Akkoyun, 'Quantum Bakışı'nı anlattı
AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Akkoyun, Ankara’da faaliyetlerini sürdüren Gönül Vakfı tarafından gerçekleştirilen etkinlikte “Quantum Bakışı, Quantum Nedir, Ne Değildir?” başlıklı seminer verdi Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Akkoyun, Quantum Bakışının her şeyden önce belirsizlik kaynaklı bir çizgi olarak ele alınması gerektiğini [&hellip]
AKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Akkoyun, Ankara’da faaliyetlerini sürdüren Gönül Vakfı tarafından gerçekleştirilen etkinlikte “Quantum Bakışı, Quantum Nedir, Ne Değildir?” başlıklı seminer verdi
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turan Akkoyun, Quantum Bakışının her şeyden önce belirsizlik kaynaklı bir çizgi olarak ele alınması gerektiğini belirtti.
“İKİ AYRI ÇALIŞMA ÖRNEKLENDİRİLDİ”
“Quantum Bakışı, Quantum Nedir, Ne Değildir?” konulu seminerin konuşmacısı Doç. Dr. Turan Akkoyun, seminer boyunca zihinlerde ki mevcut müspet ve menfi hislerin bir tarafa bırakılarak ilerlenmeyi esas alacaklarını kaydetti. Akkoyun, “Seminerimizde 2019 yılı içinde özel dosyalar halinde hazırlanıp düşünce dünyasına takdim edilen ‘Quantimist Çerçeveden Sultanüş’-Şuar’ ve ‘Üniversite Gençliğine Quantimist Bakış’ çalışmaları da örneklendirildi. İnancımıza göre bir ‘durak’ olan bu dünyanın maddi sermayeleri; su, hava, dağlar, okyanuslar gibi değerlerdir. İnsanoğlunun suyun peşindeki yürüyüşü medeniyeti yükseltir. Birden fazla insanın biraya gelmesiyle oluşan toplumun medeniyeti, dağlarlarla yarışırcasına yükseltmesi, her zaman küçük bir adım ya da tek bir kişinin ayağa kalkması ile başlamış, maddi ve manevi değerlerin algılanışı ile ilerlemiş ya da duraklayıp müzelerdeki yerini almıştır.” dedi.
“ŞEKİLLENME BELİRSİZLİKLER ÜZERİNE KURULUR”
Dünyanın, medeniyet ve toplumun insanla şekilleneceğine dikkat çeken Akkoyun, “İnsanın şekillenmesi de başlı başına dar akılla ‘belirsizlikler’ üzerine kurulur. Gerçekte biliyoruz ki; hayatta hiçbir şey, belirsiz, anlamsız, sebepsiz ve temelsiz değildir. Onu belirsiz kılan, insan aklının sınırlılığıdır. Yüzyıllardır dünyaya liderlik yapan medeniyetin içinde ayrışması mümkün olmayan İslamiyet ve Türklüğü birbirinden koparmak için proje üstüne proje yapıldı. Proje içinde proje üretenlerin tozu dumana kattığı bir dönemde II. Abdülhamit, belirsizlikler karşısında belirli kaynaktan beslenen ve dünyayı olması gerektiği gibi algılayan gerçek bir anlayışa dayanan düşünce tarzı ortaya koydu.” ifadelerini kullandı.
“QUANTİMİST DUYGULAR YÜKSEK ÖĞRENİMDE ARTAR”
Türkiye’nin üniversite öğrenci mevcudunun, birçok devletin nüfusunu aşan bir rakamı işaret ettiğine temas eden Akkoyun, “Her ailenin bir şekilde, üniversite gençliğiyle bağlantısı bulunmaktadır. Genellikle giriş sınavı aşamasında, sınava dair teknik meselelerde ve mezuniyet törenlerinde gündemde geniş bir yer işgal etmekle birlikte, özelde geçmişe ve geleceğe dair birçok bilinmez ile belirsizliği barındıran, bilinir ve belirli hale getirildiğinde hayat standartlarını değiştiren bir dönemin zaman dilimidir: Yüksek öğrenim süreci. Gelişim, mutluluk, huzur, başarı ve zenginlik ile ilişkili quantimist duyguların en fazla izlendiği, açığa çıktığı, harekete geçtiği bu süreçte; gencin önünde seçme durumunda kalacağı birçok istikamet belirir. Tereddüt halinde süratle silinen bu istikametler, menzilini şekillendirir. Quantimist niteliklerin en fazla hissedildiği dönemin yüksek öğrenimde öğrenci statüsünde devam eden zaman olduğunu söylemek, büyük bir hata olmayacaktır. Zira onlu yaşları bitirmek üzere ya da henüz bitirmiş olan nesil o ana kadar yaşadığı aileden, arkadaşlardan, şehirden ayrılmakta, kurallarına doğrudan müdahalede geri plana düştüğü yepyeni bir ortama dahil olmaktadır.” dedi.
Seminere; Vakfın yetkileri, ilgililerin yanı sıra Azerbaycanlı, Arakanlı ve Suriyeli dinleyiciler katıldı. Eğitimci, bürokrat, gençlerin ve kadınların yoğun ilgi gösterdiği seminer soru cevap bölümü ile tamamlandı.