Aklı ile imanını nefsine bekçi eden galiptir

Ensar Vakfı'nın düzenlediği Ramazan'da İkindi Sohbetlerinin onuncusunu AKÜ İslami İlimler Fakültesi'nden Yardımcı Doçent Dr. Mücteba Altındaş yaptı. Altındaş, 'İnsanın Ezeli Düşmanı Nefis' konusunu ele aldı. Sohbet öncesi İslami İlimler Fakültesi öğrencisi Talha Erdoğan tarafından Kur'an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu.NEFİS ÜZERİNDE ÇOK DURULURAKÜ İslami İlimler Fakültesi'nden Yardımcı Doçent Dr. Mücteba Altındaş, nefis denildiğinde akla en çok gelenin nefis [&hellip]

Ensar Vakfı’nın düzenlediği Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin onuncusunu AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nden Yardımcı Doçent Dr. Mücteba Altındaş yaptı. Altındaş, “İnsanın Ezeli Düşmanı Nefis” konusunu ele aldı. Sohbet öncesi İslami İlimler Fakültesi öğrencisi Talha Erdoğan tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu.
NEFİS ÜZERİNDE
 ÇOK DURULUR
AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nden Yardımcı Doçent Dr. Mücteba Altındaş, nefis denildiğinde akla en çok gelenin nefis muhasebesi kavramı olduğunu söyledi. Mücteba Altındaş, Kur’an-ı Kerim’deki ayeti kerimelerde ve Allah Resulü’nün (SAV) güzel sözlerinde de nefis, nefisi terbiye etme, nefis muhasebesi yapma, kişinin gidişatını değerlendirmesi, kişinin kendi haline bakarak düşünmesi gibi bir çok konunun nefis muhasebesi adı altında zikr edildiğini belirtti. “İnsanın Ezeli Düşmanı Nefis” konusunun önemli bir konu olduğunu vurgulayan Altındaş; “Kur’an-ı Kerim özellikle nefis üzerinde sıkça durmakta ve bizleri insanlar olarak bazı hususlarda ikaz etmektedir” dedi.
NEFİS VE İNSAN AYNI ANLAMDA
Nefis ve nefs dediğimiz zaman neyi anlıyoruz sorusunu soran Yardımcı Doçent Dr. Mücteba Altındaş, akıllara ilk gelenin Hz. Yusuf’un (A.S) duasındaki sözler olduğunu belirtti. Duanın “Muhakkak ki nefis insana kötülüğü emreder, Rabbimin şayet bizi koruması, rahmet etmesi, acıması olmasa, nefsimizin eline düştüğümüzde kurtulma ihtimali yok” anlamına geldiğini belirten Altındaş; “O nida da nefsin bütün kötülüklerin, kötü duygu, düşünce, arzu ve hevayı hatırlatan, insanı bu yönde yönlendiren bir manevi kuvve vardır. Bir takım hisler, duygular, düşünceler. Bu duygu ve düşüncelerin kaynağını Kur’an-ı Kerim nefis olarak ifade ediyor. Nefis üzerine tek bir tanım yoktur. Nefis nedir denildiğinde tasavvuf ehli insan nedir sorusunun cevabıdır şeklinde cevap veriyor. Nefis nedir ile insan nedir ile aynı anlamdadır” diye konuştu.
NEFS KİŞİNİN KENDİSİNİ ANLATIR
Nefisin insanın bütünlüğünü, arzularını, duygularını, hevasını, hevesini kısaca insanoğlunun dünya hayatına dair isteyeceği tüm şeyleri ifade eden çok genel bir kavram olduğundan söz eden Altındaş; “Tasavvuf nefisi insanla aynı manada yorumlar. Tek bir tanım yok. Ama en genel tanıma bakacak olursak; Ruh, can, ceset, kişinin benliği, kişinin kendi varlığıdır. Arapça’da nefs kelimesi kişinin kendisini ifade eder. Aynı zamanda ruh ve beden bütünlüğünü de ifade eder. Heva ve heves arzu anlamlarına gelir. Kısacası nefs özellikle tasavvufa bakıldığında şu şekilde ifadeler edilir; Kişinin kendi dünyasında, kendi içinde yaşamış olduğu öfkedir, gazaptır, şehvettir. Buna benzeyen bir çok duygu ve düşüncelerini, birçok kötü arzu ve düşüncelerini kaynağı olarak tarif edilir bizlere. Öyleyse insanoğlu melekler cinsinden bir varlık olmadığına göre Yüce Mevla aslında insana hem melekler seviyesine çıkabilmeyi onlar gibi dünya hayatında tertemiz kalabilmeyi hem de şeytanların seviyesine veya daha aşşağı seviyeye veya hayvanların seviyesine inme özelliğini vermiştir” şeklinde konuştu.
CENAB-I HAK
ÇOK KEZ İKAZ EDER
İnsanın özü olan nefisin kişileri ifade eden bütün duygu ve düşünceler olduğunu söyleyen Mücteba Altındaş, bunların faydalı kısımları olmakla birlikte eğer kontrol edilmez ve kişinin kendisine çeki düzen vermemesi halinde çok büyük zararların ortaya çıktığına temas etti. Kişilerin çok büyük zararlara, sıkıntılara girebileceği nefsin tuzakları olarak tanımlanan durumların ortaya çıkabileceğini belirten Altındaş; “Klasik ifade ile nefisin bir çok tuzakları vardır. İnsanın iki büyük düşmanı vardır. Bunu Kur’an-ı Kerim ifade ediyor. Bunu hadisi şeriflerle de çok sık görüyoruz. İki büyük düşmanın birisi içimizde birisi dışımızdadır. Dışımızdakini Cenab-ı Hakk ‘O şeytan sizin apaçık düşmanınızdır’ diyerek birçok ikazla bizlere aslında hatırlatıyor. İnsanın dışındaki apaçık düşman şeytandır. Birde insanın içerisinde bir düşman var. Onu kontrol edemediğiniz zaman çok şiddetli bir düşman haline dönüşebilecek nefis var. Şeytan insana nasıl yanlış yaptırır? Tuzağa düşürür, günah işlettirir. Bizim sahip olduğumuz nefsani heva ve heveslerimizi ön plana çıkararak bizi oradan yakalayarak şeytan bize günah işletmektedir. Akıl ile imanı nefsin başına bekçi tayin eden insan nefsi ile mücadele de galip gelir. Bunun günümüzde ki karşılığı otokontroldür” ifadelerini kullandı. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme