• Haberler
  • Genel
  • Afyonlu siyasiler manşette – Kocatepe Gazetesi

Afyonlu siyasiler manşette – Kocatepe Gazetesi

Afyonkarahisar'ın eski ve yeni siyasetçileri son birkaç gün içerisinde yaygın basının manşetlerine konu oldu. Afyonkarahisar eski milletvekili Reyhan Balandı ile davalık olduğu eski danışmanı Ali Yücel Akarcalı'nın suçlamalarını içeren haber Hürriyet Gazetesi'nin manşetini süslerken, Sinanpaşa Belediye Başkanı'nın oğlunu Belediye'de işe başlatmasıyla ilgili haber de Sözcü Gazetesi'nde geniş yer buldu Balandı ve Akarcalı ile ilgili haber [&hellip]

Afyonlu siyasiler manşette

Afyonkarahisar’ın eski ve yeni siyasetçileri son birkaç gün içerisinde yaygın basının manşetlerine konu oldu.

Afyonkarahisar eski milletvekili Reyhan Balandı ile davalık olduğu eski danışmanı Ali Yücel Akarcalı’nın suçlamalarını içeren haber Hürriyet Gazetesi’nin manşetini süslerken, Sinanpaşa Belediye Başkanı’nın oğlunu Belediye’de işe başlatmasıyla ilgili haber de Sözcü Gazetesi’nde geniş yer buldu

Balandı ve Akarcalı ile ilgili haber 29 Aralık Cumartesi günü Hürriyet Gazetesi’nin manşetinde yer buldu. “Eşarptan yakalandı” başlığıyla verilen haberde şu ifadelere yer verildi:
“Eski Afyonkarahisar milletvekili Reyhan Balandı hakkında, bir zamanlar plajda fotoğrafları yayınlanan eski danışmanı Ali Yücel Akarcalı’yı kaçırıp dövdürmekten 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Olay yerinde eşarbı bulunan Reyhan Balandı, şubat ayında hâkim karşısına çıkacak.Ak Parti’den ayrılıp önce DYP’ye, sonra ANAP’a geçen eski Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan Balandı ile yeğeni Mehmet Balandı hakkında adam kaçırma suçundan 10-15 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Davanın müştekisi (şikâyetçisi), Balandı’nın basın danışmanı Ali Yücel Akarcalı. Ankara 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde Şubat ayında başlayacak davaya konu olaylar 6 yıl önce basına yansımıştı. Reyhan Balandı ile danışmanı Ali Yücel Akarcalı arasındaki kavgada taraflar birbirlerine çeşitli suçlamalar yöneltmiş, Akarcalı Ankara’nın Temelli ilçesinde bir boş arazide öldüresiye dövülmüş halde bulunmuştu. Önce hastaneye, oradan savcılığa giden Akarcalı, Balandı’nın kendisini görüşme bahanesiyle evine davet ettiğini; evde yeğeni Mehmet Balandı ve kar maskeli 2 adam tarafından silah tehdidiyle ağzı ve ellerinin bağlandığını, 06 FG 7.. plakalı bir otomobilin bagajına konulduktan sonra ıssız bir yere götürülüp ölesiye dövüldüğünü anlatmıştı.
‘YAĞMA’DA VAR
Savcılık, yetkisizlik kararı verip dosyayı Sincan adliyesine göndermişti. Teslim edilen eşarbın Balandı’ya ait olduğunu belirleyen savcılık, Balandı ve yeğeni hakkında “Yağma” suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Akarcalı’nın şikâyeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın meydana geldiği Temelli ilçesinin Sincan adliyesinin yetki alanında olduğu gerekçesiyle dosyayı bu ilçeye gönderdi. Sincan savcılığı soruşturma sonunda hazırladığı iddianameyi, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu. Ancak mahkeme, bu bölgenin kendi yetki alanında olmadığı gerekçesiyle dosyanın Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Aynı gerekçeyle Ankara da kabul etmeyince dosya, son karar mercii olan Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay, olay yeri bakımından yetki tartışmasına son noktayı koydu ve davanın Ankara 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine karar verdi. Danışman Akarcalı’nın mahkemeye sunduğu eşarp ve ipler de delil olarak mahkeme dosyasına girdi. Balandı ile yeğeni Şubat 2013’te hâkim karşısına çıkacak.ŞANTAJ DEĞİL AŞK VARDIŞikayetçi Akarcalı, “Beni Reyhan Balandı’nın eşarbı, perde ve koltuk ipleriyle bağladılar. Onları da delil olarak polise teslim ettim. Kiraladığım araç, Balandı’nın evinin önünde bulundu” demişti. Reyhan Balandı, o dönem Meclis kulisinde gazetecilere eski danışmanı Ali Yücel Akarcalı’nın, cep telefonuna mesaj attığını ve kendisine şantaj yaptığını açıklamıştı.
BİRLİKTEYDİK
Danışman Akarcalı da bu suçlamanın ardından Balandı ile kumsalda çekilmiş mayolu fotoğraflarını basına dağıtarak, “Şantaj yok, aşk vardı. Onunla 5-6 yıl birlikte olduk. Evliyken de beraberdik. Benim için eşinden boşandı” demişti. Eşi Ali Balandı’dan 2005 yılında boşanan Reyhan Balandı, bu defa Akarcalı hakkında “Evimi silahla bastı” diyerek şikâyette bulunmuştu. Akarca’lı hakkında, “Konut dokunulmazlığını ihlale teşebbüs” ve kapıcı ile bir komşusunu “hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından 6 yıldan 34 yıla kadar hapis istemiyle Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldı. Ancak Akarcalı, bu davada beraat etti. Karar, temyiz edilmediği için kesinleşti.
BALANDI AÇIKLAMA YAPTI
Haberlerin yayınlanmasının ardından Afyonkarahisar eski Milletvekili Reyah Balandı da kendisini savunan açıklamalarda bulundu. Balandı, “ben zaten birini dövmeye kalksam kendi eşarbımla niye bağlayayım?” Beni çok üzen, adli vakanın da önüne geçen mayolu fotoğrafla beraber böyle bir haberi vermesi. Denize girmiş olmak nasıl bir aşk iddiasının delili olabilir ki?” Kredi kartımdan gizlice para çektiğini öğrenince uzaklaştırdım; sonra durum adli bir vakaya dönüştü, bir intikam ve hırs boyutunu aldı”
