye koyacağım.’ diye soruyorlar. Niye bunu soruyorlar? Çünkü onu yerleştirecekler o evin kıblesi. Ona göre eşyalar yerleştirilecek. O yüzden evin kıblesi neresidir demeden televizyonun nereye konulacağı sorulan bir dünyada yaşıyoruz. Muhakkakki istisnalar var. 20 yıldır bilgisayar var. Zavallı anne babalar bilgisayar taksiti ödeyerek kendilerince bir fedakarlık yaptıklarını düşünürken internet dünyası var. İnternet nedir hayata ne katar sorularının cevabını insanoğlu vermemişken sosyal paylaşım sitesi facebook var. Artık beğenildiğiniz, paylaşıp, paylaşıldığınız kadar anlamlı ve önemli olunuyor. Derken hayatımızda artık twetter var. Ne kadar twett var o kadar adamsın abi.” (Kocatepe)