ALLAH’A İMAN – Kocatepe Gazetesi

Alemleri yaratan, yoktan var eden şanı yüce Allah’tır. Diridir, öncesiz, kâdir, alim, işiten, gören, Murad edendir. (Bir şeye ol dedi mi olur) Cisim, cevher, suret şekilde hududlu, bir şeyin parçası cüz’ü değildir.
ALLAH (c.c.)’ın SIFATLARI
Allah’ın (c.c.) ezeli ve zatıyla kaim sıfatları vardır. Bu sıfatlar, zatının aynı da değildir gayrı da değildir.
Allah’ın ezeli sıfatları: İlim, kudret, hayat, kuvvet, işitmek, görmek, irade, meşiyyet, fiil, haketmek, rızıklandırmak ve kelâmdır.
Allah Kelâm sıfatı ile konuşur. Emredici, yasaklayıcı ve haber vericidir.
Allah’ı görmek mümkündür. Delilleri 1. Akli Delil: Allah vardır. O halde görmeyi mümkün kılan “vücut” sıfatı Allah (c.c.) hakkında da tahakkuk etmiş olduğundan Allah’, görmek mümkündür.
Allah’ı görme
1. Ahirette
2. Rüyada
3. Dünyada görmek şeklinde incelenebilir.
Allah’ı ahirette görme: İmam-ı azam Ebu HANIFE EL Fıkhul Ekber kitabında “Cennette müminler rablerini baş gözleri ile görürler. Fakat aralarında mesafe teşbih ve keyfiyet olmayacaktır” demektedir.
Allah’ı Rüyada Görme: “Rüyanın en hayırlısı kulun Rabbini görmesi, Peygamberini görmesi yahut Müslüman ana babasını görmesidir. Hadisi Şerifi gereği rüyada Allah (c.c.) görülebileceğine hükmedilmiştir.
Dünyada Allah’ı görme: Eskeri ulemaya göre Muhammed (S.A.S.) MİRAÇTA Rabbini gözüyle görmüştür.
Allah (C.C.) ve kulların fiilleri
Allah, kullarının iman, küfür, isyan ve ibadet olan bütün hareket ve davranışlarının yaratıcısıdır. Allah, kulun hangi işleri yapacağını bilir iyi veya kötü işi seçer ve Allah onu o fiili halk eder.
Allah insanlara akıl ve irade kuvveti vermiştir. İnsanın iyiyi kötüyü ayırdetme, güzeli, çirkini farketme kendi elindedir.
İnsanın yaptığı iyi ve güzel işlere Allah’ın rızası vardır. Fena olan fiilleri ise rızası yoktur. Zira Allah Zümer suresi Ayet: 7’de
“Allah kullarının küfrüne razı olmaz” buyurur.
Allah (C.C.) başlangıçta kulda bir kudret yaratmıştır. Kul bu kudreti bir işi yapıp yapmamak isteğinden birisine sarfetmede hürdür. İşte bu seçim “Külli iradeyi” ifade eder.
Kul bu kudretini bir işi yapmak veya terketmekten birisini kullanarak birisini diğerine tercih eder. Buna da irade-l cüziye (iradenin bir parçası kısmı veya kasıt) denir.

KUR’ANDA AHLAK

Ahlâk Adaleti gerektirir
No: 2 Bakara Suresi Ayet 282

Esirgeyen bağışlayan Allah’ın adıyla
 “Ey iman edenler; Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınızda onu yazın. Bir kâtip onu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir katip Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın (Herşeyi olduğu gibi yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçlu da) yazdırsın. Rabbinden korksun ve borcunu eksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih ve aklı zayıf ise ve yazdıramıyacak durumda ise velisi adaletle yazdırsın erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa bir erkek ile (biri yanılırsa diğerinin hatırlatması için) iki kadın (olsun) çağrıldıkları vakit şahitler gelmemezlik etmesin. Büyük veya küçük, vadesine kadar yazmaktan sakın üşenmeyin böyle yapmanız Allah nezdinde daha Adaletli şehadet için daha sağlam şüphelenmemek için daha uygundur…
Allah’tan korkun Allah size gerekli olanı öğretiyor.
Allah her şeyi bilmektedir.
Bu uyum ayette, İslâmiyet noterlik müessesesinin esaslarını koymuş müslümanlarda genelde buna uymuşlardır. (Kâtibi Adillik) İslam’ın titizlikle üzerinde durduğu prensiplerden birisi de hakkın korunmasıdır. Alacak ve borcun korunması ifası gereken haklardandır. Hakkın icra ve ifası onun bilinmesine gerektiğinde isbat edilmesine bağlıdır. Yazma-Yazdırma şahit isbat için geçerli hale kılan vasıtalardır.
Kur’an inananları işleri olsa da sahitlik etmeye çağırmış böylece hakkın korunması görevine katılmalarını istemiştir. Hak yücedir hiç bir şey onun üzerine çıkarılamaz.
No:3 Ali İmran Suresi Ayet 18-21
“Allah adaleti ayakta tutarak (delilleriyle) şu hususu açıklamıştır ki kendisinden başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de (bunu ikrar etmişlerdir) mutlak güç ve hikmet sahibi Allah’tan başka ilâh yoktur. Allah’ın ayetlerini inkar edenler haksız yere peygamberlerin canına kıyanlar ve adaleti emreden insanları, öldürenler (yok mu) onlara acı bir azabı haber ver”
İman etmiyen ve dinin yayılmasına adaletin uygulanmasına engel olmaya çalışanların ahirette hüsrana uğramaları tabiidir. Dünyada ki hüsranları ise bütün çabalarına rağmen hak dinin yayılmasına mani olamamalarıdır. Kâfirler istese de istemese de Allah hak dini diğerlerine hakim kılacaktır. Çabaların boşa gitmesi de, ömür sermayesini boşa harcamak, ahiret için birşey kazanamadan ölüp gitmektir.
No:44 Nisa Suresi (Ayet 58-105)
“Allah size mutlaka emanetleri, ehil olanlara vermenizi insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah herşeyi işitir herşeyi görür”
Allah’ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana kitabı hak ile indirdik hainlerden taraf olma”
Adalet – Adil olma tarafsızlığı gerektirir. Zengin, mevki sahibi, nüfuz sahibi kimseleri korumak acizleri ezmek zor duruma sokmak, Adalet ve Ahlâkla bağdaşmaz.»
-Allah Adil olanlardan eylesin.-