AKÜ, Türkiye’nin ilk 15 üniversitesi arasına girecek

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, AKÜ Afyon Meslek Yüksekokulu Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Programının Yönlendirilmiş Çalışma Dersi kapsamında düzenlenen söyleşide öğrencilerle bir araya geldi. Hem projelerini anlatan hem de öğrencilerin taleplerini tek tek not alan Solak, Afyon Kocatepe Üniversitesi’ni Türkiye’deki ilk 15 üniversite arasına yükseltmeyi amaçladıklarını kaydetti

Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Afyon Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan öğrencilerle sohbet etti. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği sohbet dersinde Solak, Afyon Meslek Yüksek Okulu ile ilgili talepleri dinledi, sorunların çözülmesi için not aldı. Rektörlüğe atanmasından bu yana Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin gelişmesi amacıyla birçok projeye imza attıklarını belirten Solak, “Bir yılda Üniversitemizin ve kampüslerin adeta çehresi değişti. Hedefimiz, Türkiye’deki ilk 15 üniversite arasına girmek. 14’üncü sırada oluruz, 16’ncı sırada oluruz. O ayrı. Ama biz hedef olarak ilk 15’i belirledik. Bu nedenle öğrenciler kadar, belki öğrencilerden daha fazla çalışıyoruz” dedi.
479 yabancı öğrenci gelecek
Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda tanınan bir üniversite olması için gayret gösterdiklerini kaydeden Solak, “Yurtiçi öğrenci mübadelesi için Farabi, yurtdışı öğrenci mübadelesi için Erasmus projeleri yürütülüyor. 45’e yakın üniversite ile protokol imzalandı. Önümüzdeki sene 479 yabancı öğrencinin Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde öğrenim görmesi için hazırlıklarımızı tamamladık. Bunun yanı sıra diplomalarımızın uluslararası alanda geçerli olmasını da sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
Diploma denkliği üzerinde özellikle duran Solak, şöyle devam etti:
“Diploma eki çalışmasını tamamlamış bulunuyoruz. Diploma denkliği, gerçekten önemli ve iki yıllık programlar için de şu anda çalışmalar var. Üniversite olarak amacımız, eğitiminizi belli bir standardın üzerine çıkartmak, ardından da hem ülkemizde hem de yurt dışında diplomanızın geçerliliğine ilişkin ne gerekiyorsa yapmaktır.” Prof. Dr. Solak, diploma denkliği çalışmalarıyla ilgili süreci hızlandırdıklarını ifade ederek, 13-15 Mayıs 2012 tarihleri arasında YÖK Başkan Vekillerinden Prof. Dr. Sayın Şaban Çalış’ın başkanlığında bir heyetin AKÜ’ye geleceğini ve Bologna Süreci kapsamında incelemelerde bulunacaklarını söyledi. Yabancı dil eğitimi ile ilgili olarak da ANS Kampusünde YÖK desteğiyle, ücret ödemeden iki tane “Dil Laboratuvarı”nı kurduklarını dile getiren Prof. Dr. Solak, yabancı dil kurslarını başlattıklarını ve önümüzdeki dönemlerde birçok bölüme yabancı dil hazırlık sınıfının açılacağını da sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Solak konuşmasında, AKÜ bünyesinde Güzel Sanatlar Enstitüsü ile Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nün kurulduğunu belirterek, Turizm Fakültesinin kurulacağının da müjdesini verdi. Prof. Dr. Solak, “Turizm ile ilgili çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda program içeriği hazırlanması, fakülte kurulması ve uluslararası katılımlı termal sağlık turizmi kongresi gibi çalışmalar yürütüyoruz. Turizme destek amacıyla düzenleyeceğimiz Uluslararası Katılımlı Termal Sağlık Turizmi Kongresi, ilk kez gerçekleştirilecek ve dünyanın çeşitli ülkelerinden katılımcılar Afyonkarahisar’a gelecek. Geçen hafta kongrenin Bilimsel Kurulu ile yaptığımız toplantıda aşağı yukarı programı belirledik ve önümüzdeki günlerde de kongre ile ilgili duyuruları her yerde görebileceksiniz. Afyonkarahisar’ın turizm zenginliğini ve potansiyelini ortaya koyan, dört dilde iki ayrı kitap çıkartıyoruz” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Solak, meslek yüksek okullarıyla ilgili yöneltilen soru üzerine, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de meslek yüksek okullarının önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, meslek yüksekokullarının zaman zaman güncelleştirilmeye ihtiyacı olduğunu, ancak hiçbir şekilde gözden çıkarılamayacağını ve iş bulma konusunda bazı iki yılık programların dört yıllık bölümlerden önde geldiğini söyledi.

“Hepiniz evladımsınız”

Öğrencileri, kendi çocuğu gibi gördüğünü vurgulayan Solak, “Ben öğrenci arkadaşlarıma hitabımda ‘Kızım’, ‘Oğlum’, ‘Kardeşim’, ‘Evladım’ gibi kelimeler kullanırım. Öğrencilerimizi çocuğumuz gibi görüyoruz” şeklinde konuştu.
AKÜ Afyon Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ahmet Yaramış ile Afyon Meslek Yüksekokulu öğretim elemanları ve öğrencilerinin yer aldığı söyleşi öncesinde bir konuşma yapan Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Programı Öğretim Görevlisi Ayhan Taştan, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Programı kapsamında 2. sınıfta okutulan Yönlendirilmiş Çalışma dersinin öğrencileri araştırma ve incelemeye yönlendirme amacını taşıdığını belirtti. Öğr. Grv. Ayhan, bu amaç doğrultusunda; konusunda uzman olan kişileri Afyon Meslek Yüksek Okulu’na davet ederek, öğrencilerin bu kişilerin bilgi ve tecrübelerinden yararlanmalarını da amaçladıklarını da ifade etti.

Az uyu, az konuş, temponu yükselt

Öğrencilerden gelen sorular üzerine yaşam temposu hakkında da bilgi veren Solak, “Ben her sabah 5.45’te kalkıyorum. Bugün saat 8’i 20 geçe okula geldim. İdarecilerle toplantı yaptım. Akşam da muhtemelen sizden geç çıkıyorum” dedi. Solak, kendisiyle birlikte çalışan idarecilerin hangi özelliklere sahip olması gerektiği sorulduğunda da şu yanıtı verdi:
“Bizimle birlikte çalışacak arkadaşlarımızdan az uyumalarını, az konuşmalarını ve tempolarını yükseltmelerini istiyoruz.”

Yaklaşık 1 saat sürdü

Yaklaşık 1 saat süren sohbetin ardından AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak’a AKÜ Afyon Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Ahmet Yaramış tarafından plaket ve çiçek takdim edildi.
Öğrencilerle birlikte yemek yiyen Rektör Prof. Dr. Mustafa Solak, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemalettin Çonkar ile birlikte AKÜ Afyon Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı Uygulama Mutfağı’nı, Mermer Atölyesi’ni ve Mobilya Restorasyon Atölyesi’ni ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.

İdarecilik, insanı olgunlaştırıyor

AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak konuşmasında, biyoloji kökenli olup, tıp eğitimini sonradan tamamladığını belirterek, “Öğretim üyeliğinin dışında anabilim dalı başkanlığı, bölüm başkanlığı, dekan yardımcılığı, enstitü müdür yardımcılığı, bunların çoğunun müdürlüğü ve ardından da çok önemli ve üst düzey kuruluşumuz olan Yükseköğretim Kurulu’nda da (YÖK) yaklaşık 37 ay çalıştım. Bunun iki yılında da fiilen YÖK’ün o dönemki değerli başkanlarıyla gece-gündüz beraber çalıştım. İnsanlar, idarecilik yaparken de öğrenci gibi çalışıyorlar. İdarecilik, belli bir yeteneğin olmasıyla birlikte, yaparak öğreniliyor; o zahmete katlanmak, mevzuatı takip etmek gerekiyor ve birçok şeyin kurum, öğrenci, eğitim alan asistan, hizmet alan hasta ve yakını lehine nasıl çözüleceği öğreniliyor. Dolayısıyla idarecilik, insanı adeta olgunlaştırıyor, harmanlıyor ve toplumun huzuruna çıkartıyor” dedi.

(Kocatepe)