Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ÂLİMLER PEYGAMBERLERİN VÂRİSLERİDİR

“Âlimler yeryüzünün kandilleri, peygamberlerin halifeleridir Onlar benim ve diğer peygamberlerin vârisleridir” (Keşfü’l Hafâ, 1751)
İslâm’da ilim, Allah’ın rızasını kazanmak ve amel etmek için öğrenilir Peygamber efendimiz (s.), dualarında; “Allah’ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır; bana fayda sağlayacak ilim öğret, ilmimi artır” (Tirmizî, Daavât, 128); “Faydasız ilimden Allah’a sığınırım” (Tirmizî, Daavât, 68) buyururdu
Görülüyor ki, dünya ve ahiret saadetinin anahtarı ilimdir İlim amellerin en faziletlisidir Yukarıdaki emir ve sözlerin ışığında İslâmiyet’le ilim birbirinden ayrılmaz iki şeydir demek mümkündür
Dünya, ahiretin tarlası ve Allah’a giden yolun başlangıcıdır Dünya düzenini ayakta tutmak için bildirilen bir takım desturlar vardır İşte bu dünyada insanların ekonomik, sosyal, dinî ve dünyevî bütün durumlarını düzenleyici ve insanları birleştirici kuvvet sadece ilim yoluyla kazanılır
İnsanın Meleklerden Üstün
Tutulması Bilgisi Sebebiyledir
İlim, nefisleri helâk edici ahlaksızlıklardan temizler; insanları aydınlatarak güzel ahlâka kavuşturur ve ahiret yolunun aydınlanmasını öğretir İlim, Allahü Teâlâ’nın kemâl sıfatıdır Peygamberlerin ve meleklerin şerefi ilimden gelmektedir Allah’ın huzuruna ilimle gidilir İlim tek başına faziletin de kendisidir. İnsanın meleklerden üstün tutulmasının sebeplerinin en önemlisi de “ilim sahibi” olmasıdır. İlim en üstün payedir. Allah Teâlâ Âdem aleyhi’s-selam’ı bu özelliği ile meleklere tercih ederek, yeryüzünde halife tayin etmiştir. Konu ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor:
“(Ey Muhammed) şu zamanı hatırla ki, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. (Melekler): orda bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birini mi yaratacaksınız? Oysa biz seni överek tesbih ediyor seni takdis ediyoruz” dediler.” (Rabbin): ”Ben sizin bilmediklerinizi bilirim” dedi. Âdem’e bütün isimleri öğretti. Sonra onları meleklere gösterip: ”Haydi sözünüzde doğru iseniz bana şunları isimleri ile haber verin” buyurdu. (Melekler):” Rabbimiz, seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen, bilensin, hâkimsin” dediler. (Allah): ”Ey Âdem, bunlara, onları isimleri ile haber ver” buyurdu. Bu emir üzerine Âdem, onlara, isimleri ile onları haber verince, (Allah): ”Ben size, göklerin ve yerin gayblarını bilirim, sizin açıkladığınızı da içinizde sakladığınızı da bilirim dememiş miydim?” buyurdu. (Bakara, 30–33.)
Görülüyor ki, Allah Teâlâ Hz. Âdem’i halife olarak yaratmış ve durumu melekleri ile istişare eder gibi onlara bildirmiştir. Onların, yeryüzüne kendilerinin halife olmasını istemeleri üzerine, Hz. Âdem’i bilgilendirmiş ve bu bilgi sayesinde onu halife tayin ettiğini onlara da kabul ettirmiştir. Bilgi bir üstünlük sebebidir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de: “Kime hikmet verilmiş ise ona çok hayır verilmiş demektir.”(Bakara, 269.) buyurulmuştur. Âyetteki hikmet, yararlı olan bilgi demektir. İnsanlığa yararlı olan bilgi, ona sahip olan için elbette bir üstünlük vesilesidir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER