'Akciğer kanseri ile mücadele farkındalıkla başlar'
Afyonkarahiar İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, Kasım ayının Akciğer Kanseri farkındalık ayı olduğunu belirtti. Korkmaz, kanserin her türlüsünde erken teşhis ve tedavinin önemini hatırlatarak bilgi, danışmanlık ve tarama için KETEM'lerin, ücretsiz olarak her zaman halkın hizmetinde olduğunu söyledi   Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, Kasım ayının Akciğer Kanseri farkındalık ayı [&hellip]
Afyonkarahiar İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, Kasım ayının Akciğer Kanseri farkındalık ayı olduğunu belirtti.
Korkmaz, kanserin her türlüsünde erken teşhis ve tedavinin önemini hatırlatarak; bilgi, danışmanlık ve tarama için KETEM’lerin, ücretsiz olarak her zaman halkın hizmetinde olduğunu söyledi
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, Kasım ayının Akciğer Kanseri farkındalık ayı olduğunu vurguladı.
“HASTALIK TÜM İNSANLARI ETKİLİYOR”
Dr. Serhat Korkmaz, kanserin beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalık grubu olduğunu ifade etti. Korkmaz, “Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı 2020 yılı verilerine göre dünya genelinde yılda 19 milyon kişi kanser tanısı almakta ve yine takriben 10 milyon kişi bu sebeple hayatını kaybetmektedir. Akciğer kanseri, gerek dünyada gerekse ülkemizde kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedenidir. Hastalık; cinsiyet, dil, din, ırk ayırımı yapmaksızın tüm insanları etkilemektedir. Çalışmaların gösterdiği gibi Dünya genelinde erkekler arasında en sık görülen kanser türü akciğer kanseri iken kadınlarda 3. sırada yer almakta ve önemini korumaktadır. 2020 yılında dünyada 2,2 milyon yeni vakanın ortaya çıktığı ve akciğer kanserine bağlı 1,8 milyon ölümün gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Hastalığın Türkiye’de tanı alma medyan yaşı 64 olup, 40 yaş altı bireylerde daha nadir olarak rastlanılmaktadır. Yine söz konusu hastalık genellikle ileri evrelerde teşhis edilmektedir.”
“KAÇINILABİLİR VE DEĞİŞMEZ RİSK FAKTÖRLERİ VAR”
Dr. Serhat Korkmaz, akciğer kanserini; yapısal olarak normal akciğer dokusunda bulunan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle yani tümör oluşturması olarak tanımladı. Korkmaz, “Oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür. İleriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak karaciğer, kemik, beyin vb. gibi hasara yol açar. Bu yayılıma metastaz adı verilmektedir. Akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 90’ı tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile oluşmaktadır. Dolayısıyla sigara içiminin engellenmesiyle akciğer kanseri tanısının yüzde 90’a kadar önlenebileceği tahmin edilmektedir. Akciğer kanseri için diğer risk faktörleri arasında; pasif içicilik sigara, akciğer kanseri yönünden aile öyküsünün varlığı, bazı vitaminler, rado, asbest gibi kimyasallara maruziyet, arsenik gibi endüstriyel ürünlere maruziyet, radyasyon maruziyeti, bazı organik kimyasallar, hava kirliliği, HIV enfeksiyonu ve tüberküloz yer almaktadır. Bu etkenlerden bazısı kaçınılabilir risk faktörleri tütün ve tütün ürünleri kullanım iken bazısı değiştirilemez risk faktörüdür. Bunlar ailesel akciğer kanseri öyküsünün varlığıdır.” ifadelerini kullandı.
“ÖZELLİKLE RİSK GRUBU VE ŞİKAYET SAHİPLERİ TETKİK YAPTIRMALI”
Akciğer kanseri belirtileri hakkında bilgi veren Korkmaz şunları kaydetti: “Genellikle akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikâyetlerin oluşumu için birkaç yıl geçer. Hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebilir. Başka bir rahatsızlık ya da kontrol için çekilen akciğer grafisinde de görülebilir. Akciğer kanseri tanısı konulan hastalarda belirtiler tümörün akciğer içindeki yerleşimine, büyüklüğüne, yayılım yerine ve yayılma derecesine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Tümörün kendisinin ve göğüs içi yayılımının yol açtığı, en sık izlenen belirtiler: Geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük; öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak; derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı; iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı; ses kısıklığı; nefes darlığı; sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonlarıdır. Tedavi, hastadan hastaya farklılaşabilmekle birlikte tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkilidir. Cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir. Kanserin her türlüsünde erken teşhis ve tedavinin önemini bir kez daha hatırlatarak; bilgi, danışmanlık ve tarama için KETEM’lerimizin, ücretsiz olarak her zaman halkımızın hizmetinde olduğunu da tekrar belirtmekte fayda görüyorum. Özellikle risk grubunda yer alıp yukarıda saydığımız şikâyetleri de hisseden kişilerin, tetkik için sağlık kurum ve kuruluşlarımıza başvurmasını öneriyor; bütün hastalarımıza acil şifalar diliyorum.” >> Esra KÜÇÜKKURT’un Haberi