Akşehir Neyi İle Meşhur?

Konya iline bağlı olan Akşehir ilçesi bir çok tarihi, doğal ve kültürel güzelliği mevcut. Tarihi ve doğal zenginlikleri bakımından çok önemli bir konumda olan Akşehir neyi ile meşhur?

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan, Akşehir, tarih boyunca hep önemli bir yerleşim, ticaret, kültür merkezi olarak, geçmişten bugüne bir köprü oluşturmaktadır. Ününü, Nasreddin Hoca’dan alan Akşehir, birçok önemli şahsiyet yetiştirmiştir.

Akşehir’in gezilecek yerleri:

NASRETTİN HOCA TÜRBESİ

Nasrettin Hoca Türbesi, iki bölümden oluşur. 14.yüzyılda yapılan Türbe, 6 yuvarlak sütun üzerine oturur. Sonradan dışa, 12 desteğe oturan revak görünümlü çokgen kuruluş yapılmıştır. Türbenin dört tarafının açık, bir tarafının asma kilitle kapalı olması Nasreddin Hoca’nın mizah anlayışının göstergesidir. Türbe önünde Dünya’nın Ortasını sembolize eden platform bulunmaktadır.

TARİHİ AKŞEHİR EVLERİ

Akşehir Evleri, Anadolu coğrafyasının sivil mimari örneklerini geçmişten günümüze kadar koruduğu için önemli bir yere sahiptir. Evlerin yan özel nitelikleri, sahanlıklı girişleri, cumbaları, sokakların ve şehrin kimliğine özellik ve çeşitlilik katmaktadır. Bunun en güzel örneği Ulu Camii Caddesi’nde görülebilir. “Eski Akşehir”de pek çok tarihi ev ve konak bulunmaktadır.

TARİHİ İPLİKÇİ CAMİİ

İplikçi camisi ve medresesi Alaettin tepesiyle Hükümet konağı arasındaki yer alır. Anadolu Selçuklu dö­nemine ait bir yapıdır. Medresenin vakfiyesinde yaptıran kişinin Çaşnigir Şemsettin Altun Aba olduğu belirtilir. (XII. yy. sonu – XIII. yy. başı). Caminin kapısı üzerindeki yazıta göreyse Mesut zade Hacı Ebubekir tarafından onartılmış ve genişletilmiştir. (1332/1333). Caminin ismi hakkında çeşitli rivayetler mevcuttur.  Geçimini iplik yaparak sağlayan bir kadının bu cami yapılırken yardım etmek

EYYİD MAHMUT HAYRANİ TÜRBESİ

Seyyid Mahmut Hayrani Nasreddin Hoca ve pek çok Türk – İslam âliminin hocasıdır. Seyyid Mahmut Hayrani Türbesi Sultan Dağı’nın eteğine ve bugüne ulaşmayan olan Akşehir Kalesi’nin içine yapılmıştır. Seyyid Mahmud’un ölüm tarihi olan H.667 (M.1268) türbenin, inşa tarihi olarak kabul edilmektedir. Sandukası Türk-İslam Eserleri  Müzesi’ndedir. Ferruh Şah Mescidi:  Ankara Meydan Savaşı’ndan sonra, Yıldırım Beyazıt’ın Timur tarafından hapsedildiği yerdir. Çeşitli restorasyonlar yapıldıktan sonra, günümüze ulaşmış bir yapıdır.

 

TAŞ ESERLER MÜZESİ

Taş Eserler Müzesi, Sahip Ata Medresesi olarak da bilinmektedir. Mescit, türbe, hankah, imaret ve çeşmeden oluşan bir külliye şeklinde inşa edilmiş olmasına rağmen bugün yalnızca medrese, mescit ve türbe kısmı sağlamdır. Yapı eskiden Darüşşifa olarak kullanılmıştır. Yapının galeri kısmını oluşturan alanların kenarlarında öğrenci hücreleri mevcuttur. Medresenin avlu bahçesinde yer alan kitabede yapının, 1250 yılında Sahip Ata tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

ister; ancak yaptıran kişi bunu kabul etmeyince kadında cami harcının içine ipliklerden kesip atar. Ve isminin buradan geldiği halk arasında dillenmiştir. 1431 ve 1584’te de onarılan yapı, XIX. yy. sonlarında çok yıkık durumdaydı. 1945’te dış görünüşünü oldukça değiştirecek biçimde onarım gören cami, 1951 ‘de Klasik eserler Müzesi’ne dönüştürüldü. 1960 yılında camiye çevrildi. Caminin onarımı sırasında kalıntılarına rastlanan medrese ise, bu yapı türünün Anadolu’daki ilk örneklerinden olması ve Mevlana’nın burada ders vermesi nedeniyle önemlidir.

BATI CEPHESİ KARARGAH MÜZESİ

Bina, Müze Alanı’nda Şifa Hamamı’nın yanında yer almaktadır. İki katlı binanın, salona açılan sekiz oda kapısı bulunmaktadır. Bina, 1905 tarihinde Belediye Binası olarak yaptırılmıştır. 1921 yılında Kurtuluş Savaşı’nın başlaması nedeniyle, Alagöz’deki  Batı Cephesi Karargahı Akşehir’e nakledilmiştir. Belediye Binası olarak kullanılan yapı, karargah için orduya tahsis edilerek, 24 Kasım 1922 tarihine kadar, karargah görevini sürdürmüştür.

Bakmadan Geçme