Allah için okumalı, Kur'an-ı kalplere indirgemeliyiz

Ramazanda İkindi Sohbetleri programının beşinci konuşmacısı Altınoluk Dergisi’nden Şakir Celayir oldu. 10 Haziran Cuma akşamı gerçekleştirilen sohbetin başlığı “Yaşayan Kur’an Olabilimek” oldu. Programın sunumunu Emin uz yaparken, Muhammed Sezer Kuran’ı Kerim tilavetinde bulundu.
SABAH AKŞAM
İBADETİNE DİKKAT
Şakir Celayir sohbetine başlamadan önce katılımcılardan üç ihlas, bir fatiha suresi okumalarını ve okunan duayı başta Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (SAV)  ehli beyti, ashabı, şehitlerimiz, beldesinde bulunulan evliya ve geçmişlerin ruhuna bağışlanmasını rica etti. Ramazan-ı Şerif ayına müminleri sağ salim ulaştıran Cenab-ı Allah’a şükür ederek başlayan Celayir; “Hakikaten Ramazan’da İkindi Sohbetlerini başlatan Ensar Vakfı Şubesi ve Afyonkarahisar Belediyesi  sayesinde Rabbimizin emri yerine getirilmiş olmaktadır. Kur’an-ı Kerim’de bulunan 6 bin 666 ayetin hepsi birer emirdir. Bu emirlerden birisi de budur. Cenab-ı Hak sabah, akşam Rabbini zikir et buyurmaktadır. Sakın gafillerden olma diyor. Sabah dediği seher vakti sabah namazına kadar olan vakittir. Akşam vakti de ikindi ezanından akşam ezanına kadar olan vakittir. Bu vakitlerin önemini Peygamber Efendimiz de (SAV)  ümmetine şöyle buyurmuştur, ‘Sabahleyin gündüz melekleri ibadette olan Cenab-ı Hak’kın kullarını devir alır. Yine akşam melekleri de ikindi vakti ibadet eden kullarını devir alır’ Melekler devir alırlarken de ‘Ya Rabbi bu kulun seni zikir ediyordu. Senin sohbetini dinliyordu. Senin Kur’an-ını dinliyordu. İbadet haline devir aldık’ derler. Bu da inşallah insanın kurtuluşuna vesiledir” dedi.
KUR’AN KALBE İNERSE ANLAMLI
Sohbet başlığını oluşturan Yaşayan Bir Kur’an olabilmekten söz eden Şakir Celayir, insanoğlunun dünyada gerçek anlamda bir çok sıkıntısı bulunduğuna değindi. İşin gerçek kısmının Peygamber Efendimiz’in (SAV) buyurduğu üzere “Gerçek hayat ahiret hayatıdır” sözünün hiçbir zaman unutulmaması gerektiğine işaret eden Celayir; “İnsan sıkıntılı ve imtehanda olsa her zaman bunu düşünecek. Burasının geçici olduğunu herkes söylüyor. Ama insanın bunu içine yerleştirmesi, tatbiki konusunda sıkıntı oluyor. İşte bu sıkıntıları aşmak için Efendimizin (SAV) sünnetine sarılmamız, Kur’an-ı da içimize koymamız lazım. Kur’an dilde kalırsa insana fayda vermez. Çünkü boğazın altına geçecek demektedir. Kalbe inmesi gerekiyor. Nasıl bal mideye inince fayda sağlarsa, Kur’an-ı Kerimde ancak insanın kalbine inince fayda sağlamaktadır. Cenab-ı Hak Kur’an ile yaşayanın Kur’an olacağını buyuruyor” diye konuştu.
ALLAH ADI İLE OKUNMAYAN
 İLİM NAKISLIK VERİR
Allah dostlarının dünyayı ne geçim ne de seçim derdi olmadığını söylediklerini, insanoğlunun yaşadığı ortam ve sıkıntılara aldanmadan Allah’a kul olması gerektiğini belirten Şakir Celayir, bu noktada insanın devamlı imtehan halinde olduğu bilmesi gerektiğini vurguladı. İnsanoğlu’nun Rabbine karşı sürekli imtehanda olduğuna tekrarlayan Celayir; “Cenab-ı Hak Hira mağrasında Resulullah’a (SAV) ‘Rabbinin adı ile oku’ demiştir. İnsanlar sadece oku kısmını almaktadırlar. Arkasınd ki de önemli. ‘Rabbinin adı ile oku’ Allah’ın adı ile okunmayan her türlü ilim insana nakıslık verir. Doktor olur cellat olur. Avukat olur bilmem bir şey olur. İlk mesaj herşeyi Rabbimizin adı ile okumaktır” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Haberi