• Haberler
  • Genel
  • “Allah iktidarı dilediğine verir” – Kocatepe Gazetesi

“Allah iktidarı dilediğine verir” – Kocatepe Gazetesi

Sivil Dayanışma Platformu çatısında toplanan sivil toplum kuruluşları işbirliği ile organize edilen “Kazanımlarımıza Sahip Çıkalım” başlıklı konferansta konuşan Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak tarihsel süreçte yaşananları özetledi. Dilipak dini yaşam üzerine önemli vurgu ve hatırlatmalarda bulunduğu konferansında “Allah iktidarı dilediğine verir.” dedi Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilen”Kazanımlarımıza Sahip Çıkalım” isimli konfrensa yoğun ilgi gösterildi.“AFYON BENİM İÇİN ÖNEMLİ KAVŞAK”Afyonkarahisar’ın [&hellip]

"Allah iktidarı dilediğine verir"

Sivil Dayanışma Platformu çatısında toplanan sivil toplum kuruluşları işbirliği ile organize edilen “Kazanımlarımıza Sahip Çıkalım” başlıklı konferansta konuşan Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak tarihsel süreçte yaşananları özetledi. Dilipak dini yaşam üzerine önemli vurgu ve hatırlatmalarda bulunduğu konferansında “Allah iktidarı dilediğine verir.” dedi

Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilen”Kazanımlarımıza Sahip Çıkalım” isimli konfrensa yoğun ilgi gösterildi.
“AFYON BENİM İÇİN ÖNEMLİ KAVŞAK”
Afyonkarahisar’ın hayatında geri dönüşü olmayan önemli kavşaklardan biri olduğunu ifade eden Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak, burada Milli Nizam Gençlik Teşkilatını örgütlediğini söyledi. 12 Mart tarihinde Milli Nizam Partisi kapatıldığında Afyon’da Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını kaydeden Dilipak; “Yargılama sonucu mahkum oldum. Yurt dışına kaçmak için İstanbul’a gittim ve halen oradayım. Aslında sizlere sizin hikayenizi anlatacağım. 1960 Darbesi olduğunda 11 yaşındaydım. 12 Mart darbesinde ise 20 yaşındaydım. Ardından 12 Eylül darbesini yaşadım. O zaman Erbakan’ın danışmanıydım. 28 Şubat tarahinde Sincan’daki Kapalı Spor Salonu toplantısını da ben düzenlemiştim. Hep darbelerin içinden geçtim. 43 Yıldır yazıyorum hemde her gün. Benim hiç yıllık iznim, haftalık iznim olmadı. Hiç tatile çıkmadım. Her gün şahitliğimi yazıya döktüm. Hatalarımla, sevaplarımla huzurunuzdayım. 43 Yıl yakın tarihin yaşayan tanığıyım. Öyle zamanlar oldu ki günde 5 kez mahkemeye çıktım. Hafta da 5 gün yargılandım. 500 Yıldan daha fazla mahkumiyet talebi ile yargıladılar. Hiç mahkum olmadım. Çünkü 1974 yılında ki afla kurtulmuştum Afyon Ağır Ceza Mahkemesi’nde aldığım cezadan.” dedi.
DUA HAYIRLI ÖMÜR VE ÖLÜM
Abdurrahman Dilipak hala sokaklarda gezici vaiz, atanmamış ve seçilmemiş bir sözcü olarak gezdiğini belirtti. Buraya gelmeden Elazığ’da, öncesinde Ankara’da daha öncesinde Adıyaman’da konuştuğunu söyleyen Dilipak; “Afyon sonrası İstanbul’a döneceğim. Oradan Samsun’a, Adapazarı’na, Bursa’ya, Muş’a gideceğim. Aslında yaptığım işten hoşlanıyorum. Yoruluyor musun diye soruluyor? Keyif alıyorum bu benim için bir yaşam biçimidir, yorulmuyorum.” diye konuştu. Bir dinleyicinin “Ömrün uzun olsun.” sözüne karşılık uzun ömür yerine bereketli bir ömür istediğini belirten Dilipak; “Allah bana bende uzun bir adamım öteki uzun adama da uzun değil bereketli, hayırlı bir ömür ve hayırlı bir ölüm versin inşallah. Ömrümüzde ölümümüzde hayırlı olsun. Duam o ki bana ve Başbakan’a dua edinde şehadet tadalım ölümsüz olalım.” dedi.