BALANDI İDDİALARI YALANLADI
Eski Milletvekili Reyhan Balandı, eski danışmanı Ali Yücel Akarcalı’nın kendisini eşarbı ile bağlatıp, dövdürttüğü iddiası ile ilgili açtığı davaya ilişkin 7 yıl süren sessizliğini bozdu. Balandı, “Ben dövdürtsem niye kendi eşarbımı kullanayım?’ dedi. Eski Milletvekili Reyhan Balandı, bugün bir gazetede eski danışmanını dövdürttüğü iddiasıyla dava açıldığı yönündeki haberle ilgili açıklamalarda bulundu. Dava ile ilgili tebligatın henüz kendisine ulaşmadığını belirten Balandı, “Bu kişinin geçmişte bana yaptığı tehditlerden ve mayolu fotoğrafımı basına dağıtarak para temini etmeye çalışmasıyla ilgili aldığı cezalar var. Bundan dolayı intikam duygusuyla yapmış olduğu bir şikayet” dedi.Eski Danışmanı Ali Yücel Akarcalı’nın daha önce de buna benzer şikayetlerde bulunduğunu belirten Balandı, “Davanın ilk duruşması bile yapılmadı. Davaya katılacağız ve kim haklı, kim suçlu ortaya çıkacak” diye konuştu. Akarcalı’nın daha önce kendisi hakkında ‘PKK’lı, kaçakçı’ gibi suç isnatlarıyla şikayette bulunduğunu ifade eden Balandı, “Fakat bunlarla ilgili dava açılmadı, dava açılmasına gerek duyulmadı, sicilim tertemiz” dedi.
Balandı, eski danışmanı hakkında kendisinin de ‘silahla tehdit, özel hayatın gizliliğini ihlal, şantaj, konut dokunulmazlığını ihlal, hürriyetten yoksun bırakmak, hakaret, tehdit’ iddialarıyla davalar açtığını ve Akarcalı’nın bu davalardan toplam 10 yıla yakın ceza aldığını, bu davaların şimdi temyizde olduğunu bildirdi. Balandı, Akarcalı’nın kedisine ait bir eşarpla bağlanarak dövüldüğü ve bu eşarbı delil gösterdiği haberi ile ilgili olarak da, “Dava görülürken deliller ortaya konur. Dava daha birinci aşamasında bile değil. Beni çok üzen adli vakanın da önüne geçen mayolu fotoğrafla beraber böyle bir haberi vermesi, bir gazeteci olarak gerçekten beni çok üzdü. Ben zaten bu konuyla gündeme gelmemek adına, danışmanımın aldığı cezaları bile şimdiye kadar basına bildirmedim” şeklinde konuştu. Balandı, mayolu bir fotoğrafın basına verilmesinin çok çirkin olduğunu belirterek, “Denize girmiş olmak nasıl bir aşk iddiasının delili olabilir ki? Denize ailece beraber gittik. Eski eşimin de ‘ailece beraberdik’ diye beyanı var. Çocuklarım da vardı. O fotoğrafın devamı var, tek bir fotoğraf değil, orada beş kişiydik. Böyle bir fotoğraf delil olarak sunulabiliyor ve adli bir suçun önüne geçebiliyor” diye konuştu. “Ben zaten birini dövmeye kalksam kendi eşarbımla niye bağlayayım?” diyen Balandı, Akarcalı’nın kar maskeli kişilerce dövüldüğü iddiasının da senaryo olduğunu söyledi. Balandı, “Kar maskelerinden de bahsediyor. Yani kişi, inanılmaz boyutta senaryo yazıyor. Hem şiddet gösteriyor hem ben bunun mağduru oluyorum” dedi.
“KREDİ KARTIMDAN PARA ÇEKTİ”
Balandı, eski danışmanı Akarcalı’nın kendisine ait kredi kartından gizlice para çektiğini ve bu yüzden uzaklaştırdığını belirterek, “Sonra durum adli bir vakaya dönüştü; bir intikam ve hırs boyutunu aldı. Uzaklaştırmamla beraber, silah atıldı, abrama çarpıldı, kapıcım rehin alındı, evim basıldı. Bu 1.5 yıl boyunca mahkemeler sürerken de devam etti” dedi. Akarcalı’nın ‘Beni evine çağırdı ve bağlayıp dayak attılar’ iddiasında bulunduğu günlerde eski danışmanının evine 2 kilometreden fazla yaklaşamayacağına dair bir mahkeme kararı bulunduğunu belirten Balandı, “Buna çocukların gülmesi lazım. İş adli boyuttan, kadına şiddetten çıktı; mayolu bir fotoğraf yüzünden aşk iddiasına dönüştü. Aşk iddiası için daha ciddi bir şeyler olması gerekmez mi elinde? Bu olaydan üç ay önce de, ‘seni rezil edeceğim, seni oradan indireceğim, senin şerefine, namusuna laf getirteceğim’ şeklinde tehditleri var. Fakat ben bununla anılmak istemediğim için, bu tehditlerden de bahsetmemiştim” diye konuştu. Balandı, muhafazakar bir aile yapısından geldiği ve siyasi çalışmaları nedeniyle yargının Akarcalı aleyhine kararlarına rağmen bugüne kadar konuşmadığını ifade etti. Haberin ‘eşarptan yakalandı’ başlığıyla verilmesine ve mayolu fotoğrafının yer almasına tepki gösteren Balandı, “Bu hem siyaset yapmaya çalışan biri olarak hem bir kadın olarak, hem bir anne olarak çok üzücü” dedi. Balandı ayrıca, eski danışmanının kaçırıldığını iddia ettiği araç plakasının başka bir araca ait olduğunu da sözlerine ekledi. (Kocatepe)

