Akil İnsanlar'ın Ege günleri kitaplaştı

“Çözüm Süreci” adıyla başlatılan çalışmalar çerçevesinde oluşturulan Akil İnsanlar Listesi’ndeki Prof. Dr. Baskın Oran,
Ege ve Afyonkarahisar’daki izlenimlerini kitapta topladı. Oran, İç Ege’de zor günler yaşadıklarını belirtti

Prof. Dr. Baskın Oran, geçen yıl hükümet tarafından başlatılan “Çözüm Süreci” çerçevesinde, masraflarını Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı’nın karşıladığı “Akil İnsanlar” ziyaretleri hakkındaki izlenimlerini yazdı. Baskın Oran’ın “Kürt Barışında Batı Cephesi/ Ben Ege’de Akilken…” isimli kitabı, İletişim Yayınları’ndan çıktı.
BEŞİR ATALAY TEKLİF ETTİ
Ege Bölgesi’nin hükümet tarafından başlatılan süreçle ilgili muhalif kaldığını, bu nedenle çeşitli sıkıntılarla karşılaştıklarını söyleyen Oran, kendisinin bir gün Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı yetkilileri ile telefonla arandığını, ardından Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ya görüştüğünü yazdı. Oran, Türkiye’de bir barış ortamı sağlanması için Atalay’ın “Âkil İnsanlar” teklifini kabul ettiğini belirterek dikkat çekici bir vurgu yaptı.
ŞEYTAN BİLE TEKLİF ETSE…
Böyle bir teklifi reddemeyeceğini anlatan Oran, “Barış umuduyla memleket göreviydi. AKP değil, bizzat Şeytan gelip teklif etse, yine kabul ederdim. Her şeyden önce adımız iyi seçilmemiş; bunun sıkıntılarını iki ay boyunca çekeceğiz zaten. Bazı politikacılar ve yazarlar o kadar cahil ki, içlerinden bazıları birinci kelimedeki a’nın uzun, ikincidekinin ise kısa telaffuz edildiğinden dahi bihaber biçimde ‘Bunlar akil değil, sakil’ diyecekler. Allah’tan, yine cehalet yüzünden kimseler bilmiyor akil’in çoğulunun “ukala” olduğunu. Bilseler ne bayram ederlerdi…” dedi.
MHP, CHP VE İŞÇİ PARTİSİ
Ege ve özellikle İç Ege Bölgesi’nde protestolarla karşılaştıklarını hatırlatan Oran, şöyle devam etti:
“İç Ege’de MHP, CHP ve en başta da İşçi Partisi militanlarından oluşan küçük gruplar, şehit-gazi aileleri başta olmak üzere insanları kışkırtmakta güçlük çekmediler. Toplantılara katılımı yer yer engellediler veya zorlaştırdılar; kapıda 20 ila 50 kişilik gruplar halinde bağrışarak kameralar önünde şov yaptılar, içeriye de bir veya iki kişi sızdırıp ‘Bayrak asılsın, İstiklal Marşı söylensin, saygı duruşu yapılsın’ diye bağrarak toplantıyı engellemeye çalıştılar.
Birçok yerde, mesela Afyon’da, kapıdaki küçük gruplar içeri davet edildikleri halde, TV kameraları olmadan girmeyeceklerini söylediler ve girmediler.”
“TEMAS” İDDİASI KİTAPTA
Protestocu gruplarla, şehit aileleri ve gazilerin temas hâlinde olduklarını savunan Baskın Oran, Emniyet kaynaklarının da bu doğrultuda bilgi verdiğini söyledi. Oran, kitabında “Emniyet mensuplarının bize söyledikleri doğru çıktı. Protestocu gruplar ve özellikle de İşçi Partililer, bu insanları evlerinde ziyaret etmiş, onlara brifing vermiş. Çünkü köy veya kasabada konuşulan konuların ve kullanılan üslubun fazlasıyla dışında ve ötesinde şeyler de söylüyorlar” ifadelerini kullandı.
“İÇERİYE SIZDIRILANLAR” SÖYLEMİ
Afyonkarahisar’daki gazeteciler hakkındaki bir iddiasını da dile getiren Oran, “İçeriye sızdırılanların büyük kısmı gazeteci kimliğiyle giriyordu. Bunları Manisa, Uşak ve Afyon’da yaşadık. Afyon’da kendisini Fadime Özkan’ın davet ettiğini söyleyerek içeri giren kişi, mikrofonda bağıra bağıra toplantıyı terk etti” dedi. Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı’nın Akil Adamlar Heyeti’ne verdiği 20 maddelik dilekçe de, “Kürt Barışında Batı Cephesi/ Ben Ege’de Akilken…” isimli kitapta yer aldı.

MURAT ARISOY