'Afyon'lu öğrenciler de AKÜ'yü tercih ediyor'

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş Gün FM’de Gazeteci İsmail Akar’ın konuğu oldu. AKÜ hakkında bilgiler veren Rektör Karakaş, 26 yıldır AKÜ’de görev aldığını belirterek, “Üniversitemiz aktif olarak 10 fakülte, yedi 4 yıllık yüksekokul, 3 enstitü ve 14 meslek yüksek okulundan oluşuyor. Yaklaşık 37 bin öğrencimiz bulunuyor.Yeni açılan bölümlere de bu dönem öğrenci almaya başlıyoruz.Bizim hem lisans ve önlisans, hem de lisansüstü programlarımız var. Fakültelerimiz içinde öne çıkan birçok bölümümüz bulunuyor. Akademik anlamda kadromuz ve personelimiz iyi durumda. Alt yapımız çok iyi. Geçen hafta üniversitemizdeki tüm laboratuarlarımızı gezdim. Oldukça iyi durumda olduğunu bizzat gördüm. Birçok yerde bulunmayan laboratuarlarımız var. Şu anda tercih dönemindeyiz. Ben adaylara üniversitemizi tercih etmelerini öneriyorum. Bizler temel vizyonumuzu öğrenci merkezli ve kalite odaklı bir eğitim olarak belirledik.” diye konuştu.
“ÖĞRENCİLERİN BARINMA PROBLEMİ YOK”
Afyonkarahisar’da öğrenciler açısından barınma problemi olmadığını dile getiren Karakaş, “İlimizde KYK yurtları yeterli kapasitede. Ayrıca tüm öğrenciler ekonomik seviyelerine göre kalabilecekleri yurt ve evler bulabiliyor. Barınma açısından herhangi bir sıkıntı yok. Şunu da belirtmek lazım ki Afyon da orta öğretimin tamamlayan öğrenciler eskiye daha fazla oranla üniversitemizi tercih etmeye başladıklarını görmekteyim. Ayrıca üniversitemiz şehir ile bütünleşmeye devam ediyor. Sivil Toplum Kuruluşları resmi ve yarı resmi kurumlar ile basın çalışanlarıyla iç içe çalışmaya odaklandık. Bütünsel bir çalışma sayesinde üniversitemizi daha fazla geliştireceğiz.” dedi.
“AKADEMİK DÜNYADA ZİHNİYET DEĞİŞİMİ LAZIM”
38 bin civarında öğrencilerinin olduğunu belirten Rektörü Prof. Dr. Karakaş, “Üniversiteler Türkiye’nin genel yapısının dışında değil. Ama üniversiteler genel durumun önünde olmalı. Toplumu değiştirecek ve geliştirecek işler üretilmeli. Birçok üniversitemizde alt yapı sıkıntısı yok. Bizim üniversitemizde aynı şekilde. Akademik dünya da bir zihniyet değişimi lazım. Toplumunda buna yatkın olması gerekiyor. Bu sosyolojik bir tespit. Türkiye’de üniversitede böyle bir dönüşüme ihtiyaç var. Bunu sağlayabilen üniversite başarılı oluyor.” ifadelerini kullandı.
“15 TEMMUZ’DA DİRENİŞ DESTANI YAZILDI”
15 Temmuz ruhunun sosyolojisinde ihanet, direniş ve diriliş/devrim kavramlarının önemli yer tuttuğunu ifade eden Karakaş, “İhanete karşı halk tarafından bir direniş gerçekleştirildi. Ve direnişin her türlü hamaseti hak edecek şanlı bir özelliğe sahip olması neticesi de dirilişi ve devrimsel değişimleri beraberinde getirdi. Bu anlamda 15 Temmuz sosyolojisi bu üç kavram ile açıklanabilecek bir gelişme idi. 15 Temmuz ihanet gecesine tekrardan dönecek olursak; o gece saat 22.00’de Genelkurmay Başkanlığı baskını ile başlayan gelişmelerin bir darbe girişimi olduğu, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın açıklamasıyla anlaşıldı. Bu da aslında milletin meydanlara çıkması için en önemli gelişmelerden birisi olarak tarihe geçti. Bu açıklamayla halkta farklı bir durumun yaşandığı, buna karşı gelinmesi gerektiği kanaati oluşturdu. Meydanlar da bu açıklamalar ile dolmaya başlamıştı. Sonrasında Sayın Cumhurbaşkanının halkı meydanlara ve havaalanlarına davet etmesi ve halkın gücünün üstünde başka bir güç tanımadığını ifade etmesi meydanları doldurdu. Bu ihanete karşı böylece direniş destanı yazılmaya başlandı.” şeklinde konuştu.