Başkan oğlunu Belediye’de işe aldı

Sinanpaşa’nın Belediye Başkanı Ahmet Nuri Köse kendi oğlunu Belediye’de işe başlatınca hem ilçe halkının hem de basının tepkisini çekti

Sözcü Gazetesi’nde yer alan haberde şu ifadeler yer verildi:
Afyon’un Sinanpaşa Belediye Başkanı Nuri Köse, lise mezunu oğlunu fen işlerine aldı. Tepkiler üzerine “Burada çalışmak onun da hakkı” dedi.
İktidarın resmi kurumlarda çalışan sözleşmeli personele 2013’te ‘kadro’ müjdesi, AKP’li belediye başkanlarının iştahını kabarttı. Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa İlçesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Nuri Köse, çok programlı lisenin elektrik bölümü mezunu oğlu Ahmet Deniz Köse’yi sözleşmeli olarak belediyenin fen işlerinde işe başlattı.
BABA İZNE ÇIKTI
Başkan Köse, 5’i AKP’li, 4’ü CHP’li üyeden oluşan belediye meclisinin Ocak 2012’deki toplantısında biri su işleri, diğeri de fen işlerinde olmak üzere iki kişinin belediyede çalıştırılması için karar çıkarttı. Ancak 11 ay içinde ihtiyacı olan elemanları işe almadı. Hükümetin 2013’te kamuda sözleşmeli olarak çalışanlara kadro verileceğini açıklamasının ardından Başkan Köse harekete geçti. Köse, iş hayatında başarılı olamayan, son olarak ilçede bir özel iletişim şirketinin iki ortaklı olarak bayiliğini yapan oğlunu sınavsız işe başlatmaya karar verdi. 21 Aralık Cuma günü izne ayrılan Köse, vekaleti AKP’li meclis üyesi Ercan Akgüneş’e verdi. Oğlu Ahmet Deniz Köse ise aynı gün işe giriş evraklarını hazırlayarak Akgüneş’e verdi. Evraklar Yazı İşleri Müdürlüğü’ne sevk edildi ve başkanın oğlunun belediyeye giriş işlemleri tamamlanmış oldu. 24 Aralık’ta babasıyla belediyeye giden Ahmet Deniz Köse, diğer işine gitmedi.
“AİLESİNE BAKIYOR”
Başkanın oğlunun belediyede işe başladığını duyan Sinanpaşa halkı ise üzerinde “Sayın belediye başkanı oğlunuzun yeni görevinde başarılar dileriz” yazılı çelenk gönderdi. Başkan Köse ise kendisine yapılan eleştirilere saygı duyduğunu belirterek, şunları söyledi: “Küçük bir beldeyiz. Dengeleri korumaya çalışıyorum. Benim oğlum da TC vatandaşı. Resmi kurumda çalışmak onun da hakkı değil mi? Bakmakla yükümlü olduğu ailesi var.”
“PARTİMİN HABERİ VAR”
Başkan Nuri Köse, “Oğlumu işe almamda parti teşkilatının bilgisi var” dedi. Sinanpaşalılar ise durumu Başbakan başta olmak üzere AKP genel merkezine iletti.
BAYİLİK YAPIYORDU
AKP’li başkanın oğlu Ahmet Deniz Köse, Sinanpaşa’da bir özel iletişim şirketinin bayiliğini yapıyordu.
“EŞİNİ DE İŞE ALSIN”
Başkana tepki için bu çelengi belediyeye gönderen Sinanpaşalılar, “Boş olan diğer kadroya da eşini alıp, özel kalem müdiresi yapsın” dedi. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme