• Haberler
  • Genel
  • “AKP’den kurtulmak Türkiye’nin kurtuluşu olacaktır”

“AKP’den kurtulmak Türkiye’nin kurtuluşu olacaktır”

Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi yönetemez hale geldiğini iddia eden MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Afyonkarahisar mitinginde hükümete yüklendi. Başbakan Erdoğan’ın Yüce Divan’da hesap verme korkusundan 3. dönem iktidarını arzuladığını kaydeden Bahçeli, AK Parti'den kurtulmanın Türkiye kurtuluşunu sağlayacağını söyledi. MHP Lideri Devlet Bahçeli, toparlanma ve onarım hükümetin kurabilmek için tek başına iktidara gelecek millet [&hellip]

"AKP'den kurtulmak Türkiye'nin kurtuluşu olacaktır"

Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi yönetemez hale geldiğini iddia eden MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Afyonkarahisar mitinginde hükümete yüklendi.

Başbakan Erdoğan’ın Yüce Divan’da hesap verme korkusundan 3. dönem iktidarını arzuladığını kaydeden Bahçeli, AK Parti’den kurtulmanın Türkiye kurtuluşunu sağlayacağını söyledi. MHP Lideri Devlet Bahçeli, toparlanma ve onarım hükümetin kurabilmek için tek başına iktidara gelecek millet desteğini talep ederek partisinin 5 milletvekili adayının Başkent’e, yanına gönderilmesini istedi.
“Ülke sizin karar sizin”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Afyonkarahisar’da Cumhuriyet Meydanı’nda vatandaşa hitap etti. 12 Haziran 2011 Pazar günü 24. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’nin yapılacağını belirten MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, seçimlerin büyük Türk Milletine, Afyonlulara ve bütün siyasi partilere hayırlı uğurlu olmasını diledi. Dokuz yıla yaklaşan bir süre içerisinde Türkiye’yi AK Parti’nin yönettiğini kaydeden Bahçeli; “Adalet ve Kalkınma Partisi iki dönem tek başına iktidar olabilecek milletvekilliği çoğunluğunu elde etmiş, bununla beraber 3 hükümet kurmuştur. 330’dan 341 Milletvekili desteğiyle güçlü bir iktidar yapısına kavuşmuştur. Bu iktidar milletimize vaat etmiş olduğu ne varsa yerine getirmeye muktedirdir. Seçim beyannamesinde nelerin yapılabileceğini ifade etmişse onları yapabilecek bir güçtedir. Kısacası AK Parti’nin TBMM’de alamayacağı bir karar, çıkaramayacağı bir yasa ya da hükümet olarak uygulayamayacağı bir sosyal ve ekonomik politika yoktur. Ama aradan geçen süre içerisinde teslimiyetçi politikalarla dış odakların güdümünde bir yönetim anlayışı tek başına iktidar özlemi çekmiş olan aziz milletimizin beklentilerine karşılık verememiştir. Nereden bakarsak bakalım sizlerin şöyle bir mukayese yapmanız yeterlidir. Eğer 2002 yılından 2011 yılına kadar geçen süre içerisinde vatadandaşlarımız olarak, esnaf kardeşlerim, çiftçilerim, köylülerim ve buna benzer sosyal kesimleri temsil eden insanlar bu süre içerisinde çocuklarına iş bulan, gelir seviyesi artan, yüksek bir hayat standardına ulaşan, ülke olarak huzuru ve mutlu bir ülkede yaşıyor hazzını duyan kim varsa Sayın Başbakan’ın ‘Durmak yok yola devam.’ sözüne katılarak onu tekrar 3. defa iktidar yapabilirsiniz. Bu ülke sizindir, bu karar size aittir.” dedi.
“Sessiz çoğunluk 12 Haziran’da konuşacak”
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, seçmenin gerçekleri göz önüne alarak karar vermesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, AK Parti’ye iki dönem yüksek destek sağlamış olan vatandaşların mevcut durumu görmeleri geketiğini kaydetti. MHP Lideri Bahçeli; “Alınacak karar Adalet ve Kalkınma Partisi ile yola devam değil, artık yeter senden usandık, bıktık yeni bir iktidar istiyoruz demektir. Sayın Başbakan sabahın erken saatlerinde televizyonlarda başlayan haberlerle beraber akşamın 24.00’ne kadar sürekli konuşan bir Başbakan’dır. Neyi anlatı-yor, ne kadar anlatıyor, ne kadarı doğru meçhul. Ama onun ortaya koymuş olduğu Türkiye tablosu ile vatandaşlarımızın yaşamış olduğu hayat gerçeği birbiriyle örtüşmüyor. Acaba bunun hangisi doğrudur dediğimizde kesintisiz vatandaşımızın feryadı, vatandaşımızın sesi, vatandaşımızın ızdırabı, sıkıntısı doğru olan odur. Sayın Başbakan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin aldatma ve kandırma partisi haline dönüştürmüştür. Türkiye’de 3. dönem iktidarı yine bu yöntemle alabileceğini zannetmektedir. Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 9 yıllık uygulamasının farkında olan ama sessiz bir çoğunluk olan ‘Bugün söylemiyorum ama 12 Haziran’da sandıkta söyleyeceğim.’ diyen milyonlar var. O sebepten dolayı yine bir değerlendirmeyi beraber yaptığımız da bu gerçeği ortaya koymak çok daha kolay olacaktır. ” diye konuştu.
Birinci mesele işsizlik
Devlet Bahçeli, bazı sözde kamuoyu araştırma şirketlerinin AK Parti’den beslenmenin yolu olarak, iktidar oylarını olduğundan fazla gösterip milleti bilgiledirmek yerine, kamuoyu oluşturduklarını ileri sürdü. MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, anketlerin iktidar partisinin yüzde 40’ın üzerinde bir oy alacağı iddiasını yansıtıklarını söyledi. Bahçeli; “Diyelim ki bu doğru aynı araştırma da bir başka soru var. Size göre Türkiye’nin temel sorunları nelerdir dediğimiz de vatandaşımız cevap veriyor. Diyor ki birinci meselem işsizliktir. İkinci meselem yoksulluktur. Üçüncüsü ise asayişsizliktir. Dördüncüsü ise yoksulluktur, beşinci ise bölücü terör faaliyetleridir diyor. Bu duruma baktığımız da eğer ülke insanları tekrar Adalet ve Kalkınma Partisine yüzde 40 oy vermeyi düşünüyorsa bu sorunların olmaması lazım. Bu sorunlar geçerli ise Adalet ve Kalkınma Partisi’nin değil yüzde 40 barajın altında kalması lazım. Gerçekten de hangi partiden olursak olalım bu ülkede yaşıyoruz. Hepiniz yuva ve evlat sahibisiniz. Ne sıkıntı çektiğinizi herkesten çok daha iyi sizler bilirsiniz. Ama bugün yaptığımız değerlendirmeye baktığımız da ülkemizde 6 mil-yona yakın işsizimiz var. Bunların içerisinde 15-24 yaş grubunda olan yani yeni çalışma çağına gelmiş, cari ücret olan asgari ücrete rıza gösteren aramasına rağmen bir türlü iş bulamayan binlerce, milyonlarca gencimiz var. Bunların içerisinde bazıları liseyi bitirebilmiş bazıları ise üniversite mezunu. Öte yandan bazı gençlerimiz veya işsiz kalan vatandaşlarımız kalıcı ve sürekli bir iş bulma ümidini kaybetmiş, yeni iş bulamayacağı düşüncesiyle sürekli bir işim olmayacak düşüncesinden hareketle gününü yövmeli çalışmalara bırakıp evine ekmek götüren yine mil-yonlarca insanımız var.” şeklinde konuştu.
Var olan bir gerçekte yoksulluk
Uzun yıllar iş bulamayan vatandaşların umutlarının kaybolduğunu kaydeden MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, çok sayıda işsizin inşaatları gezerek ameleye ihtiyaç olup olmadığını sorduğunu belirtti. İşsizlerin tarlalarda da bir kaç gün çalışabilme arayışı içerisinde olduğunu aktaran Bahçeli, bir kaç günlük işleri bulabilen vatandaşların evine ekmek götürebildiğine dikkat çekti. İşleri bozulan vatandaşların işyerlerinde ki çalışanları çıkarmak zorunda kaldığını dile getiren Bahçeli; “Var olan işini kaybetmiş insanlar var. İşte bütün bunlar işsizliği ortaya koyuyor. Dolayısıyla işsizlik bir ekonomik sorun bir sosyal yaradır. Aileler bundan çok büyük üzüntü duyuyor. Çocuk içine kapanıyor. İş bulamama etki-siyle çarşıya çıkmıyor. Arkadaşlarıyla görüşmüyor, ailesine sıkıntı veriyor, ailesi de o hali görünce üzüntüsü daha büyük artıyor. ‘Fukara bir aileyiz elden gelen gayreti gösterdik. Güç bela erkek evladımı okutmak için uğraştım ve üniversiteyi mezun ettim. Ama çocuklar iş bulamıyor. Keşke bir işleri olsa da bunlara bir yuva kursak gözümüz arkada kalmasın.’ diye bekleyen anne baba çocuğunun işsiz eve hapis olmasından çok daha büyük bir üzüntü duymaya başlıyor. Bütün bunun yanında işsizlikle beraber var olan bir gerçeğimiz yoksulluktur. Bugün nüfusumuzun yüzde 18.08’i yani 13 milyona yakın vatandaşımız yoksuldur. Namerde muhtaç haldedir. Çaresizdir yalnızdır. Evine aş götüremeyecek durumdadır. Bu yoksulluk gittikçe yaygınlaşmaktadır. Çünkü gelir dağılımında ki adaletsizlikte uçurum halini almıştır. Nüfusun yüzde 20’lik bir bölümü milli gelirden yüzde 6 pay alıyor. Nüfusun bir başka yüzde 20’lik grubu milli gelirden yüzde 54,6 pay alıyor. Dolayısıyla arada 8 kat fark var.” ifadelerini kullandı.
“Üçüncü dönem Yüce Divan korkusundan”
Gelir dağılımında 8 kat fark görülen ülkelerde sosyal patlamalar olduğuna temas eden MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, isyan hareketlerinin ortaya çıkıp akşamları, büyük mağazalar başta olmak üzere her şeyin yağmalandığını hatırlattı. Türkiye’de henüz bunların olmadığına değinen Dr. Devlet Bahçeli, Türk Milleti’nin Müslüman bir topluluk olması nedeniyle bu tür sıkıntıların yaşanmadığını kaydetti. Türk halkının mevcuda kanaat getirip Allah’ına şükrettiğini belirten Bahçeli şunları söyledi: “Siz milli ve manevi değerleri ortadan kaldıracak tahribatı devam ettirirseniz, bu ülkenin yetiştirdiği her insanı, kendisinden öncesi var olan bu şahsiyetleri yok farz edip ağzınıza gelmedik sözlerle, hakaret alışkanlığını ortaya koyarsanız yarın bu millet, bu değerlerden gittikçe uzaklaştığında bu ülke yiyenlerle yemiyenlerin kavgasının başladığı yeni bir döneme doğru sürüklenir. Bu dönem Allah muhafaza büyük bir felaket olur. Zaten Türkiye’nin başında büyük belalar var. Güneydoğuda ki ayaklanmaları görüyorsunuz. İstanbul’da ki molotof kokteylleri ile yakılan otomobilleri, yakılan evleri, yakılan mağazaları görüyorsunuz. Devlet yok yetersiz. Ama Sayın Başbakan Hakkari’ye gidiyor, bu kepenkler kapanmış, arabalar kontak kapatmış. Diyor ki, ‘Bunlar kapanmamış bunu birileri kapattırmış.’ diyor. Yani işbirliği içerisinde olduğu PKK ile şimdi onların teröristlerini suçluyor. Başbakan olarak orda mısın? Senin güvenliğini temin etmek için herkes orada mı? Vali orda mı? Kaymakam orda mı? Onların gücü yetmiyorda bir avuç çapulcu şehre hakim oluyor. Böyle bir rezalet hiçbir yerde yaşanmamıştır. Sayın Başbakan ülkeyi yönetemez hale gelmiştir. Üçüncü defa iktidar olma arzusu tamamen Yüce Divan’da kendisinden sorulacak hesabın korkusu sardığı içindir.”
“Türkiye hangi felaketin eşiğinde”
Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın geceleri kabus gördüğünü söyleyen MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın iktidardan düşmesi sonucu başına gelecekleri kara kara düşündüğünü ifade etti. “Merak etme iktidar olamayacaksın. İktidar yolu sana kapanmış olacak Allah’ın izniyle. Ona açık olan bir yol var o da Yüce Divan olacak.” diyen Bahçeli şöyle konuştu: “Bu yaptığınız iftiralar, saldırılar, bu millete yapmış olduğunuz zulümler. Ama bunun yanında gencecik çocuklara fabrikatör ve gemi filosu kurduran, servetine servet katan ama ülkenin mutluluğunu sadece çevresinde görüp, Türkiye gerçeğinden uzaklaşan bir Başbakan’ın yapacağı bir şey kalmamıştır. Öyleyse Sayın Başbakan’ın gitme zamanı gelmiştir. Bu hükümetin yapacağı yoktur. Bunun üçüncü dönemi de olmamalıdır. Eğer olursa Türkiye bölünmeye doğru gider. Bin yıllık kardeşliğin zedelendiği bir kardeş kavgasının doğumuna da sebep olan bir iktidar olur. 12 Haziran önemli bir karar anıdır. Sizin için, evlatlarınız için, milletimiz için, ülkemiz için, geleceğin belirlenmesinde önemli bir dönüm noktasıdır. 12 Haziran’da mutlaka sandığa gitmeliyiz ve 9 yılın iktidarından Türkiye’yi kurtarmalıyız. Bunda birinci görev Adalet ve Kalkınma Partililere düşer. Çünkü onları iktidara taşıyan bu değerli vatandaşlarımız, bu gerçeği görmelidirler ve anlamalıdırlar, sormalıdırlar. Ne oluyor Sayın Genel Başkan, ne oluyor Sayın Başbakan, ne oluyor Sayın İl Başkanı, ne oluyor milletvekili? Nereye götürüyorsunuz? Türkiye hangi felaketin eşiğinde? diye sormaları lazım. AKP’den kurtulmak Türkiye’nin kurtuşulu olacaktır.”
“Paket uygulaması tarihi hata”
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının yoksulluğu sömüren bir yol bulup, paket uygulamasıyla oy avcılığına başladığnı savunan MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, varoşlarda ve yoksulların arasında AK Partilli siyaset simsarları türediğini söyledi. Söz konusu kişilerin; “Senin yoksul olduğunu biliyorum. Ancak evine paket göndermek suretiyle bu ihtiyacı karşılarım. Yalnız bir şartımız var.” şeklinde yaklaştığını kaydeden Bahçeli;
“Vatandaş paket şartını sorduğunda; ‘AKP’ye oy vermek şartıyla paketi alabilirsin.’ diyor. Vatandaşımız şöyle düşünüyor. Bir AKP’nin haline bakıyor yürekler acısı, evde ekmek bekleyen yavruları gözünün önüne geliyor. O başka bir yürek acısı. Tabi evladı öne çıkıyor, ailesi öne çıkıyor. O yürek acısı daha fazla ağır basıyor. Diyor ki bunlar ülkeyi kötü de yönetse hiç olmazsa akşam eve bir aş götüreyim, çocukların karnı biraz doysun diyerek. Pekala sana oy vermeye mecbur ve mahkum bırakıyorsun. Paketi alıyor sağa sola bakıyor. Ezilip utanıyor. Paketi alıp hemen evin içine giriyor. Ama o paketin içerisinde ne var hangi ihtiyacı karşılıyor? Ne kadar taze nereden geldiği meçhul? Eve aş götürebilmek için buna rıza gösteriyor. Bu paket uygulaması bugünkü iktidarın sömürü düzenini devam ettirip, yandaşlarını, yalakalarını, hanedanlarını daha da palazlandırmaya yol açan çok tarihi bir hatadır. Bu paketi oy vermek suretiyle almamalısınız. Ama paketi almak durumunda olmalısınız. Çünkü paketin helali ve hakkı sizindir. Niye milletin imkanlarıyla bu yapılıyor. Bu paketi alırken üzülmeyin. Bu paketi alırken ezilmeyin, sağa sola bakıp utanmayın. Çünkü bilin ki bu paketi hazırlayan güç millettir. Onun vergileri devlete gelir geliyor, devletin gelir güvenliğe, savunmaya, yatırıma, eğitime, sağlığa gittiği gibi bu ülkede yaşayan yoksullarımıza da sosyal devlet geleni olarak gitmek durumundadır. Onun için Sosyal Yardımlaşma Fonu’ndan geliyor. Halk arasında Valiliklerden veya Kaymakamlıklardan aldığınız Fak Fuk Fonu diye bildiğiniz yer bunu veriyor. Bunların içerisinde ülkeyi sömüren, ailesini palazlandıran bir tek kuruşu dahi yok. Öyleyse bu paket helalinizdir hakkınızdır. Alın paketi sizi bu hale getiren vurun tokadı.” dedi.
“Bunların sonu hayır değil”
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, MHP olarak 9 yıllık AK Parti iktidarının onarımını yapmak, toparlanmak ve Türkiye’yi onarım hükümetini kurmak istediklerinin altını çizdi. Dokuz yıllık AK Parti iktidarında ülkenin her yönüyle tahrip edildiğinden yakınan Bahçeli; “Milli devlet üniter yapı, toprak bütünlüğü, bin yıllık kardeşlik, bu ülkenin yetiştirdiği bütün değerli şahsiyetler, ülkeye gelmiş geçmiş hizmet etmiş olan Başbakanlar. Hep bu iktidar tarafından hor görülmüş, aşağılanmış. Varsa da yoksa da Recep Tayyip Erdoğan olarak bir benlik konusuna düşmüşler. Bunların sonu hayır değil. Bunlar mutlaka değişmeli. Ama yerine kim gelmeli dediğiniz vakit işte onu 12 Haziran’da bulmalınısız. MHP olarak bu 9 yıllık tahribatı ortadan kaldırmak için, toparlanma ve onarım hükümetini kurma kararlılığını MHP, AKP ikitidarında 100 sorunu tespit etmiştir. MHP yüz çözüm getirmiştir. Çiftçiden esnafa kadar. Çalışandan iş-veren kadar. Kimsesizden, öksüzden, yoksuldan emekli vatandaşımıza kadar. 65 Yaşından yukarıda olup çalışamaz halde bulunan kimsesizlere, çaresizlere kadar MHP bir çözüm getiriyor. Ama bunun içerisinde bir tanesi var ki bu aynı zamanda yoksulların sahiplenilmesi, millet ve devlet olarak onlara sahip çıkmak ve Türkiye’yi yoksulluktan kurtarmanın da bir başlangıç hareket noktasıdır. Bu kendi tarihi kültürümüzden gelen Yaşa ve Yaşat ilkesine, milliyetçi hareketen toplumculuk ilkesine ve anayasamızın sosyal devlet anlayışına dayalı bir saç ayağının üzerine oturmuş olan hilal kart sosyal projesidir. Bu hilal kart bir tüketici kredi kartı değildir. Geri ödemesi faizi olan değildir. Bu hilal kart tüketici kredisi gibi ana para ve faiz ödemediğiniz takdirde kapınıza icra getirecek bir kart değildir. Bu hilal kart aynen tüketici kredi kartı gibi banka kartı da değildir. Faizi yoktur, ödemesi yoktur. Bu hilal kart bir harcama kartı, millet devlet bütünleşmesiyle yoksulun sarılıp kuşatılmasıdır, kucaklanmasıdır. Bu hilal kart bir helal karttır.” diye konuştu.
Bahçeli hilal kartı anlattı
Hilal kartı yoksullara vermeyi namus borcu olarak seçmene söz verdiklerini tekrarlayan MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, hilal karta sahip olacak yoksulun da kimseye el açmayıp, namerde muhtaç olmayacağına dikkat çekti. Bahçeli; “Hilal kart sahibi yoksul kardeşim oy alabilmek için müracaat edenlere mahkum ve mecbur olmayacak. Alnın açık başın dik olarak ve şerefinle bu milletin evladı olarak bugün yoksulum ama milletim ve devletim yanımdadır diye kendini çaresiz ve yalnız hissetmeyeceksin. Her yerde anlatıyorum. Hilal kart sahibi vatandaşımız evine geldiğinde diyecek ki ‘Benim de bir hilal kartım var.’ Sabah evden çıkarken evlatlarına soracak. Onlar ne istiyorsa akşam eve götürülecek. Çarşıya çıktığında esnaf kardeşinin yanına varıp devletin milletin verdiği hilal kartla yanına varacaksın. İsteklerini alıp kendi paketini kendin hazırlayacaksın. İstediğini kendin alacaksın. Esnaf kardeşine diyeceksin bu hilal kartın karşılığı desteklenmiş bir gelirle banka da şimdide al hesap ve hilal kart numaramı git bankadan alacağın tahsil et diyeceksin. İşte hilal kart yoksula aş esnaf kardeşime iş olacak Allah’ın izniyle. Böyle bir ortam içerisinde ev hanımlarından tutun emekliye kadar vatandaş olarak sizlere çok büyük hizmetler beraberinde gelecek. Aile sigortası yardımı 320 TL olacak. Polisin yaşam desteği her yıl yeniden belirlenmek üzere 220 TL olacak. Öğrencilere eğitime destek yardımı, ilk ve orta öğretimde ki muhtaç öğrencilere 50 TL olacak ve beslenme yardımı 45 TL olacak. Özürlülere sosyal destek ödemesi 320 TL, başkasının yardımına muhtaç engelli aylığı 400 TL ve 18 yaş bakıma muhtaç özürlüler için 300 TL, yaşlılara ise 250 TL yaşlılık maaşı, sosyal yardım ödemesi 320 TL yoksullara ise yakacak yardımı 500 TL, kira yardımı 200 TL, sosyal destek yardımı 300 TL ve insanca bir hayata kavuşmak için hilal kartın desteklendiği para ile huzur ve güven içerisinde yaşayacaksın. İşte milliyetçi hareketin toparlanma ve onarım hareketi budur. Allah ‘ın izniyle böyle bir hükümet kurarak sizlere sahiplenmek derdinize çare olmak istiyoruz. Buna inanıyor ve güveniyorum. Ama bir tek eksiğimiz var. O da nedir deyince iktidara tek başına gelecek millet desteğidir. Değerli dava arkadaşlarımı Ankara’ya yanıma gönderin onları diyorum.” şeklinde konuştu. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme