Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ÂLİM DİNİ MİDESİNE ÂLET ETMEYEN İNSANDIR

Muharrem Günay 23 Temmuz 2010 Cuma 03:00:00
  Ebu Hureyre’nin nakline göre Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Kıyamete yakın bir takım topluluklar türeyecek, bunlar dini vasıta kılarak dünyayı yiyecek, dini midesine alet edecek. Sözleri şekerden tatlıdır. Fakat kalplerinde birer canavar gizlenmiştir. Adalet-i ilahiyenin tecelli edeceği gün Allah (cc) onlara şöyle hitap edecektir: ‘ Siz benimle mi gururua kapıldınız, yoksa bana karşı mı cüretkar davrandınız “ (Tirmizi)
“Ey iman edenler! Doğrusu hahamların ve rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksız sebep-lerle yerler; bir de ( onları ) Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü hazine edip de Allah yolunda harcamayanları elem verici bir azap ile müjdele” (Tevbe 34.) Bu ayetin tefsirini yapan Celal Yıldırım şöyle diyor:
“ Dini dünyalığa alet edinerek sudan ve haksız sebeplerle insanların malını alıp yemek ve biriktirmek kesinlikle haramdır, zulümdür. Kur’an bu konuda Yahudi ve Hıristiyan din adamlarını kınayıp azap ile müjdelerken dolayısıyla Müslüman din âlimlerinin dikkatini çekiyor, onları uyarıyor. Çünkü din bir geçim aracı değildir ve olamaz. Halkın dini duygularından yararlanıp onu kötüye kullananların bir yandan dini tahrip ettiklerini unutmamak gerekir.(C.Yıldırım, Kur’an-ı Kerim Meal ve Tefsiri, sayfa:193, Tercüman yayını)
Ayrıca Kur’an-ı Kerim’de El Hadid suresi 27. ayette Hıristiyanlar dinde yeri oymadığı halde “…Üzerlerine gerekli kılmadığımız halde Allah’ın rızasına erişmek için, ruhbaniyeti din adına icat edip ortaya çıkardılar…” O’na ( Hz İsa’ya ) inanan rahipler ve din adamları ile rahibeler, Allah tarafından kendilerine farz kılınmadığı halde, dinde bir bid’ad meydana getirerek ilahi hoşnutluğa erişmek için dağ eteklerinde, mağaralarda, sarp yerlerde, tenha semtlerde fitneden uzak kalıp sabırla Hakk’a ibadeti gerekli gördüler ve bunu bir ibadet yolu ve çeşidi olarak ortaya koydular. Bununla beraber çoğu sözü edilen ruhbaniyete riayet etmedi de ilahi ölçüleri aştılar: Allah adına günahları affedebileceklerini ilan ettiler; üç ilah inancını uydurdular. İncil’de geleceği haber verilen Son Peygamber Muhammed’e inanmadılar ve İncil’in o belgelerini kısmen değiştirip kendilerine göre farklı bir yorum ortaya koydular. İsa Peygamberin ibadet şeklini değiştirdiler. Namaz ve zekât ile emrolundukları halde bu iki ibadeti terk ettiler, çok değişik bir ibadet şekli ihdas edip ölçüyü kaçırdılar. İçlerinden pek azı İsa Peygamberin (AS) tavsiyelerine uyup son peygamberi tasdik etti. Çoğu ise yanlış bir akide tutturarak din ve ahlak sınırlarını aştılar. Dini ayinlere şarap içmeye yöneldiler; kadın erkek karışık bir halde ibadet etmeyi tercih ettiler. “ (C.Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri)
Peygamberimiz “İlmin kalkması kıyamet alametlerindendir” buyuruyor. Âlimlerin yetişmemesi, ilmin unutulması, insanların ilimleri ile amil olmamaları bir çeşit kıyamet demek olan değerler ve mefhumlar kargaşasını beraberinde getirecek, dünyanın düzeni, insanların aralarındaki münasebetleri bozulacaktır. Hazret-i Rasûlüllah bunu şöyle izah ediyor: “İlmin kalkması ilim adamı yetişmemesindendir”… “Allah ilmi insanların kafasından söküp atacak değildir. İlmin kalkması, ilim adamlarının ortadan çekilmesi ile vaki olacak, ortada âlim kalmayınca halka cahiller önderlik edeceklerdir”… Onun içindir ki “İlmin esirgenmesi helal olmaz” buyrulmuştur. İşte, aziz okuyucularım, dalalet, sapıklık, ilmin esirgenmesi, ilim adamlarının ortadan çekilmesi ve insanların kaderinin cahillerin eline geçmesi ile başlar! Ve bun insanların kaderi maalesef, cahillerin, riyakârların, dünyanın ve paranın esiri olanların elindedir.
İlim Adamı ve Yazarlar ve Gazeteciler Oyuncak Olmamalı
Büyük sahabi Enes Bin Malik’in rivayet ettiği bir hadis-i şerif’e göre, Sevgili Peygamberimiz bu konu da şöyle buyurmuşlardır:
“Âlimler, devlet büyüklerinin haksız işlerine âlet olmadıkları ve dünyevi menfaatlere boyun eğmedikleri müddetçe Allah’ın kulları üzerinde Peygamber eminleri ve vekilleridirler.”; Şanlı Peygamberimiz, sonra şöyle devam ederler: “Dünyevi menfaatlere boyun eğdikleri anda ise peygamberlere ihanet etmiş olurlar. Bu takdirde, onlardan ayrılınız, kendilerinden sakınınız.” (İ.Gazali, İhya cilt:1))
Yine aynı kaynaktan öğrendiğimize göre, Sevgili Peygamberimiz, iyi bir âlim, yahut eğitimci insanları “şüpheden imana, kibirden tevazuya, düşmanlıktan nasihata, riyadan ihlasa, dünyaperest olmaktan zühde davet eder”
İlmini ve kalemini siyasilerin emrine veren, ve dünyevi menfaatlerine alet eden ilim adamı, gazeteci ve yazarların çoğalması kıyamet alametlerindendir. Bu tür ilim adamlarını kınıyor ve Allah’a havale ediyoruz.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER