AMATÖR FUTBOL 2020’YE KARLA GİRİYOR

2019-2020 futbol sezonu Afyonkarahisar Süper Amatör liginin ikinci yarısı başlıyor bu hafta sonu.
Bu yazıya başlarken yaklaşık on iki saattir kar yağıyor.. Hem de epeydir görmediğimiz yoğunlukta… Yarın ve ertesi gün de bu denli yağarsa kar; maçlar, bu hafta sonu da oynanamaz gibi…
Geçtiğimiz yıllardan farklı bir süreç yaşadı bu sezon süper lig takımları… “Kim şampiyon olur” sorusunun cevabı son maçlara kadar hayli güç çünkü.. Devreyi averajla lider bitiren Salar Belediye spor’un nefesi bu maratona yetecek mi ? Şampiyonluğun adaylarından ve bu yılın sürpriz takımı Seydiler Gençlikspor atak yapacak mı? Yoksa Bolvadin’den beş futbolcu transfer eden İscehisarspor mu ipi göğüsleyecek? Demirspor, Şuhut Belediye Hisaspor ile Susuz Belediyespor da bu uzun yarışı bırakmış değiller..
Düşme hattındaki takımlar arasında da çekişme sürüyor. Geçen yıl düşecek bir takım belli olmuştu; fakat bu yıl “şu takım kesin düşer” demek yanlış olur… Bayatspor, Karşıyakaspor ve Emirdağspor üstlerindeki takımları yakalamaya çalışıyorlar..
Birinci amatör ligde ise kıyasıya mücadelelerden sonra “playoff” maçlarına katılma hakkı kazanan altı takım belli oldu. B gurubunda Nuribey Belediyespor, Yaylabağı Spor ve Evcilerspor … A gurubunda da Çobanlar Belediyespor, İhsaniye Belediyespor ve Çağlayan Belediyespor… B u takımlardan üçü Süper amatör lige çıkacak…
Afyon’da son beş altı yıldır 35-40 külüp ve bunların genç takımlarıyla birlikte yaklaşık yüz kadar takım liglere katılıyor, bu da 1600-1800 futbolcunun bir sezonda futbol sahalarına çıkması demek… Her hafta 7-8 ay boyunca 15-20 maç… Personel, hakemler, gözlemciler, saha komiserleri, antrenörler, yöneticiler… Yüzlerce kişiyi koordine ve organize eden bir yapı.
Çok zevkli bir etkinliktir amatör futbol bir o kadar da çileli… Her takımın, her futbolcunun, her antrenör ve yöneticinin hatta her hakemin maçlara hazırlanışları, gelişleri gidişleri bir âlemdir. Dört dörtlük bir organizasyon bir türlü olamaz, her maç öncesinde mutlaka bir eksiklik aksaklık çıkar ortaya; fakat yine de çıkar takım sahaya. Düzenli antrenman yapan takım pek yoktur amatör takımlar arasında. Ama maçlarda bazı futbolcular vardır ki topu kaybettiklerinde canlarını dişlerine takıp tekrar kazanmak için kıyasıya mücadele ederler. Takım içinde fazla koşmayıp oyunu yönlendiren deneyimli futbolcular da az değildir.
Kenarda, Fatih Terim’e taş çıkaracak antrenörlerimiz “sevk ve idare ederler” takımlarını… ”Kötü oynayabilirsin; ancak kötü koşamazsın” sözü amatör takım çalıştıran antrenörlerin dilinden düşmez..
Haftada bir iki kez toplanabilen takım sayısı da çok azdır. Bazı takımlar sezon başında günlerin uzun olduğu, yağış ve soğuktan uzak günlerde yaptıkları antrenmanlar dışında hiç antrenman yapmadan çıkarlar sahaya ve de genellikle mağlup olurlar. Kırmızı kart yiyenler bu takımların futbolcularıdır çoğunlukla.
“Futbol bir mücadele oyunudur.” Profesyonel olsun amatör olsun; Real Madrid olsun, ikinci amatör olsun bu yargı değişmez… İyi oynayıp kazanmak güzeldir, iyi oynayıp kaybetmek de var futbolda, kötü oynayıp kazanmak da.. Ancak, takımlarda dayanışma, çok çalışma ve fairplay ruhu daim olmalı..