Afyon’lu bir kadın kadınlar için yollara düşecek
“Bir Kadın Projesi” ile amaçlanan nedir?Kadın farkındalığına ve Türk kadının gücüne dikkat çekmek olarak öz bir cevap vermem mümkün.Bu proje zihninizde nasıl gelişti, ilk kıvılcım nasıl ateşlendi?Beni tanıyan pek çok kişi benim uzak ve değişik yerlere gittiğimi, bunu yapmayı sevdiğimi bilir. Bu gezme tutkumu motorla birleştirip uzaklara gitmek hep aklımda vardı. Ama bunun bir hedefi [&hellip]
“Bir Kadın Projesi” ile amaçlanan nedir?
Kadın farkındalığına ve Türk kadının gücüne dikkat çekmek olarak öz bir cevap vermem mümkün.
Bu proje zihninizde nasıl gelişti, ilk kıvılcım nasıl ateşlendi?
Beni tanıyan pek çok kişi benim uzak ve değişik yerlere gittiğimi, bunu yapmayı sevdiğimi bilir. Bu gezme tutkumu motorla birleştirip uzaklara gitmek hep aklımda vardı. Ama bunun bir hedefi olmalıydı düşüncesiyle bu projeyi hayata geçirdim. Bu projede ilk kıvılcımın ateşlenmesini tetikleyen Rıfat Yağmur hocam olmuştur.
Peki “kadın başına” yollarda ne işin var tepkileri oldu mu? Olduysa bu tepkilere karşı sizin tavrınız ne oldu?
Belki çevremin yapımı bilmelerinden dolayı hiç böyle bir tepki almadım. Hatta üyesi de olduğum klübün başkanı bana “Adam olmak için kadın ya da erkek olmak gerekmez, sen adam gibi kadınsın.” demişti.
Projenin başarısız olma ihtimali sizi korkutuyor mu?
Hayır korkutmuyor. Çünkü başarısız bile olsam güçlenip tekrar tekrar yola çıkarım. Sonuçda bu benim hayalim. Gerçekleşinceye kadar denerim.
Afyonkarahisar gibi muhafazakar bir yörede kadının yeri, rolü belli iken farklı olma noktasında nasıl bu kadar omurgalı durabiliyorsunuz?
Benim ailemde Afyon’un eski köklü ailelerindendir. Ama babam beni ve kardeşimi hep destekledi. Hep yanımızda, arkamızda durdu. “Benim kızım yapar, arkanda ben varım.” diyerek her işimizde benim de kardeşimin de yanında durd. Hala da durmaya devam ediyor. Okul zamanlarımda da hep en zor görevleri en riskli işleri ben yapardım.Yani çevrem benim bu aktifliğime alışıktır.
Sahip olduğunuz özgüveni neye borçlusunuz?
Öncelikle Türk kadını olmama. Bu şekilde yetiştirildim. Afyon’un suyunun toprağının farkı diye de düşünüyorum. Kurtuluş savaşının verildiği bu yerde, nenelerimin gezdiği topraklarda olma düşüncesi hep güç katmıştır bana. Vee tabiî ki ailemin ve öğretmenlerimin verdiği eğitim.
Bir kadın olarak hem eş, hem anne olarak motor tutkusunu günlük hayatta ki sorumluluklarınızla nasıl örtüşüyorsunuz?
Aslında motorla o kadar bütünleşmişim ki sanki doğduğumdan beri biniyormuşum gibi insanlar beni pek yadırgamadılar. En büyük destekcim tabiî ki eşim ve kızım. Annem babam da destekliyorlar. Ama tabiî ki daha çok korkuyorlar. Motor bir yaşam biçimi. Ben kendimi farklı bir şey yapıyormuşum gibi hissetmiyorum. Çünkü motorum tamamen hayatımın içinde.
Afyonkarahisar adının “Bir Kadın Projesi” ile anılması, Afyonlu bir kadının bu tavrı aslında onur verici. Buna ilişkin neler söylersiniz?
Maalesef Afyon’un adı bazen kötü şekilde anıldı. Genelde Afyon denildiğinde insanlarda bir gerginliği hep gördüm. Aslında her ilde iyiler olduğu kadar kötülerde var. Nüfusumuzun az olmasından belki de kötü şeyler daha çabuk yayıldı. Bu her Afyonlu gibi beni de çok üzmüştür. Her gittiğim şehirde, festivalde, kampta Afyon’un modern yönünü temsil etmek gibi kendimce bir misyon yüklendim. Bu hazırladığım projede de “Afyon’lu bir kadın” cümlesini sürekli ön planda tuttum. Geçen sene bu rotada kullanacağım motosikletimin Afyon Belediyesi tarafından teslim edilmesinden itibaren yaptığım tüm çalışmaları Belediye Başkanımız Sayın Burhanettin Çoban’a aktardım. Bilgi vermek için biraraya geldiğimiz de kendisi de çaba ve çalışmadan çok memnun oldu. Ayrıca Afyon adını bu kadar çok kullanmamdan dolayı beni tebrik etti.
Eşiniz, çocuğunuz, aileniz başta olmak üzere bu çalışmanız hiç kaygı ile karşılanmadı mı?
Tabiki önceleri daha tedirgin oldular. Şimdi de bu tedirginlik sürse de sanırım artık duruma biraz alıştılar. Fazla birşey söylemiyorlar.
Bu projede dahil olmak üzere diğer yaptığınız işlerde dahil “Otur evinde”’ tepkisi almadınız mı?
Bu lafı en son kafemi açarken bir emniyet görevlisinden duymuştum. Bu kadar kafenin olduğu yerde iş yapamazsın, kadın başında otur evinde demişti. Sonuç; 15 yıldır aynı çizgisinde devam eden bir iş yerim var. Beni böyle sözler kızdırmaz. Aksine daha çok gaza getirir.
Bir iş kadını olarak hangi sektörlerde hizmet verdiniz?
Okulumun bitmesiyle Pamukkale Turizm’in Pamukkale Otelinde 7 sene ön büro, housekeeping, restoran şefliği, halkla ilişkiler ve otel müdürü olarak görev yaptım. Daha sonra otelin satılmasıyla Eczacıbaşı Menkul Değerler de Uzman Yardımcısı olarak hem eğitim aldım hem borsa seanslarına katıldım. Ancak çok stresli bir iş olduğu için uzun süre yürütemedim. Şu anda bilindiği üzere Çengel kafeyi açtım. Afyon’un en eski kafesi olarak 15 yıldır hizmet vermekteyiz.
Bu proje hedeflenen 2 aylık sürede başarı ile tamamlanırsa sonrası için hedef ne olacak?
Kesinlikle bu sefer Afrika kıtası olur. Daha sonra Moğolistan, bakarsınız dünya turuna çıkarım.
Projenizdeki rota nasıl olacak?
Türkiye’den Gürbulak sınır kapısından çıkıp İran-Pakistan-Hindistan ve Nepal de bitecek ve oradan motorumu uçak kargoyla, kendimi de uçakla Türkiye’ye göndereceğim.Tamamında 10 bin kilometrelik bir yol olacak.Yola çıkmadan önce bu ülke büyükelçiliklerine bir bilgi maili gönderip geleceğimi haber vereceğim. Onlara uğramaya çalışacağım. Belediyemizin ve odamızın bayrak ve flamalarını vereceğim.
Proje doğrultusunda kullanacağınız motorun Afyonkarahisar Belediyesi tarafından alınmasından başka kimler destek oldu? Bu projeye ne kadar bütçe hazırladınız?
Afyon Belediyesi’nin proejeme öncülük etmesi bana pek çok kapıyı açtı. Aynı zamanda Afyon Ticaret Odası ve İl Kadın Girişimciler Kurulu da maddi destek de bulunarak bana bu rotada kullanacağım özel kıyafetlerim için nakit para verdiler. Akut Afyon birimi uydu telefonu ile destek verdi ki haberleşme, bu rotanın en önemli kalemi. Bir başka önemli kalem de uydu takibi. Global Avrasya firması da spot cihazıyla beni yolda takip edecek. Anında internetten ben nerdeyimi yayınlayacak. Ben her gün facebook da ve Ülke Kokusu sayfasında paylaşımlar yapacağım. Paylaşımlarım yazı fotoğraf ve videolar şeklinde olacak. Bunun dışında tüm motosiklet camiası da motorumun uzun yol donanım ve modifiyelerini tamamladılar. Eğitimler aldım. Bu projeyle ilgili sunumlar yaptım. Afyon ve proje temalı fotoğralar çekildi. Şuan için sadece yol masraflarım için bir sponsor araştırması yapmaktayım. Dışarıdan sponsorluk teklifleri olsa da ben Afyon’dan bir firmanın olmasını çok arzu ediyorum. Beni çok mutlu eden bir diğer durumda tüm Afyon’un bu projeyi sahiplenmesi ve bana destek vermesi. Herkese gönülden teşekkür ediyorum. >> Burcu AYDIN’ın röportajı
Bir röportajın ardından
O da bir eş, bir kız evlat sahibi ana ve de evlat. Ama tüm bunlar hayalleri ve hedeflerine ulaşmasına engel haline getirmemiş. Veya engelleri ortadan kaldırmayı becerebilen bir kadın.. “Bir Kadın Projesi” adı altında 10 bin kilometre yol kat ederek kadın farkındalığı oluşturmak için motoruyla yollara düşecek olan bir kadın Şule Özürün Bendler.
Sıcacık gülümsemesinin samimiyeti sorgulanmayacak kadar net kendinden emin bir kadın. O da diğer hemcinsleri gibi evinin temizliğini, kekini, reçellerini yapıyor. İş hayatında turizm sektörü ve borsa da ki çalışmaları ardından, 15 yıldır şehrin eski kafesi olan işletmesinin başında. Motor tutkusu hayat biçimi haline gelen Şule Özürün Bendler, ne istediğini bilen, dolayısıyla aradığını bulma yolunda azimle ilerleyen bir kişilik.
Röportajın içinde yer bulan bir kulüp başkanının kendisine “Adam olmak için kadın ya da erkek olmak gerekmez, sen adam gibi kadınsın” ifadeleri tam olarak onu anlatıyor. Kadın ya da erkek olmaktan çok cinsel kimlik bir tarafa adam olma vasfı ile kadın sorunlarının çözümü için özgürlükçü, seyahatsever bir ruhla yollara düşecek. Şimdiden kazasız, belasız, umduğundan daha iyi şartlarda seyahatini ve projesini tamamlayabilmesi için dua edenlerdenim. Keyifli bir söyleşi oldu. Teşekkür ederken, yolunun ve şansının açık olmasını diliyorum.