Aile kavramı masaya yatırıldı

AKÜ Eğitim Fakültesi'nden Dr. Öğretim Üyesi Mücahit Gültekin, 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Ötesi' başlıklı konuşmasında, toplumun temeli ailenin çözülme noktalarını, bu anlamda kavramsal bilinçlenmenin nedenlerini detaylarıyla anlattı   Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Afyonkarahisar Şubesi 45. Dönem Sohbetlerinin ilk konuğu AKÜ Eğitim Fakültesi'nden Dr. Öğretim Üyesi Mücahit Gültekin oldu. Gültekin, Türkiye'de Aile Politikaları ve Ailenin Geleceği [&hellip]

AKÜ Eğitim Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mücahit Gültekin, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Ötesi” başlıklı konuşmasında, toplumun temeli ailenin çözülme noktalarını, bu anlamda kavramsal bilinçlenmenin nedenlerini detaylarıyla anlattı

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Afyonkarahisar Şubesi 45. Dönem Sohbetlerinin ilk konuğu AKÜ Eğitim Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mücahit Gültekin oldu. Gültekin, Türkiye’de Aile Politikaları ve Ailenin Geleceği ana başlığında “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Ötesi” başlığında konuştu. Program 21 Ekim Pazartesi akşamı AGD Şubesi Prof. Dr. Necmettin Erbakan Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
“TOPLUMU AYAKTA TUTAN
EN ÖNEMLİ DEĞER AİLE”
Kur’an-ı Kerim Tilavetinin ardından konuşan AGD Şube Başkanı Muharrem Coşkun, 45. dönem seminerlerinin ilkine AKÜ Eğitim Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mücahit Gültekin’le başlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Toplumu ayakta tutan en önemli temel değerin aile olduğunu ifade eden Coşkun, “Ailenin kavramının sıkıntılı olduğu bir dönemde bizi bu konuda aydınlatacak olan Mücahit Gültekin hocamıza teşekkür ediyorum. Rabbimiz istifade etmeyi nasip etsin inşallah. İnşallah bundan sonra iki haftalık periyotlar şeklinde özellikle ailenin gündeme getirileceği konferansları icra edeceğiz.” dedi.
“AİLE HERKESİN ORTAK MESELESİ”
AKÜ Eğitim Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mücahit Gültekin, aile kavram ve konusunun büyük önem taşıdığını bir defaya mahsus bir seminerle ötelenmeyeceğini söyleyerek AGD Şube Başkanı Muharrem Coşkun’a teşekkür etti. Ailenin tek başına akademik bir konu olarak değerlendirilemeyeceğini söyleyen Gültekin, “Aile konusunu şu veya bu politik kampın bir mevzusu olarak görmeyelim. Bu hepimizi çok yakından ilgilendiren, hepimizin geleceğini ilgilendiren bir konudur. Bu konu hem dünyamızı hem de ahiretimizle ilgili hem de bugünümüz ve yarınımızı direk ilgilendirmektedir. Dolayısıyla konuşacağımız bu konu hepimizin ortak derdidir. Katılımları ile bu konuya destek veren tüm katılımcılara AGD Şubesine ayrıca teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
“PROBLEM GELMEDEN
ÖNLEM ALINMIYOR”
Bugünlerde Türkiye’de aile konusunu konuşmanın toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine konuşmak anlamına geldiğine vurgu yapan Gültekin, “Ailemizden ve geleceğimizden bahsedecek isek şu toplumsal cinsiyet eşitliği nedir bunu anlamak ve kavramak durumundayız. Bunun altını çizmek istiyorum. Fakat sadece toplumsal cinsiyet eşitliğini değil, bununla ilişkili ve bağlantılı diğer kavramları da anlamak ve kavramak zorundayız. Bizim maalesef dindar, muhafazakâr, İslami olmak üzere ismini nasıl koyarsak koyalım çok ciddi ve temel sorunumuz var. O da şudur ki; bizim ilgilendiren problemleri biz ancak o problem kucağımıza geldikten sonra fark etmemizdir. O soruna temas ettikten sonra o sorunu anlayabiliyoruz. Böylesine ciddi ve önemli bir zaafımız var. Bir sorun gelmeden önce onun işaretlerini yorumlayarak o gelmeden önce önlem almak gibi vasfımız olması gerekirken tam tersine biz o problemi kucağımızda gördükten sonra onunla ilgileniyoruz.” şeklinde konuştu.
“TEMEL SORUN GEÇ UYANMAK”
Türkiye’de ailenin çöküp, çözülmeye başladıktan sonra meselenin çok ciddi şekilde masaya yatırılmaya başlandığına dikkat çeken Gültekin şunları söyledi:
“Sorunu çocuklarımızın üzerinde ve evlerimizde görmeye başladık. Sorunu okullarımızda, sınıflarımızda görmeye başladık. Yani sorun canımızı yakmaya başladıktan sonra mevzuyu masaya yatırdık. Bunun çok önemli bir sorun olduğunu düşünüyorum. Sivil toplum kuruluşlarından programa katılan ve değişik yerlerden gelen etkili kişiler aramızdalar. Akademisyen arkadaşlarımız da var. Tüm seminerlere başlarken hatırlatıyorum; Çünkü tüm sorunları derinlikli yaşamamızın altında yatan temel sorun aslında budur. Biz niçin geç uyanıyoruz? Bizim bunu ayrıca incelememiz gerekir.”
“AİLE ÇÖZÜLMEYE BAŞLADI”
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve İstanbul Sözleşmesi konularıyla uzun zamandır ilgilendiğini belirten Gültekin şöyle konuştu:
“Türkiye de ailenin çözüldüğünü biz yaklaşık 8 yıl önce ki seminerlerimizde istatistiksel verilerle anlatmaya çalışıyorduk. Boşanma oranları, evlenmelerin azalmaları şeklinde anlatımlarda bulunuyorduk. Artık bunu son seminerlerde yapmıyorum. Çünkü artık bu konuda toplumsal bir farkındalık oluştu. Artık aile kurumunun çözülmeye başladığının farkındayız. İstatistiksel bilgiler malumu ilan etmekten başka bir anlama gelmeyecek. Mevzunun ciddiyeti açısından söylüyorum; Türkiye’de 2010 yılında 13 evliliğe karşılık bir boşanma gerçekleşirken 2018 yılında 3,9 evliliğe karşılık bir boşanma gerçekleşiyor.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme