Afyonkarahisar’lı öğrenciye Mısır’da akıl almaz zulüm

Afyonkarahisar’lı olan ve Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nde Arapça-İngilizce Tercümanlık Eğitimi alan Fahrettin Ceylan, telefonunda, bilgisayarında ve sosyal medyasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait fotoğraflar ve videolardan dolayı 18 Mart’tan bu yana zulüm gördüğü ileri sürüldü

Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nde Arapça-İngilizce Tercümanlık Eğitimi alan Afyonkarahisar’lı Fahrettin Ceylan (23), Afyonkarahisar’daki sınavları için 18 Mart’ta Türkiye’ye dönmek istediği sırada Mısır Hurghada Havalimanı’nda askeri rejim tarafından gözaltına alındı. Telefonunda ve sosyal medyasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait fotoğraflar olmasından dolayı mahkemeye çıkarılan Fahrettin Ceylan, berat etmesine rağmen serbest kalamadı. Anafilaksi alerjik hastalığı olan Fahrettin Ceylan’ın bir an önce de tedavi olması gerekiyor. Fahrettin’in Babası Mehmet Ceylan, eşi Şerife Ceylan yetkililere seslenerek yardım talebinde bulundu.
“BERAT ETMESİNE RAĞMEN ASKERİ REJİM ÇOCUĞUMU GERİ ALMIŞ”
Oğlu Fahrettin Ceylan’ın El Ezher Üniversitesi’nde üçüncü sınıf öğrenci olduğunu ifade eden Mehmet Ceylan (46), oğlunun Mısır Hurghada Havalimanı’ndan 18 Mart’ta uçağa bineceğini söyledi. Oğlundan 18 Mart’tan bu yana haber alamadığını belirten Mehmet Ceylan, “Çocuğumu askeri rejimin tuttuğunu öğrendim. Avukat tuttum, çocuk 3-4 gün sonra mahkemeye işte kadı diyorlar galiba oraya çıktı. Beraat ettiğini öğrendik, çıkacak denildi, Büyükelçilikten de çıkacak diye haber geldi. Ama benim çocuğum çıkmadı, tekrar askeri rejim çocuğumu gerisin geri almış. İşte telefonuna falan bakmışlar, telefon biraz çocuğum benim aşırı Türkiye sevdalısı normalde. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın resimlerini görmüşler. Çocuğuma işkence yapmışlar. Bunu nasıl öğrendim, avukat aracılığı ile telefonda çocuğumla kısa bir konuşmamız oldu, o şekilde öğrendim. Çocuğum, ‘Baba teröristlerin içine koydular beni, bir an önce büyük elçiliğimizle iletişime geçin beni buradan kurtarın.’ dedi.” ifadelerini kullandı.
“ALLAH KİMSEYİ
EVLATLA SINAMASIN”
Fahrettin Ceylan ile en son dün görüştüğünü aktaran Mehmet Ceylan, “Çocuğum rahatsızdı biraz. Anafilaksi alerjisi var çocuğumun. Ölümcül bir alerji bu çocuğumun. Annesi görüşmüş çocuğumla. Burada alerji olduğunda biz götürdüğümüzde geç kalsaydınız ölebilirdi denildi. Çünkü çocuğum alerji olduğunda boğazı tıkanıyor, nefes almakta zorlanıyor. Doktor söyledi, geç kalırsa ölebilir dediler çocuğumdan için. Allah kimseyi evlatla sınamasın. Benim çocuğumun suçu yok. Devlet büyüklerimden özellikle Recep Tayyip Erdoğan ve Mevlüt Çavuşoğlu’ndan Bakanımızdan yardım bekliyorum. 14 gündür biz perişanız. Günlük 1 saat 2 saat uykumuz var, yok, yemek zaten normalde. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Devlet büyüklerimden yardım bekliyorum.” dedi.
“BİZ 8 GÜN BOYUNCA FAHRETTİN’İN YANINDA AVUKAT VAR ZANNEDİYORDUK”
Fahrettin Ceylan’ın eşi Şerife Ceylan (26), eşinin El Ezher Üniversitesi’nde Arapça-İngilizce Tercümanlık bölümünde okuduğunu ifade ederek 18 Mart’ta Mısır Hurghada Havalimanı’nda Türkiye’ye gelirken çeşitli sebeplerden dolayı eşinin tutulduğunu anlattı. Eşinin daha sonra telefonları ve bilgisayarının elinden alındığını aktaran Şerife Ceylan, “Bilgisayarında ve sosyal medyasında Recep Tayyip Erdoğan olsun vesaire işte onların fotoğraflarından dolayı, basit sebeplerden dolayı mahkemeye çıkartılıyor. Tabi biz havaalanında öğrendik, sadece ‘İyiyim’ dedi, telefonu kapattı. Daha sonra biz 8 gün boyunca hiç ulaşamadık. O süreçte bizi bir tane Mısır’da işadamı Yahya Bal diye biri yardım edeceğini söyledi, avukat falan tutacağını söyledi. Biz 8 gün boyunca Fahrettin’in yanında avukat var zannediyorduk, bugün çıkacak yarın çıkacak diye bizi kandırdı. O süreçte de eşimin yanında avukat falan yokmuş. Mahkemeye çıktı eşim. Suçsuz olduğu anlaşıldı.” şeklinde konuştu.
“TÜRK KONSOLOSLUĞUNDAN KİMSE GİDEMİYOR”
Eşinin ajan muamelesi gördüğünü ve hiç bir alakası olmadığını anlatan Şerife Ceylan, “Bu süre zarfında da avukat tuttuk tekrar. İkinci bir avukat tuttuk. Çünkü avukat olmadığını öğrenince, yani ne yapacağımızı bilemedik. Çünkü bir taraftan kandırılmışız, bir taraftan eşim arada, Mısır’da daha sonra işte o avukatla mahkemeye çıktılar. Mahkeme bitti, serbest kalabilir dediler. Ama hala daha Hurghada Havalimanı’nda El Emnu Vatanı diye bir bölge varmış askeri bir bölge. Orada tutuluyormuş, eşim 2 defa bize haber gönderdi. Bir seferinde yanındaki bir oğlanı çıkartmışlar, bize işte hasta olduğunu, bir odanın içerisinde 40 kişi olduğunu yeme içme, hiç bir şeyin olmadığını 5-6 gün boyunca su yemek vesaire hiç bir şeyin olmadığını söyledi. Sonra biz de daha da korktuk, avukatları falan gönderdik. Oradaki asker avukatları filan içeriye almamış, Türk konsolosluğundan kimse gidemiyor, kimseyi içeriye almıyorlar. Sağlık durumu nasıl, ne yapıyor, hiç bir şey bilmiyoruz. Eşim ajan muamelesi görüyor ama hiç bir alakası yok. Eşim benim orada öğrenci, okulunu bitirip gelecek ama sosyal medyasında vesaire bu basit şeylerden dolayı eşim 14 gündür bekletiliyor. Ortada hiç bir şey yok. Yani haksız yere 14 gün boyunca duruyor. Ben sadece yetkililerin bu konuyla biraz daha ilgilenmesini istiyorum. Çünkü suçsuz bir insan orada boşu boşuna bekliyor, yani resmen bu zulüm. Mısır’ın yaptığı zulüm.” diye konuştu.
“SİVİL POLİSLER VEYA
ASKERLER EVE BASKIN YAPTI”
Ağabeyi tutuklanmadan önce Mısır’da yaşayan Melek Ceylan (17) ağabeyinin tutuklanmasından sonrasında evine sivil polis veya askerlerin baskın yaptıklarını ve Türkiye’ye nasıl geldiğini anlattı. Ceylan, “Ağabeyimin tutuklanma haberi geldikten sonra bir arkadaşı sayesinde Melek’i hemen çıkarın Mısır’dan demiş. O gün akşamında babam bana bilet aldı. Sabah korona testi olup ertesi gün Türkiye’ye gelecektim. Akşamında sivil polisler veya askerler eve baskın yaptı. Ağabeyin nerde diye bana soru sordular. Ben anlamadığım için yanımdaki arkadaşım bana tercümanlık yaptı. Arkadaşımla konuştular, ağabeyimin odasını sordular, ağabeyimin odasına götürdüğümde eşyalar yoktu zaten. Ondan sonra ağabeyimin çalışma odasını, kendi odasını ve salonu balkonu her yeri aradılar. Hiç bir şey bulamadılar. Ondan sonra telefonla konuştular, bayağı beklediler, ayakkabılarıyla girdiler eve, sigarayı da eve attılar izmaritlerini. Hiç bir şey bulamadıktan sonra benim pasaportumu aldılar, iyice fotoğrafını çektiler. Daha sonra gittiler. Ertesi gün ben Türkiye’ye dönüş yaptım.” ifadelerine yer verdi.
Ceylan ailesi yetkililerden gelecek mutlu bir haber bekliyor. >> Burak AYDIN’ın Haberi