• Haberler
  • Gündem
  • 'Afyon'un ciddi lobi eksikliği var, birbirimizle uğraşmayı bırakalım'

'Afyon'un ciddi lobi eksikliği var, birbirimizle uğraşmayı bırakalım'

22. Dönem Afyonkarahisar Milletvekili İYİ Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Dr. Mahmut Koçak kendisine yönelik olarak 'Hastalardan para alıyor' iddialarına sert tepki gösterdi. Afyonkarahisar Büyükşehir olduğunda kendisinin Başkan adayı olup olmayacağını zamanın göstereceğini belirten Koçak, 'Verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Afyonkarahisarlılar olarak artık birbirimizle uğraşmayı bırakmalı, güçlü bir lobi oluşturmalıyız' dedi   ELBETTE GELİŞMELER VAR [&hellip]

22. Dönem Afyonkarahisar Milletvekili İYİ Parti Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Dr. Mahmut Koçak kendisine yönelik olarak “Hastalardan para alıyor” iddialarına sert tepki gösterdi. Afyonkarahisar Büyükşehir olduğunda kendisinin Başkan adayı olup olmayacağını zamanın göstereceğini belirten Koçak, “Verilen sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. Afyonkarahisarlılar olarak artık birbirimizle uğraşmayı bırakmalı, güçlü bir lobi oluşturmalıyız” dedi

ELBETTE GELİŞMELER VAR
AMA YETERLİ DEĞİL. BİZ KENDİMİZİ KENDİMİZLE MUKAYESE ETMEMELİYİZ
(Haberin Dünden Devamı)
Sezer Küçükkurt: Siz Afyonspor Klüp Başkanı iken tesisleşmeye önem verdiniz. En son Gençlik ve Spor Bakanının ilimiz ziyaretinde adeta yatırım yağdırıldı. 40 milyonluk yatırım yapılacak. O günlerden bugünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mahmut Koçak: Tesisleşme konusu önemli. Tesislerimiz batıya göre yetersiz olsa da modern ve güzel. Alt yapıdan futbolcu yetiştirilmesinde rakamlar içi açıcı değil. Batı’nın rakamları ortadadır. 1950’den kalma ilimizdeki stadyum yıkılıp yerine yenisi yapıldı. Daha da birçok yeni spor tesisleri yapılıyor, yapılacak. Ama batı ile rakiplerimizle mukayese edeceğiz. Herhalde Afrika, Irak ve Suriye ile mukayese etmeyeceğiz. Biz son imparatorluğumuzu kaybettiğimizde rakibimiz İngiltere, Almanya idi. Fransa bile değildi. Günümüzde en düşüğü Fransa ve İtalya’dır. Sayısal anlamda nüfus anlamında onlarla mukayese edelim. Biz hiç durmadan kendi kendimizi de mukayese ediyoruz. Dedem çarıkla yaya giderken ben otomobile biniyorum. Tabii ki mesafe kat edildi. Ama dedemin zamanında ki Almanya ile şimdi ki Almanya ne buna bakmak lazımdır. Kendimizle rekabetin bir anlamı yok. Yoksa kendimizi ve milletimizi de aldatırız. Kaç ayakkabı v.s markası çıkarabilmişiz? İşte aynısına futbolda da, basketbolda da diğer alanlarda da bakmak lazımdır. Afyonkarahisar tüm spor türlerine yatkın bir şehirdir. Kültür, sanat ve sporda daha farklı bir şehir olmak istiyor. İnsanların maneviyatı kadar fiziki ve ruhi olarakta rahatlaması gerekir. Spor çok çok önemlidir. İnsanlar sokağa çıktıklarında bir kilogram soğan için 20 tane insan öldürecek durumda. İnsanlarımız artık cinnet geçirecek hale geldi. Rahatlatma araçlarından biri insanlarımızı spor, sanat ve kültürel aktivitasyonlardır. Daha sakin ve huzurlu bir toplum böyle olur.
