AGD'den Hükümete 4 Maddelik Çağrı: Mehmetçik Gazze'ye Gitmeli
AGD Afyonkarahisar Şubesi Başkan Yardımcısı Üniversite Başkanı Efe Ardahanlı, Gazze için ölmenin gerektiği bir zaman diliminin yaşandığını söyledi. Ardahanlı, 'Bize ne oluyor da ahiret yokmuşçasına Gazze'yi yalnız bırakıyoruz?' dedi.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Afyonkarahisar Şubesi Başkan Yardımcısı Üniversite Başkanı Efe Ardahanlı, İslami Direniş Hareketi Hamas Gençlik Kollarının yaptığı seferberlik çağrısı üzerine “Şimdi Değilse Ne Zaman” başlıklı basın açıklaması yaptı. Gedik Ahmet Paşa (İmaret) Camii’nde gerçekleştirilen basın açıklamasına AGD Afyonkarahisar Şubesi Başkanı Muharrem Coşkun ve dernek üyeleri katıldı.
“GAZZE HALKININ HER DAİM YANINDAYIZ”
AGD Afyonkarahisar Şubesi Başkan Yardımcısı Üniversite Başkanı Efe Ardahanlı, sözlerine “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Bugün burada İslam ümmetinin iftiharı olan kardeş Hamas hareketinin meydanlara inilmesi çağrısı üzerine toplanmış bulunmaktayız.” ifadeleriyle başladı. Ardahanlı, “Siyonist İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımın üzerinden 550 gün geçerken halen dimdik ayakta duran ve ümmetin izzetini muhafaza eden Hamas hareketini can-ı gönülden selamlıyoruz. İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük soykırımlardan birinin muhatabı olan aziz Gazze halkının her daim yanındayız.” dedi.
“ANNE KARNINDAKİ CENİNLER DAHİ ŞEHİT EDİLİYOR”
Gözü dönmüş katil sürüsü olan Siyonist İsrail’in, Gazze’ye yönelik uyguladığı soykırımın şiddetini her geçen gün arttırdığını söyleyen Ardahanlı, “Kadın erkek yaşlı genç demeden Gazze halkını hedef alan Siyonistler, anne karnındaki ceninleri dahi şehit etmektedir. Onlarca İslam ülkesine rağmen Gazze’ye tek bir gram gıda sokulmasına izin vermeyen Siyonistlerin Gazze halkını tamamen yok etmek istediği aşikâr bir durumdur. Bu şartlar altında Gazze için harekete geçilmeyen her bir saniye ahirette cehennem azabı olarak karşımıza çıkacaktır. Anaların evlatlarını cennete uğurlarken ‘Kudüs’e feda olsun’ haykırışında bulunduğu Gazze’de böyle giderse tek bir kişi dahi sağ kalmayacaktır.” ifadelerini kullandı.
“GAZZE’DE ŞEHİT OLAN ÇOCUKLAR HEPİMİZİN ÇOCUKLARIDIR”
AGD Afyonkarahisar Şubesi Başkan Yardımcısı Üniversite Başkanı Efe Ardahanlı, Gazze için birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilmesi gerektiğini dile getirerek, “Gün ayağa kalkma günüdür. Gün; Gazze ile olmanın kâfi gelmediği Gazze için ölmenin gerektiği bir zaman dilimidir. Gün; Gazze’yi düşünerek ahiret korkusuyla tir tir titreme vaktidir. Gazze’de şehit olan anneler hepimizin anneleridir. Gazze’de şehit olan çocuklar hepimizin çocuklarıdır. Hal böyle iken; Gazze için ayağa kalkmamak hangi vicdanın eseridir? Şehit olan çocuğunu bir bez torbasında taşıyan babanın acısını ağlayarak değil ayağa kalkarak paylaşabiliriz. Ey Müslümanlar. Bize ne oluyor da ahiret yokmuşcasına Gazze’yi yalnız bırakıyoruz? Yaptıklarımızın yanı sıra yapmadıklarımızın da hesabının sorulacağı o günden korkmuyor muyuz? Mahşer günü yakamıza yapışacak olan bebekler de mi korkutmuyor bizi? Varlığımızı, Siyonist İsrail’in yokluğuna adamak için daha neyi bekliyoruz?” şeklinde konuştu.
“İSLAM ÜLKELERİNİN LİDERLERİ DE SORUMLU”
İslam ülkelerine çağrıda bulunan Ardahanlı, “Buradan İslam ülkelerinin liderlerine de seslenmek istiyoruz. Ey İslam ülkelerinin liderleri; Atmadığınız adımlar yüzünden Siyonist İsrail’in en büyük destekçisi konumuna düşüyorsunuz. Sizler bir buçuk milyarlık İslam âleminin liderlerisiniz. Nasıl olur da sekiz milyonluk İsrail’e ‘Kahrol’ demekle yetinirsiniz? Siz kavli değil fiili dua makamındasınız. Allah rızası için kendinize gelin. Dünya Müslüman Âlimler Birliği’nin fetvasını verdiği üzere; İslam ülkelerinin Siyonist İsrail’e karşı derhal askeri müdahalede bulunması dini bir zorunluluktur. Filistin direnişi askeri ve mali açıdan desteklenmelidir. Ümmeti savunmak için İslam ülkeleri arasında askeri ittifak kurulması dini bir vecibedir. Ve de Siyonist İsrail’e petrol, gaz ve enerji kaynakları sağlamak haramdır.” dedi.
“MEHMETÇİK GAZZE’YE AKIN ETMELİDİR”
Ardahanlı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dünya Müslüman Âlimler Birliği’nin de belirttiği üzere Gazze’ye Barış Gücü gönderilmesi bir istek değil ihtiyaçtır. Bildiğiniz üzere Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın öncülüğünde 1997 yılında Filistin’in El Halil bölgesine Türk askeri gönderilmiştir. Bugün de başta Mehmetçik’imiz olmak üzere İslam ülkelerinin orduları Gazze’ye akın etmelidir. Tarih bize bu sorumluluğu yüklemektedir. Kudüs’ü bekleyen 11’İnci Makineli Takım Komutanı Iğdırlı Onbaşı Hasan’ın bıraktığı yerden nöbeti devralmanın zamanı gelmiştir. İslam ülkeleri arasında en büyük sorumluluk da Türkiye’ye düşmektedir. Bu bağlamda hükümetten ivedi bir şekilde şu dört adımı atmasını talep ediyoruz; Birincisi İncirlik Üssü derhal millileştirilmelidir. İkincisi Kürecik Radar Üssü kapatılmalıdır. Üçüncüsü Siyonist İsrail’in soykırımında rol oynayan çifte vatandaşlar vatandaşlıktan çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır. Dördüncüsü de Bakü-Tiflis-Ceyhan aracılığıyla Siyonist İsrail’e giden petrol vanası kapatılmalıdır. Son olarak belirtmek isteriz ki; Bizler Türkiye’deki Müslümanlar olarak Gazze’nin yanında olmaya devam edeceğiz. Gazze için cihattan geri durmayacağız. Siyonist İsrail ve ABD’ye bu coğrafyayı dar edeceğiz. İsmail Heniyye, Yahya Sinvar, Muhammed Deif, Salih Aruri ve nice şehidin yolunu sürdüreceğiz.”
“FİLİSTİN’DEKİ MÜSLÜMANLARIN HESABINI SORMADAN DURMAYACAĞIZ”
AGD Afyonkarahisar Şube Başkanı Muharrem Coşkun ise, talepleri yineleyerek Filistin’de ki mazlumların hesabını sorana kadar devam edeceklerini kaydetti. Coşkun, “Türkiye Cumhuriyeti'nin iktidarı başta olmak üzere, İslam ülkelerinin liderlerinden, İslam ülkelerinin iktidarlarından bazı taleplerimiz olmuştur. Biz Türkiye'de bulunan Müslümanlar olarak Kürecik Radar Üssü’nün kapatılmasını, İncirlik Üssü’nün kapatılmasını talep ettik. Birileri bundan rahatsız olabilir. Biz, Bakü, Tiflis, Ceyhan boru hattı üzerinde katil, gasıp, Siyonist İsrail’e akıtılan petrolün büyüdür olmasını istedik. Birileri bundan rahatsız olabilir. Biz, Siyonist İsrail’le tüm siyasi, askeri ve ekonomik ilişkilerin tamamen durdurulmasını talep ettik. Birileri bundan da rahatsız olmuş olabilir. Yine Türkiye Cumhuriyeti'nin şerefli vatandaşlığını taşıyıp, işgal edilmiş Filistin topraklarına giden ve burada katliam yapan katillerin tutuklanıp, yargılanıp ve en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettik. Bundan da rahatsız olmuş olabilirler birileri. Allah'a and olsun ki onları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Filistin'de kanı dökülen her bir Müslüman'ın her bir kan damlasının hesabını sormadan asla bu cihattan geri durmayacağız.” ifadelerini kullandı.
“İKTİDAR SAHİPLERİNİ UYARIYORUZ, BU ZULME ORTAK OLMAYIN”
Şube Başkanı Muharrem Coşkun, iktidar sahiplerini uyardıklarını belirterek Filistin’deki zulüm bitene kadar eylemlerine devam edeceklerinin altını çizdi. Coşkun, “Siyasi iktidarlarını, siyasi ikballerini korumak uğruna bu yapılan katliamlara sessiz kalan iktidar sahiplerini uyarıyoruz. Eğer siz bu zulme hala sessiz kalırsanız ‘Mazlumun ahı, indirir şahı.’ demiş atalar. Sizi bu mazlumların ahı indirir, öyle bir indirir ki cehennemin dibini boylarsınız. Ticaretinin zarara uğramasından korkan işbirlikçi sermaye, sizin demet demet biriktirmiş olduğunuz o sermayeniz cehennemde ateşiniz olacaktır. Asla unutmayın. Biz bu yaptığınız zulme asla rıza göstermeyeceğiz. Her gün namazlarımızda, dualarımızda, her gün meydanlarda avazımızın çıktığı kadar bağıracağız. Yürüyüşler tertip edeceğiz. Size gerekiyorsa beddualar edeceğiz. Siz bu zulmü durdurmadığınız sürece.” dedi.
“ALLAH, ÖZGÜR FİLİSTİN’DE FETİH NAMAZI KILMAYI NASİP ETSİN”
Coşkun sözlerini şöyle tamamladı:
“Sizi son bir kez daha uyarıyoruz. Gelin Gazze'nin bu cihadına destek olun. Eğer gücünüz yetmiyorsa yüreğiniz yetmiyorsa Allah rızası için bu günaha ortak olmayın. Yoksa zaten zelil olarak yazıldınız. Bütün tarih boyunca hain olarak, korkak olarak yazılmayın. Buradan tekrardan isteklerimizi de ilettik. Buna da bizim sesimizi duyurmak için, bize destek olmak için gelen bütün kardeşlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Allah hepinizden razı olsun. Rabbim bizlere özgür Filistin topraklarında, özgür Kudüs'te hep beraber fetih namazı, şükür namazı kılmayı nasip eylesin.”