“SAVUNDUĞUNUZ HAK KENDİNİZİN HAKKI”
“Milli iradeye sahip çıkmak, bunlar büyük laflar. Kendi iradenize sahip çıkın. Asıl sorun bu.”diyen Abdurrahman Dilipak, herkesin kendi vekaletine sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi. Dilipak; “Başbakanınıza yapılan haksızlık size yapılan haksızlıktır. Çünkü o size vekaleten bu işleri yapıyor. Dolayısıyla öteki birinin hakkını değil kendi hakkınızı savunuyorsunuz. Buna ötekilerin meselesi olarak değil kendi meseleniz olarak bakın. Arkanıza bakmayın. Eyüp A.S’nin dediği gibi, ‘Bizi sabredenlerden, şükredenlerden ve direnenlerden kılacaksın ki teslim olmayın.’ Siz yeryüzünde halkın ve Hak’kın hem gözü, hem işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olacaksınız. Siz Allah’ın yeryüzündeki mecazi anlamda halifelerisiniz. Bu dünya da yaptığınız ve yapmanız gerekirken yapmadığınız, söylediğiniz ve söylemeniz gerekirken söylemediğiniz her şeyden hesap vereceksiniz. Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır. İman ettik demekle yakanızın bırakılıverceğini mi sandınız? Sizden öncekilerin başına gelenlerin sizin başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Bu dünya da yaptıklarınız ya da yapmadıklarınızla kendi cennetinize sırtınızda tuğla taşıyor olacaksınız. Ya da kendi cehenneminize sırtınızda odun taşıyor olacaksınız.” şeklinde konuştu.
AHİRET SORULARINI
ÇALAN KİMSE OLMAYACAK
Hemen herkesin telefonunun dinlenip dinlenmediği merakı içerisinde olduğu bir dönemde yaşandığını oysa Kiramen ve Katibin meleklerinin tüm kulları fişlediğini söyleyen Dilipak; “Melekler dinliyor, kaydediyor. Bir gün tüm bunlar önünüze konulacak. Boşverin ötekileri Allah’tan korkun. Aklınızdan ve kalbinizden geçenleri gören, duyan, bilen biri var. Hüküm sahibi olan ve hesap soracak olan. Biz acaba polisten korktuğumuz kadar Allah’tan korkuyor muyuz? Ya da omuzlarınızdaki kameraları hesabı katıyor muyuz? Allah’a ve ahiret gününe eğer iman ediyorsanız kayıt altındasınız. Hanımlar çocuklarının üniversiteye girmek için çalıştıkları kadar cennete girmek için çalışıyorlar mı? Cennete girmenin üniversite sınavını kazanmaktan daha kolay olduğunu kim söyleyebilir? Evet eğer kursa kayıt olursanız soruları çalıp size verebilirler. Ama ahiret sorularını çalan kimse olmayacak. Onun için aklımızı başımıza almamız gerekiyor. Bu dünya da herşey bir imtihan içindir. Allah bizi mallarımızla, canlarımızla, sevdiklerimizle kimi zaman arttırarak kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Tayyip Erdoğan bu kadar başarılı olmasaydı, desteklemiyecektiniz? İyi ki Eba Zer sizin Başbakanınız değildi. Çünkü o acından öldü. Karısı da keçisi de açlıklarından öldüler.” ifadelerini kullandı.
AHİRETTE İNSANLARI
AMELLERİ KURTARACAK
Allah ilmin kapısı, Allah’ın arslanı, Ehli Beytin kaynağı Hz. Ali’ye iktidar vermediğini söyleyen Abdurrahman Dilipak, Allah’ın iktidarı Osman Gazi’ye ve birde bir Kasımpaşalı uzun adama verdiğini belirtti. Allah’ın iktidarı dilediğine verdiğini vurgulayan Dilipak; “Allah iktidarı Hz. Nuh’a, Huz Lut’a, Hz. Salih’e vermedi. Çocuklarınızı imam hatibe ya da kolejlere gönderseniz ne güzel çocuklar yetiştirirler değil mi? Ah bu Yakup A.S hiç çocuk terbiyesinden anlamıyormuş. 13 Çocuğu vardı, 11’i kardeşleri Yusuf’u kuyuya attılar. Halbuki siz olsanız nasılda yetiştirirdiniz değil mi? Hz. Yakup her namazda Ali İbrahim diye salatu selam ettiğimiz bir Peygamberin ehli beyti, Hz. İbrahim’in torunuydu. Soyu bin yıl Peygamber oldu. Hz. İsa’ya kadar başka birine Peygamberlik gelmedi. Ama Yakup A.s’ın çocuklarına ve yaptıklarına bak. Hz. Ebubekir’in bir rivayete göre oğlu Hz. Osman’ı öldürmeye gelenlerin ele başıydı. Onun için dikkat etmek gerekiyor. Yakup A.S’ın çocukları birbirlerini kuyuya attılarda Firavun’un sarayında ne oldu? Firavun’un sarayında bir Hz. Musa, bir Hz. Harun var. Hz. Yuşa, o sarayda Firavun’un karısı benim annem Hz. Asiye var. Hz. Lut Hz. İbrahim’in yeğeniydi. Ama karısı cennete gitmeyecek. Firavun’un karısı cennete gidecek. Babanız Peygamber olup gelse sizi kurtaramaz. Sizi kurtaracak olan amellerinizdir. Herkes için ancak yaptığının karşılğı vardır.” ifadelerine yer verdi.
DİN AKILDAN FAZLA OLMAZ
Tayyip Erdoğan’ın iyi bir Başbakan olduğu için Türkiye ve vatandaşlarını kurtarmayacağını, böyle bir güce sahip olmadığının altını çizen Dilipak şunları söyledi: “İyi bir yönetim isteniyorsa karınızla iyi geçinin. Allah iyi insanlara iyi yöneticiler verir. Gelininizle, kaynananızla iyi geçinin. Kedileri köpekleri besleyin. İyi insan olun. Her topluluk layık olduğu gibi idare olacak. Siz kendi hakkınızdaki hükmü değiştirmedikçe Allah sizin hakkınızdaki hükmünü değiştirmeyecek. Onun için bizim siyaset felsefemizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Bilmediğimiz şeyin peşine düşmeyin der Kur’an. Selçukluları, Osmanlıları, Babür Şah’ı nasıl yönettik biliyor musunuz? Aklınız kadar iman edip aklınız kadar amel işleyeceksiniz. Dininiz aklınızdan daha fazla olmayacak. O zaman daha çok okumanız gerekiyor. Buraya kadar iyi geldik. Ama bundan sonra böyle gidemeyiz. Eğer servetiniz ve iktidarınız aklınızdan ve imanınızdan fazla ise o servet ve iktidar sizi cehenneme odun yapar. Bizim 10 sene önce sahip olduğumuz servetimiz değil kocaman bir borcumuz vardı. 300 Milyon dolar ABD’de IMF’den borç almak için kapısında üç ay beklemiştik. Bugün Merkez Bankamız da 150 milyar dolarımız var. Biz geçen yıl kardeşlerimize 7 milyar dolar dağıttık. Bugünkü servet ve iktidarımızı öyle zannediyorum ki başınızdaki yöneticilerden çok Somalilerin, Suriyelilerin duasına muhtaçsınız. Allah sizlere yaptığınız iyiliklerin karşılığını yüzlerce katıyla geri verir.”
“KAHROLSUN AMERİKA
YAK BİR MALBORA”
Sigaraya verilen 10 milyar doların düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Abdurrahman Dilipak, sigaraya verilen paranın yüzde 70’i kadarının 110 ülkedeki yoksula dağıtıldığında dünya akışının değiştiğini söyledi. Buna rağmen çok sayıda insanın halen daha sigara içmeyi sürdürdüğünü, “Kahrolsun Amerika yak bir Malbora.” benzetmesi ile özetleyen Dilipak şöyle konuştu: “Kahrolsun Amerika iç bir coca kola. Şu sigaraları atında görelim bu alkışlarınızın arkasındaki gerçekleri. Şu sigaraları görelim. Faydasız ilimden Allah’a sığınırım diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Şarabın haramiyetinin delili olarak zararı faydasından büyüktür diyen bir kitaba iman edenler. Sigaranın faydasını söyler misiniz? Zarardan başka hiçbir faydası olmayan bir ot Afrika’da ki tüm açların ihtiyacını karşılayacak kadar çok değeri ifade ediyor. Şark’takinin acısını Garp’taki duymazsa bizden değildir. Şehadet parmağı arasına bir Amerikan sigarası yakışıyor mu? Şehadet parmağına bir sigara yaklaştırdığınızda o parmağınız kaşınsın. Rabia işareti böyle yakışıyor mu?”
HERKES HERŞEYDEN SORUMLU
Darbeler, savaşlar ve terörün nereden çıktığı hakkında konuşan Abdurrahman Dilipak, Müslümanlar’ın yer yüzü denilen alandan hesaba çekilceklerini ifade etti. Hiçbir Müslaman’ın dünya da olup bitenleri bilmezden gelme hakkına sahip olamayaağını belirten Dilipak; “Sadece insanlar ve hayvanlardan değil, bitkiler, hava, su toprak herşeyden hesaba çekileceğiz. Allah sizin elinizle zalimleri cezalandırıp mazlumlara yardım etmek istiyor. Yer yüzünü size mecsit kılmak istiyor. Sizi yer yüzünün varisi kılmak istiyor. Allah cahil ve zalim bir topluluğa da hidayet nasip etmeyecektir. Onların dualarını da kabul etmeyecektir. Boşuna dua ediyormuş gibi yapmayın. Kabul etmeyecek. Ayet öyle diyor, ‘Dualarınız olmasaydı ne işe yarardınız ki?’ Peygamberimiz ise kabul olmayan duadan Allah’a sığınırım diyor. Sizin duanız kabul oluyor mu? Hiç sanmam. Bir defa o cadaloz kaynana gelinine hayatının baharında etmediğini bırakmayacak sonra da cennete gidecek öyle mi? Böyle bir cennet yok. Ya da o cadaloz gelin kocamış karıya ahir ömründe etmediğini bırakmayacak. Cennete gidecekler. O koca karısına etmediğini bırakmayacak cennete gidecek. O kadın kocasına yapmadığını bırakmayacak cennete gidecek öyle bir cennet yok. Beş kişi 5 dönüm tarlayı paylaşırken kızlara kıytırık yerleri verecek. Erkekler kendi arasında paylaşırken ‘Tarlayı alırken bende babamla çalıştım. Benim payım fazla olucak.’ deyip, üç kağıtçılık yapıp cennete gidecek öyle mi? Öyle bir cennet yok. Her topluluk layık olduğu gibi idare olunur. Siz kendi hakkınızdaki hükmü değiştirmedikçe Allah sizin hakkınızdaki hükmü değiştirmeyecek.”
>> Burcu AYDIN’ın haberi

Bakmadan Geçme