'Afyon'un ilçelerinde ruhsatsız ev çok'

Canlı yayında deprem felaketini konuşan gazeteciler kötü zeminlere yapı yapılmaması gerektiği görüşünde birleşti. Gazeteci İsmail Akar, Afyonkarahisar’ın özellikle ilçelerinde ruhsatsız çok ev olduğunu, Afet Bakanlığı kurulup ruhsat işleriyle bu bakanlığın ilgilenmesi gerektiğini söyledi

Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında gazeteciler deprem konusunu ele aldılar. Gazeteci İsmail Akar’ın hazırlayıp sunduğu programa Gazeteciler; Ahmet Tunca ve Ertuğrul Sevim katıldı.
“KÖTÜ ZEMİNLERE
YAPILAN ELİT YAPILARIN SONUNU GÖRDÜK”
İsmail Akar, Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen iki büyük depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi. Akar, “Bugüne kadar ülkemizin çeşitli yerlerinde birçok deprem meydana geldi. Maalesef bu yaşanan depremlerden yeterince ders alamadığımızı son depremde bir kez daha gördük. Mesela okullarımızda neden jeoloji dersi yok? Çocuklarımız deprem konusunda mutlaka bilgi sahibi olmalı. Kötü zeminlere elit semtler kuruluyor ve neticesini depremde gördük. Afyonkarahisar’ın özellikle ilçelerinde ruhsatsız ev çok. İnşaat ruhsatıyla başlanıyor ve iskâna çevrilmiyor. Vatandaş oturmaya devam ettiği için ruhsat alma gereği görmüyor. Bana göre bu deprem sonrası mutlaka Afet Bakanlığı kurulmalı. İllerde ise bu bakanlığın müdürlükleri oluşturulmalı. Ruhsat işleri ile bu bakanlık ve birimleri ilgilenmeli. Fay hattında yapılaşmadan dolayı ülkemizde her dönem benzeri felaketleri yaşıyoruz ama ders almıyoruz. İnşaallah bu son olur.” dedi.
“BU YÜKÜN ALTINDAN KALKMASINI BECERECEĞİZ”
Gazeteci Ahmet Tunca, 9 saat arayıla iki ayrı şiddetli deprem yaşandığını belirtti. Tunca, “Bu depremler 10 ili etkiledi. Büyük bir felaket yaşadık. Deprem sonrası tüm illerimiz seferber oldu. Yine 70’in üzerinde ülke destek oldu. Ne mutlu ki necip bir milletiz. Herkes elinden geldiğince yardımlara katıldı. Ülke olarak çok üzgünüz. Yaralar mutlaka sarılacaktır. Cumhurbaşkanımız yıkılan konutların yerine yenilerinin yapılacağını söyledi. Bu yükün altından da kalkmasını becereceğiz. Bir daha böyle afetlerin yaşanmamasını temenni ediyor, milletimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Yıllar öncesinde kerpiç evler vardı. Bu evlerde 3-4 aile birlikte yaşardı. Günümüzde aile yaşantısı da değişti ve apartmanlara betonarmeye teslim olduk. Genç çiftlerin evlenirken birinci şart ayrı eve çıkmak oluyor. Böyle olunca kibrit kutusu gibi kat üstüne katlı evler yapılmaya devam ediyor. Yüksek katlı binalara bir düzenleme getirimelidir.”
“ÜNİVERSİTENİN UZAKTAN EĞİTİME GEÇMESİ DOĞRU DEĞİL”
Depremin ardından deprem hasarını önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim şunları kaydetti: “Şunu unutmayalım ki zemininden fay hattı geçen hiçbir inşaat sağlam değildir. 50’li, 60’lı yıllarda yapılan imar planları fay hatları baz alınarak yapılmadı. Belediye Başkanları göreve gelip depreme göre imar belirlemiyor. Bu mantıkla sonuç alınamaz. Müteahhitler tek suçlu değildir. Bunların kontrol etmesi gereken belediye yetkilileri, hükümet görevlisi dahası yapı denetim firmasından tutun o binayı yapan usta hatta amelede deprem duyarlılığına göre hareket etmesi gerekiyor. İmar barışı çıkarken binalar kontrol edilmeli. Depremdeki baş sorun yanlış alanlara yapılan binalardır. Ayrıca depremle ilgili bir yazılım sistemi oluşturulmalı. Olası bir deprem anında bu sisteme ihtiyaçlar yazılmalı ki giden yardımlar ihtiyaca göre olsun. Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesini de doğru bulmuyorum. Önümüzdeki süreçte acilen yüz yüze eğitime geçilmeli.”
>> Burcu AYDIN’ın Haberi