AFYONKARAHİSAR EN
KISA SÜREDE BÜYÜKŞEHİR OLACAK
Sezer Küçükkurt: Afyon büyükşehir olacak mı? Son günlerde gündemdeki konu bu, sizce büyükşehir olacak mıyız?
Mahmut Koçak: Büyükşehir yasası çıktığında birinci sırada Afyonkarahisar vardır. Olan o ki yürüyen tren Afyonkarahisar’ın en kısa zamanda büyükşehir olacağıdır. İyi planlama yapmak iyi düzenleme yapmak işin başlangıcında işi çok sıkı tutarak planlı ve programlı gitmek lazımdır. Afyonkarahisar kuruluşun ve kurtuluşun başkentidir. Buranın ikinci bir Çanakkale olarak değerlendirilmesi gereklidir. Her zaman söylerim Kocatepe bile mahzun duruyor. Biz layık olduğu noktaya taşıyamadık. 26 Ağustos’un mirasına sahip çıkamadık. Şehitliklerin de en az Frigya Vadisi kadar ele alınmasıyla en az Frigya Vadisi kadar buraya turist çekecektir. Çanakkale’ye vatandaşlar nasıl savaş alanları ve şehitliklerimizi görmeye geldilerse ilimizde bu açıdan değerlendirilmelidir. Kocatepe-Çanakkale Destinasyonu ile ilgili turlar bile düzenlenecektir. Afyonkarahisar büyük bir emanete büyük bir değere büyük bir hazineye sahiptir. Ama mahzun boynu bükük şekilde Kocatepe Afyonkarahisar’a, Karahisar Kalesine, vatandaşlarına bakarak bana hangi gün sahip çıkacaklar diye bekliyor. Bizde kalem çok zengin memleketiz. Allah bize herşeyi vermiş. Gıda, et, yemek çeşitlerimiz, termal herşeyimiz var. Türkiye’de Afyonkarahisar’ın hepimiz elçisiyiz. Üniversitelerle koordinasyon sağlanmalıdır. Bilim önemli geriye kalan işler anam babam usülüdür. Kesinlikle üniversite akademik kadro hatta bizim üniversitemizde olmayan bölümlerle ilgili şehrin kalkınması için diğer üniversiteleri göreve davet etmek gerekiyor. Projelerim arasındaydı, 26 Ağustos Haftasını Dünya Afyonkarahisarlılar Haftası 27 Ağustos Kurtuluş Günümüzü de Dünya Afyonkarahisarlılar Günü yapmak. Burasının canlanıp karnavallara, şölenlere dönüşmesi için bunu istedik. Akademisyenlerle kalkınma ulaşım v.d sorunların çözümünü sağlamak, istihdamla ilgili yatırımların önünü açmak, işadamlarımızı cezbetmek için çalışmalar yürütmeye ihtiyacımız var. 26-30 Ağustos’ta bir bildiri ile konferanslarda yapılan işlerde gelinen noktanın ilan edileceği çok yönlü çalışmalar yapılmalıdır. Bu hafta ve gün her yıl bizim buluşma hafta ve günümüz olsun diye düşündük.Yılsonuna kadar tutturacağımız hedefleri planlı bir şehir haline gelmek için hayata geçirmeliyiz.Büyükşehir Afyonkarahisar’ın hakkıdır, ilimizin imkânları böylelikle genişleyecektir. Kırıp dökmeden tüm ilçe ve yörelerimize adil şekilde hizmet edecek yapıya dönüştürüp hizmet etmek lazımdır.
HER ZAMAN HİZMET ETMEK
İSTERİM AMA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
BAŞKAN ADAYLIĞIMI ZAMAN GÖSTERİR
Sezer Küçükkurt: Dr. Mahmut Koçak’ı Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak görecek miyiz?
Mahmut Koçak: Büyükşehir olacağız o kesin. Ama doğmamış çocuğa don biçilmez. Belediye Başkan adayları da elbette olacak. Allah o gün neyi gösterir görmek lazım. O güne sağ salim erişirsek duruma bakmak lazımdır. Geçen yıl önemli projeler yapmak için biraraya geldiğimiz birçok arkadaşımız bu yıl yok. Dolayısıyla o güne sağ salim erişip o günün şartlarını görmek lazımdır. Ben hizmet ediyorum. Her alanda daha güçlü ve daha etkin bir şekilde hizmet etmek isterim. Hizmet etmek isteyen her yer yani bizim için bize her yer Afyonkarahisar. Hani diyorlar ya bize her yer Trabzon diye. Bize de her yer Afyonkarahisar’dır. Hiçbir sorumluluktan hiçbir şeyden korkmaz ve kaçmayız. Onu yapabilecek gücümüz, irademiz, çevremiz, bilgimiz, tecrübemiz ve cesaretimiz vardır. Allah’ın izniyle hepsi vardır. Bunun yanında da ayırım yapmadan milleti kucaklayacak kadar büyük bir sevgimiz muhabbetimizde vardır. Bize 72 millet birdir biz hepsini kucaklarız. İnsanlar Allah’ın yarattığı şerefli mahlûkturlar. Kim olursa olsun fakir zengin çaresiz insanlar saygıya değerdir. Bize verilecek her türlü hizmet ve görevi Allah’ın izniyle yerine getiririz.
TÜM MEMLEKET MESELELERİNDE VARIM, DAVET EDİLDİĞİM YERE GİTTİM. SÖZLERİN YERİNE GETİRİLMESİNİ BEKLİYORUZ
Sezer Küçükkurt: Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği ziyaretiniz oldu. Kentsel dönüşüm hususunda Mısri Camii çevresindeki insanları ziyaret ettiniz. Bunlar adaylık hazırlığı mı? Ya da AK Parti’ye, hükümete zarar vermek amacıyla “provakasyon” amaçlı olduğu iddialarını birinci ağızdan nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mahmut Koçak: Ben memleketin tüm meselelerinde var olan birisiyim. Ben dünden bugüne olmuş bir insan değilim. Vatandaş dertliyse ben o derdin yanındayım. İster bir kişi olsun isterse bin kişi olsun. Hemşehrilerim beni nereye davet ettilerse oraya gitmişimdir. Paldır küldür Mısrı Mahallesine gitmedim. Defalarca sosyal medyada yazarak çeşitli şekillerde davet ettiler. Ben birazcık bir görüneyim dedim. O kadar abuk subuk şeyler oluyor ki rakamlara bakıyorum sözkonusu rakamlara karşı hiçbir vicdan sahibi sessiz kalamazdı. Bazı meseleler iktidar meselesi değildir. Biz orada ses yükseltmeseydik bazı rakamlar acaba güncellenir miydi? Zaten ihalenin tarihi belli olmuştu. Proje sunum toplantısında herşey koptu. Partilerinde bulunup siyaset yaptığım yerlerde de yanlış birşeyi gördüğümde konuştum. Susan bir adam değilim. Ne çektiysek ondan çektik. Biz milletin dediği talep ettiği yerde dururuz. Orada da vatandaş borçlandırılmadan, tek kuruş harcamadan yapılabilecek modelleri anlattık. Ellerinde medya imkânı var. Hakikaten millete cambaza bak dediler. Askeri havaalanını sivil uçuşlara açılması çalışması halen sürüyor. Teleferiği de bekliyoruz, iki urgan atıp teleferik yaptık demesinlerde. Derdimiz şehir içi trafik sorununu çözmek değilmiydi yerel seçimlerde? Bizim derdimiz hızlı trene Afyon’dan binecek yolcuları götürmek değil ki. Koca devlet adamlarımızın söylediği; Askeri havaalanının sivil uçuşlara açılmasını, teleferiğin yapılmasını bekliyoruz. Hakikaten bunlar Afyonkarahisar’ın rengini değiştirecek şeylerdir. Birde neyi bekliyoruz? Şehir içi trafik sorununun çözülüp akışkan bir trafiğe sahip olmayı bekliyoruz.
TEK BAŞINA OLAN İKTİDARIN
BÜROKRASİ SORUNU OLAMAZ
Sezer Küçükkurt: Dünyaya ve ülkemize hâkim olan pandemi şartları sözünü ettiklerinizin yapılmasına engel olmuş olamaz mı? Bürokrasinin getirdiği şartlar beklenilmedi mi?
Mahmut Koçak: Tam kapanma döneminde 17 gün sokağa çıkma yasaktı. 17 günde yapılacak şeyler bu süreden sonra başlarsa vatandaşa trafik zulüm olur. Ben sorunuz içinde ifadelerinizi sizin iyi niyetiniz olarak değerlendiriyorum. Bürokrasi dediğinizi 20 yıldır tek başına iktidar olanlar gece bile gerekli imzaları atarlar. Zaten kararnameler gündüz değil gece imzalanıyor. Kaç tane bürokrat değişti. Koalisyon hükümeti yok. Tek başına iktidarın bürokrasi sorunu olamaz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bürokrasiden kurtulmak için geldi. Bunun particilikle ilgisi yok. Mazeret uydurmaya veya üretmeye gerek yok. Bir programlama hatası yapılarak 17 günlük tatil süresinde kazılabilecek yeri 17 günün sonunda yaparsanız sıkıntılar yaşanılması doğaldır. O zaman içerideki ehliyeti liyakatı tartışırsınız. Başka bir şey değil. İşi bilmeyen adamlarla çalışıyor olabilirsiniz. Ben mazeret üretilmesinden ziyade yapılan işlere bakıldığında; Kaldırım çekilmiş, yukarı mahallelerde ekmek filan dağıtılmış. Ekmek dağıtmadığımız gün en iyi çalıştığımız gündür. Vatandaşın ekmeğini alabildiği gün bizim şeref onur günümüzdür. Bu sayı ise gittikçe artmaktadır. Biz böyle nereye kadar gideceğiz? Fakir fukaranın işsizin sokakları doldurduğu bir memlekette ne yapacağız? Çözüm üretmemiz lazımdır.
MAAŞIMI AFYONKARAHİSAR’A BAĞIŞLADIM, ÖNCELİĞİM AFYONKARAHİSAR
Sezer Küçükkurt: Dünya genelinde pandemi de herşeyin kilitlendiği bir ortamda insanlara yardım dağıtılması yanlış mı efendim?
Mahmut Koçak: Çok doğrudur, hepimiz yapıyoruz. Onların ki görünüyor. Biz ise her yerde yapıyoruz. Allah kabul etsin hepimiz yapıyoruz. Herkes maaşını Ankara’ya bağışlarken ben Afyonkarahisar’a bağışladım. Dinimizde önce yakına diyor. Ben maaşımın Afyonumuzun fakir fukarasına gitmesini istedim. Herkes kendi başına yağan karı eritsin. Kimse kusura bakmasın benim kendi fakirim dururken başka bir yere veremem.Pandemi sürecinde sıkıntı yaşıyoruz evet her mağdur vatandaşımıza ulaşmak lazımdır. Esnaf perişan kan ağlıyor. Sizde maşallah hep siyasi konuları açtınız. Oysa ben biraz daha toparlamak istiyorum. Fabrikalar sıkıntılı. İhracatımız patladı. Tabii ki patlar. On sene önceki 1,3 TL olan dolar 8,5 TL’ye geldi. Türkiye dolar artınca bedava ülkesi oldu. Adamların satın alma güçleri artarken bizim satın alma gücümüz azalıyor. Dolar nereden nereye geldi? Mazot, gübre, elektrik faturaları, doğal gaz faturaları, peynir-zeytin neredeydi nereye geldi? Pin pon topuyla enflasyon ölçülürse pandemi nedeniyle oynayamıyoruz topta patlamıyor maşallah dayanıklı. Len aman satamıyoruz şunları satalım diye ucuzlukta olabilir o. İstatistik oyunlarıyla düne göre çok daha iyiyiz herşey çok ucuza satılıyor da denilebilir.
MİLLETİN ÖNCELİKLERİ İHTİYAÇLARI BELİRLENEREK HARCAMALAR YAPILMALI
Sezer Küçükkurt: Peki efendim hiç mi iyiye giden bir şey yok?
Mahmut Koçak: Söyleşimiz içinde hepsini ifade ettim. Mesela tesisleşme konusuna değindik. Güzel modern tesisler yapıldığını belirttim. Plansız gidilip paralarımız çar çur ediliyor. Üstünden geçilmeyen köprüler yapıyoruz. Araba yok ama garantisi verilmiş. Ziynetlik gibi oraya takmışsın. On yıl sonra geçecek. İyi de 10 yılda benim işsiz çocuk 25 yaşında iken 35-40 yaşına gelecek. İş bulamayacak. Bu milletin öncelikle belirlenmelidir. Milletin paraları ihtiyaçlarına harcanılmalıdır. Tünel yapılıyor içinden geçen araç yok. Havaalanı yapılıyor uçak ve yolcusu yok. Garantili olduğundan bunların hep parası ödeniliyor. Hastane yapılıyor müşteri garantisi veriliyor. Hepimiz hasta olup o garantiyi dolduracağız gibi. Özel sektöre yaptırılıyor ama nihayetinde milletin cebinden çıkıyor. Biz bütçeden bunların yıllık ödemelerini yapıyoruz. Geçmeyen aracın, inmeyen uçağın, yatmayan hastanın parasını veriyoruz. Plansız ve programsız işler yapılıyor. Türkiye de bolca inşaat yapılıyor. Bazı müteahhitler bolca para kazanıyor. Yazık bizim buradaki müteahhitler yap satla uğraşıyorlar.
AFYON’DA CİDDİ LOBİ EKSİKLİĞİ VAR. BİRBİRİMİZLE UĞRAŞMAYI BIRAKMALIYIZ
Sezer Küçükkurt: Neden Afyonlu müteahhitler büyük müteahhit olamıyor?
Mahmut Koçak: Demek ki ortada bir lobi eksikliğimiz var. Hayran olmak lazım Karadeniz lobisi çok güçlü bir lobidir. İktidarlar değişiyor ama o müteahhitler değişmiyor. Onlar çok güçlü bir lobiye sahipler. Sinop’tan, Artvin’e kadar biz çok güçlü bir lobiye sahibiz diyebiliyorlar. Biz Afyonkarahisar’da ne yazık ki yukarı mahalle aşağı mahalle ile ÖrenbağHanönü ile uğraşıyor. Uzayan kol bizden olsuna bir an önce gitmemiz lazımdır. Kendi öz sermayemiz ve kendi insanımızın önünü nasıl açabilirize bakmalıyız. İnsanımızı nasıl zengin eder nasıl sermaye sahibi yapabilirizi düşünmeliyiz. Dedim ya sıkıştı mı iftira da atabilecek noktaya taşıyor. Hakikaten biraz kendimizi disipline etmemiz lazımdır. Bir Güneydoğu Lobisi gibi bir Karadeniz Lobisi gibi lobimiz olmalıdır. Orta Anadolu sahipsizdir. Sadece Afyonkarahisar değil Kütahya sanki farklı mı? Bu bölgede biz lobiciliği bilmiyoruz. Gelen adamda ister istemez mesafeli davranmaya başlıyor. Ötekiler nasıl beceriyor? İktidar değişiyor ama onlar değişmiyor. Birbirimize sahip çıkıp yapılacak yatırımlarla bu işsizlik başka türlü nasıl giderilecek ki? Lobiciliğimizi, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi yeterli görmüyorum. Bunlar önemli şeylerdir. Bunları aşarak kucaklaşmamız lazımdır. >> Sezer KÜÇÜKKURT’un Özel Röportajı

Bakmadan Geçme