Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ALLAH’I SEVENLERİ ALLAH İÇİN SEVMEK VE ŞEYTANIN YOLDAŞLARINA KARŞI OLMAK

Muharrem Günay 22 Kasım 2010 Pazartesi 02:00:00
  Dünya hayatındaki tek amaçları Allah’ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanmak olan ve Allah’a gönülden teslim olan müminler tüm hayatlarını Allah için yaşarlar. Kuran’ın “De ki: “Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah’ındır.” (Enam Suresi, 162) ayetinde görüldüğü gibi, yaptıkları her işte, gösterdikleri her tavırda Allah’ın rızasını kazanmayı hedeflerler. Sahip oldukları her şeyi Allah’ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmaya adayan müminlerin sevgileri de yine ancak Allah içindir. Allah’ı tüm sıfatlarıyla tanıyan, O’nun gücüne ve kudretine her an şahit olan, Rabbimiz’in rahmetini, sevgisini ve şefkatini tüm hayatı boyunca her an hisseden bir müminin Allah sevgisi, hiçbir sevgiyle kıyaslanmayacak kadar güçlüdür. Allah Bakara Suresi’nde müminlerin Kendisi’ne olan güçlü sevgileri ile, müşriklerin çarpık sevgi anlayışları arasındaki farkı şöyle bildirmektedir:
“Öyle insanlar vardır ki, Allah’dan başkasını (putları, arzu ve hevalarını, yücelttikleri, sevip bağlandıkları şahısları, bazı varlık ve eşyayı, gizli veya açıktan sevip) O’na (Allah’a) denk hâle getirirler; tıpkı Allah’ı sever gibi onları severler, (böylece şirke düşerler, Allah yerine onlara bağlanırlar). Hakiki inanmışların sevgisi (emirlerine itaat ve bağlılığı) ise daha kuvvetli ve içtendir. (O’na denk hiçbir sevgi beslemezler. Allah’a eş koşup da kendilerine) zulmedenler, azabı gördükleri zaman (anlayacakları gibi) bütün kuvvet (ve kudret)in Allah’ta bulunduğunu ve Allah’ın azabının, gerçekten çetin olduğunu keşke (önceden) bilselerdi.” (Bakara 2/165) (krş.En’am 6/136; Yusuf 12/106; İbrahim 14/30; Lokman 31/21; Ahzab 33/66-68; Fâtır 34/31; Mü’minin 40/73-75; Câsiye 45/23)
“Sevgi ve nefret yeri olan kalp bozulunca, en kötü şeyleri bile sever. (Said Nursi, Mu’cize-i Kur’aniyye Risâlesi, İstanbul 1990) Bir insana, bir topluma hayran oldu mu onu yüceltip kutsallaştırır ve (neredeyse onu) tanrı mertebesine çıkarır. Bazen de eşyayı kutsallaştırır. Artık bunlar eleştirilmez. (Nurettin Şâzi Kösemihal, Durkheim Sosyolojisi, İst. 1971) Çünkü onlar artık tabulaşmış/putlaşmış olup yapılan her mühim iş ve harekette ona karşı tapınma edâsıyla bağlılıklarını sunarlar. Bu sosyolojik olay ilkel (klan) kabilelerde daha yaygın halde idi. Bir kimse birini veya bir şeyi Allah için değil de onları Allah yerine veya Allah gibi severse/Allah gibi sevgi gösterirse, şirke düşmüş ve kendine zulmetmiş olur. “ “ Allah’a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah’a ve Resûlüne düsman olanlarla dostluk ettigini göremezsin….” (Mücadele 58/22)
“Nitekim (dine aykırı olan işlerde) kendilerine uyulan (o peşiden gidilen) kimseler, o gün azabı gördükleri vakit (kendilerine) uyanlardan hızla uzaklaşacaklar ve aralarındaki (yandaşlık ve liderlik gibi) bağlar kopacaktır. (Bakara 2/166) (krş. Bakara 2/70; Tevbe 9/31)
“(bunun üzerine onlara) uyanlar da: “Ah, keşke biz (dünyaya) bir kere daha dönseydik de (bu gün onların) bizden uzaklaştıkları gibi biz de (onlardan) uzak dursaydık” derler. İşte Allah onlara bütün yaptıklarını hasret (pişmanlık ve üzüntü)ler içinde gösterecektir. Onlar cehennemden çıkacak da değillerdir.” (Bakara 2/167) (bk. A’raf 7/36-9; Nahl 16/27; Kasas 28/26-66; Ahzab 33/66-68; Seba 34/22; Sâffât 37/22-35; Sâd 38/55-61)
“ Allah buyuracak ki: “Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe girin!” Her ümmet girdikçe yoldaşlarına lânet edecekler. Hepsi birbiri ardından orada (cehennemde) toplanınca, sonrakiler öncekiler için, “Ey Rabbimiz! Bizi iste bunlar saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!” diyecekler. Allah da: Zaten herkes için bir kat daha fazla azap vardır, fakat siz bilmezsiniz, diyecektir.” (Araf 7/ 38)
“Ey insanlar! Yeryüzündeki helal ve temiz şeylerden yiyin. (Pis ve haram olan şeyleri yiyip içmede) şeytan (ve benzerlerin)in adımlarını izlemeyin. Çünkü o(nlar) sizin için apaçık bir düşmandır.” (Bakara 2/168) (krş. Bakara 2/208; İsra 17/27)
“O(şeytan) size ancak kötülüğü, hayasızlığı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi/iddia etmenizi emreder.” (Bakara 2/169)
(Ayeti kerimede belirtildiği gibi, İslâm’a aykırı emir, sevgi, şehvet gibi nefs-i emarenin her türlü istekleri; hayasızlık ve haram mal edinme, kamu malını talan etme gibi şeyler (Nur 24/21) şeytanın ve şaytanın dostlarının, şeytanlaşmış insanların adımlarıdır ki, bunlar siyâsi, içtimâ_i (sosyal) ve ferdî alanda toplanırlar. Kim, İslâm’dan başka bir din ve hayat tarzı ararsa sonu hüsrandır. (Kim, Islâm’dan baska bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır. Al-i İmran 3/85) Çünkü bu, şeytan ve dostlarının yoludur . “ …Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eger onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah’a ortak koşanlar olursunuz.” (Enam 6/121) Zira Yüce Allah: “Şeytana tapmayın” (“Ey Adem oğulları! Size şeytana tapmayın, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır” demedim mi?” Yasin 36/61) buyurmaktadır)
Müslüman ancak Allah’ı sever ve sevdiklerini de Allah’ı sevdikleri için ve Allah rızası için sever. Şeytanın, şeytanın yoldaşlarının, şeytanlaşmış insanların ve şeytani sistemlerin emrinde olan, Yahudiler ve Hıristiyanlarla dost olup onlarla işbirliği içerisinde olan insanların düşmanı olur. Unutmayalım ki:
Kim, İslâm’dan başka bir din ve hayat tarzı ararsa sonu hüsrandır. “Ve men yebteğî ğayral İslâmi dînen felen yügbele minhü vehüve fil âhireti minel hâsirine* Kim, Islâm’dan baska bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.” (Al-i İmran suresi 3/85)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER