AK Partililer CHP’lilere Suriye için 'uyanık olun' dedi

Deprem kuşağında bir ülke olan Türkiye ve Afyonkarahisar’da her an bir deprem felaketi yaşanabileceğini söyleyen CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, gerekli tedbirlerin yerelde ve genel yönetimlerce alınmasını istedi. Toptaş, dış politikada Suriye konusunda AK Partililerin CHP camiasından uyanık olmalarını istediklerini bildirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Ahmet Toptaş, Kocatepe Gazetesi muhabiri Burcu Aydın tarafından mecliste ziyaret edildi. Ziyaret sırasında çeşitli konularda düşüncelerini açıklayan Toptaş, partisinin grup toplantısına gitmeden önce Türkiye ve Afyonkarahisarla ilgili kaygılarını dile getirdi.
Günde en az
40 şikayet telefonu
CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, Afyonkarahisar’da vatandaşın çok yoğun problemleri olduğunu kaydetti. Sabahtan akşama kadar en az 40 vatandaşın kendisini telefonla aradığını anlatan Milletvekili Ahmet Toptaş, kiminin patateslerinin elinde kaldığını, kiminin Şeker Fabrikası özelleştirildiğinde pancar üreticilerinin ne yapacağı gibi sorunları aktardığını anlattı. Hayvancıların daha kötü durumda olduklarını belirten Toptaş; “Kurban Bayramında satmak için bekledikleri performansı göremeyince İstanbul ve İzmir’den hayvanlarını getiren vatandaşların yakınmaları var. Örneğin Başmakçı’dan 31 tane hayvan götüren vatandaşımız 6 hayvanı ancak satabilmiş. Hayvanları vatandaşların ellerinde kalmış. Belki bu hayvanları insanlarımız bir yıl besleyip Kurban Bayramında emeğini işe dönüştürmek istiyor. Çoluk çocuğunu geçindirecek bir para kazanmak istiyor. Ama şimdi hepsinin hayalleri suya düşmüş. İşsizlik çok yoğun boyutta. Özellikle çok mağdur durumda olan ailesinden ayrılmak zorunda kalan insanların çok yoğun bir işsizlik şikayetleri ve iş talepleri var. 20 Kasım Pazar günü öğretmen olarak atanamayan gençlerin gösterisine katıldım. Afyon’dan da o gösterilere gelen genç öğretmen adayları vardı. Hatta 6 yıldır atanamayanlar vardı. Onlarla görüşüp çabalarına destek olmak için onlarla beraberdik. Afyon’da da bu sorun var. Afyon’da çok ciddi bir öğretmen açığı olmasına rağmen çok ciddi bir öğretmende atanamamış durumda. Eğitimde kalite giderek düşü-yor.” dedi.
Zafer müzesi yerinde ağır
Afyonkarahisar’da Cumhuriyet Kent Meydanı çalışması için Zafer Müzesi’nin taşınmasının gündem oluşturduğuna işaret eden CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, müze taşlarının kesilerek taşınması haberlerini izlemekten çok büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Tarihin yerinde ağırlığını koruyacağının altını çizen Milletvekili Toptaş; “O tarih bulunduğu yerle bütünleşmiştir. Oraya bir anlam katar. Cumhuriyet Meydanı eğer düzenlenecekse adı değişti-rilmeden düzenlenmelidir. Cumhuriyetin simgesi olan Atatürk’ün karargah olarak kullandığı bizim için çok önemli tarihsel anıların içinde yaşanmış olduğu binanın da daha işlevsel ve ziyaretçilerin Cumhuriyetin kurulduğu topraklarda onun simgesi olan bu yerle de hafızalarını bilgilerini tazelemeleri sağlayacak olan çok önemli bir mekanın başka yere taşınmasını kaygıyla izliyorum. Afyon’u nereden tutarsanız karşısına bir sorun çıkıyor. Bunların tümünün farkındayız. Afyon halkının bu konulardaki davranışlarının daha uyanık olacağını, Afyon’un tarihine, kentin geleceğine sahip çıkacağını düşünüyorum. Bizde sahip çıkmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin sorunları Afyon’un sorunlarından ayrı değil.” diye konuştu.
