• Haberler
  • Genel
  • Akciğer kanserinde kişiye özel tedavi dönemi

Akciğer kanserinde kişiye özel tedavi dönemi

1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle akciğer kanseri hakkında bilgiler veren Özel Park Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Gürsoy, akciğer kanserinde kişiye özel tedavi döneminin başladığını belirtti Özel Park Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Gürsoy, kanserden korunma ve erken teşhisin, kanserle mücadelede en önemli adımlar olduğunu ifade ederek kişiye özel tedavilerin akciğer kanseri tedavisindeki [&hellip]

Akciğer kanserinde kişiye özel tedavi dönemi

1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle akciğer kanseri hakkında bilgiler veren Özel Park Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Gürsoy, akciğer kanserinde kişiye özel tedavi döneminin başladığını belirtti

Özel Park Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Meltem Gürsoy, kanserden korunma ve erken teşhisin, kanserle mücadelede en önemli adımlar olduğunu ifade ederek kişiye özel tedavilerin akciğer kanseri tedavisindeki önemine dikkat çekti.
Akciğer kanserlerinin küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanserleri olmak üzere başlıca iki büyük gruba ayrıldığını belirten Dr. Meltem Gürsoy, yüzde 80-85 ile en büyük grubu küçük hücreli dışı akciğer kanserlerinin oluşturduğunu söyledi. Bu hastaların yüzde 70-80’inin ileri evrede hekime başvurduğunu ifade eden Dr. Meltem Gürsoy kısa süre öncesine kadar ileri evrede başvuran bu hastaların kemoterapi dışında başka bir tedavi şansları olmadığını belirtti. Son yıllarda akciğer kanserlerinin biyolojisinin anlaşılması ve kansere neden olan genlerin tanımlanmasıyla, kemoterapi dışında önemli kişiye özel tedavi yöntemlerinin kullanılmaya başlandığını ifade eden Dr. Meltem Gürsoy, bu tedavilerin kemoterapiden farkını şöyle anlattı: “Kemoterapi ile elde edilen yanıtlar ve yaşam süresi biz doktorları tatmin etmiyordu. Ayrıca hastaların genellikle ileri yaşlarda olması ve kemoterapinin yan etkileri tedaviyi daha da zorlaştırıyordu. Bu tedaviler dışında hastalığın genetik araştırma ve hastalığa sebep olan gen mutasyonunun tespitiyle, kişiye özel gen tedavilerininde günümüzde yapılmaya başlamasıyla tedavide yeni ufuklar açılmıştır. Bu tedaviler kemoterapiye göre daha etkindir, daha iyi sonuçlar vermektedir. Ayrıca yan etkileri de kemoterapiye kıyasla belirgin derecede azdır.”
Kişiye özel tedavi yöntemleri dışında akciğer kanseri tedavisindeki en önemli gelişmelerin immüoterapi alanında kaydedildiğini belirten Dr. Meltem Gürsoy, “Aslında kanser hücreleri bağışıklık sistemimiz tarafından tanınabilmekte ve yok edilebilmektedir. Ancak kanser hücrelerinin bazıları bağışıklık sisteminden kaçmayı başarabilmekte ve hastalık oluşturabilmektedir. Kanserin bağışıklık sistemi tarafından tanınmasını sağlamak uzun yıllardır araştırmacıların en önemli amacı olmuştur. Araştırmalar sevindirici sonuçlar vermeye başlamıştır. Bağışıklık sistemini kansere karşı harekete geçirmek için iki önemli tedavi metodu geliştirilmiştir. Kanser aşıları ve bağışıklık sistemi aktivatörleri. Her iki tedavi metodu da kansere karşı bağışıklık sitemini aktive etmeyi ve vücudumuzun kendi silahlarını kanser hücrelerine karşı kullanmayı amaçlamaktadır” diye konuştu. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme