Aileler isyan etti, Köksal destek verdi: “Bu acının tarifi yok. Adalet yerini bulsun”

5 öğrencinin öldüğü servis kazasında araç sahibinin tahliye

AFYONKARAHİSAR’ın İscehisar ilçesine bağlı Çatağıl köyünde 5 öğrencinin hayatını kaybettiği, 5 öğrencinin yaralandığı okul servisi kazasının ikinci duruşmasında araç sahibi İsmail Demir’in tahliyesine karar verilince aileler tepki gösterdi.

Afyonkarahisar‘da 11 Ekim 2021 Pazartesi günü sabah saatlerinde İscehisar ilçesi Çatağıl köyü yolunda ortaokul öğrencilerini taşıyan Adalettin Şen yönetimindeki 03 UU 567 plakalı minibüs, yol kenarındaki ağaca çarptı. Kazada Alanyurt Ortaokulu öğrencileri İsmail Eser (11), Nisa Eser (14) kardeşler ile Teslime Eser (13), Melisa Demirel (14) ve Damla Duran (11) hayatını kaybetti, 5 öğrenci de yaralandı. Kaza sonrası Adalettin Şen ile araç sahibi İsmail Demir (71) tutuklandı.

İkinci duruşmada araç sahibi İsmail Demir tahliye edildi. Demir’in tahliyesi sonrasında kazada yaşamını yitiren öğrencilerin velileri de tepki gösterdi.

‘BİZİ KONUŞTURMADILAR’

Kazada ölen Melisa Nur’un ve yaralı olarak kurtulan Arda’nın babası Fatih Demirel, duruşmadan bekledikleri sonucun çıkmadığını ifade ederek, “Çocuklarımızın katilleri resmen elini kolunu sallayarak şuan bütün acılı ailelerin önünde geziyor. Biz  bu mahkemede adalet yerini bulacak diye düşünürken tam dersini bekledik. Çama, çalıya suç bularak bugün mahkeme salonundan elini kolunu sallayarak gitti adam. Ve diğer suçlular Milli Eğitim dahil hiç biri burada yok. O suçlular bunlarla beraber, mahkeme görmesi gerekiyordu ama görmediler. Bizi konuşturmadılar.” dedi.

‘ÇAMIN DA CANI SIKILMIŞ’

Çam ağacının suçlu bulunması konusunda açıklama yapan Demirel, “Araç yoldan çıkmış, çamın da canı sıkılmış, her halde çocukları onları öldürmüş.” ifadelerine yer verdi.

‘HAYIRLISIYLA 11 MAYIS’TA DA BİRİ ÇIKAR’

Kazadan yaralı kurtulduktan sonra yürüyemediği için tekerlekli sandalyeye mahkum olan Hakan Tek’in annesi Fadime Tek, “Hakan’ım kaza  yaptı, 35 gün hastanede yattı. Hiç bir devlet görevlilerinden gelip de Hakan’ımın ne haldesiniz diyerek kapımızı açan olmadı. Hakan’ım hala daha şimdi kolu tutmuyor, ayakları alışmıyor, tekerlekli sandalyeye Hakan’ımı gezdiriyoruz. Bu gün duruşmada da tekrar gerisin geri aynı kaza olmuş şekilde bizi yıktılar. O diyor ben suçlu değilim, bu diyor ben suçlu değilim diyerek sıyrılmaya çalışıyor, biz suçlu arıyoruz. Suçlu kim? Hiç bir yerde sözümüz geçmedi, mahkemede de sözümüz geçmedi. Savcı, hakim bizi hiç dinlemedi. Böyle olacaktı niye bizi duruşmaya çağırdılar. Niye kamu çocuklarımızın hakkını arıyor. Biri çıktı, hayırlısıyla 11 Mayıs’ta da biri çıkar, el elde, baş başta, ne öğrendik biz bu mahkemeden, devletin hakiminden savcısından. İscehisar’da sözümüz geçmedi, yüce yargıda hiç geçmedi. Anca ölen çocuklarımıza, kalan sürünenlerimize oldu.” ifadelerine yer verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal da acılı ailelerin yanına gelerek onlara destek oldu.

Adliyedeki duruşmadan tahliye kararının çıkması üzüntüyle karşıladıklarını dile getiren CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, “Bugün Afyonkarahisar Adliyesi’nde İscehisar ilçemize bağlı Çatağıl köyünden taşımalı eğitim nedeniyle meydana gelen trafik kazasıyla ilgili duruşma vardı. Bu duruşmada maalesef ihaleyi alan kişinin tahliye edilmesi kararıyla ölen çocuklarımızın aileleri bir kez daha yıkıldı” diye konuştu.

Sorumluların tek tek dışarıya çıkarıldığını ifade eden Köksal, “Biz bu konuyla ilgili, ihmali olan, denetim yapmayan o çocukları göz göre göre ölüme gönderenlerin hepsinin cezalandırılmasını beklerken nedense sorumlular tek tek dışarıya çıkartılıyor, tutuklu olarak kala kala bir tek şoför kaldı. Aileler de haklı olarak isyan ediyor. Çocukların aileleri ‘Biz gerekli uyarıları yaptık ama bizi dinleyen olmadı. Çocuklarımız göz göre göre ölüme götürdüler. Şimdi de gerekli işlem yapılmıyor’ diyorlar.

Bir tanık getirildiğini ancak duruşmada dinlenmesine gerek olmadığını, talimatla dinlendi denilerek tekrar dinlenmesine gerek olmadığı yönünde karar verildiğini söylüyorlar.

Acının tarifi yok. Aileler bir kez daha yıkıldı. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile ilgili soruşturmanın devam ettiğini  söylüyorlar ama bu dosyaya dahil değil. Bu kaza yapan aracın öğrenci taşımaya müsait olmadığı ortaya çıktı. Bunu TBMM’de de dile getirdim. Okul taşıtı değil, öğrenci taşımaya uygun bir servis aracı değil. Bunun denetimi yapılmıyor. Aileler bu konuda uyarıyor, ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gidiyorlar, Kaymakamlığa gidiyorlar, muhtar söylüyor ama yine de bir önlem alınmıyor. Bugün bu çocuklarımız kaybedildi. Bu çocuklarımız göz göre göre ölüme gönderildi. Bu bir cinayettir. Başka bir şey değil. Bu cinayetin sorumlularıyla ilgili nedense adalet ağır aksak işliyor ve bir türlü yerini bulmuyor. Bugün gelen tahliye haberiyle aileler bir kez daha yıkıldı. Çünkü ihaleyi alan kişi bugün serbest bırakıldı, hiçbir suçu yokmuş gibi tahliye edildi. Halbuki, aileler bu konuda ilçe Milli Eğitim Müdürü de dahil olmak üzere silsile halinde bütün yetkililerin gerekli cezayı almaları beklerken bu tahliye kararı ile daha çok yıkıldılar” diye konuştu.

Adliye önünden bir kez daha seslenerek sorumluların cezalandırılmasını isteyen Köksal, şöyle konuştu;
“Buradan bir kez daha sesleniyorum; bu çocuklar bizim geleceğimizdir, bunlar öğretmen olmak istiyordu, mimar olmak istiyordu, doktor olmak istiyordu. Bu çocuklar okumak istiyordu. Okula gitmek istiyordu. Ama onların bu şekilde, denetimsiz bir şekilde, arkasında okul taşıtı yazısı olmayan, hiçbir koşulu taşımayan araçla göz göre göre ölüme gönderilmesine sebep olanlar bugün elini kolunu sallaya sallaya hayatına devam ediyor. Bu kadar mı adaletsizlik olur? Bu insanlar zaten yanmış yıkılmış, bu insanların feryadına, bu insanların acılarına bu kadar mı duyarsız olunur? İş sadece bir trafik kazası diye şoföre indirgenecek bir mesele değil. Bu iş silsile halinde denetimi yapmayan, o aracı trafiğe çıkartan,  velilerin uyarılarına rağmen önlem almayan her kim ise bu işte sorumluluk sahibidir, bu cinayetin ortağıdır ve en ağır şekilde de cezalandırılmasını istiyoruz. Artık yeter, adalet yerini bulsun, başka çocukları kaybetmeyelim. Bir şeylere sebep olanlar dışarıda elini kolunu sallayarak hayatlarına devam etmesinler artık. Artık yeter.”