AID gönülleri ve hayırseverleri bekliyor

İnsani Yardım Vakfı IHH alt kuruluşu olan AID kurulduğu 2011 yılından itibaren dil, din, ırk, köken ayrımı yapmadan dünya coğrafyasında acil tıbbi yardım bekleyen tüm insanlara ulaşmak için gönüllüleri ile özverili hizmetler veriyor. “Benim olmadığım yerde hiç kimse yoktur.” düsturuyla hareket eden AID’ın Afyon Gönüllerinden Mustafa Birkin, nitelikli gönüllü sayısı ile hayırsever katkılarının artışı için [&hellip]

AID gönülleri ve hayırseverleri bekliyor

İnsani Yardım Vakfı IHH alt kuruluşu olan AID kurulduğu 2011 yılından itibaren dil, din, ırk, köken ayrımı yapmadan dünya coğrafyasında acil tıbbi yardım bekleyen tüm insanlara ulaşmak için gönüllüleri ile özverili hizmetler veriyor. “Benim olmadığım yerde hiç kimse yoktur.” düsturuyla hareket eden AID’ın Afyon Gönüllerinden Mustafa Birkin, nitelikli gönüllü sayısı ile hayırsever katkılarının artışı için duyarlı insanlara çağrıda bulundu

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisi AID Afyon Gönüllülerinden Mustafa Birkin, IHH’nın bir alt kuruluşu olan ve sağlık hizmetleri veren AID’ın bugüne kadar geldiği süreç hakkında bilgiler verdi. Gönüllülerden biri olan Birkin, AID tarafından yürütülen özverili sağlık hizmetlerini Kocatepe Gazetesi muhabiri Burcu Aydın’a anlattı.
AID son dönemde imkanları kısıtlı az gelişmiş ülkelerin insanlarına verdiği sağlık hizmetleri ile dikkat çekiyor. Bize AID’ı anlatır mısınız?
Bu konuda bizim ilk irtibatımız IHH ile oldu. AID 21 Nisan 2011 yılında kendine has bir dernek olarak kuruldu. Öncesinde AID, IHH’nın doktorlar ekibi olarak gönüllük esasına dayalı çalışmaktaydı. Sonrasında daha geniş faaliyetler yapabilmek için kendi çapında bir dernek oldu. Bundan sonraki süreçte IHH ile birlikte diğer kurumlarla beraber yurt içinde ve yurt dışında dünya çapında çalışmalar yapmaktadır. Tıp Fakültesi’nde öğrencilere yönelik AID’ı tanıtan bir toplantı düzenlemiştik. O toplantıda Nijer’deki katarak projesi anlatılmıştı.
AID ekibinin insan üstü çabalarla sağlık hizmetine acil ve ciddi anlamda ihtiyaç duyan insanlara başta coğrafi olmak üzere hiçbir şart gözetmeden hizmet verdiği gözleniyor. Bu durumu nasıl açıklarsınız?
Nijer’deki katarakt ameliyatları ile görme yetisine kavuşan insanlar için yapılan çalışmalar sözünü ettiğiniz bu özelliklere örnek bir poje çok güzel bir çalışmadır. AID temel mantığı dil, din, ırk, köken ayrımı yapmadan dünya coğrafyasında acil tıbbi yardım bekleyen tüm insanlara ulaşmaktır. AID koruyucu sağlık hizmetleri adı altında hizmetler yürütürek onlara faydalı olabilmek amacıyla etkinlikler düzenlemektedir.
Nijer’deki katarakt ameliyatları projesinden söz eder misiniz?
Nijer’e bir hastane yapıldı. Çok büyük bütçeler harcayarak yaklaşık 800 bin TL civarında bir maliyetle bu hastane yapıldı. Hayırsever katkıları, gönüllülük esasıyla başarılarak yapılan bir hastane oldu. Şu anda günde 500 katarakt ameliyatı gerçekleştiriliyor. Bu çok ciddi bir sayı. Hedefleri yılda 6 bin katarakt ameliyatı yapabilmek. Nijer’deki hastane; Nijer Sağlık Bakanlığı, IHH ve AID katılımlı bir törenle hizmete açıldı. Katarakt vakalarında ki fazlalık dünya da en fazla bu bölgede görülüyor. Bunun özel nedeni olarak orada ki hava şartları, çeşitli mikroorganizmalar, o ırka özel bir durum. Zararlı güneş ışınları ve hijyen problemi tetikleyici faktörler. Hijyeni sağlamak için sabun dağıtımları yapıyoruz. IHH kanalı ile su kuyuları açılıyor. Genellikle yeni doğan bebeklerde çok gözlenen bir durum. Yeni doğanlarda katarakt vakası gözlendiğinde müdahale edilmezse körlüğe kadar gidebiliyor. Bu noktada kalıcı ve geri dönüşü olmayan bir zararı bertaraf etmek çok önemli. Bu gözleri ışıkla kavuşturabilmek çok önemli bir mesele oluyor. Başkaca organ kayıplarında bir çözüm yolu bulabilmek mümkün. Göz kaybında ise maalesef insan yaşamaktan dahi geri kalabiliyor. Bu nedenle en önemli organımız göz diyebiliriz. Yeni doğanlarda ki görme sorunu düzeltildiğinde tüm ömrünü görerek geçirme şansını yakalıyorlar.
AID gönülleri Nijer özelinde yılda 6 bin katarakt ameliyatı yapma planı ile çok büyük bir hedef belirledikleri görülüyor. Bu hedefe ulaşmak zor olmayacak mı?
Hizmet sunulan yerde ki sağlık personeli ile AID gönülleri birlikte çalışıyorlar. Bu hastane 5 yıl sonra tamamen Sağlık Bakanlığı bünyesine geçecek. Hastane şu anda bir üniversite hastanesine bağlı olarak çalışıyor. Beş yıl sonra hastene onlara devir edilecek. Nijer’de sayısı yüz bini geçen insan katarakt hastası. Katarakt hastalığı nedeniyle insanların göremedikleri söyleniyor. Toplum genelinde yüzde 50’yi bulan bu vaka çok fazla. Her geçen saniye onların bir daha görememeleri noktasında tehdit oluşturuyor. Bu bilinçle yeni doğanların da kataraktlı şekilde doğmaları sonucu yılda 6 bin ameliyat hedeflendiğinde bu rakam 5 yılda 30 bin demektir. Çok gerekli ve bir o kadar da önemli bir hedef ortaya konmuştur. İnşallah başarılı olacağız. Böylece Nijer’deki katarakt sorununu ve diğer ülkelerde ki sorunları gidermeye çalışacağız.
Kaç tane ülkede kaç adet ameliyat yapıldı?
Nijer’den sonra da katarakt problemi yoğun yaşanan yerler var. Bu bölge de körlüğün ortadan kaldırılması ön görülüyor. AID sağlık hizmetleri, tıbbi yardım çalışmaları elbette Nijer ile sınırlı değil. Dünyanın çok çeşitli ülkelerinde ihtiyaç duyulan her yere ulaşarak faaliyetlerde bulunuluyor. Yedi yılda 700 .ih sağlık taraması yapıldı. Toplam 297 bin göz muayene edildi. 2010 Yılından 2014 yılına kadar 80 bin insanın ameliyatı gerçekleştirildi. 13 Ayrı Afrika ülkesinde yapılan katarakt ameliyatları ve göz muayeneleri sözkonusu. Nijer’de yoğunlaşılma nedeni en çok vakanın orada olmasıdır.
Katarakt ameliyatları dışında başkaca çalışma ve projelerden söz edebilir miyiz?
Sıtma ile mücadele de Uganda da cibinlik dağıtımı yapıldı. Sıtma mikrobu Uganda ve Kenya gibi yerlerde daha yoğun. Binlerce ilaçlı cibinlik dağıtımı yapıldı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanan koruyucu sağlık hizmeti anlamında önemli bir çalışmadır. Bu ve buna benzer bir çok programlar düzenleniyor. Somali’de ebe eğitimleri verildi. Yenidoğanlarda ki ölüm oranı çok yüksekti. Bu nedenle ebeler eğitildi. Makedonya’da, Arnavutluk’da, Tunus’ta sünnet faaliyetleri düzenlendi. Arakan’dan Bangladeş’e dönen bin kadar çocuk sünnet edilmişti. Yine bu çalışmayı da IHH ile birlikte yürüttük. Bosna ziyaretinde katliamın yıldönümünde orada bulunuldu. Oradaki rehabilitasyon merkezinde çalışmalar düzenlendi. Oranın ihtiyaçları ve eksikleri giderildi. Bilindiği üzere savaştan sonra psikolojisi bozulan çok sayıda insana destek veriliyor. İstanbul Fatih’teki rehabilitasyon merkezimiz de yetimlere ve anneler psikolojik rehabilitasyon açısından psikolojik destek veriliyor. Çocuklar için sosyal becerilerini geliştirip, akademik başarılarını artırmak adına, hayata tutunup psikolojilerinin bozulmaması için destek olunuyor. Bu da çok önemli birşey. Somali’de bir yıl boyunca sağlık hizmeti verildi. 60 bin hasta muayene edilirken 150 bin dolar tutarında ilaç kullanıldı.
AID’ın Afyonkarahisar özelinde ki durumu nedir?
2011 Yılında kurulan AID ülke genelinde hızla teşkilatlanmaya çalışıyor. Afyonkarahisar’da IHH İnsani Yardım Vakfı binası kurulduktan sonra burası daha hızlı bir gelişme kaydetmeye başladı. Biz düzenlenen toplantı sonucu ilk gönüllüler kervanının başını çeker durumdayız. Gerek üniversiteden fakültemizden gönüllü olmak isteyen arkadaşlarımız gerekse dışarıda doktor ve hemşire olan ağabeylerimiz, ablalarımızın katılımları ile gönüllülük esasına dayalı projeler yapılmaya çalışılacak. Örneğin Nijer’de uygulanan katarakt projesi gönüllülük esasına dayandığı için Afyon’dan bir gönüllü oraya giderek bir çalışma yürütebiliyor. Belli bir yerle sınırlı kalınmıyor. Afyon’da yaklaşık 30 kadar gönüllümüz var. Bu sayının artmasını arzu ediyoruz. Gönüllülerin katılımı kadar hayırseverlerin katkıları da son derece önemli. İnternet üzerinden sitelerimizi ziyaret etmek isteyen hayırseverlerimiz isterlerse diledikleri katkıda bulunabilirler.
AID Afyon Gönüllüsü bir tıp fakültesi öğrencisi olarak vermek istediğiniz mesaj ya da mesajlar nelerdir?
Dünyanın bir çok yerinde sıkıntılar yaşanıyor. Gözümüzün önünde bir Suriye örneği var. Sürekli mülteciler geliyor. Yakın zamanda tekrar Kobaniye bir dönüş başladı. Sınır hatlarında poliklinikler var. Oralarda gönüllü çalışan doktorlarımız, hemşirelerimiz, eczacılarımız bulunmakta. Böyle bir duyarlılık oluşturmak için elbette çabalamalıyız. Ama öncesinde benim şahsi fikrim maddi bir destek ve kaynak olmadıktan sonra bu çalışmaları yürütmek mümkün değil. Bir ilaç elde edilemekdikten sonra orada ki hastaya faydalı olunamıyor. Manevi destekle dua ederken bunun yanında maddi bir desteğin de sağlanmasına ihtiyaç var. Kişiler doktor, eczacı, hemşire olmayabilirler. Ancak doktorun, eczacının, hemşirenin sunacağı hizmette kullanacağı ilaçtan, ekipmana kadar ihtiyacın teminine maddi katkı verilebilir. Maddi olarak hem AID hem de IHH olarak destek beklemekteyiz. Gönüllü sayımızın artmasını elbette istiyoruz. Ama öncelikle nitelikli insanların olması gerekiyor. İnsanlar buraya vakitlerini ayırmalılar. Seyahat engeli olmadan yurt içi ve yurt dışında ki çalışmalara insanlar kendilerini vakfedebilmeliler. >> Burcu AYIDN’ın Söyleşisi

Bakmadan Geçme