Ahlak içermeyen ticaret olmaz – Kocatepe Gazetesi
Ensar Vakfı'nın Ramazan'da İkindi Sohbetlerinin 25. gün konuşmacısı Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Özdemir oldu. Özdemir, 'Ticaret Ahlakı' başlığında konuştu. Sohbet başlangıcında Kur'an-ı Kerim tilavetini AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Emin Uz yaptı.TİCARET ETKİNLİĞİÖN PLANA ÇIKARIR(AKÜ) Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Özdemir, dünyanın farklı yerlerden sürekli birşeyler taşıyarak [&hellip]
Ensar Vakfı’nın Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin 25. gün konuşmacısı Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Özdemir oldu. Özdemir, “Ticaret Ahlakı” başlığında konuştu. Sohbet başlangıcında Kur’an-ı Kerim tilavetini AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Emin Uz yaptı.
TİCARET ETKİNLİĞİ
ÖN PLANA ÇIKARIR
(AKÜ) Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Özdemir, dünyanın farklı yerlerden sürekli birşeyler taşıyarak geçimini sağlamaya çalışan insanlarla dolu olduğunu söyledi. Bu insanlar arasında herkes gibi sohbet dinleyicileri ve kendilerinin de bulunduğunu belirten Özdemir; “Dolayısıyla bunun konuşulması gerekir. Ticaret ile ön plana çıkan şehirler dünya çapında da öne çıkıyorlar. Hatta bazıları görüldüğü gibi ait oldukları ülkelerin başkentlerinden bile ön plana çıkmışlar. Türkiye’de bunlardan tipik bir örnek var. Ankara başkentimiz ama İstanbul ticareti ile daha ön planda. ABD’nin başkenti Wasington ama Newyork ticareti ile daha ön planda. Geçmişe baktığımızda Mekke aslında fuarları, panayırları, ticareti ile ön planda. Çölün ortasında bir medeniyet kurulmuş. Bu medeniyet ticaret ve inanç turizmi üzerine kurulmuştur” dedi.
TÜRKİYE 66. SIRADA
Sohbet programında yer alan büyük bir çoğunluğun ticaretle uğraşma ihtimalinin kuvvetli olduğunu, kişilerin tamamının satıcı olmasalar bile alıcı ve tüketici olarak bu ticaret zincirinde yer aldığına değinen Özdemir; “Hepimiz ticaretin içerisindeyiz. Dolayısıyla bizi yani hepimizi ilgilendiriyor. Geçen yıl sonu itibariyle bir bilgi var. Dünyada yolsuzluk endeksi denilen bir endeks var. Alışverişte rüşvet, haksızlık ne kadar oluyor diye bir sıralama yapılıyor. Bu sıralamada 170’e yakın ülke var. Türkiye burada 66. sırada. Halkı Müslüman olan bir ülkenin bu sıralamada daha yukarılarda olmasını bekliyoruz. Bunun için ticari ahlakın konuşulması gerekir. Ticari ahlakı bu nedenle konuşuyoruz. Ahlak içermeyen bir ticaret düşünülemez. Ticareti ahlak anlayışı biçimlendirir. Türkiye de yaklaşık 2 milyon esnaf var. Ayrıca 2 milyon 700 bin şirket var. İki milyon esnafın birer kişi çalıştırdığını düşünürseniz 4 milyon kişi eder. İstatistik kurumunun verdiği veriye göre bu şirketlerde çalışan kişi sayısı 13 milyon kişidir. Toplamda 17 milyon kişi ediyor. Geçimini çiftçilikten sağlayan insanların sayısı günümüz itibariyle bir milyon. Bunlar sadece üretiyorlar mı? Hayır ürettiklerini satıyorlar. Bu yönüyle onlarda tüccar. Ticaret ehli olmuş oluyorlar. Belki ticarete en az bulaşmış kesimimiz kamuda çalışanlar. Yani memurlar ve işçiler. Yaklaşık 3 milyon kişi kamu da çalışıyor” diye konuştu.
TİCARET GÜNLÜK
HAYATA NÜFUZ EDİYOR
Prof. Dr. Şuayip Özdemir, bir askerin araç alım satımı ile ikinci maaşını elde ettiğini, bir memurun iş yerinde arkadaşlarına bal, ceviz v.s yaparak bir şekilde ticaretle uğraştığına dikkat çekti. Verdiği örneklerle hemen herkesin ticaretin içinde bulunduğunun altını çizen Özdemir; “Hiçbirimiz ticaret bizi ilgilendirmiyor diyemeyiz. İlginç bir rakam gördüm. Türkiye’de büyüklük olarak işletme sayısı 250’den fazla işçi çalıştıranlara büyük işletme deniyor. Yaklaşık 4 bin 500 kadar büyük işletme var. Bunların çalıştırdığı işçi sayısı neredeyse Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çalıştırdığı memur ve işçi sayısının toplamına eşit. Yani özel sektör ticari hayat çok önemli bir istihdam sağlıyor. İstihdamın yanı sıra aynı zamanda günlük hayata da nüfuz ediyor. Ticari hayat deyince olayı şöyle düşünmek gerektiğini düşünüyorum. Olayda iki tarafı var. Bir tarafta satıcı tüccar dediğimiz elinde mal, hizmet olan kişi. Öbür taraftada müşteri var. Müşteri de satıcının elindeki mal ve hizmete ihtiyaç duyan kişidir. Bu ikisinin arasında bir değiş, tokuş olacak. İkisinin arasındaki işlemler nasıl cerayan ettiğine yakın plandan bakmaya çalışacağız” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Haberi