Akciğer kanserinden korunmak için bunlara dikkat edin

Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, akciğer kanserinden korunmak için öncelikle tütün ve mamullerinden uzak durulması gerektiğini söyledi

İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, Kasım ayı, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle akciğer kanserinden korunma yollarına yönelik bilgiler verdi.
“2040’DA 29,5 MİLYON
YENİ VAKA ÖN GÖRÜLÜYOR”
Korkmaz, kanserin beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalık grubu olduğunu hatırlatarak, “Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı 2020 yılı verilerine göre dünya genelinde yılda 19 milyon kişi kanser tanısı almakta ve yine takriben 10 milyon kişi bu sebeple hayatını kaybetmektedir. Hastalık; cinsiyet, dil, din, ırk ayırımı yapmaksızın tüm insanları etkilemektedir. Kanserde benzer seyrin devam etmesi halinde, 2040 yılında 29,5 milyon yeni vakanın ortaya çıkması ön görülmektedir. Çalışmaların gösterdiği gibi dünya genelinde erkekler arasında en sık görülen kanser türü akciğer kanseri iken kadınlarda 3. sırada yer almakta ve önemini korumaktadır. Akciğer kanseri, gerek dünyada gerekse ülkemizde kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedenidir. Hastalığın Türkiye’de tanı alma medyan yaşı 64 olup, 40 yaş altı bireylerde daha nadir olarak rastlanılmaktadır.” dedi.
“ETKEN FAKTÖR TÜTÜN VE ÜRÜNLERİNİN KULLANIMI”
Pek çok popülasyon için akciğer kanser türünün yüzde 80’inde sorumlu etkenin tütün kullanımı olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Nitekim tütün tüketimindeki azalmayla akciğer kanseri görülme sıklığı da azalmaktadır. Akciğer kanseri için diğer risk faktörleri arasında; sigara pasif içiciliği, akciğer kanseri yönünden aile öyküsünün varlığı, bazı vitaminler, radon-asbest gibi kimyasallara maruziyet, arsenik gibi endüstriyel ürünlere maruziyet, radyasyon maruziyeti, bazı organik kimyasallar, hava kirliliği ve tüberküloz yer almaktadır. Bu etkenlerden bazısı kaçınılabilir risk faktörleri olan tütün ve tütün ürünleri kullanımıdır. Bazısı değiştirilemez risk faktörüdür. Ailesel akciğer kanseri öyküsünün varlığı gibi. Henüz etkin bir tarama yöntemi bulunmuyor olsa da tütün kontrolünün akciğer kanserine karşı mücadelenin en temel ve en etkin aracı olduğu bilinmektedir. Ulusal Tütün Kontrol Programımız ile toplumdaki tüm bireylerin, tütün ürünlerinin sağlık, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarından korunması hedeflenmektedir.” ifadelerini kullandı.
“GENELLİKLE HASTALIK
BİR KAÇ YILDA İLERLER”
Dr. Serhat Korkmaz, genellikle akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikâyetlerin oluşumu için birkaç yılın geçip hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemediğini söyleyerek, “Akciğer kanseri tanısı konulan hastalarda belirtiler tümörün akciğer içindeki yerleşimine, büyüklüğüne, yayılım yerine ve yayılma derecesine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Tümörün kendisinin ve göğüs içi yayılımının yol açtığı, en sık izlenen belirtiler: Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük; öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak; derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı; iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı; ses kısıklığı; nefes darlığı; sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonlarıdır. Akciğer kanseri tedavisi hastadan hastaya farklılaşabilmekle birlikte tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.” dedi.
“TÜM KANSERLERDE
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ”
Dr. Korkmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hastalığa ve oluşturduğu kötü etkilere dikkat çekmek, farkındalık oluşturmak için Kasım ayı, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenmiştir. Kanserlerde erken teşhis, erken teşhis için de farkındalığın önemi büyüktür. Bu vesile ile bu hastalıktan korunmak için öncelikle tütün ve mamullerinden uzak durmanın, sağlıklı bir yaşam tarzını yani sağlıklı beslenme ve hareketli bir hayatı benimsemenin önemini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bütün hastalarımıza şifa ve esenlik diliyorum.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi