'Allah işgal günlerini bir daha yaşatmasın'

Anıtkaya Köyü Muhtarı İdris Metiner, 100 yıl önce işgal altında olan vatan toprakları ve Anıtkaya hudutlarında düşmanın yaptığı zulümleri büyüklerden dinlediklerini söyledi. Metiner, 'Allah bizlere işgal günleri bir daha yaşatmasın' dedi   Büyük Taarruz'un 100'ncü yıl dönümü törenleri doğrultusunda dün sabah Anıtkaya köyü şehitliğinde tören düzenlendi. Törene Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, Milletvekili Veysel Eroğlu, [&hellip]

Anıtkaya Köyü Muhtarı İdris Metiner, 100 yıl önce işgal altında olan vatan toprakları ve Anıtkaya hudutlarında düşmanın yaptığı zulümleri büyüklerden dinlediklerini söyledi. Metiner, “Allah bizlere işgal günleri bir daha yaşatmasın” dedi

Büyük Taarruz’un 100’ncü yıl dönümü törenleri doğrultusunda dün sabah Anıtkaya köyü şehitliğinde tören düzenlendi. Törene; Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, Milletvekili Veysel Eroğlu, İbrahim Yurdunuseven, Mehmet Taytak, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Osman Alp, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, AKÜ Rektör Prof. Dr. Mehmet Karakaş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yılmaz Kırgel, İl Emniyet Müdürü Ali Temiz, askeri mülki erkân ve köy halkı katıldılar.
“5. SÜVARİ KOLORDUSU
DÜŞMANLA MÜCADELE ETTİ”
Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı’nın tören alanına halkı selamlayıp Zafer Bayramını kutlamasının ardından saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemine yönelik konuşmayı Üsteğmen Volkan Altun yaptı. Büyük Taarruzun Anıtkaya köyünde gerçekleşen kısmı hakkında bilgiler veren Altun, “Büyük Taarruz Harekâtı içinde kahraman 5’inci süvari kolordusunun başlangıçtaki görevi; 25-26 Ağustos 1922 gecesi ahır dağı geçitlerini tutmak. Sincanlı ovasına ilerleyerek, düşmanı geri bölge ile irtibatını kesmek. Balmahmut- Dumlupınar arasındaki demiryolunu tahrip etmek. Döğer bölgesindeki Yunan ihtiyatlarıyla Uşak’ta bulunan birliklerine karşı keşif ve emniyet görevi yapmaktır. Beşinci Süvari Kolordusu 26 Ağustos 1922 Cumartesi günü Ahır Dağlarını aşarak düşman gerisine sarkmıştır. Eskişehir- Afyon demiryolunun tahribi görevini alan kolordunun 2’inci süvari tümeni gece karanlığından istifade ederek görev yerine intikal etmiştir.” dedi.
“17 SUBAY
176 ER
ŞEHİT OLDU”
Anıtkaya’da 5. Süvari Kolordusu tarafından verilen mücadelede Büyük Taarruz’a katılacak Türk birliklerine zaman kazandırıldığını belirten Altun, “İkinci Süvari Tümeninin 13’ üncü Süvari Alayı, Anıtkaya yoluna geldiğinde yürüyüş halindeki 1’inci Yunan Kolordusuna bağlı bazı birlikler ile yedek subay eğitim merkezi öğrencilerine baskın şekilde taarruz etmiştir. Baskın sonuncunda neye uğradığını şaşıran Yunanlılar yüz ölü bırakarak dağıldılar. Bu saldırında 5’i subay olmak üzere 30 esir alınmış, düşman araçları tahrip edilmiştir. Yunan Kuvvetlerine yardım etmek için Yenice’de bulunan 9’uncu Yunan Tümeni kuvvetli bir topçu desteğini arkasına alarak 13’üncü Süvari Alayına karşı taarruza başlamıştır. Bu bölgede yapılan şiddetli muharebeler neticesinde 13’üncü Sivri Alayı Yunan Kuvvetleri’ne ağır kayıplar verdirmiştir. 13’üncü Süvari Alayı’ndan 17 Subay ve 176 er şehit olmuş, 2 subay ve 32 er yaralanmıştır. Şehitler arasında 13’üncü Süvari Alay Komutanı Binbaşı Galip Bey’de vardır. 13 Süvari Alayı bu taarruz sonucunda Yunan Birliklerine zaman kaybettirmiştir, Büyük Taarruz’a katılacak Türk birliklerine zaman kazandırılmıştır.” diye konuştu.
“ŞEHİTLERİMİZİN
RUHLARI ŞAD OLSUN”
Altun sözlerini şöyle tamamladı: “Bu anıt kendilerine ‘Türk milletini sonsuza kadar yaşatma’ görevi verilen kahraman şehitlerimizin anısına dikilmiştir. Anıt’a baktığımızda vatan yolunda şehit olanların teslimiyetindeki mutluluğu yüreğinizde hissederek kendinizi kurtuluş savaşı destanının içinde bulacaksınız. Başkomutan Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’mızı eşsiz bir zaferle sonuçlandıran Kocatepe’den bir sel gibi Akdeniz’e akıp giden, bu zaferin sahibi olan 5’inci Süvari Kolordusunun mensupları ile bütün şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyoruz. Ruhları şad olsun.”
“ALLAH BİZE İŞGAL GÜNLERİNİ
BİR DAHA YAŞATMASIN”
Törenin son konuşmasını Anıtkaya Köy Muhtarı İdis Metiner yaptı. Metiner şunları kaydetti: “Her karışı şehit kanları ile sulanmış bu aziz vatanın kurtuluşunun Büyük Tarruz’un 100’ncü yılını idrak etmiş bulunuyoruz. Bundan 100 yıl önce ecdadımız var olma mücadelesine girmiş, ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla esaret altında yaşamamaya en net mesajı vermişlerdir. İşte bu mesajın verildiği topraklardan bir tanesi de şuan üzerinde bulunduğumuz aziz Anıtkaya toprakları olmuştur. Bu topraklarda 13. Alayın Kumandanı Şumnulu Binbaşı Galip Bey şehit olmuştur. Bu topraklarda 13. Alaydan Yüzbaşı Hasan Hüsnü Efendi şehit olmuştur. Bu topraklarda 20. Alaydan Batumlu Ahmet Nidai Efendi Şehit olmuştur. Bu topraklarda 12 subay ve 6 er şehit olmuştur. Ruhları şad olsun. Allah onlardan razı olsun. Böylesine şehit kanları ile sulanmış bir yerleşim yerinin hizmetkârı olmaktan büyük onur duyuyorum. Bu topraklar bundan 100 yıl önce işgal altındaydı. Üzerinde bulunduğumuz bu Anıtkaya hudutlarında dahi düşmanın yaptığı zulümleri büyüklerimizden her daim dinledik. Düşmanın canımıza, malımıza, ırzımıza göz diktiğini her dinlediğimde ben irkildim. Allah bizlere işgal günleri bir daha yaşatmasın. 26 Ağustos’ta Kocatepe’den başlayan Büyük Taarruz sayesinde bugün biz bu aziz beldede bu şanlı bayrağın altında kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla toplanıp hür bir şekilde bayramımızı kutlayabiliyorsak bunu o gün bu topraklara kanlarıyla bağımsızlık mührünü vuran şehitlerimize borçluyuz. Sözlerimi noktalarken başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu topraklar uğruna şehit düşen tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi şükranla anıyorum.” Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından askeri bando takımı eşliğinde kara, deniz ve hava askeri birlikleri ile atlı birlikler tarafından tören geçişi yapıldı. Tören protokol üyelerinin Anıtkaya Şehitliğini gezip karafil bırakmasıyla tamamlandı.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme