AKÜ'de 'iklim' konferansı düzenlendi – Kocatepe Gazetesi
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Okan Bozyurt tarafından 'Dünya İklim Sisteminde Zamansal Değişimler' konulu konferans verildi.Konferansa AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir, Doğa Koruma Biyoizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, AKÜ öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.Erdal Akar [&hellip]
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Okan Bozyurt tarafından “Dünya İklim Sisteminde Zamansal Değişimler” konulu konferans verildi.
Konferansa AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir, Doğa Koruma Biyoizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, AKÜ öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Erdal Akar konferans salonunda gerçekleşen konferansta 1783-1784 Endüstri Devriminden sonra atmosfere aşırı miktarda karbondioksit salınmaya başlandığını söyleyen Bozyurt, “Sadece karbondioksit değil, metal ve sera gazları eşliğinde Dünya’da sıcaklık eğiliminde bir artış olduğunu görebiliyoruz” dedi. Dünya’nın küçük buzul çağından çıktıktan sonra Güneş aktivitelerinde önemli derecede bir artış olduğunu belirten Bozyurt, “Dolayısıyla bu etkiyi kümülatif anlamda değerlendirmek lazım. Sadece bir etki yok, iki etki ile birlikte toplam görünüm arz ediyor. Son 5 bin yıllık dönemde özellikle Güneş şekilleri ve iklim arasında bir takım bağlantılar var. Bu buzullardaki ilerleme ve gerilemelerden yola çıkılarak yapılmış bir araştırma. Buzullarda gerileme olduğu dönemlerde Güneş aktivitelerinde bir artış var. Yani Dünya’da sıcaklık artışı olmuş ki buzullar gerilemiş. Bunun dışında buzullar ilerlediği zaman da Güneş aktivitelerinde bir gerileme var” diye konuştu.
Batı rüzgarları yağış getiriyor
Sıcak su akıntılarının kesintiye uğradığı zaman Dünya’da enerji eksikliğinin oluştuğunu ve iklimde ciddi soğumaların meydana geldiğini ifade eden Bozyurt, şunları söyledi:
“Bu akıntılarla bağlantılı olarak bizi etkileyen iki önemli sistem var. Biri, Kuzey Atlantik Salınımı diğeri ise Arktik Salınım. Kuzey Atlantik Salınımı aslında Azor Yüksek Basıncı ile İzlanda Alçak Basıncı arasındaki tahterevalli gibi. Normalde aralıktan itibaren ocak, şubat, mart aylarında Azor Yüksek Basıncının normalin altında olması gerekiyor. Çünkü Güneş ışınları güney yarımküreyi geçiyor ve güney yarımkürede olduğu için Güneş ışınlarına paralel olarak bu sıcak kuşakta aşağı doğru kaymaya başlıyor. Azor Yüksek Basıncı azalınca kuzeydeki bütün batı rüzgarları kuşağı güneye doğru inmeye başlıyor. Aşağı doğru inince normal şartlarda Akdeniz havzasının bol yağış alması gerekiyor. Ama bazı kışlar olması gerekenden daha yüksek basınç değerleri seyrediyor. Kış olmasına rağmen batı rüzgarları aşağı inemiyor ve Avrupa yağış almaya devam ediyor. Akdeniz havzası ise soğuk ve kurak kış mevsimi geçiriyor.” Konferans soru-cevap ile sona erdi.