Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

AFYON’LA İLGİSİ OLMAYAN “AFYON ÜRÜNLERİ”

İlimiz genelinde yöresel ürünlerimizin tanıtımı için gayretler tüm hızıyla sürüyor.
Valilik, Belediye, AKÜ, ATSO gibi kurumlar bu işin öncülüğünü üstlenmiş durumda. Elbette ki sevindirici gelişmeler yaşanıyor.
Ama olumsuzluklar da bitmiş değil. Son olarak İzmir Enternasyonal Fuarı’nı gezen bir hemşehrimiz “Afyon sucuğu”yla ilgili endişelerini dile getirdi ve bizden de endişelerini kamuoyuna aktarmamızı istedi. Biz de aktaralım:
Milyonlarca kişinin ziyaret ettiği İzmir Fuarı tam anlamıyla yöresel ürünlerin buluşma mekanı oldu. Ülkemizin hangi köşesinde “nam” yapmış ürün varsa Fuar’da katılımcıların beğenisine sunuldu. Bu ürünler arasında “Afyon sucuğu” da yer aldı. Ama Fuar’daki Afyon sucuğunun gerçek Afyon sucuğuyla uzaktan yakından ilgisi yoktu.
Hemen hemen her fuarda, panayırda ya da ilimizde de düzenlenen “Yöresel ürünler panayırı”nda olduğu gibi; bu rezaletle ülkenin hemen her yerinde karşılaşmak mümkün. Afyon’la uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiler açtıkları derme çatma standlarda “Afyon sucuğu” diye millete ne idüğü belirsiz et mamülleri satıyorlar. İçerisinde ne olduğu belli olmayan, baharat yükü ürünler koca koca levhalarla “Afyon sucuğu” diye millete satılıyor. Bu ürünlerin tadına bakan ya da satın alanlar “Afyon sucuğu” yediğini sanıyorlar. Oysa alakası yok.
Lezzetten, hijyenden, Afyon’dan uzak bu ürünlerin ilimizin en önemli marka ürünlerinden birisinin imajını zedelemesine kim dur diyecek merak ediliyor.
Duyarlı hemşehrilerimiz soruyor: “Afyon sucuğunun patentini aldık. İyi de bizim memleketimizle, bizim üreticilerimizle uzaktan yakından bağı olmayan bu ürünlerin satışının ve pazarlanmasının takibini yapmak mümkün değil mi?”

 

KENTSEL DÖNÜŞÜM NASIL DÖNÜŞECEK?

 

Geçtiğimiz haftanın öne önemli gündem maddelerinden birisini İstanbul’da yaşanan 5.8’lik İstanbul depremi oluşturdu.
Depremden büyük yaralar almış Afyonkarahisarlılar olarak acı gerçeği bu vesile ile bir kez daha anımsadık. İstanbul’daki 5.8’lik deprem öyle hafife alınacak bir sarsıntı değildi. Hatırlayınız, Dinar’ı yıkan deprem 6.1 şiddetindeydi.
En dikkat çeken sıkıntı iletişimde yaşanan aksaklıklar oldu. İstanbul’da bir tek bina yıkılmadı, bir tek baz istasyonu çökmedi ama neredeyse tüm Türkiye’de iletişim kesildi. Ceplerdeki milyarlarca liralık telefonlar işlevsiz hale geldi. Akıllı telefonlar aptallaştı. Aylık dünya kadar para ödediğimiz paketler en lazım olduğu anda devre dışı kaldı. Sorunun aynı anda çok sayıda görüşme talebinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Allah muhafaza, beklenen büyük deprem olduğunda cep telefonlarıyla sırayla mı konuşacağız diye sormadan edemiyor insan. GSM operatörleri bu işe çözüm bulmalı. “Fırlak yap, para kap” tarzında çözümlerden bahsetmiyoruz. Biz de Afyonkarahisar için bu tedbirleri gözden geçirmeliyiz. Kablolu telefon hatları ve telsiz haberleşmesini ilimizde sağlamlaştırıp, yaygınlaştırmalıyız. Olası bir afet durumunda elektrik kesintilerine karşı önlemler almalıyız.
Afyonkarahisar’a ait Kentsel dönüşüm planlarının Ankara’da, Bakanlık onayında olduğu söyleniyor. Deprem ve sonrası göz önüne alınarak bu planlara müdahale edilmeli. “Şu binayı yıkalım, buraya şu katı verelim” önceliğinden ziyade, afet anında yapılacakları göz önünde bulundurarak bu planlara müdahale edilmeli. Geç olmadan…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER