Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Allah kullarından takvalı olmalarını ister

Bu haberin fotoğrafı yok
Allah kullarından takvalı olmalarını ister

İlim Yayma Cemiyeti’nden Arif Özdilek, “İslam’da Takva” yı anlattı. Özdilek, takvanın iman alt yapılı bir kavram olduğunu, takvalı olmayı Cenab-ı Allah’ın kullarından istediğini söyledi

Ensar Vakfı’nın Ramazan’da İkindi Sohbetleri programının 25. gün konuşmacısı İlim Yayma Cemiyeti’nden Arif Özdilek oldu. Özdilek, “İslam’da Takva” başlıklı sunum gerçekleştirdi. Program öncesinde Arif Özdilek, Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulundu.
TAKVA İÇİN ÜÇ MERTEBE VAR
“İslam’da Takva” başlığında konuşan İlim Yayma Cemiyeti’nden Arif Özdilek, Molla Sadreddin Şirazi’nin takvanın üç mertebesinden bahsettiğini söyledi. Arif Özdilek üç mertebenin; Şirkten uzak durmak, hakikat ve din için gayret sarf etmek suretiyle ebedi azaptan, ilim, hikmet vasıtasıyla kurtulmanın birinci anlamı olduğunu söyledi. Özdilek; “İkinci mertebe ise günah ve isyandan, küçük günahlara varıncaya kadar kaçınmak. Günah ve isyan konusunda hassasiyetimizin birazcık daha arttırılması. Delil olarak da Peygamber Efendimizin (SAV) şu rivayetini vermiş, ‘Kul kötü olan bir hareketten kaçınmak amacıyla vebali olmayan diğer başka bir hareketten kaçınmazsa muttakilerin derecesine ulaşamaz.’ Günah ve isyan olabilecek şeylerin dışında ihtimali bulunan, şüpheli o alana girme ihtimali olan hususlardan bile kaçınmak gerektiği anlamı çıkmaktadır. Üçüncüsü kendi özünü hakikatten çevirip meşgul eden şeylerden yüz çevirip, ondan başka herşeyden tecerrüt etmek suretiyle sadece Allah’a adanmaktır.” dedi.
ALT YAPIDA İMAN VAR
Takva ile ilgili olarak bir başka görüşten de söz eden Arif Özdilek, Tirmızı’nin tarifini aktardı. Tirmızı’nın takvayı; Şüphe, şirk, küfür, nifak ve riyadan sakınmak olarak açıkladığını belirten Özdilek; “Bu tanımlar göz önüne alındığında hemen üç husus dikkatimizi çekiyor. Birincisi bu tanımlar genellikle iman üzere bina edilmiş birşeyden bahsediliyor. Alt yapısında iman var. Takva onun üzerinde böylesi birşeyden bahsediyorlar. Dinen çok elzem olan şeyleri yapmaktan öte bunun üzerine bina edilen ilave şeylerden bahsediliyor. Üçünüsü de takvanın kendinden daha fazla tezahürlerinden bahsedilmiştir. Takva nasıl tezahür eder? Yani takva hayata nasıl yansır? Kişi takvayı nasıl gösterebilir? Bunlardan daha çok bahsediliyor. Bu tanımlar genellikle iman üzere bina edilmiştir. Alt yapı da iman var takva öyle birşey.” diye konuştu.
PEYGAMBERLER TAKVA İLE UYARDI!
Arif Özdilek, takva kelimesinin korunmayı ön plana çıkardığını ifade etti. Cenab-ı Allah’ın insanlara hitabında takvalı olmalarını istediğini anlatan Özdilek; “Takva başka birşey. Zaman zaman dinleri kategorize ederken sanki Yahudilik, Hristiyanlık farklı dinlermiş gibi algılanabiliyor. Halbuki Yahudilik ve Hristiyanlık temel de İslam olan dinlerdir. Çünkü Cenab-ı Hakk nezdinde İslam’dan başka bir din sözkonusu olamaz. Onun için bütün Peygamberler İslam’ın Peygamberleridir ve ümmetlerini İslam’a çağırmışlardır. Nuh Aleyhisselam inanmayan kavmine hitabında, ‘Siz takvalı davranmaz mısınız? Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. O halde Allah’a karşı takvalı davranın ve bana itaat edin.’ der. Bu ayeti kerimeleri dikkate aldığımızda demek ki takva sadece inananların muhatap olması gereken bir kavram değil. İnanmadan önce bizlerin muhatap olduğumuz kavramlardan bir tanesi. Madem ki beş Peygamber ümmetlerini takva ile uyarmışlar öyleyse takva imandan önce başlayan bir süreci ifade etmektedir.” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın haberi

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti