Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Alçak saldırı bardağı taşıran son damla oldu”

Afyon İHH Dernek Başkanı

Afyon İHH Dernek Başkanı Ahmet Ertürk, Suriye’nin İdlib kentinde rejim unsurlarının saldırısı sonucu 34 askerimizin şehit düştüğü 32 askerimizin de yaralandığı alçak saldırının bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi

 

Afyon İHH Dernek Başkana Ahmet Ertürk, İslam Âlemi için mübarek sayılan bir gecede Suriye’nin İdlib bölgesinden gelen haberin Türk Milletini derinden yaraladığını belirterek, “Rusya ve İran destekli Suriye rejim güçleri tarafından gerçekleştirilen alçak saldırı sonucu 34 askerimizin şehit olduğunu 32 askerimizin de yaralandığını öğrendik. Bu saldırı bardağı taşıran son damla oldu. Sadece mazlumların haklarını değil aynı zamanda ülkemizin sınırlarını da koruyarak milletimize yönelik tehditleri bertaraf etmeye çalışan ordumuza yönelik gerçekleştirilen bu hain saldırıyı hiç bir bahanenin ardına sığınmadan lanetliyoruz.” dedi.
“KÜRESEL VE BÖLGESEL GÜÇLER AKILLARINCA TÜRKİYE’Yİ CEZALANDIRMAK İSTİYORLAR”
“Türkiye’nin Suriye iç savaşından bu yana Rejim ve destekçileri tarafından sivillere yönelik barbarca saldırılarına karşı mazlumdan yana tavır alması ve zalimlere karşı duruşunu gücü nispetinde göstermesi insani ve imani bir tepkidir.” diyen Ertürk, “Suriye’de Askerlerimize yönelik Rusya ve İran destekli Rejim saldırısı şunu bir kez daha apaçık bir şekilde ortaya çıkarmıştır; Küresel ve bölgesel sömürgeci güçler Türkiye’yi Suriye’deki iç savaşta mazlum ve zayıflardan yana bir tavır aldığı için akıllarınca cezalandırmak istemektedirler. Önceki günkü saldırılarla anlaşılıyor ki; Rusya ve İran bir milyon insanın katledilmesi pahasına elleri kanlı vahşi mezhepçi bir güruhu desteklemeyi sürdürmektedir. Bu ülkeler, uzun yıllar sürecek ve ülkemizi kaos ve karanlığa sürükleyecek şeytani planlarının son aşamasını tamamlamak için harekete geçmiştir. Astana ve Soçi’de uluslararası mutabakatla karşılıklı güvence ve taahhütler verilerek üç milyon Suriyelinin sığındığı İdlib bölgesinin çatışmasızlık alanı ilan edilmesine rağmen Rusya ve İran anlaşmaları hiçe sayıp bölgede yaşama tutunmaya çalışan Suriyeli mazlumlara karşı barbar saldırılarını sürdürmüş ve sürdürmeye devam etmektedir. Bu saldırılarla birlikte yaklaşık milyonlarca Suriyeli Türkiye sınırına doğru göç etmeye başlamıştır. Rusya ve İran, sivilleri aralıksız kara ve hava bombardımanı ile hedef alıp göçe zorlamaktadır. Aynı anda ABD, Rusya, İran tarafından PKK/PYD terör örgütüne verilen açık destek ile Suriyeli üç milyon mültecinin Türkiye sınırına zorla sürülmesi, kendilerince Türkiye’yi cezalandırmak isteyen güçlerin asıl amaçlarını ortaya çıkarmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“GÜN AYRIŞMA DEĞİL, BİRLEŞME GÜNÜ”
Ertürk açıklamasının devamında şöyle konuştu:
“En baştan beri Suriyeli mültecilerin güven içinde yaşamalarını sağlayacak bir bölge oluşturmak için İdlib’e insani yardım başlatan ve bölge halkının huzurunu sağlamaya çalışan Türkiye, pozisyonunu net bir şekilde uluslararası sisteme ilan etmiştir. Türkiye, bölgedeki hamleleriyle uluslararası katillerin bölgeyi uzun vadede kaos ve kargaşaya sürükleyecek planlarını deşifre etmektedir. Dolayısıyla Türkiye’nin Suriye’deki mevcut konjonktüre karşı net siyasi ve askerî duruşu ülkemizin istikbali açısından hayati önem taşımaktadır. Bu önemi fark eden Afyon IHH olarak Türkiye’nin sağlam, ahlaki ve ilkeli duruşunu desteklediğimiz, Türk devletinin bundan sonra bölge halklarının ve ülkemizin yararına alacağı her kararı destekleyeceğimizi ilan ediyoruz. Ülkemizde misafir olan mültecilere Avrupa kapılarının açıldığını öğrenmiş bulunmaktayız. Bununla birlikte her elim olayda olduğu gibi bu olayın ardından da sosyal medyada bilgi kirliliğine şahit oluyoruz. Bu noktada üzerimize düşen resmi makamların açıklamalarına itibar etmek ve birliğimizi beraberliğimizi en önemlisi de kardeşliğimizi muhafaza etmektir. Bilinmelidir ki yüreğimiz kanıyor. Bugün bizim için ayrışma değil, birleşme günüdür. Şehitlerimizin acısı tazedir ve kanları yerde kalmamalıdır. İşte bu yüzden bugün cepheleşmeye değil birleştirmeye, ötekileştirmeye değil kardeşliğe ihtiyacımız vardır. Bu duygu ve düşüncelerle şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, şehit ailelerine ve tüm milletimize baş sağlığı diliyoruz.”