• Haberler
  • Genel
  • Afyon'un Ünlü Simaları Dediğimizde Kimler Geliyor Akıllara?

Afyon'un Ünlü Simaları Dediğimizde Kimler Geliyor Akıllara?

Afyon'un ünlü simalarını sizler için derledik.

Afyonkarahisar, tarihi zenginlikleri ve doğal güzelliklerinin yanı sıra, pek çok ünlü ismin doğup büyüdüğü ve ilham aldığı bir şehir olarak dikkat çekiyor. Ege’nin bu gizemli şehri, tarih boyunca sanat, edebiyat, bilim ve spor dünyasına sayısız yetenek kazandırdı. Afyonkarahisar’ın bereketli topraklarında yetişen bu ünlü isimler, şehrin ruhunu eserlerine ve başarılarına yansıtarak, Türkiye’nin dört bir yanına ve hatta dünya çapına ün salmışlardır. Bu yazıda, Afyonkarahisar’dan çıkan ve başarılarıyla adından söz ettiren ünlü isimleri ve onların ilham verici hikayelerini keşfedeceğiz.

–             Cevat Şakir Kabaağaçlı

“Halikarnas Balıkçısı” olarak tanınan Kabaağaçlı, Ege ve Akdeniz kıyılarını, denizi ve denizcileri konu alan eserleriyle ünlüdür. “Aganta Burina Burinata” ve “Mavi Sürgün” gibi kitaplarıyla Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuş ve Bodrum’un tanıtımında büyük rol oynamıştır.

–             Ali Çetinkaya

Afyonkarahisarlı en önemli asker, siyasetçi ve devlet adamlarından birisi olan Ali Çetinkaya, Kurtuluş Savaşı’nda önemli rol oynamış ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında çeşitli bakanlık görevlerinde bulunmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde uzun yıllar milletvekili olarak görev yapmış olan Ali Çetinkaya, aynı zamanda Atatürk’ün yakın çalışma arkadaşlarından biridir. Milli Mücadele’de Ayvalık’ta düşman askerlerine ilk kurşunu atan kişi olan Ali Çetinkaya, TBMM’de Afyonkarahisar Milletvekili olarak uzun süre görev yaptı. İstiklal Mahkemeleri Başkanlığı da yapan Ali Çetinkaya, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlıkları görevlerini uzun yıllar sürdürerek Afyonkarahisar başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında bir çok eser bıraktı.

–             Kamil Miras

1875’te (rûmî 1291) Karahisarısâhib’de (Afyonkarahisar) doğdu. Bir ulemâ ailesi olan Mirasoğulları’ndan müderris Ahmed Rüşdü Efendi ile Âtike Hanım’ın oğludur. Soyadı kanunu öncesinde Mehmed Kâmil ve Hoca Kâmil Efendi olarak tanınırdı. Babasından ve müderris Musamcızâde Ali Efendi’den ders aldı. İbtidâî ve rüşdiyeyi Afyonkarahisar’da bitirdikten sonra İstanbul’a gitti. 1903 yılında girdiği Dârülfünûn-ı Şâhâne’nin Ulûm-i Âliye-i Dîniyye (İlâhiyat) Şubesi’nden mezun oldu. Bu arada Fâtih Camii dersiâmı ve ders vekili Alasonyalı Hacı Ali Zeynelâbidin Efendi’den icâzet aldı ve ruûs imtihanlarını kazanıp Beyazıt Camii dersiâmı olarak göreve başladı (1907). Hayatı boyunca aralıksız sürdürdüğü bu görevi yanında birçok öğretim kurumunda ders verdi.

Kâmil Miras, ayrıca birçok öğretim kurumunda hizmet kalitesinin yükseltilmesi çalışmalarına katkıda bulundu. 28 Aralık 1910 tarihli meşihat tezkiresiyle medrese programlarının yeniden düzenlenmesi için Bâb-ı Fetvâ’da kurulması kararlaştırılan encümenin üyeliğine tayin edildi. Çeşitli medreselerdeki müderrisliği sırasında bu kurumlar için oluşturulan komisyonlarda bulundu. Şubat 1913’te Dârülfünûn-ı Şâhâne Ulûm-i Şer‘iyye Şubesi muallimi sıfatıyla Maarif Meclisi üyeliğine getirildi. Meşihat makamının 19 Temmuz 1913 tarihli tezkiresiyle, camilerde okutulan ulûm-ı dîniyye ve Arabiyye derslerine ilişkin meselelerde danışmanlık yapmak, özel ve genel programlar düzenlemek, okutulacak kitapları belirlemek ve tedrisatın ıslahını sağlamakla görevli Encümen-i Müderrisîn üyeliğine getirildi. Aynı yılın eylülünde Maarif Nezâreti’nce oluşturulan Lâyihalar Encümeni’nde vazife aldı. Meşihatın 27 Kasım 1915 tarihli tezkiresiyle, kelâm ilmine dair bir ders kitabının hazırlanmasıyla görevlendirilen Mûsâ Kâzım Efendi başkanlığındaki kurulda yer aldı. Kelâm ilminin yeniden yazılması tartışmalarının devam ettiği bu devrede İlm-i Kelâm Tarihine Ait Tetkikler adlı eserini kaleme aldı. 26 Ağustos 1916 tarihli meşihat tezkiresiyle Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi ve Medresetü’l-mütehassısîn’in ders programında değişiklik yapmak üzere oluşturulan encümene seçildi. 1917 tarihli Medâris Kanunu gereği ilgili nizamnâmeyi kaleme aldı. 1916-1919 yılları arasındaki dört ramazanda huzur dersleri muhataplığında bulundu.

İlmî faaliyetleri yanında hareketli bir siyasî hayat geçiren Kâmil Miras, Meşrutiyet’in ilânından sonra 1 (1908-1912), 2 (1912) ve 3. (1914-1918) dönem, Cumhuriyet’in kuruluşunun ardından 2. dönem (1923-1927) Afyonkarahisar mebusu oldu. Osmanlı devrinde İttihat ve Terakkî Cemiyeti üyesi olan Kâmil Miras, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan seçildi, bir süre sonra kurulan Terakkîperver Cumhuriyet Fırkası’na katıldı. İzmir suikastı dolayısıyla diğer partililerle birlikte İstiklâl Mahkemesi’nde yargılandıysa da suçsuz bulundu. Bu dönemde Şer‘iyye ve Evkaf, Diyanet ve Tapu komisyonları gibi çeşitli kurullarda üyelik yaptı.

Mebusluğu sırasında Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçe meâli ve tefsiriyle bir hadis kitabının tercüme ve şerhinin yaptırılması ve hutbelerin Türkçe’ye çevrilmesiyle ilgili gelişmelerde büyük katkıları oldu. 21 Şubat 1925 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Diyanet İşleri Riyâseti bütçesinin görüşülmesi sırasında onun da aralarında bulunduğu elli üç mebusun verdiği bir önergeyle yeni bir Kur’an tercüme ve tefsirinin hazırlatılması, ayrıca uygun bir hadis kitabının Türkçe’ye çevrilmesi teklif edildi; oturum sonunda her iki faaliyet için bütçeye ödenek konulması kararlaştırıldı. Tefsir işi Elmalılı Muhammed Hamdi’ye, hadis kitabı olarak seçilen Buhârî’nin el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’inin muhtasarı et-Tecrîdü’ṣ-ṣarîḥ’in tercüme ve şerhi görevi Babanzâde Ahmed Naim’e verildi. Ahmed Naim’in vefatı üzerine (13 Ağustos 1934) müsvedde halindeki III. cildin basıma hazırlanması ve kalan kısmın tamamlanması işini devralan Kâmil Miras on yıl içinde bu çalışmayı bitirdi.

Kâmil Miras’ın ders verdiği öğretim kurumları arasında kendisine profesörlük unvanını kazandıran Dârülfünûn-ı Şâhâne’nin özel bir yeri bulunmaktadır. 1927’de Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erince medreselerin kapanmış olması sebebiyle bürokratik sorunlarla karşılaşan, durumuna uygun bir tayin yapılmadığından kendi isteği üzerine emekliye sevkedilen Kâmil Miras (26 Haziran 1931) 25 Haziran 1940’ta Diyanet İşleri Riyâseti Müşavere Heyeti âzalığı görevine getirildi ve emeklilik yaşı dolduğu halde 24 Nisan 1943 tarihine kadar bu kadroda istihdam edildi. 30 Nisan 1957’de Anadoluhisarı’ndaki evinde vefat eden Kâmil Miras ertesi gün Kandilli Kabristanı’na defnedildi.

–             Nebil Yurteri

Müderris, Mutasavvıf Halk Şâiri Dehşetizade Salih Efendi’nin oğlu olan A. Nebil Efendi, 1876 yılında Afyonkarahisar’da doğdu. İlk tahsilini burada yaptıktan sonra, Konya ve İstanbul-Fatih Medreselerinde öğrenimini sürdürdü. İcazetname ile müderrislik belgesi aldı ve babasına ait olan medresede bir süre müderrislik yaptı. Özellikle, fıkıh ilmi üzerinde ihtisas ve ün yaptı. İttihat-Terakki Cemiyetine girmek suretiyle fiilen politikacı olan Nebil Efendi, son Osmanlı Mebusan Meclisi’ne Afyonkarahisar Mebusu olarak seçildi. Ancak, bu meclisin toplantılarına katılmak imkânını bulamadı. Yunan işgali üzerine Afyonkarahisar’da Kuvay-i Milliye’nin teşkilinde, teçhizat ve asker toplanması işlerinde önemli çalışmalar yaptı. Bu arada Sivas’ta toplanan Kongreye Afyonkarahisar Üyesi olarak seçildi. Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Afyonkarahisar Milletvekili olarak giren Nebil Efendi Şer’iye, İktisat ve dahili Nizamname Komisyonlarında görev yaptı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Afyonkarahisar’da İaşe Tevzi Komisyonu Başkanlığı yaparken gösterdiği dürüstlük ve adil davranışlarla hemşehrilerinin gönüllerini fetheden Nebil Efendi, Ulusal Kurtuluş Savaşındaki kahramanlıkları nedeniyle TBMM tarafından İstiklâl Madalyası ile taltif edildi.
Soyadı kanunu çıkınca, “Yurteri” soyadını alan bu kahraman hemşehrimiz 18 Eylül 1943 tarihinde vefat etti. Nebil Efendinin çok zengin olan kütüphanesi varisleri tarafından Gedik Ahmet Paşa Kütüphanesine verildi..

–             Ahmet Necdet Sezer

Türkiye’nin 10. Cumhurbaşkanıdır. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra yargıçlık kariyerine başlamış, Anayasa Mahkemesi üyeliğine ve ardından başkanlığına yükselmiştir. 2000-2007 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı yapmış, görevi boyunca hukukun üstünlüğü ve laiklik ilkelerine bağlı kalmasıyla tanınmıştır.

–             Emel Müftüoğlu

Türk şarkıcı ve oyuncudur. 1980’lerde Grup Denk adlı müzik grubuyla kariyerine başlamış, 1990’larda solo albümleriyle büyük çıkış yapmıştır. Pop müzik sahnesinde “Faka Bastın”, “Hovarda” gibi hit şarkılarıyla tanınır. Müftüoğlu, müzik kariyerinin yanı sıra çeşitli televizyon programlarında ve dizilerde de yer almıştır. Enerjik sahne performansları ve renkli kişiliğiyle Türk müzik dünyasında önemli bir yere sahiptir.

–             Ümit Davala

Türk eski milli futbolcu ve antrenördür. Futbol kariyerine Almanya’da başlayan Davala, Türkiye’de Galatasaray formasıyla büyük başarılar elde etmiştir. 2000 yılında Galatasaray ile UEFA Kupası’nı kazanan takımın önemli bir parçası olmuştur. Ayrıca, Türk Milli Takımı’nın 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü olmasında da önemli rol oynamıştır.

–             Asım Kocabıyık

Türk sanayici ve iş insanıdır. Borusan Holding’in kurucusudur. 1944 yılında kurduğu Borusan, zamanla Türkiye’nin önde gelen sanayi ve ticaret gruplarından biri haline gelmiştir. Kocabıyık, iş dünyasındaki başarılarının yanı sıra eğitim, kültür ve sağlık alanlarındaki hayırsever faaliyetleriyle de tanınmıştır. 28 Aralık 2012’de vefat etmiştir. Türkiye’nin sanayi ve eğitim alanında önemli katkılarda bulunmuş bir isim olarak hatırlanmaktadır.

–             Yücel Çakmaklı

Milli sinemanın öncüsü yönetmen ve senaristtir. Türk sinemasında özellikle 1970’ler ve 1980’lerde tanınmış bir isimdir. Çakmaklı, geleneksel Türk kültürünü ve değerlerini yansıtan filmleriyle bilinir. En bilinen eserleri arasında “Duvaklı Gelin” ve “İzmir Marşı” gibi yapıtlar bulunmaktadır. Sinemada önemli bir yere sahip olan Çakmaklı, Türk sinemasının gelişimine katkıda bulunmuş bir sanatçıdır.

–             Hasan Kundakçı

Efsane olarak anılan asker ve Eski Özel Harp Dairesi Başkanı. 1994-95 yıllarında Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Kuzey Irak üzerinde çok etkili bir askerdi. 20 Mart 1995 tarihli PKK’ya ağır darbe vuran Cudi Dağı Operasyonu’nu yönetti. Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı olarak görev yaptığı sırada 14 Ağustos 1996 günü Rum gösterici Solomos Solomou’nun bayrak direğine tırmanırken vurulup öldürülmesiyle Kıbrıs Rum Kesimi’nin başvurusu üzerine Interpol tarafından hakkında kırmızı bülten çıkarıldı. 1996’da görev süresi 1 yıl uzatıldı ve 1997 yılında emekli oldu.

–             İsmail Şükrü Çelikalay

Eğitimci, yazar, siyaset adamı, I. Dönem Afyon Milletvekili (D. 1876, Afyon – Ö. 25 Aralık 1950, Afyon). Afyonkarahisar’ın ünlü müderrislerinden İzzet Efendi’nin oğludur. İsmail Şükrü Hoca, 1919’da İzmir’in işgal edilmesi üzerine Kuvâ-yi Milliyye Teşkilâtının kurulmasına öncülük etti ve Millî Mücadele’ye katıldı. Dumlupınar’da Yunan harekâtını dokuz ay durdurarak ordumuzun hazırlanmasına imkân sağladı. Bir yandan topladıkları gönüllüleri cepheye sevk etmekle beraber İngilizlerin işgali altındaki depolardan gizlice silah ve cephane tedarik ederek millî kuvvetleri silahlandırmaya çalıştı. Ayrıca camilerdeki vaazlarıyla Millî Mücadele’nin amaç ve hedefleri konusunda halkı aydınlattı. Bu arada Ankara yöresinden topladığı gönüllü erlerle bir birlik oluşturarak Kütahya-Eskişehir-Afyon cephesinde görev aldı. Kurduğu ve komuta ettiği birlik “Çelik Alay” olarak anıldı ve bu ad sonradan onun soyadı oldu. Kırmızı-yeşil şeritli İstiklal Madalyası ile taltif edildi. Şükrü Hoca, I. Dönemde Afyon’dan milletvekili seçilerek 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışında hazır bulundu. Mecliste büyük bir rekorun sahibi olarak, birinci meclisin üç yıl dört aylık döneminde tam yüz üç soru önergesi verdi. Çok güçlü bir hatip, gerçek bir âlim olan Şükrü Hoca, inandığı prensiplere hayatı boyunca bağlı kaldı. 1923’te, Hilafetin kaldırılmasına karşı çıkarak, bu husustaki önergenin görüşülmesinden sekiz gün önce Hilafet-i İslâmiye ve Büyük Millet Meclisi adıyla bir broşür yayımladı. Bu broşür Mecliste büyük tartışmalara sebep oldu.  Cephede hizmeti nedeniyle TBMM kararıyla Kırmızı-Yeşil Şeritli İstiklâl Madalyasıyla ödüllendirilmiştir.

–             Ali Günçar (Küçük Ali)

Ali Günçar (d. 19 Mayıs 1970, Afyonkarahisar), Türk eski millî futbolcu, teknik direktör. Gençlerbirliği ile Beşiktaş’ın eski futbolcusu. Beşiktaş’ta oynadığı yıllar takımda Ali Gültiken’nin bulunmasından dolayı Küçük Ali diye anılırdı. Kariyerine Yeni Afyonspor’da altyapı antrenörü olarak devam etmektedir. 1990-91 sezonunda Gençlerbirliği’nde profesyonel oldu. Burada sergilediği başarılı performans sayesinde Türkiye 21 yaş altı millî futbol takımına seçildi ve ardından Olimpik millî takımı ile 1991 senesinde Akdeniz Oyunları katıldı. Turnuva boyu gösterdiği performansla Olimpik millî takımın turnuvayı İkincilikle bitirmesinde önemli katkıda bulundu. Bunun üzerine 1992 senesine Beşiktaş transfer oldu. Burada altı sene boyunca takımın önemli oyuncuları arasına girmeyi başardı. 1997-1998 sezonunda teknik direktör John Toshack ile yaşadığı sorunlar yüzünden kadro dışı bırakıldı ve sezon sonuna kadar Samsunspor’a kiralandı. Sezon sonu takımdan ayrılarak Adanaspor’a transfer oldu ve burada üç sezon oynadıktan sonra futbolculuk kariyerini noktaladı. 21 kez millî takımlara çağrılan Ali Günçar, 8 kez Türkiye U-21, 4 kez Türkiye Olimpik, 8 kez de Türkiye A Millî forması olmak üzere toplam 20 kez millî formayı giymiştir. Türkiye 21 yaş altı millî futbol takımı ile 1991 oynanan Akdeniz Oyunları katıldı ve final müsabakasında Yunanistan Olimpik millî futbol takımına yenilerek ikincilik kazanan kadroda yer aldı.

Teknik direktörlük kariyeri
Futbola vedasının ardından antrenörlük yapmaya karar verdi ve memleketi Afyon’un takımı Yeni Afyonspor’da antrenörlük yapmaya başladı.

–             Aslıhan Malbora

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan mezun olmuştur. Oyunculuk kariyerine çeşitli dizi ve projelerde yer alarak başlamış, özellikle televizyon dizilerinde gösterdiği performansla dikkat çekmiştir. Hem sahne hem de ekran oyunculuğu alanında yeteneklerini sergilemiştir.

–             Orkun Kökçü

Türk futbolcudur. 29 Kasım 1999 doğumlu olan Kökçü, orta saha oyuncusu olarak görev yapmaktadır. Futbol kariyerine genç yaşta başlamış ve 2016 yılında Feyenoord’un altyapısına katılmıştır. Feyenoord’un A takımına yükselerek profesyonel futbol hayatına adım atmıştır. Orkun Kökçü, yetenekleri ve oyun zekası ile tanınmakta olup, Türk futbolunun genç yeteneklerinden biri olarak değerlendirilmektedir.

–             Gültekin Uysal

1976 yılında Afyonkarahisar’da doğdu. İlkokulu Afyonkarahisar Gedik Ahmet Paşa İlköğretim Okulunda, Ortaöğrenimini ise İstanbul Özel Üsküdar Fazilet Erkek Lisesinde tamamladı. Üniversite eğitimi için Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti. University of Houston’da Siyaset Bilimi alanında Lisans eğitimine başladı. Bilkent Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü’nden mezun oldu. 2003 – 2005 yılları arasında DYP Afyonkarahisar İl Başkanı olarak görev yaptı. DYP Genel İdare Kurulu Üyeliği, Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. 16 Mayıs 2009 tarihinde yapılan Demokrat Parti 5. Olağanüstü Büyük Kongresi ile 14 Ocak 2011 yılında yapılan Demokrat Parti 10. Olağan Büyük Kongresinde Genel İdare Kurul Üyeliğine seçildi ve Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. 6 Mayıs 2012 tarihinde yapılan, Demokrat Parti 8. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde Demokrat Parti Genel Başkanlığına seçildi. 24 Haziran 2018 Genel Seçiminde Afyonkarahisar Milletvekili seçildi.

–             Mahinur Özdemir Göktaş

Mahinur Özdemir, 7 Kasım 1982’de Brüksel’e bağlı Schaerbeek’te doğdu. Emirdağ asıllı göçmen bir Türk ailesinin Belçika’daki üçüncü nesil fertlerindendir. Université libre de Bruxelles insan kaynakları mühendisliği bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Kamu yönetimi alanında yüksek lisans yaptı. 2006 yılında Brüksel Schaerbeek Belediyesi Meclis Üyeliği’ne seçildi ve 2 dönem boyunca Belediye Meclis Üyeliği yaptı. 24 Haziran 2009 tarihinde Frankofon kesimden, Hristiyan demokrat çizgideki CDH’den Brüksel Meclisine seçildi. 12 Eylül 2019 tarihinde Türkiye’nin Cezayir Büyükelçisi olarak atandı. Böylelikle Türkiye’nin Kuzey Afrika’ya atadığı ilk kadın büyükelçi oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 3 Haziran 2023 tarihinde açıkladığı kabine listesinde yer alarak T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı oldu.

–             Kubat

1995 yılında müzik kariyerine başlamış ve kısa sürede geniş bir dinleyici kitlesi kazanmıştır. Kubat, geleneksel Türk halk müziğini modern bir üslupla harmanlayarak özgün bir tarz oluşturmuş, “Sarıyer”, “Yüzüm Güleç” gibi şarkılarıyla tanınmıştır. Ayrıca, birçok albüm ve konser çalışmasıyla halk müziğine önemli katkılarda bulunmuştur.

–             Filiz Akın

Babası Afyon’un ilk eczacılarından olan Filiz Akın Afyon’da doğmuş, ilk okula Afyon’da okumuş, sonra Afyon’dan ayrılmıştır.  Gerçek ismi Suna Akın’dır. Hacı Vasıflar veya Hamamcılar olarak bilinen sülaleye mensuptur. Hakim Bekir Sami Akın’ın kızıdır. Filiz Akın, ilkokula annesi Leman Hanım’ın vekil öğretmenlik yaptığı ilimizde başlamıştır. 7 yaşındayken anne ve babası ayrılan Filiz Akın hayatının sonraki bölümünde annesinin yanında Ankara’da büyümüştür. Sinema kariyerine 1960’ların başında başlamış ve kısa sürede Türk sinemasının önemli isimlerinden biri haline gelmiştir. Özellikle 1960’lar ve 1970’lerde rol aldığı filmlerle tanınan Akın, “Küçük Hanımefendi”, “Dünyayı Kurtaran Adam” ve “Yeşilçam” dönemi yapımlarındaki performansıyla bilinir. Sinema kariyerinin yanı sıra televizyon dizilerinde de yer almıştır.

–             Nurgül Yeşilçay

Ortaokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 2001’de Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tiyatro Bölümünden mezun oldu. Üniversite eğitimi sırasında rol aldığı İkinci Bahar dizisindeki “Gülsüm” rolü ile tanındı. 2002 yılında yönetmenliğini Çağan Irmak’ın yaptığı Asmalı Konak dizisinde “Bahar Karadağ” rolüyle ününü artırdı.

–             İlker Başbuğ

Org. İlker Başbuğ, 26’ncı Genelkurmay Başkanı olarak 30 Ağustos 2008 ile 27 Ağustos 2010 tarihleri arasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komutanlığını yapmıştır. İlker Başbuğ, 1943 yılında Afyonkarahisar’da doğmuş, 1962 yılında Kara Harp Okulundan, 1963 yılında Piyade Okulundan mezun olmuştur. 1993-1995 yıllarında güneydoğuda yaptığı görev nedeniyle TSK Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası almış olan Başbuğ, ayrıca TSK Üstün Hizmet Madalyası, TSK Şeref Madalyası sahibidir. 2002 yılında Orgeneralliğe terfi eden Başbuğ, 2002-2003 yıllarında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı, 2003-2005 yılları arasında Genelkurmay İkinci Başkanlığı, 2005-2006 yıllarında Birinci Ordu Komutanlığı görevlerini müteakip 2006 yılı atamaları ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atanmıştır. Org. Başbuğ, 30 Ağustos 2008 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı görevine getirilmiş ve 30 Ağustos 2010 tarihinde emekli olmuştur. İlker Başbuğ, emekliliğinden yaklaşık 2 yıl sonra FETÖ’nün talimatı doğrultusunda “Silahlı Terör Örgütü Yönetmek” gibi çok ağır bir suçlama başlatılan soruşturmanın 4ncü günü, 6 Ocak 2012 tarihinde tutuklanmıştır.10 Ekim 2017 tarihinde, Anayasa Mahkemesi Başbuğ’un yargılanma yerinin Yüce Divan’da olduğuna karar vermiş ve Genelkurmay başkanlarının yargılanmasını başbakan iznine bağlayan yasal düzenleme gereği başbakanlıktan izin istemiştir. 11 Temmuz 2019 tarihinde, Cumhurbaşkanı iznin işleme konulmaması yönünde imzalamıştır. Böylece İlker Başbuğ’a kurulan 7 yıllık komplo süreci sonlanmıştır.

–             Alper Potuk

Aslen Afyonkarahisarlı profesyonel futbolcudur. Orta saha oyuncusu olarak tanınan Potuk, futbol kariyerine Fenerbahçe’de başlamış ve ardından Bursaspor, Eskişehirspor gibi kulüplerde oynamıştır. Hızlı ve teknik yetenekleriyle bilinen Potuk, hem kulüp hem de milli takım düzeyinde önemli başarılar elde etmiştir.

–             Hasan Dinçer

Aslen Sandıklı İlçesi’nden olan Dinçer, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Serbest avukatlık, Afyonkarahisar Cumhuriyet Savcılığı, Bolvadin Ceza Yargıçlığı, 1. ve 3. Dönem Afyonkarahisar, 2. Dönem Konya Milletvekilliği ile Devlet, Millî Savunma, Adalet Bakanlıkları görevinde bulunmuştur.

Bakmadan Geçme