“Van çaresizliğine
deney yapılıyor”
CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın verdiği demeçlerinde Türkiye dışında bir şahıs gibi konuştuğunu, ülkenin binlerce sorunu varken önce Libya sorununu sonrasında Mısır’da çözülmeye çalışılan sorunun patladığını söyledi. Erdoğan’ın çözdüğü sorunlardan bir tanesinin de Tunus’ta olduğunu belirten Toptaş; “Başbakanımız büyük devlet adamı rolleri ile oradaki sorunu çözdü. Şimdi Suriye’de ki sorunu çözmeye kalkıyor. Her gün Suriye’den başka sorunumuz yokmuş gibi Suriye’ye saldırıyı kolaylaştırmak, halkı bu konuda ikna edip kamuoyu oluşturmak için Suriye konuşuluyor. Halbuki Van depreminde naylon çadırlarda yanan çocuklarımız bizim çocuklarımız. Günlerdir çadır alamamış aileler ve çocuklar bizim. Geçenlerde yağan karın 27 santimetreye ulaştığı söyleniyordu. Sanki orada ki insanlar bir deney tahtası. Şöyle mi böyle mi yapsak deniyor.” şeklinde konuştu.
Afyon’da deprem bölgesinde
İçişleri eski Bakanının söylediği ‘Biz burada bir tatbikat bir deneme yapmak istedik. Onun için dış yardım kabul etmedik.’ sözlerini kimliksiz sözler olarak tanımlayan Milletvekili Toptaş; “Eskilerin deyimiyle ‘Acemi nalbant gavur eşeğinde öğrenirmiş.’ dedikleri gibi. Van’da ölen çocukların, insanların, kadınların çaresiz insanların çaresizliklerine bir deney yapı-yormuş gibi söz edilmesini ürküntüyle karşılıyorum. Van’da hala acılar yükseli-yor. Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen. Türkiye ve Afyon bir deprem bölgesi. Geçmişte depremler yaşadık. Allah bir daha yaşatmasın. Dinar ve Sultandağı depremlerini yaşadık. Allah saklasın Türkiye’nin herhangi bir yerinde deprem olduğu gibi Afyon’da da deprem olsa burası da deneme yeri olur diye korkuyorum. Bu konuda yerel yönetimlerin merkezi iktidarın Afyon’da bir deprem halinde duyarlılığın arttırılıp deprem konusunda tedbir alması gerektiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Saldırı zemini hazırlanıyor
CHP Milletvekili Ahmet Toptaş, Başbakan Erdoğan’ın Suriye ile uğraşması nedeniyle Türkiye’nin çok ciddi bir tehlike altında olduğunu söyledi. Türkiye’nin Suriye’de başının belaya girme kaygısını aktaran Milletvekili Ahmet Toptaş şunları söyledi: “Diyor ki Başbakan ‘Biz Suriye’ye müdahale etmeyi düşünmüyoruz. Ama bize bir saldırı olursa müdahale ederiz.’ gibi sözler ağzından çıkıyor. Bize karşı saldırı yapıldı oyununu üretmek son derece kolay. Bunlar karar vermişler Suriye’ye saldırmak gündemlerinde. Orada yarın göstericilerden ya da sığınmacılardan 3-5 kişi bu tarafa geçerken Suriye bir güvenlik önlemi alsa ya da onları öldürse biz bize saldırmış kabul edeceğiz. Ne yazık ki bu kışkırtmalar sonrası hacıdan dönen vatandaşlarımıza yapılan bir saldırı var. Sayın Başbakan’ın bu kışkırtmaları ile Suriye halkının Türk insanına karşı bir saldırgan tutum izlemesine yol açıyor. Bu saldırgan tutum devam ederse biz Sayın Başbakan’ın deyimiyle madem Suriye’yi içişlerimiz gibi görüyorsak bu saldırılara karşı tedbir almak üzere Suriye’ye saldıracağız demektir. Bir zemin oluşturma stratejisi uygulanıyor gibi geliyor bana.”
Mantığı kavramak
mümkün değil
Başbakan Erdoğan’ın freninin olmadığını, bazı şeyleri hesaplamadan, mevcut hesap kitapların da ABD lobilerin-ce yapılıp Türkiye’nin bir maceraya sürüklenmek istendiği düşüncesini açıklayan Toptaş şöyle konuştu: “Hatta açıkça şunu söyleyeyim. Birçok AKP’li bize şunu söylüyorlar. ‘Suriye konusunda siz hiç olmazsa uyanık olun.’ diyorlar. Bu kişiler siyasetle uğraşan Başbakan’ın bu konuda ki gidişini dış politika anlamında riskli görenlerdir. Kendilerinin bu konuda bir şey söyleme şanslarının olmadığını, CHP’nin bu konuda çok uyanık olması gerektiğini söylüyorlar. Biz olayların farkındayız. Türkiye’nin nereye sürüklendiğini görüyo-ruz. Bu nedenle Türkiye’yi yönetenlerin Suriye’nin içişlerine karışmak ve olayları kışkırtmak gibi bir görevi olmamalı diye düşünüyoruz. Sayın Başbakan’ın söylemleri aslında doğru şeylerde değil. Suriye’ye demokrasi gelmesini istiyorsa Sayın Başbakan, yönetime bu kadar köprüleri atıp saldırırken kendi işbirliği yaptığı Arap ülkelerini bir düşünsün bakalım. Suudi Arabistan’da demokrasi var? Katar’da, Bahreyn’de demokrasi mi var? Burada da muhalefet silahla bastırıldı binlerce insan öldürüldü. Yemen’de aynı şeyler oluyor. Sayın Başbakan Suriye’ye demokrasi götürelim derken Bahreyn’de ve S. Arabistan’da ceberrut krallıklar ve yönetimler dururken bunlarla işbirliği yaparak Suriye’ye saldırı zemini yaratmanın mantığını kavramak mümkün değil.”
İç meselelerden kaçılıyor
Türkiye olarak sadece komşu ülkelerle değil tüm dünya ülkelerinde insan haklarının çok kutsal olup, insanların hiçbir yerde zulüm ve baskı görmeden insanca yaşayacağı bir demokratik ortama kavuşması için mücadele verdiklerini belirten Toptaş sözlerini şöyle sürdürdü. “Bir ülkede başkalarının manipule edip desteklediği muhaliflerle orada ki yönetimleri karşı karşıya getirerek iç savaş çıkarıp katliamları artırmanın yolları açmanın bir mantığı yoktur. Eğer Türkiye ileride bugünden söylüyorum bunlar tarihte yarın bizim sorumluluklarımızı okuyan insanlar kimin ne deyip yaptığını anlayacaklar. Eğer Türkiye’ye Suriye’ye saldırı konusunda ön alırsa, başkalarının karakolu görevi yapıp, çizilen projelerle hareket edip Suriye iç karışıklıklarına müdahale yoluna girerse Ortadoğu da Arap halklarıyla karşı karşıya kalacağımız sorunların on yıllar süreceğini bilmemiz gerekiyor. Suriye ABD projelerinde olduğu gibi Mısır’da, Libya’da, Tunus’ta ki gibi bir saldırıyla orada ki iktidar al aşağı edilip Müslüman kardeşler orada iktidara getirilecekse bunun neresinin demokrasi olduğunu sorarlar bize. İç meselelerimizden kaçmak için Sayın Başbakan dışarıya yöneliyor. Gündem değiştirme ve başkalarının bölgede oynadığı oyunlara alet olma olarak durumu değerlendiriyorum. Başbakanımızın BOP eş Başkanı olmasının verdiği bir görevin sonucu olarak değerlendiriyorum. Yarın İran’la aynı sorunları yaşayacağız.” Haber: Burcu AYDIN